20 sene boyunca sadece 3 kere şampiyon olabilmek

gerçekten büyük bir özveri ister. baştan anlaşalım, koyu bir beşiktaşlıyım. herhangi bir kimsenin beşiktaşlı olması da bu durumun realitesini değiştiremeyeceği gibi uzun seneler boyunca da bu istatistiğin değişeceğini pek tahmin etmiyorum.

94/95 süleyman seba
02/03 serdar bilgili
08/09 yıldırım demirören

seba dönemi takım özkaynağının üst düzeyde olduğu bir dönemdi. ruhla, canla başla verilen mucadelenin sonucunda 3 sene şampiyonluk sonrası alınan bir şampiyonluktu,

bilgili dönemi, deneyim ve hoca faktorunun ust duzey oldugu bir dönemdi ancak yönetimsel başarısızlık lucescu gibi bir hocanın gitmesine göz yumdu. şimdi utanmadan kel, atıp tutuyor yandaş medyada. ulan önce luce' ye sahip çıksaydınız.

demirören dönemi ise, hoca seçiminin doğru olduğu ve kurt hocayla birlikte, kurt bir futbolcunun* el ele vererek getirdiği bir şampiyonluk var elimizde.

hmmm. şapkamızı önümüze koyalım... seba' dan bilgili' ye yönetim devredilirken borcumuz ne durumdaydı ve seba ile kaç şampiyonluk elde ettik? ve yanında kazandıgımız kupalar?

aynı soru bilgili için geçerli, ve gene aynı soru demirören, orman için geçerli?

80 döneminde kulup binasında 4 sandalyesi olan ve yönetim kurulu toplanacakken aşağıdaki kahvehaneden sandalye takviyesi yapılan bir beşiktaş 3 sene ust uste şampiyonlugu getiriyorken, yediği onunde yemediği arkada şımarık futbolcu profilini ne yapacağız?

gücü yetenlerin değil, hakkı yetenler' in cocuklarıyız. biri bu şanlı kulubu birilerine anlatsın. mumkunse orda biz olmayalım, canını sıkarız. mecazi değil, gerçekten "canını" sıkarız. gururlan! yeterlan!

torku konya maglubiyetiyle tescillenmiştir.