serdar kulbilge' nin son saniyelerde yedigi gol sonrasi " ananin.. " diye baslayan bildik cumleyi kurdugu mactir efenim. o kizginlik ve uzgunlukle agizdan cikar boyle seyler illaki ama her yere sokmayin be su mikrofonu kardesim, taraftar kufre baslasinca yayini kesmek kolay da kale arkasina koydugun mikrofonlara yansiyan anlik serzenislere ne olacak? ekranlari basindakiler duymak zorunda midir bunlari diye hep dusunmusumdur.
fenerliler tarafından dönüm maçı olarak adledilmiştir. bir daha ki dönüm maçı için: (bkz: 21 ekim 2008 fenerbahce arsenal maci). yalnız fener bu maçta neye döner bunu kestiremiyoruz.
aragones'in arsenal maçından sonra eline ispanya biletinin tutuşturulacağını anlamamı sağlayan maç..şimdi nasıl anlatsam,fenerin 2. golünden başlayayım,gol atılmadan önce adam deniz'i oyuna sokmak için çağırıyor.(takımın şiddetle gole ihtiyacı olduğu bir anda ön stoper sokuyor oyuna anlayın artık)hadi bunu kabul ettik ya deniz girecekken golün gelmesi ve yinede bu değişikliğe gitmesine ne demeli? hadi onuda geçtik diyelim bir tek uğurun kanadı işlerken uğuru çıkarışı! hadi bunuda geçelim takımda o kadar sakat yada sakatlıktan yeni çıkmış adam varken 3 değişiklik hakkınıda daha 20 dk. varken bitirmesine ne demeli?bittin sen, evine git emekliliğin tadını çıkar be adam..
herkes feneri eleştiriyor, hakeme giydiriyor. ulan feneri günahım kadar sevmem ama kocaeli de bu yenilgiyi haketmiştir. maçın son dakikaları belli ki beraberliğe razısın. rakibin üzerine gitmiyorsun ama nasıl oluyor da kontra atak yiyorsun son dakikada. üç pasla kalende gol oluyor.
kocaeli geldiğin yere geri dön. buraya hiç ama hiç yakışmıyorsun.
hakem olayına gelince evet hakem maçı bitirebilirdi ama hakem maçı fenere verdi demek de abartı olur, çocukça bir yaklaşım olur. adam olaydılar da yemeyeydiler kardeşim.
he bu üç puan fenerin işine yarar mı? üç vakte kadar aragones'i sağlama alır o kadar, gerisini de bilemem.
hakkında yazılanları okudukça gülmekten yarıldığım maç. ayrıca fenerasyon'un fenerbahçe'ye hediye ettiği maç.-mış.-
bakalım bu fenerasyon kimdir, nedir, necidir? önemli mercilerin, kurulların başında kimler vardır? işte bu fenerasyon'un kurulları;
- başkan mahmut özgener (altay kongre üyesi)
- başkan vekili lütfi arıboğan (galatasaray basketbol takımı eski kaptanı)
- başkan danışmanı süheyl önel (trabzonspor kongre üyesi)
- başkan danışmanı ahmet güvenel (galatasaray kongre üyesi)
- profesyonel futbol disiplin kurulu başkanı reşat bostan (galatasaray kongre üyesi)
- tahkim kurulu başkanı adnan türkan (beşiktaş kongre üyesi)
- uçk başkanı sait yalazay (beşiktaş kongre üyesi)
- hukuk kurulu başkanı ihsan helvaci (galatasaray kongre üyesi ve galatasaray asbaşkanı mehmet helvacı'nın akrabası, eski iş ortağı)
bir de bu fenerasyon'da önemli mercilerde bulunan fenerbahçelilere bakalım;
ha, şimdi kimse kalkıp "mhk başkanı oğuz sarvan fenerbahçelidir" yalanına başvurmasın, oğuz sarvan'ın fenerbahçe'yi şampiyonluktan ettiği günleri; mhk üyelerinin hangi takımlara yakın olduğundan bahsetmek zorunda kalmayalım.
nedendir bilinmez fenerbahçeli olmayanların daha bir ilgiyle ilzediği ve sonunda her zaman ki gibi güneşi balçıkla sıvamaya çalıştıkları ancak beceremedikleri , fenerbahçemizin söke söke aldığı maç olmuştur.
Fenerbahcelilerin neden sevindigini hala anlayamadigim mac olmustur. Sevinme sirasi bizimdir. Bu mac ile aragonesin kredisi artmistir. Bi sure daha takimin basinda kalacaktir. Bu da demektir ki bi sure daha rahatiz. Keske aragones her sikistiginda bir galibiyet alsa da takimin basinda kalsa.
herkesin uzatmalara taktığı maç olmuştur. yahu elinizi vicdanınıza koyunda öyle konuşun ya. maçı izlediyseniz kocaelinin vakit geçirmek için neler yaptığını görmüş olmanız lazım. ha bunları gördüyseniz ve hala uzatmaları eleştiriyorsanız ben bir şey demiyorum. eğer izlemeden konuşuyorsanız hiçbir şey demiyorum.
fenerbahçe nin daha kötü olacağını gösteren maçtır. 90 dakika boyunca orta sahada top yapamamıştır. defanstan atılan yüksek toplarla birşeyler yapmaya çalışmışlardır. ikinci yarı yaş ortalaması yüksek olan kocaeli oyuncularının yorulmasıyla birlikte gol atabilmişlerdir. semih maçtan sonra ''bu kötü gidişe bir dur dememiz lazımdı'' demiştir. ancak kötü gidişe dur diyememiştir fenerbahçe ve aragonesle beraber diyemeyecektir.
şampiyonlar ligindeki hakemler fener bir gol daha atsın diye maçı bir buçuk dakika daha uzatmıyor malesef. bu işin sonu yine hüsran. burdan tüm fenerbahçelilere sesleniyorum. kendi yararınız için lig tv üyeliğinizi iptal ettiriniz. boşuna paranız gitmesin bu sezon.
o deil de, aragonesin harbiden ne kadar babacan bi adam olduğunu gördüğüm maçtır. baktı herkes takır takır top oynuyo, bu selçuk yalnız kaldı ortada, oynadığı her oyunun içine sıçan, kimsenin hazzetmediği sevimsiz veletler gibi ortalıkta maçın içine patır patır sıçıyo, kalktı denizi soktu oyuna yalnız kalmasın yavrucak, beraber oynasınlar aralarında diye. valla o anda gölzerim doldu, aragonesin aslında o mal gibi bakan suratının altında nası bi ali rıza bey yattığını o an anladım.
fenerbahçe' nin ligin son sıralarına demir atmış kocaelispor' u 3 - 2 yendiği maç. *
aynı zamanda 21 ekim tarihinde yapılacak arsenal mücadelesinde fenerbahçe' nin işinin zor olduğunu gösteren karşılaşma.bu maçta fenerbahçe' nin kazanmaması zaten şaşırtıcı olurdu, kazandı. ama ligin dibindeki bir takım karşısında savunmada yapılan hatalar, arsenal gibi atakta çok etkili bir ekip karşısında fenerbahçe savunmasının zor duruma düşeceği sinyalini vermekte...
eninde sonunda kalbi türkiye için atan herkes fenerbahçe' nin arsenal' i yenmesini istiyor ama bu futbol ve formla, gerçekten çok zor.
fenerbahcelilerin artık gönül rahatlıgıyla macları izleyebileceklerinin sinyalini veren mücadele. zira artık ne küme düşme korkusu, ne deplasman fobisi, ne keder, ne gam...
lig sonuncusundan götünü zor kurtaran fenerin yine en büyük eğlence olmaya devam ettiği maç.
bu sene de en büyük eğlence fenerbahçe
(bkz: hanım koş fener maç kazanmış)
