siyasallaşmak ile, "başını kuma gömmek" arasındaki farkı görmek gerekir..
"suya sabuna dokunmayan" "inek yese zehirlenir ot gençlik" "neme lazım" cı "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyen,ulu önder atatürkünkastettiği gençlik olmasa gerek (bkz: bursa nutku)
düşünmeden, yargılamadan, soru sormadan, sadece soluyan,argo konuşan,sex güdülerini ön plana çıkaran,futbol fanatiği, ve tepinen gençlik mi olmalı siyasllaşma korkusundan
zaten başımızdaki ağaların istediği de budur onlara istediklerini mi verelim..istediklerimizimi alalım..sesimizi kısalım mı? yoksa sesimizi duyurasıya kadar çığlık mı atalım..bırakalım deveyi istedikleri gibi gütsünlermi..ayrımına varmak gerekir bunun..
politik olmak bir ise yaramayacak eylemler yapip dayak yemekse,ya da gorus farkliligindan dolayi bir baskasina kafa goz girmekse gayet dogru bir durum.
bulunduğumuz ve yaşadığımız şu türkiye coğrafyasında garipsenmemesi gereken bir durum...asıl sorun ve konuşulması gereken apolitik olmak ya da olmamak değil, herhangi bir görüşe sahip olup ya da olmamasıdır.şu anda çıkın dışarı, 85 ve sonrası diye sınırlamak yanlış olabilir belki ama sorun türkiye ya da dünya gündemi ile ilgili birkaç soru bakalım kaçının görüşü ve mantıklı söyleyecek birkaç şeyi var...neden? çok basit, popüler kültür ile yetişen, okuma alışkanlığı olmayan, hatta bazılarının gazete bile okumadığı, şiddet, kavga ile büyüyen, aile ya da eğitim kurumlarınca kötü eğitilen, sadece nasıl kolay ve daha çok para kazanırım bunun hesabını yapan bir gençlik...bunun sorumluları kim? ebeveynler, eğitimciler, yani suçun bence çok azı onların...
80 öncesi doğmuş, darbe görmüş, olaylı bir üniversite geçmişi olmuş ** biri olarak bana göre iyi bir seçim yapmış kişilerdir. bu ülkeyi bölen sağ sol, türk kürt, laik dinci *, haremlik selamlık tartışmalarıdır hep. a politik olduğunuzda tüm bunlara girmeden hareket etmeniz mümkün. takım tutmaktan farkı olmadan yapacağınız siyasi davranış yerine bilmeden oy vermeniz belki şans da olsa doğru yolu bulmamıza sebebiyet verebilir. bu siteden de anlaşılan, insanların bölünmeye sadece bir tarafı tutmaya karşı bir yönelimleri var. hepsini kapsayacak kadar geniş olamıyorlar.*
demekki sorun apolitik olmak değil, politik olmak...demekki sorun atgözlüğünü gözümüzden çıkaramamak...demekki sorun karşı görüşü savunandan nefret etmek...
başımıza gelen her politikacının bilinçli şekilde devam ettirdiği nasıl oluyorda hepsi bu konuda hemfikir olabiliyor denen aslında cevabı çok basit olan önerme. eğer gençliği bilinçlendirirsen kimden oy toplayacaksın kim her seçimde yardakçılığını yapacak hem gençler düşünürse bir gün başlarına bela da olabilirler idam da kalktı nasıl susturacaklar. bunlara en çok çanak tutanlarda ailelerdir aman yavrum bulaşma aman yavrum karışma diye diye hem politikadan soğutmuşlardır hem de bir takım siyasi görüşlerin oluşmasını engellemişlerdir. elbette gençler eline silah alsınlar diye birşey yoktur fakat en azından karşısındakinin kıyafetiyle, saçıyla, başıyla uğraşmak yerine memleket için hayırlı şeyler düşünsünler. en yararlı kararlar herzaman tartışmayla ortaya çıkar düşüncesini benimsesinler. ama ne yazık ki ülkemizde düşünen adam heykeli deliler hastanesinde durduğu sürece bu ihtimal giderek azalacaktır. **
planlı bir eylemle gerceklestirildigine inandıgım üzücü olay
olay şöyle gelişmiştir;
siz ne yapıcaksınız siyaseti politikayı biz sizi yönetiyoruz siz "x" manken nası frikik vermis "x" oyuncu "y" ile nasıl öpüşmüş onlarla ilgilenin ondan sonra hem bakın sizden öncekiler ilgilendiler de ne oldu yarısı mefta şimdi, siz en iyisi alın bakem televoleleri, ucan kusları ıvırları zıvırları. ondan sonra bu ülkede ac insanların olmasını siz dert etmeyin biz onları hallediyoruz (ölüyo gidiyo onlar) siz bakın onun kotu ne markaymıs bunun kazagı pazardanmıymıs.
siz hic bir seyi merak etmeyin siz takılın ortamlara akın hem bakın amerikalılar esrar iciyo siz de icin uyusturun kendinizi kafa güzel olsun.
siz hic dert etmeyin 80lerden sonraki genclik hatta siz dert etmeyi bırakın düsünmeyin bile gün gecirin dünyada...
mantıgı yavas yavas islenmis sonrada bu genclik ortaya cıkmıstır,yazıktır*
bu konu hakkında bir kıssadan hisse 85 ve ötesine...
Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar.
Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. içinden kaptan
pilotla, yardımcı pilot inmişler... Yolcular fena halde şaşırmışlar..
Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç
noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması.. Tasmanin ucunda
bir köpek.. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa..
Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde"
demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..Uçak pistte hızla ilerlemeye
başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış.. Yolcular
endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla
yaklaşmaya başlamış..
Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar.
Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra
betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı
basmışlar..
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş... Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden
kesmiş,havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı
pilota dönmüş:
-Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte
geberip gideceğiz!..."
Dünyada nice kör yöneticiler var.. Çığlık atmaktan vazgeçmeyin
mümkün olabilecek önerme. gerçi tüm genellemeler yanlış olduğu için kesin konuşmamak gerek ama tümevarım yaparsak eğer, ben apolitiğim, ben 85'ten sonra doğdum demek ki var böyle bir şey.
ama bunun kötü bir şey olduğunu iddia etmek de abesle iştigal olacaktır.
1980'lerden önce "olaylara karışmış", şimdi ise vadeli mevduat hesabına faiz işletmek, kıraathaneye uğramak gibi işlerden dünya meselelerine fırsat bulamayanların yanında çok da şaşırtıcı olmayan bir durum. Demek ki neymiş, mesele sadece yaş meselesi değilmiş.
politik oldunuz da ne oldu?** şeklinde dedelirimiz cevap verebilir bu soruya. onlar bile idrak edebilmiştir sivri politikanın zararlarını. ayrıca politik olanlar politikanın ne demek olduğunu biliyorlar mı? *