saat sabahın 11 inde mavinin en berbat tonuna bürünmüş gökyüzünün beraberinde getirdiği fırtınayla beraber istanbullara yaşattığı bir yaz faciası. sağanağın indirmesi bekleniyor gün içersinde. şemsiyesiz çıkmayın.
istanbul'un beylikdüzü-haramidere semtlerinde sağanak yağış olarak kendisini belli etmiş, yollarda yürümeyi zorlaştırmış ve halk arasında "dona kadar ıslanmak" diye tabir edilen olguyu yaşatmış durumdur.
andan itibaren düzce'de bir yağıp bir durması, güneş çıkması, rüzgar esmesi. kaçıııın hava harbiden sapıttı. adeta 4 mevsim bir arada. birazdan kar yağarsa şaşırmam.
kartal civarında bi 15 dakika önce akşam saatleri gibi kapanan havadır. evlerde ışıklar açık lan. şimdi biraz açılmaya başladı gibi. yağmur da yağsaydı ya lan.
sıcaktan bunalan hatta neredeyse buharlaşarak ölme kıvamına gelen bünyelere ilaç gibi gelen havanın sapıtma hadisesidir.
ve evet, o bünyelerden biri de bendim.
yağmurla birlikte keyfim de yerine gelmiş, devamında kahvemi elime almış yağmuru seyretmekteyimdir.
şu eşşiz anı daha da güzelleştirmek adına az sonra açacağım fon müziğimin seçimi de bellidir; pink floyd - wish you were here.
e daha ne nolsun.**
kocaeli de yağmur çisil çisil yağmaya devam etmektedir. süper bir havadır. çok mutlu uyanmamı sağlamıştır. günün ilerleyen saatlerinde denize karşı bir cafede çay içilecektir terlemeden, klima yok mu ya burda demeden.
dünkü sıcaklıktan bayılma durumumdan sonra şu anda istanbulda doludan kaçma yollarındayız. gök gürültüleri, fırtına, dolu dünkü baygınlıgımızın acısını cıkartıyoruz herhalde. ama şimdi de üşüyorum ortası yok mu bunun denilesi durumdur acıkcası.