terörle mücadelede gelinen noktada kürtçü(k)lerin dillerine pelesenk ettiği hakikat boyutu nicel olarak tartışalacak bir savunudur.
yanlış anlaşılmasın, bırakın 17.000' i, 1.700 hatta 17 kişi bile ölüm kuyularındaysa bunun hesabı sorulmalıdır. burası patagonya değil, devlet eli ile terörizme sonuna kadar karşıyız!
fakat bu söylem taraf ve avanesi kaleminde öyle bir hal aldı ki, pkk' nın eylem ve ef'alleri, faili meçhullere dayandırılıyor, dağa çıkana karşı yöneltilen eleştirilere cevaben,
-senin abin hiç evden alındı mı?
- babanın hiç eve gelmediği oldu mu?
- amcanın mezarı kayıp mı?
gibi inasni boyutu çok acı, ama soruna giden yolda çift taraflı faşizan çözümler üretecek yanıtlar alınmakta.
--spoiler--
"...ama yine de kimse beni, bu çağda, elinde silah dağlarda dolaşmanın anlaşılır ve meşru olduğu konusunda ikna edemiyor.
2009 yılında dünyanın hangi dağında, hem de, özerklik, anadilde eğitim gibi talepler için elinde silahla dolaşan gerilla kaldı? bu iletişim çağında, artık kürt sorununa duyarlı bunca insan, kurum, kamuoyu, medya organı, uluslararası aktör varken, pkk istediği anda yüz binleri sokaklara dökülebiliyorken, kürtler hâlâ seslerini pusu kurarak, mayın döşeyerek duyurmaya devam edebilir mi? bu artık kürtlerin işine gelir mi? "[15.12.2009]
--spoiler--
aynı yazar aylar önce faili mechuller hakkında şunlarıda demişti, unutmayalım.
ekrem dumanlı bugün köşesinde müthiş tespitler yapmış, devletin ve hususen ak parti hükümeti' nin adı konmayan açılım paketi içinde, aslında meseleyi nerelere getirdiğinin delili:
--spoiler--
"...daha ötesi de yaşandı bu ülkede. pkk'nın istismar ettiği, dtp'nin dilinden düşürmediği "faili meçhul" cinayetlerin üzerine yargı yoluyla gidildi. muvazzaf subaylar tutuklandı, kireç kuyuları açıldı, görgü şahitleri ile sanıklar mahkeme salonunda yüzleştirildi... dtp'den tık yok. niçin? çünkü istismar edilecek konular ellerinden bir bir alınıyordu. ortadaki kürt vatandaş da yapılan fedakârlığı pek anlayamadı. bir zamanlar devletten korkuyordu. şimdi devletin şefkatli ellerini sırtında hissediyor; ancak bu sefer de örgütün maskesi düştü, vahşi yüzü ortaya çıktı.
gerçek şu: kürt-türk çatışmasını körükleyen aşırı uçlar ülkenin ohal'e, sıkıyönetime, darbeye, kaotik ortama sürüklenmesini istiyor. "vatan bölünüyor" diyerek kürt düşmanlığı yapanlar da sokağı adres göstererek aynı günahı paylaşıyor. pkk ile pkk karşıtı görünen güçlerin hedefi adeta kesişmiş durumda.
artık vicdan sahibi, akıl sahibi, sağduyu sahibi kürtlerin meseleye müdahil olması, sivil ve demokratik tepki vererek örgütün karanlık işlerini sorgulaması gerekiyor."[17.12.2009-zaman gazetesi]
--spoiler--
son alıntım avrasya tv'den olacak, ümit özdağ ve özcan yeniçeri' nin birlikte sunduğu "aklın yolu" adlı programda, prof.dr ümit özdağ iddialı bir şekilde şunu söylüyor,
-"17 bin faili meçhul deniliyor, bırakın 17 bini, bana 17' sinin adını alt alta yazabilecek olan var mı" ?
tasvip etmediğim bir etvar hoca' nın ki; ama konunun istismarı açısından ifrat bir misalle özetlemek istedim!