bugün

opeth'in 17 nisan 2009 da (akerfeldt'in doğum günü ayrıca), facebook aracılığı ile yayılan bir habere göre, ankara'da vereceği konser. hürock organizatörleri işin içinde ancak hürock 2009 ile bir alakası yok bu konserin. bekleyip göreceğiz.
saklıkent'te gerçekleşeceği öğrenilen konser...
istanbul semalarından astral seyahat ile izleyeceğim konser.*
hele bi vakti gelsin gitmek isteriz konseri.
(bkz: 19 nisan 2009 opeth istanbul konseri)
anatolia showland de gerçekleşecek olan konserdir.
sözlüğün opeth hayranı ankara tayfasının hep birlikte gidip, bolca içip, bolca kafa sallayıp ve de bolca dağıtmasını dilediğim konser.*
ayrıca konser öncesinde always rock bar'da imza günü olacaktır.*
ilk bakışta vaaay opet yaz konserleri veriyor herhalde, kimi getiriyorlar ki acep merakı uyandıran konser haberi. (opet benzinlikleri akla gelmiştir.)

sonra kim geliyor acaba, allah allaaaaah yazmamış da kimse diye düşüne düşüne ve sonuna kadar okuyunca biraz bişeyler gelişti kafamda.

opeth bir grup sanırım. anladığım kadarıyla da rock tarzına yakın söylüyorlar.

ve anladığım kadarıyla ben çoooook erken ihtiyarladım.

ilahi gençler.
beni beş parasız bırakcak olan konser. fak yu akerfeldt!!
izleyeni 8.3 şiddetinde sallayan konser...
hala kendime gelebilmiş değilim. ***
bi kendime geleyim yazacağım uzun uzun. şimdilik sadece şunu söylüyorum; enfes bi akşamdı.
ön grup olarak dreamtoneun sahne aldığı ardından opethin kendini gösterdiği şahane konserdir. ancak beklediğim ve çalmalarını istediğim bir kaç özel şarkıyı çalmadılar. * * * canları sağolsun. bir dahaki konserde artık.
birileri setlistini yazsın dediğim konserdir.
opeth mükemeldi, mikael'in muhabbetine de diyecek bir şey bulamıyorum zaten.*
organizasyona gelince; akgm'de opeth konseri düzenlemek son derece saçmaydı.*
alkolsüz ve sigarasız opeth dinlemek kimin fikriyse tebrik ediyorum kendilerini. ancak bir daha ki sefere cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası ve metal müzik konserleri arasındaki farkı algılayabilmiş olmalarını dilerim. bu tür konserlerde kırmızı koltuklarda oturarak alkış tutulamayacağını anlarlar umarım. ankara'nın konser mekanı eksikliğini bir kez yaşadık.

bunun dışında yaş ortalaması 15 falandı sanırım. sahne önü biletlerine sahip abartısız 10 yaşında çocuklar vardı. üzüldüm şahsen, gece kabus falan görecekler diye.

liseli çıtır hatunların ciyak ciyak çığlıkları ise haklı olarak mikael'i backstreet boys grubu üyesi gibi hislere sevk etti. haklı olarak dalga geçti adamlar.

şarkılara yeterince eşlik de edilemedi.

amma velakin her şeye rağmen opeth işte, fazla söze gerek yok.

gelemeyenlere de söylemeden edemeyeceğim, morningrise'tan da bir parça çalarak bizi gerçekten şaşırtıp pek bir mutlu ettiler.***
tam 2 saat soğukta beklememize değen konserdi. 19:30 olarak belirtilen kapı açılış 20:00'yi geçmişti. zitadam ve noti ile beraber az kalsın donuyorduk. ben kuyruğa girdiğimde saat 17:45 idi. ısınmak için neredeyse pogo yapacaktık kuyrukta. ayrıca merak ediyorduk koltukları olan bi gösteri merkezinde nasıl konser olacak diye. içeri girerken sigaramı ve en sevdiğim çakmağımı aldı adiler. geri verin lan sigaramla çakmağımı! zar zor içeri girdikten sonra aslında koltukların olmasının daha iyi olduğunu gördük. verilen aralarda oturduk ne güzel. zaten 2 saat beklemişiz ayakta. koltuk aralarıda ayakta durunca yeterince geniş olduğunu gördük. bizim bulunduğumuz yer zaten sahne önü gibi bişeydi. sahne önü denilen yerde koltuk falan yok. oradakiler devamlı boyunları yukarda izlediler konseri. biz ise tam sahne ile aynı hizada önümüzde kimse yokmuş gibi izledik. konsere gelince. önce dreamtone çıktı sahneye. uzun bi bekleyişten sonra opeth aldı sahneyi. demon of the fall ve master's apprentices çalmalarını çok istedik ama çalmadılar malesef. uni-rock festivalde çalmışlardı. bi dahaki konsere artık. ama harika bi performans sergilediler. mikael akerfeldt her zamanki gibi komikti. şarkı aralarında izleyenlerle hoş muhabbet etti. bi ara kuyrukta beklerken aynı mikael abimize benzeyen birisini gördük. yoksa omu lan diye heyecanlanırken tabikide o değildi. opeth konseri 23:40 gibi bitirdi. kapanışı ise deliverance ile yaptı. ah ulan ah. birkaç parça daha çalmalarını istedik ama adamlarda haklı tabi. yoruldular. nede olsa antalya'dan geldiler. konser çıkışı sigara ve çakmakların toplandığı kutuya doğru yöneldim ama tabikide sigaram ve çakmağım yoktu. iyiki arabayla gitmişim konsere. yoksa o saatte ve soğukta eve dönmek zor olacaktı. bir sonraki opeth konserini heyecanla bekliyorum artık.
yaş ortalamasının 21 olması gerek konserdi.

(bkz: konserin içine sıçan insan modeli)
şahaneydi, opeth zaten.

birileri setlisti yazıyor:
heir apparent
ghost of perdition
godhead's lament
the leper affinity
credence
hessian peel
closure(yanlış olabilir bunun sırası)
the night and the silent water
the lotus eater
***
harvest - the drapery falls onlar çaldı biz söyledik
deliverance

yaş ortalamasının küçük olması işimize yaradı, fazla önlerde olmamamıza rağmen önümüzdeki kalabalık kısaydı görüş sıkıntısı yaşamadık.
bir de mikael'i yerim lan, şeker şey seni. o muhabbet neydi öyle lan, ahaha!
tüm olumsuz faktörlere rağmen mükemmel bi konserdi. öncelikle biraz bu olumsuz faktörlerden bahsedelim. kapıların denildiği gibi 19.30 da değilde 20.10 gibi bi saatte açılması en kibar tabiriyle ayıptır. havanın niyüdüğü belirsiz durumuna aldandığım ve de ince giyindiğim için epeyce bi üşüdüm. noti ve static de kendini kaybetmek üzereydi.* sırada beklerken muhabbet ederek ısınmaya çalıştık lakin onun bile bi faydası olmadı. gene de bu uzun bekleyiş süresince* epeyce eğlendiğimizi ve gelen insanlara bakarak dumur üstüne dumur yaşadığımızı söyleyebilirim. konserde yaş sınırı olmadığını sıradayken anlamıştık çünkü. bi de static'in de bahsettiği gibi mikael'e fazlasıyla benzeyen bi eleman vardı.* sağolsun o da bizi epey bi eğlendirdi farkında olmadan. kendisine selam ederim.

neyse sonunda içeri girdik. yerimiz falan iyiydi fakat mekan ciddi anlamda tuhaftı bi metal konseri için. tiyatro-stand up ya da ne biliyim fazıl say dinlemek/izlemek isteyen biri için süper bi yer orası. fakat "aman koltuklara dikkat edin" modunda gezen güvenlik görevlilerin olduğu bi mekanda metal konseri yapılmaz arkadaşım.
şunu düşünmüşler herhalde. mekan belli ki fazla kazanamıyor. opeth'in de hayran kitlesi malum. işletmecilerden biri "abi opeth'i getirelim, yaş sınırı da koymayalım. dolayısıyla içki sigara da girmesin içeriye. nezih bi ortam olsun. fiyatı da pahalı tutalım. bi de sahne önü muhabbeti yapıp parayı ordan da sikertelim. ehheehe lan ne para vururuz ama" demiş belli. ankara daki mekan yokluğu gene gösterdi kendini. bi nevi tekel durumunda olan anadolu gösteri merkezi de oyunu kendi kurallarına göre oynamış. adam gibi içki içerek ortamın tam manasıyla keyfini çıkartamadık. o açıdan şunu rahatlıkla söylebilirim;
yaptığınız işi sikiyim!..

gelelim bu 18 yaş altı mevzusuna. 16 veya 17 yi anlarım da abartmıyorum 9 yaşında bile insan vardı lan. neyse burada uzun uzun yazmıcam. nitekim şurada değindim bu konuya;
(bkz: opeth/#5061754)

tüm bunlara rağmen opeth kelimenin tam manasıyla skertti. bir din olarak opeth kavramı çok daha iyi anlaşıldı bu konserde. mikail sesinin ilahi gücüne ilk defa şahit oldum. dvd den izlemek gibi bişey değil bu. harbiden canlı görmek lazım. normal konuşma sesiyle şu erkek halimle beni bile baştan çıkartabilir piç kurusu. onun dışında mikail in frontmanliği de fazlasıyla üstündeydi. espirileri ve mimikleriyle yardı geçirdi. bi kızın çığlığı sonrası dilini hafif büküp titreyerek sittir laa tadında bi hareket bile yaptı. gönülden alkışladım o anda. ahahah şerefsiz ya.

setlist ise beni tatmin etti. çünkü benim beklentim çok daha kötüsüydü. grubun kutuplaşmış hayranlarını düşünmüşler belli. morningrise dan damnation'a, blackwater park'dan still life'a opeth'in her halinden parça çalındı. Orchid ise atlandı. üzüldüysem de belli etmedim The Night And The Silent Water'ın hatrına. hayatımda her zaman çok farklı bi yeri olan o şarkıyı canlı dinledikten sonra artık rahatlıkla ölebilirim. asla gözüm açık gitmem bu saatten sonra...

bi daha ki yıl alkolun ve yaş sınırının olduğu bi ortamda görüşmek umuduyla...
mikael abimizin doğum gününü 'this is my f*cking birthday' diyerek duyurduğu konserdi. gidenler hatırlar hepi börtdey tuu yuu nidalarıyla bu özel günü de kutlamış olduk.