kanımca sektörlerin ekmeğiyle oynamaktır. cafe, bar; özellikle birahane ve kahvehaneler kendine has kültürü, raconu olan yerlerdir. kültürün, raconun bir parçasını alırsanız adamın elinden ekmeğini alırsınız.
sigara içilmemesi iyi güzel de ileride sorunların yaşanması muhtemel.
"Lokanta, kahvehane ve kafeterya gibi yerler için yasaklar ise 19 Temmuz 2009'da yürürlüğe girecek." diyor gaz'teler. bu durumda kampüslerdeki sosyal ve "yemeksel" binalar kamu binası mı sayılacak, amu binası mı?..
işte bunu bize yurtkuran ve diğer rektörler gösterecek...
hey'canlı bekleyiş 20 mayıs'a kadar devam ediyor...
kesinlikle 4.murat'ı hatırlatan ibnetorca bir yasaktır. başka kelime bulamadım ama hakkaten ibnetorca değil mi?
şampiyonlar ligi çeyrek final rövanş maçı fenerbahçe-barcelona. ilk maç 1-0 yenilmişiz bu maç dakika 87 durum 1-0. deivid sağdan kesti kanoute çaktı kafayı gol oldu diyelim. ne yapıcam lan ben kahvede golden sonra? çekirdek mi çıtlayayım nane şekeri mi atayım ağzıma? ya da harran sofrasına gitmişim 5 lahmacun yemişim 5. bittikten sonra çay önüme gelmiş. ne yapayım ben şimdi? çayla oksijen iyi gitmez ki...
yıkıcı olmayalım yapıcı olalım. bu saçma yasak yerine her kapalı mekana sigara içilmeyen alan yapılsın arkadaş. kimse de dumandan rahatsız olmasın. yakında evde de yasaklarsınız siz! ayrıca kahvehaneler, lokantalar gibi yerlerde başlayacak yasak tarihinin 19 temmuz 2009 olması da başka bir göt korkusudur. oy kaybedecekler haberleri yok.
edit : imla len uzatma.
edit 2 : dur len bir espri daha yapayım. şimdi sigara, tiryakileri için bir tatmin aracı yani benim bıyıklı, karayağız, drogba fizikli kamyon şöförüm lokantada yemekten sonra sigara içemeyecek. e yemekten sonra içilen sigaranın sağladığı tatmini de anca seks sağlayabilir. o zaman yasayı çıkaranlara şu soruyu sormak gerekir;
eee kim veriyo?
edititional : gönül kanoute isterdi be hocam.. neyse guiza da idare eder.
hasan celal güzel 'inde dünkü yazısında gayet güzel bir şekilde yorumladığı hadisedir.
Sevgili okuyucular, 19 Mayıs Pazartesi günü, yani yarın, halk arasında Sigara Yasağı Kanunu diye bilinen mahut kanun yürürlüğe giriyor. Yarın Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı... Tesadüfe bakınız ki Atatürk hızlı bir sigara tiryakisiymiş; bir rivayete göre günde sekiz paket, hem de o filitresiz sert sigaralardan içermiş. Sakın, sigarayı yasaklamanın Atatürkçülüğe aykırı olduğunu söyleyeceğimi zannetmeyiniz. Lâkin, Atatürk yaşasaydı, herhalde kendi hesabına bu durumdan fazla hoşnut olmazdı. Kimbilir, belki de Onun hatırı için kanuna bir istisnaî hüküm konulurdu!
Yasakları yasaklamak
Efendim, bendeniz yüksek duvarlardan, telörgülerden, yasakçı tabelâlalardan daima nefret etmişimdir. Üzerinde, Dikkat!, Achtung! Attention! Do not... yazılı levhaları hep ürpererek okudum. Trafikteki girilmez işareti bile bende oraya girme arzusu uyandırmıştır. insan, yasaklarla hiçbir hedefe ulaşamayacağını, ancak büyük tecrübelerden geçerek yıllar sonra anlayabiliyor.
Peşin kabule ve imana dayanan dindeki nehiyler dışındaki yasakları koyarken çok dikkatli olmak gerekir. Hele kamu düzeni deyiminin, demokrasinin totalitarizme açılan kapısı olduğu aslâ unutulmamalıdır. Demokratik iradeden kaynaklanmayan, dizginlenmemiş kamu otoritesinin bireysel haklara tecavüzünü, kadınların başörtüsü kullanma şekline kadar götürdüğünü, bunu yaparken de kamusal alan gibi uydurma kavramlar icat ettiğini görüyoruz.
Bence sadece yasakları yasaklamak lâzım.
Sigara terörü sonuç vermeyecektir
Efendim, mahut Sigara Yasağı Kanununun TBMM Adalet Komisyonunca kabul edilen ilk şeklinde; lokantalarda, eğlence yerlerinde, kahvehanelerde ve kapalı mekânlarda sigara yasağı getirilirken, bu yerlerde sigara içilebilecek alanların oluşturulması öngörülmüştü. Bu alanlar, havalandırma tertibatıyla donatılacak, koku ve duman geçişini önleyecek şekilde tecrit edilerek sigara içmeyenleri rahatsız etmeyecek tedbirler alınacaktı. Ancak, TBMM Genel Kurulunda, sigara düşmanlığında yarışan bir kısım aklı evvel üyenin gayretkeşliği yüzünden bu alanlar kaldırıldı.
Şimdi sormak lâzım; yetişkin nüfusun yarısının, yani yaklaşık 25 milyon kişinin, sigara içtiği bir ülkede, bu derece sert, müsamahasız ve yasakçı bir kanun halk oylamasına sunulsaydı, kolayca kabul edilebilir miydi?!..
Nüfusun yarısına hayatı dâr edip yaşanmaz hâle getiren ve âdeta terör estiren bir kanunun uygulanabilmesi mümkün müdür?..
Tezatlar, tezatlar, tezatlar...
Efendim, mademki sigara sağlığa ve insanlığa bu derece zararlıdır, o halde aynen eroin gibi kökten yasaklayıp işi bitirelim. Bütün dünyada tütün ekimi yasaklansın; sigara fabrikaları kapatılsın; sigara satanlar hapse tıkılsın da meseleyi temelinden halledelim.
Lâkin şu garip manzaraya bir bakınız: Tütün tâcirleri, sigara kartelleri, tröstleri kazançlarına kazanç katmaya devam ediyorlar. Devletler de sigaradan aldıkları vergilerle bütçelerine büyük miktarlarda gelir sağlıyorlar. Beni en çok da, o cazip ambalajlı sigara paketlerinin üzerindeki Sigara sağlığa zararlıdır, Sigara öldürür gibi ibareler güldürüyor. Kardeşim, sigara öldürüyorsa toptan yasaklarsın olur biter. Hem Sigara öldürür diyeceksin, hem de cebini doldurmaya devam edeceksin.
Bu arada, bir de fukara halkı sıkıntıya sokacak kanunlar çıkarıp rahatsız edeceksin.
Perhiz bize, lahana turşusu size mi?...
Sigara yasağı komedisi
Efendim, eski bir devlet memuru olarak beni kamu görevlilerinin durumu çok düşündürüyor. Malûm ya, yarından itibaren kamu binalarında sigara içilemeyecek. Üstelik bu binalarda sigara içenler için ayrılmış alanlar da bulunmayacak.
Düşününüz bir kere, 3 milyon kamu görevlisinin yarısı sigara tiryakisi olsa, demek ki 1,5 milyon kişi mesaisini günde en az 10 defa keserek sigara içmek için yer arayacak ve kendisini kamu binasının önündeki caddeye ya da varsa bahçeye atacak. Kamu binalarının önünde, ellerinde sigara tablalarıyla sövüp sayarak sigara içen bir güruhu, peşlerinden koşan iş sahibi vatandaşları ve saçını başını yolan âmirlerini tasavvur edebiliyor musunuz?
Helalarda sigara içerken yakalanan fukara memûrin, pencereyi açıp sigarasını tüttürürken astları tarafından basılan müdürler, bodrum katlarında sigara âlemleri ve daha nice trajikomik tablolar... iş verimi, huzuru dersenüz hak getire... Bu arada, iş yerlerinde sigara içenlerden kimin ceza alacağı da hâlâ meçhul. Artık herhalde, müdür memurdan, genel müdür müdürden, müsteşar genel müdürden, bakan da müsteşardan ceza alacaktır. Bakanın da dokunulmazlığı var nasılsa...
Kahvehanelerin hâli harap
Efendim, bir defa kahvehaneler artık boşalacak; evlerinde sigara içen beylerin de hanımlarıyla başları belaya girecektir. Her şeye rağmen kahveye gidenler de bol bol kavga edecektir. Düşünsenize, iki vatandaş tavla oynuyor; birine devamlı iyi zar geliyor, diğeri hâliyle sinirleniyor ve sinirini alabilecek tek unsur olan sigara yasak. Yenilen vatandaşın tavlayı alıp rakibinin kafasına indirmesine kim mâni olacak?
Lokantalarda, kafelerde ve pastanelerde hesap açıkları ortaya çıkacak. Nasıl mı? Vatandaş yemeğini ya da pastasını yerken Ben dışarıda bir sigara içeyim deyip kapının önüne çıkacak; sonra da fırsatını bulup kirişi kıracaktır.
Barlarda ve birahanelerde sigara yasak. Yani, iki yudum birasını içen kişi dışarı çıkıp sigarasını tüttürecek, tekrar içeri gelip birasını içecek sonra tekrar dışarı...
Bu durumda mekân içinde yoğun bir trafik olacak. Zaten alkollü olan ve yalpalayarak bu trafiğe girecek vatandaşlar arasıdaki çarpışmaları ve hır-gürleri kim önleyecek?
Bu arada, ispiyonculuk müessesesi hız alacaktır.
Diyelim ki, tiryaki yasak olan bir yerde sigara içiyor. Etrafta tiryakiye gıcık olan biri varsa, hemen muhbirlik içgüdüsü depreşerek zabıtayı haberdar edecektir. Böylece bir espiyonaj toplumu haline geleceğiz.
Pratik çözümler
Efendim, devlet dairelerinde sigara içen memurların alt katlara yani caddeye yakın odalara konuşlandırılmaları zaman tasarrufu sağlayacaktır. Bir başka çözüm de şudur: Her memurun masasına, bir ucu pencereden çıkan borular monte edilmeli; memur sigarasını içip dumanını bu borudan dışarıya üfleyebilmelidir.
Üstünde çatı olan her yerde sigara yasaklanacağına göre, çatısız mekânlar icat edilmeli ya da mevcut mekânların çatıları kaldırılmalıdır. Böylece yurdun dört bir yanında üstü tamamen açık, çatısız kahveler, lokantalar, birahaneler olacaktır, Devletlûler, bu mekânları insan sağlığı adına merasimle hizmete açacaklardır.
***
Ne diyelim, Allah akıl fikir ihsan etsin...
başta; yasanın kabul olmasını sağlayan mebusların uymayacakları yasak. çoğu yasak gelince napacaksınız sorusuna ''ben parasını verir içerim'' şeklinde cevap vermekteler.
gece 12den sonra, uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için gideceğim yasak. ben barda sigaramı yaktığımda bana, söndür şunu yasak var, diyene, yumruk, tekme, kafa vb. atacağım yasaktır.
sigara, içenin kendisiyle beraber hatta kendisinden daha fazla çevresinde dumanı soluyan kişilere zarar verir. bu zarar rahatsız olmak, kokusunu sevmemek gibi subjektif değil, ölçülebilir, ispatlanabilir nesnel bir zarardır. kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı olamayacağı için, aslında şimdiye kadar çoktan uygulanmaya başlanması gereken bir yasaktı.
demokratik oylama önerisi ise en tuhafı. işte asıl buna "çoğunluğun azınlığa tahakkümü" denir. sağlıklı olmak, akciğer kanseri olmamak, en azından temiz hava solumak her insanın hakkıdır ve bu çoğunluğun kararıyla engellenemez.
avrupanın bir çok ülkesinde sokakta sigara içmek yasak ancak bizim ülkemizin korkak ve çanak yalayıcı yöneticileri bunu yapmaya cesaret edemediler. sermaye sahiplerinden korktukları için yalnızca kapalı mekanlarda yasakladılar. sigara içmek isteyenlerin sigara içme odalarında sigara içmeleri ve toplumdan dışlanmaları gerekiyor. çocukların sigara içmemesi ve buna özendirilmemesi gerekiyor.
4. murat bile daha insaflıydı anasını satıyım dediğim yasak. en azından sigara satılmıyodu o zaman. şimdi hem sigara bulup, hem içememek cok acı olacak gibi. ama yine de türk insanının bi çıkar yol bulacağından umutluyum. umudunuzu kaybetmeyin...
(bkz: şu çılgın türkler)
sadece kapalı ve açık mekanlarda değil, taksiyle giden vatandaşa bile yasak konmuştur. taksici razı olsa dahi bu suç olarak kabul edilecekmiş. hatta fotoğraf makinesiyle çekip suç bildiriminde bulunulabilinicekmiş.**
gebermeye meraklı milletimizin karşı çıktığı ve gebertmeye de meraklı olduğunu gösteren yasaktır.
öncelikle ben de sigara içiyorum. ancak sigara içmeme rağmen bu yasağı destekliyorum. kardeşim, ben kendimi zehirleyecem diye yan masamda oturan iri gozlu simsiyah dalgali sacli esmer kizın da benim dumanımdan zehirlenmesine ne gerek var. hem yazık günah değil mi o güzelliğe? sigara dumanı o güzelliği ne hale getirir biliyor musunuz? iki senede harap eder valla allah korusun. ha sevmediğin hatta nefret ettiğin saplamanın birini öldürmek mi istiyorsun? çağır evine, yak bi paket cameli üfle pezevengin suratına üfleyebildiğin kadar. gebersin köpek oracıkta. kimsenin umrumda olmaz merak etme...
şaka bir yana pek muhterem hükümetimizin planı, hamlesi, cartı, curtu ne olsun sağlıklı bir karardır. bu durumda biliçli ya da bilinçsiz olarak halkımıza büyük bir iyilik yapan, bu yasayı çıkaran hükümetimize teşekkürü borç biliriz. entrymi sonlandırırken tüm hükümetimizin gözlerinden öpüyor*, mutlu haftasonları diliyorum. görüşmemek dileğiyle...
tekel'i özelleştirip, arkasından çıkardıkları ultra-mega sigara yasakları ile, akıllarınca milletin sigara tiryakiliğine son verip, arkasından tekeli zarar ettirip, sattıkları fiyattan daha düşük bir miktara tekrar satın alıp, kar edecek ve arkasından sigaraya reklam yasağını kaldırarak, halkı tekrar sigaraya özendiricek olan, ak parti hükümetinin şark kurnazı edasında yaptığı hamlelerden biridir...
nah buraya yazıyorum bunu, görürsünüz... göt olmaya hazırım zaten göt oldum bile yani bu yasaklarla birlikte...
ne lan bu? devlet sağlığımız için yasa çıkarıyor, biz burda kürkrüyoruz.
yasaklara karşıyız efenim, hepimiz karşıyız ama böyle afedersiniz adamı s.iken bir şey için çıkan bir yasaya kimsenin gık çıkarmaya hakkı yok. yok barları, kafeleri, kahveleri bitirmek içinmiş, yok şöyleymiş, yok böyleymiş. ne güzel yasak olsun işte, günde iki paket içip, yolda dört adım attımı götünden soluk alan biri olarak rahatlıkla bağırıyorum kökten yasaklasınlar.
hatta yasa tekrar düzenlensin, kapalı alanda sigara içeni yakaladılar mı, götünde söndürsünler sigarayı. ağzını burnunu tıkasınlar duman çıkmasın, içinde kalsın. sigara paketini açıp bütün sigaraları yedirsinler gerekirse. yasak olsun kardeşim. sonuna kadar doğru bir yasa. genç yaşta nefes alamaz oldum lan, s.ikim kalkmıycak 40 yaşına varmadan.
tamam anlıyorum, adana kebabı ve şalgamı götürdükten sonra, bir de künefe yersen, öldürseler içersin o sigarayı ama en azından dışarda iç işte. sigara yakıp beleş çayı bekleme. kahve mi lan orası? neyse sapıtmayalım konuyu.
demek ki neymiş sigara yasaklanmalıymış.
demek ki neymiş bu entry girerken sigara içmek, sevgiliye mektup yazarken sevgilinin yanında olması gibiymiş.
sigara tiryakisi olanların içme periyodunu azaltıp ,bırakmasına yardımcı olabilcek , bırakmasa bile gerçekten uygulanırsa azaltmasına vesile olacak yasaktır.
New York şehri buna yaklaşık 5-6 sene önce geçmiştir.bugün türkiyede ne konuşuluyorsa yasak ile alakalı ozamanda konuşulmuştur. Fakat 1 hafta sonra uygulanabildiği ve yararlı olduğu görülmüştür.
En büyük sorumluluk içmeyenlerde. Lütfen biz içenlere karşı (bkz: avazı çıktığı kadar bağırmak) tepkinizi gösterin. Yasağı delen restaurantları, barları lütfen 153 zabıta ya şikayet edin. Ceza almalarını sağlayın.
insanı kasım kasım kasan bir şeydir. yasak sonuçta adı yeter.
türk milletinin henüz hazır olmadığı bir durumdur. alışmak uzun sürecektir, baya bir süre her yerde delinecektir. kimse memnun olmayacaktır. anti sigaracılar hariç tabi. halbuki hükümet ilk başta sigara içen içmeyen diye ayrı odalar şartı koyması gerekirdi tüm mekanlara sonra yavaş yavaş esas kurala geçilebilirdi. sanki bu akp hükümetinin yapacağı bir şey gibi durmuyor değil mi? hiçbirimiz beklemezdik böyle şeyler onlardan. bir şirin gözükme çabası, bir samimiyetsizlik söz konusu gibi taaa en baştan. elitleri kendi bünyesine de almak istercesine sanki.
