Postal ile gelen adaletin bize bıraktığı büyük bir çöplük kanımca. Kenan evrenpaşa şimdi kına yakıyordur mutlaka "sonunda ezilmesini öğrendiler" diye. Şimdi yeni nesil bir gence "Laila yamı gidersin , rte yi protestoyamı?" diye sorsan cevapları gayet açık olur sanırım. Zaten bu şekilde gidersek yaklaşık 20-30 yıl sonra memleket olarak ab tarafından cinsel ilişkiye girilmemiş bir tek kulağımızın arkası kalacak.
ailelerin çocuklarını korumak adına siyasi bir düşünceye sahip olmasını engellemesi ya da sahip olduğu düşünceyi insanlara belli etmesini istememesi sonucu oluşan bi durum. ne yazık ki bu genelleme çok yüksek oranlarda doğrudur. yeni gelen nesil popüler kültürün etkisi altında kalıp ülkesinde ve dünyada olup bitenlere karşı ne yazik ki bi tepki ya da düşünce geliştirememekte. bu sözlerimdeki amacım eline dövizi alanın eyleme katılması değil elbette. kominist ya da faşist olsunlar gibi bi düşüncede yok. benim söylemek istediğim sağ ya da sol ne olursa olsun çocukların ve gençlerin, yarın öbür gün oy verecek olan belki de ne olduğunu bilmeden oy kullanmış olan insanların yaptıkları seçimlerde biraz daha bilinçli olması gerektiğidir. benim de 85 sonrası bir kuşağa mensup olduğumu belirtir saygılarımı sunarım.
politik olmak demek 1980 öncesi gibi silahların çekilmesi, insanların birbirini vurması değildir. bir gerçek vardır ki turgut özal döneminde ergen olanların günümüzde apolitik olduğudur. bununla birlikte seçimlerdeki katılım oranına bakıldığında aslında halkın apolitik hale geldiği göz önündedir. gerçekten politika üretenler ise belli çıkar grupları tarafından pasivize edilmiştir (edilmeye devam etmektedir). sonuç olarak turgut özal'ın ülkemize armağan ettiği en ciddi olumsuzluklardan biridir ve 1985 yılı ise yanlış bir tesbittir.
bu durum kime girip çıkıyor beLLi değiL.. biriLerine çok fena batmış ki bu konuyu biLimseL yoLLara dökmüş.. araştırmaLar, anketLer vesaire saçma şeyLer..
80 darbesinde sütten agzi yanan insanlarin bugün yogurdu üfleyerek yemesidir.bunun yaninda emperyalist dünyada insanlari uyutmak için yapilabilecek en iyi seydir halki politikaya karsi sogutmak.gencin suçu yoktur zira bunda ailelerin yetistirme sekileriyle baslar sorun.sahsen de tanik oldugum üzere evlerde siyasi sohbetler yapmak korkulur sey olmustur.yavrum sen daha küçüksün anlamassin denilen yastaki çocuklar 80 de yaslari büyültülerek tutuklaniyorlardi bunlar içinden asilanlar bile vardi.aile disinda zaten televizyon gazete vs de herhangi siyasi bir içerik bulmak oldukça zor; magazin sayfalarinin sayisi siyasetin iki üç kati.pohpohlanan popüler kültür esaretindeki gençler neyi nasil giyeceklerinin disinda bir tek öss yi dert ediyorlar.özal' in hayal ettigi gibi küçük amerika olan türkiye'de de yakinda türkücüler mankenler belediye baskani, milletvekili olursa sasirmayin.( (bkz: ibrahim tatlises))
saçmalığın son noktası. kişilerin politik veya apolitik olması doğdukları yıla göre değil, yaşadıkları çevre, içinde bulundukları sosyal durum, yetişme biçimi vs. gibi etkenlerle ve nihayetinde kendi içinden gelen okuma, öğrenme, sorgulama azminde saklıdır. 12 eylülden sonra yaratılan ve bugün artık doruklara ulaşmış popüler kültürün etkilerinin gençleri siyasetten soğuttuğu, sorgulamayan, okumayan, araştırmayan kitleler yaptığı doğrudur ama bu durumda söylenmesi gereken gençlerin apolitize olduğuğu değil apolitize oldurulduğudur. bu yavaş yavaş kırılıyor. türk gençliği ülkesi üzerindeki baskıları, emperyalist saldırıları gördükçe tarihe daha çok bakıyor, yarınları daha çok araştırıyor. yükselen ulusalcılıkta bunu gösteriyor.
"sözlükte ki 85 civarı doğumluları öğrenmiş olduk ,sıra sözlükte ki bayan uuser'ları bulmaya geldi yok mu başlık açan" nidalarını müteakip açılacak başlığa bayan uuserların gelmesiyle uuser sırlarının bir nebze açığa çıkmasıyla sonuçlanacak tuzak başlıklardan biridir bu başlık.
temelinde eğitim sisteminde uygulanan modellerin yattığı durum. yorumsal, deneysel eğitimden uzaklaşıp koyun gütme politikaları ve öğretmenlerin "verdiğimi aynen isterim" modeli yöntemleri sonucu, verdiğini iyi geri veren öğrenciyi ödüllendirmesi ve bunun bireyin kendi zihin fırtınalarında seyreden fikirleri kendi kendine imha etmesidir. birey verileni şekillendirmeli, yorumlamalı ve iyi ya da kötü bir şeyler katmalıdır. aksi durum, bu başlığın altını dolduran hâlin oluşmasını sağlar. politiklik sadece siyaset yapmayla ilgili değil, bireyin üretmesi ile ilgili durumdur.
apolitik olmakla eylemci olmanın ayrı şeyler olduğunun farkına varamamış başlık. 85 sonrası ve öncesi doğmuş birçok arkadaşı olan bendeniz, ülke sorunlarını, bu sorunların kaynaklarını, bu sorunların çözümlerini, bu çözümlerin kaynaklarını... gibi milyon tane meseleyi defalarca konuşan, tartışan hatta bazen elinden geldiğince bu vatanın bazı aksak yerlerine merhem olmaya çalışan, merhem olmak isteyen, ama bunu aptalca eylemlerle sokaklarda izinsiz usülsüz bağırarak değil, gerçekten işe yarayacak eylemlerle yapan bir sürü insanın varolduğunu bilmekteyim.
benim de içinde bulunduğum 85 ten sonraki nesil bugün hangi partiye güveneceğini şaşırdığından dolayı, yaşadığı 20 yılın dönemin hükümetlerinin yaşattığı büyük hüsranlarla dolu olmasından dolayı politikaya daha eski nesillerin yaptığı şekilde ilgi gösterememktedir.
politika ülke için yapıldığında yararlıdır. politika için politika yapmak hiç yapmamaktan daha kötüdür kanımca.
hiç alakası yoktur. zaten 12 eylül zamanı ve sonrası doganların cogu politik ve devrimci bir gözle dünyaya pek bakmamıstır.o yüzden bu önermenin en az 5 yıl geri cekilmesi gerekir hatta daha da fazla...
Politika genellikle yalan söylemektir.
önemli olan ülkenin faydasına bir şeyler yapmaya çalışmaktır.
Sanırım bu başlığı açanlar *85'den sonra doğan çoğu gencin kendi aralarında ülkenin sorunlarını tartıştığını bilmemektedir.
akıllı olmanın bir sonucu çünkü bu ülkede politikaya merak salmış 80 öncesi gençlerin bazıları gittikleri üniversitelerde -hangi görüş olması önemli değil- diğer bi görüşe sahip arkadaşı tarafından katledildi ya da askeri yönetimce hapse atıldı.bunca şey olduktan sonra ne sağ ne sol muradına erdi mi? tabiki hayır kapitalizm savaşı başlatır. geriye çekilir seyreder bir yandan da cebini doldurur yani kazançlı taraf kapitalizm oldu. bende 85liyim ve apolitiğim hiçbir siyasi görüş beni cezbetmiyor.zaten atatürkçü olmak biz gençlere yeterde artar bile. birazcık uyanık olalım yeter.
70lerde alevi-sünni,80lerde sağ-sol çatışmalarından feyz alan sıkılan yeni neslin fenerbahçe-galatasaray-beşiktaş çatışmasına girişmesi sonucu politikayı ikinci hatta onikinci plana atma durumlarıdır...
bazıları istediği dünyayı kendi kendine yaratabilen gençlerdir, yönetenler ne kadar dolandırıcı olsada onlar sonuçta insandır ve kendi dünyalarını kendileri yönetebilirler.
1980 sonrası oluşan ortamda büyüyen ve bu başlığın yazarınında ait olduğu 80 ler kuşağının genel olarak kaçınılmaz sonu. "aman oğlum/kızım siyasetten uzak dur" "siyaset boş iş sen derslerine bak" "bak zamanında uğraşanlar ne oldu" gibi sözlerle büyütülen neslin "ne olacak bu memleketin hali" gibi serzenişte bulunmaya hakkı da yoktur. sebebi de işte açtığımız başlıktır, çünkü bizler maalesef politikadan uzak durmanın iyi birşey olduğunu sanıyoruz hala. politikanın boş adamların sahtekar insanların işi olduğunu sanıyoruz ne yazık ki. sözlükte bile siyasi entryler girmek bir silinme nedeni olabiliyor, korkuyoruz, korkutulmuşuz işte apolitik olmamızın sebebi.
Ressam Kenan Bey ve ekibinin ne kadar başarılı olduğunun göstergesidir.
Pop kültürle beyinleri uyutulan,marka sevdası ile heyecanlandırılan,"en çok satan" yayınlarla beslenen gençliğin halidir.
Bu nesil içinde de tabii ki meraklı ve araştıran beyinler vardır,ancak durum genel şekli ile malesef böyledir.
televizyondaki magazin programlarının,sayılarının unutulduğu bir sürü dizinin,içeriği sadece sex olan kliplerin,ünlülerin hayatlarını haber yapan süper haber programlarının,hiç birşey bilmediği halde herşeyi biliyormuş havasında olan insanların katıldığı evin içi programlarının doğurduğu biricik sonuç.
hayatın sürekli olarak bir dedikodudan,sadece disco müziğinden, futboldan ve de ilginç kadın programlarından oluştuğunu zanneden gençliğin içinde bulunduğu durum.tabii bunda ailenin geçmişte politika yüzünden yaşamış olduğu zorlukların da büyük etkisi vardır.zira her ebeveyn çocuğunu yetiştirirken "bizim çektiklerimizi çekmesin" tavrını sergiler ve de bu 1980 sonrası gençliğe politakının gereksiz zorluklara sebebiyet veren bir durum olduğunun aşılanması sonucunu doğurmuştur.oysa ki esasen apolitik olmak zorluklara zemin hazırlar.bir şekilde gençlerin uyanmasını ve de uynadırılmasını isteten bi durumdur.yoksa yaşamakta olduğumuz toplumda açılmış olan yarık daha da büyüyecek istenmeyen sonuçlar bizim çocuklarımızın başına gelecektir.
ayriyeten Atatürk'ün beslediği damarlarımızdaki asil kana yakışmayan bir tutumdur.
siyasallaşmak için, ortalamanın üzerinde bir zekâ'ya sahip olmak gerekiyordu eskiden.
yeni iki yüzlü düzende, sadece "gerçekten zekîler" ideolojik bir alt yapıya sahip olabiliyorlar.
sonuçta denebilir ki, türkiyedeki apolitizasyon dinamiği siyaseti arka bahçelerden almış; arka odalara hapsetmiştir.
yine de, ideolojik alt yapısı bulunmayan yiyici takımının her zaman bir üsttekilere baskın geldiğini görmek hiç de zor değil.