17 ağustos 1999

entry900 galeri38 video5
    91.
  1. öyle bir drama ki,çizdiği tabloyu hala farkeden yok.şu soruları sormak istiyorum ben:insanlar ölüyor ders almadınız mı hala? Yürekte açılan derin hançer yaralarının dermanı olan,olabilen yok ders almadınız mı hala? yoksa 1 demir parçasını ya da bir ihmalsizliği bir insan canına değişiyor musunuz hala?
    3 ...
  2. 92.
  3. derince buz paten pistinin morga döndüğü tarih.
    3 ...
  4. 93.
  5. insanları uykuda yakalayan, gördüğüm en şiddetli deprem. 27.04.2009 tarihinde de bir deprem olmuştu ve gene aklıma bu deprem geldi. içimden sadece 'ne olur çok sürmesin, kimseye bir şey olmasın allahım' demekten başka bir şey geçmedi. gerçi o 17 ağustostaki gibi değildi ama o günden sonra her sallanışta ya gene aynısı olursa diye korkmaktan kendimi alamıyorum. ufak bir sallantıda bile ilk olarak, küçükken yaşanan olay *aklına gelince insanın psikolojiye daha çok inanıyor.
    2 ...
  6. 94.
  7. 95.
  8. türkiye cumhuriyeti devleti yakın tarihinin en acıklı günlerinin başlangıcına sebebiyet veren 42 saniyelik bir doğa felaketinin vukua geldiği tarih.

    resmi ve gayri resmi sayılarla 40.000 in üzerinde kişinin öldüğü, ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak milyarlarca dolar zararı olan kanlı bir doğa olayı.

    meslektaşlarımın önleyemediği olay. mesleğimden kimi zaman utanmama sebebiyet veren yer sarsıntısının oluş tarihi.

    (bkz: gölcük)
    (bkz: yalova)
    2 ...
  9. 96.
  10. küçükken yaşadığım deprem .

    o küçük halimle bile hatırlıyorum bütün şeyleri . organ mafyalarının hasatıdır resmen bu deprem . göçük altında kalan insanların organlarını alıp , soğutucuya koymaları , gasplar , yağmalar .

    buradaki insanlık suçları , nazilerin savaşta , sırpların bosna'da , rusların kafkasya'da yaptıklarınla eşdeğer nitelikte .

    allah bir daha yaşatmasın .
    2 ...
  11. 97.
  12. 7,5 büyüklüğündedir. büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.
    2 ...
  13. 98.
  14. şehir uykudaydı belki, belki değil. kimi pencerelerde ışık vardı, kimisinde kimsesizlik. ne yana baksalar ıssızlık vardı bir saniye önce, sonrası karanlık... arkadaşlarım vardı taşların altında yatan, hiç görmedim cansızlıklarını. yıkıntılarını görmedim. yıkıldıklarını görmediğim gibi. hep ayaktaydık ya biz hani? şimdi seneler sonra bir gün ve hepimiz hayatta olacağız ya işte, işte o gün kollarımız yeniden çocukça selamlayacak birbirini biliyorum. çok geç değil hiçbir şey için ve hiçbir şey için erken dememeli zaman...
    kurtarılamamış insanların cansızlıklarından uzaktaydım o zamanlar. senesi dolmadan gidebildim ancak o uzak, o soğuk, o virane şehirlerin yalınlığına. çıplak ayakla toptağa dokundum, sesini duydum uyurken konuşanların. ve bir bebek ağlıyordu karyolasında çaresiz. ama çok geçti kurtarabilmek için dünleri...
    siz yeniden ölmeyin diye biz yaşıyoruz şimdilerde. sizinle aynı kaderi paylaşmasın kimse diye çırpınıyoruz biz geride kalanların tümü ve bilenler bu acının ne olduğunu sizi unutmuyoruz...
    3 ...
  15. 99.
  16. patlayan kirişler ve çatlayan duvarlarla dolu bir şehirde dostları aramayı hatırlatır bu tarih. oysa birçoğu enkaz altında kalmıştır.
    3 ...
  17. 100.
  18. o büyük depremin meydana geldiği ve herkesi üzen tarih. depremle beraber o kabusu yaşayan öğretmenlere tanınan hakların ve tayinlerini isteyip kaçanların tarihi. bu tarihle beraber oluşan öğretmen açığı nedeni ile annemin tayini de buraya çıkmıştır.
    2 ...
  19. 101.
  20. çoğu apartman sakinimizi kaybettiğimiz, sarılması zor yaralar bırakan izmiite yakalanmış olduğum deprem tarihi.

    Edit : Neyini eksiledin? Yaşamış olan bilir bunu.
    3 ...
  21. 102.
  22. 103.
  23. 10 yıl önce bugün.

    hayatını kaybedenlere rahmet...
    2 ...
  24. 104.
  25. Her 17 Ağustos'da saat 03.00'ı istemsizce ve korkuyla bekleten deprem.
    2 ...
  26. 105.
  27. içimizde açılan büyük yaranın tarihi.

    bizler her gün bu yaşadıklarımıza ağlıyoruz. korkuyoruz tekrar kayıp gitmekten. fakat, büyüklerimiz* bir gün anmakla bir şey yaptıklarını sanıp, tedbir almaya yeltenmeden yaşamaya devam ediyorlar. etrafınıza bakın, dikkat edin. 10 yıl önce yaşananların yaşanmasına bir daha asla izin vermeyin...
    3 ...
  28. 106.
  29. herhangi bir yakınınızı kaybetmemişsinizdir, ya da size zarar vermemiştir ama ta en içten acıtır canınızı. iyi ki orda değildim bile dedirtmez insana. kaybedilenler için ağlanır. herkes tarafından anılırlar. insanın önemini anlarsınız, başkasının canının bile aslında sizin için ne kadar önemli olduğunu..
    3 ...
  30. 107.
  31. olmayan, hafızalarımızdan silinen tarihtir. aslında hafızalarımızdan silmek istediğimiz ve o tarihte hiç birşey olmadığına kendimizi inandırmak istememizdir.

    ancak; türkiyenin tarihinde siyaset, din, spor gibi kavramlardan daha önemli bir olayın tarihi olması içimizi yakmakta.

    onbinlerce insanımızın, göz göre göre kayıp gitmesinin tarihidir.

    unutmayacağız, unutturmayacağız.

    bu kara günde kayıp giden bütün insanlarımızın ailelerine acılarını paylaştığımı söylemek isterim.
    2 ...
  32. 108.
  33. aklıma sürekli yıkık bir bina resmini anımsatan olay ve gün.
    2 ...
  34. 109.
  35. 110.
  36. on yıl oldu ne oldu? denilesi depremdir.

    10 yıl oldu.

    dile kolay, on!

    ne oldu peki?

    kaçak yapılar engellenebildi mi?

    3 kattan fazlası sakıncalıysa madem, beş katlı evler ne arıyor hala?

    ve "o kafa"...

    hala öyle mi düşünüyorsun sayın yobaz?

    7.4 yetmiş midir sence?

    sakarya dindarın kralıydı, niye öldü orada binler?

    geçelim bu işleri sayın yobaz...

    ama geçemeyiz değil mi?

    on yıl olmuş hala bir önlem alınamamışsa, yeni pankartlara da yol var demektir değil mi?

    6.7 yetmez mi?
    5 ...
  37. 111.
  38. her şeyin bir daha asla düzelmeyecek şekilde bozulduğu gün. adapazarı'nın ve gölcük'ün dümdüz olduğu gündür.
    1 ...
  39. 112.
  40. yalanım yok, bugün saat 03:02 ben gülüyordum. beynim oyun oynuyordu bana, hatırlamamak adına. sonra bir damla yaş süzüldü gözümden. daha dün gibi dedim, darmadumandı burası, on yıl önce bu saatlerde çok yakından bakıyordum artık anı olan onca şeye. "anı"nın en somut günü bugün. yana yana içimin en telaşlı yeri, hala kabullenemeyen yeri o çok sevdiklerime damla damla yaşlar döküyor gözümden. çok özlüyorum. rahat uyuyun. son bakışlarınız dipdiri hala bu şehrin adımlarınızı defalarca öpen sokaklarında.
    4 ...
  41. 113.
  42. 10 yıl geçse de etkisini devam ettiren, dün akşam tedirgin geçen ve bir türlü sabahın olmamasından anladığım kadarıyla 20 geçse bile izlerini kişinin bünyesinde fark etmeden sakladığı felaket.
    evet uyuyamadım. uyudum da hani uyur-uyanık tedirgin bekleyiş olur ya öyle geçti sabaha kadar. sanki aynı saatte aynı şeyi yaşayacakmışsın gibi bir şartlanma. sürekli saati gözlerken beynin sana oyunlar düzenleyebilir. oyuna kaptırmamak lazım diye kendini telkin ederken bile acaba oldu mu, ben mi salladım diye tekrar başa saran eminsizlikler, korku paniği. işte böyle bir gece. hemen her gece.
    4 ...
  43. 114.
  44. 17.480 olum, 23.781 yarali olan ve 505 kisinin resmi kayitlara gore sakat kaldigi depremin gerceklestigi gun.
    2 ...
  45. 115.
  46. ' bir musibet bin nasihatten iyidir ' derler ya! bizlere musibetler de kar etmez anacım!

    hemen bir günah keçisi bulur, bütün sorumluluk ondaymış gibi taksim meydanında sallandırı-veririz adamı. resmi kayıtlara göre 17.480 kişinin öldüğü, 43.953 kişinin yaralandığı bir depremde; kayda-değer hüküm giyen 1 kişinin olması ilginç değil midir? sizce de.

    - sahi! bir veli göçer vardı. ne oldu ona?
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük