üzerinden 16 yıl geçmiş depremin. Allah vefat edenlerin ailelerine sabır versin vefat edenler nur içinde yatsın unutmadık unutmayacağız unutturmayacağız.
tanrı göstermesin, bir daha olursa gerçekleşecek yıkımın bundan daha az olacağını düşünmüyorum. ülkecek balık hafızalıyız malesef. ders almayı bilmiyoruz, lanet olsun.
Bugün üzerinden 16yıl geçen büyük deprem.
Binlerce aile parçalandı, çocuklar ailesiz kaldı, hayatlar karardı. Tabi bunların sorumlusu deprem değil, yine biziz.
Bir daha böyle depremler yaşanmamasını diliyorum. Sorun depremin şiddeti değil, ölen kişiler.
buna benzer bir depremi ben de iki sene önce yaşadım. O denli şiddetliydi ama çanakkalenin altyapısının sağlam olması nedeniyle ölen olmamıştı sanırım. Yani dediğim gibi bu depremin ve giden canların sorumlusu bizleriz. Umarız yine olmaz.
Ve rakamların daha fazla olduğunu duymuştum, ölen kişilerin.
rahmetli dedem * "insan ömründe iki büyük deprem gürür evlat, sonrasına zaten ömür yetmez" demişti.
deprem nedir bilmezken ilk depremi yaşadık ailece; uyku sersemi deprem anını idrak edene kadar binlerce insan beton yığınlarının altında kalıverdi belkide, hızlı, şiddetli bir o kadar da acı verici şekilde.
Kardeşim depremden birkaç gün önce ayağını kırmıştı beline kadar alçılı durumdaydı, deprem şiddetini kaybettiğinde ilk onun yanına koştuk vitrinin altındaydı, görünmüyordu, tek hamlede kaldırdığımız o vitrin düşerken alçısına denk gelmişti, belki de altında ezilmekten o alçısı korumuştu kim bilir...
Hava garip bir şekilde aydınlıktı, camlar kırılmış, perdeler deli bir rüzgar varmışcasına hareketliydi. Salondan geçerken bulunduğumuz katın duvarları ve zemininde oluşan yarıklardan alt komşu semiha ablanın orta sehpasını ve yandaki gülsen teyzenin duvarda asılı gençlik fotoğrafını görebilmekteydim.
Yürüyecek yer kalmayan kırılan kopan merdivenlerden aşağı inerken annemi gördüm önümde, alçı ile ağırlığı 100 kiloyu bulan kardeşimi kucağında yeni doğmuş evladını taşır gibi sırtlamış hepimizden önce onu güvenli bir yere götürmek için savaşıyordu adeta.
Ve çıktık şükür sağ salim, şanslıydık yanımızda arkamızda ve önümüzdeki tüm binalar yıkılmıştı ama yan apartmandaki mahalle takımımdan arkadaşım fatih, kavga edip küstüğümüz emrah bizim kadar şanslı değillerdi.
nitekim dedem kendi tezinde haklıydı o iki büyük deprem görmüştü, biz birincisini gören nesil olarak umarım bir daha böyle büyük depremler görmeyiz.
gidenlere rahmet, kalanlara sabır... allah bir daha o günleri yaşatmasın.
Sene 99, 5-6 yaşlarındayım. Deyim yerindeyse fil hafızasına sahip olduğumu söylerler. O gece boğmaca geçirdiğim için Öksürük nöbetine tutulmuştum. Tam da depremin olduğu vakitler. Apar topar hastaneye götürdüler. Dayım, kuzenim, annem başımda. Devamı karanlık, cidden karanlık. Orduda Köyde olmama rağmen, ülkenin tümünün içine düştüğü o Meçhul karanlık. Depremi yaşamadım. Fındık zamanı olduğu için Adapazarı'nda yaşayan dayımlar da Köyde. Eve geldik. Dayımda bir Telaş. Bu saatte niye Ayaktalar ki? Deprem olmuş diyordu. Deprem ne olaki diye geçiriyorum içimden. Adapazarı yerle bir olmuş dediler. Amca? Teyze? Kuzenlerim? Nasıl yani evler mi çökmüş?
Eski bir telefon var dayımın oğlunda antenli koca kalas. Dağlara tepelere çıkıyoruz ulaşabilmek için. Telefon düşmüyor. Sabaha karşı elektrikler geliyor. Televizyon Açılıyor. Aman Allah'ım bu ne? Sağlam bina mı yok, ne olmuş onlara? Adapazarı'nı gösteriyorlar. Hani şu girişteki devasa oteli. Sadece Tabelası var. Anneannem dualar ediyor, dayım, yengem...
Evet, sonunda ulaştık akrabalarımıza. Iyiler Köye gelecekler. Çok şükür. Ama o manzaralar Aklımda.
Depremden hemen sonra gittiğim, toz duman bulutu , yıkıntılar, çadırlarda, prefabriklerde kalan insanlar, sesler, ölüm kokusu. Insan nasıl unutur ki? Evet yaşamadım ama derinden Hatırlıyorum. Allah bir daha yaşatmasın.
Asrın felaketi diyorlar. Bence acizliğin felaketiydi. insanoğlunun acizliğinin en büyük göstergesi gibiydi...
Ve aklımdan Çıkmayan anneanne repliği galiba gittiler , gittiler kızım
Depremin merkez ussu golcuk'tu. Golcuk donanma komutanligi karargahinin bulundugu yer.
Donanma komutanligi 28 subat'i planlayan, organize eden temel kuvvettir. Bu ulkede muslumanlari bitirmeye calisan insanlar yuzunden butun ulke zarar gordu.
Elimde delil yok, ispat yok ama gorunen koy kilavuz istemez.
Edit: Yazilanlari okudum. Malesef cogu insan depremde olenlerin suclu olmadigindan bahsederek beni haksiz cikarmaya calismis. Zaten en bastan soyledim. Depremde olenlerin belki de yuzde 1'i bunu haketmisti. Olenlerin buyuk cogunlugu masumdur, cocuktur, gunahsizdir. Onlara hakettiler demedim, demem.
söz konusu depremde hayatını kaybeden veya sakat kalan insanların tamamının müslümanları bitirmeye çalışan insanlar olduğunu söyleyen ve buna inanan insanlar var. umarım trollsünüzdür. yoksa bir insan bu kadar gerizekalı olamaz.
sonra adama sorarlar "madem müslümanları bitirmeye çalışan insanlar cezalandırılacaktı o zaman niye bir sürü müslüman öldü ?" diye.
Depremler ve Müslümanlar arasında değil ama Depremler ve masum insanlar arasında bağ kurulmasının yanlış olmadığını düşündüğüm tarihi acı olay. Çoğumuz o acı günleri ve sonrasında tekrarlarını yaşadık. Şu gun üzerinden bile birbirimize sövüyorsak o günkü birliğimiz ve beraberliğimizden bi bok kalmamış demek ki. Yazıklar olsun.
Olay şu kardeşim. Haarp veya başka bi bok... Dünyada enerjiye yön vermek,enerjiyi yönetmek diye bir gerçek var. Birileri bunlarla uğraşıyor. Her faaliyetlerinin akabinde de dünyanın bir yerinde çok sağlam felaketler meydana geliyor.
Hayır en ufak olayda en alakasız kişilerden şüphelenirken amacını bilmediğin bir proje var dünyada. Belki de bir çok proje var. Ebesinin amında(taaa alaskada) kimsenin gidip göremeyeceği bi yerde bişeyler yapıyorlar. Ve hiç görülmemiş doğa olayları gözlemleyenler oluyor. Dünyadaki o büyük felaket günlerindeyse nedense hiç bir kayıt yayınlamıyorlar. Ve şüphelenmiyorsun. Tamam komplo teorileri üretme ama "acaba?" demek gerekmiyor mu?
Hayır sen bu olayları "doğa olayı" diye yorumluyorsun, öbürü orda "allahın hikmeti" diyince itin götüne sokuyorsun. Ama başkası "bilimsel bir projenin bilerek veya yanlışlıkla oluşan bir sonucu olabilir" diyince ona da verip veriştiriyorsun. Sen nesin peki? Hakkında hiç bir fikrin yok mu? Dünyada Türkiye gibi düşmanı çok başka bir cennet yokken, neden bazı orospu çocukları bu ülke üzerinde oyunlar oynamış-oynuyor-oynayacak olamasın?
Hani artık teknoloji çağındayız ya? Hani uzay çağındayız ya? Hani bilgisayar denen şey artık kulağının deliğine kadar sokulabilir hale geldi ya falan... Sen galiba teknolojik gelişmeyi iphone 6 dan iphone 6s'e geçmekten ibaret sanıyorsun galiba. Senin ülkende daha yeni akıllı telefonlar üretilirken, devletin yerli araba üretelim derken, dünyada ışınlanmayı bile buldular. He şu var ki, kimse taşşaklı teknolojik gelişmelerini seninle falan paylaşmak zorunda değil. Ama sen de her önüne gelene sayıp sövmek zorunda değilsin. Bi araştır önce. Hasiktir oradan demeden önce bi bak.. Belki de doğrudur diyebil.
Ablamın aradan yıllar geçmesine rağmen gece birden uyanıp deprem mi oldu demesine neden olmuş depremi içinde barındıran tarihtir.
Allah o günleri bir daha göstertmesin.
Kendi adıma en net hatırladığım küçüklük anım malesef depremin olduğu gün.O korkuyu hala hissedebiliyorum.Tüylerim diken diken oldu.Umarım bir daha yaşanmaz.Umarım yeni binalar dayanıklı yapılıyordur.
Doğal afetin yaşandığı gün. Üç kuruş fazla kazanacağım diye, yapılan çürük binalarda kaybedilen kaybedilen onca insan. Bu kadar büyük yaşanılan acıda dahi, temel gıda maddelerini, vijdansızca fahiş fiyatla satanlar, ölülerin ziynet eşyalarını çalan ahlaksızlar ve hala etkisinden kurtulamamış insanlar.