kapıyı %65'ten açmışlardı ve evetleri yüksek göstermek için yapmadık çakallık bırakmıyorlar. buna karşın evetler hızla düşüyor. şu anda %54'ün altına indi ve kalan oyların büyük bölümü batı anadolu'dan gelecek. yani kalan oyların büyük bir çoğunluğu hayır.
yapılan türlü hırsızlıklara, manipülasyonlara karşın bu referandumun sonucu hayırlı olacak.
Sonucu şaibeye giren seçimdir. Tabeladan maç analizi yapan kültürümüze terstir.
Bir de tayyip Erdoğan balkona çıkmadı. Balkondakiler donuk bakıyor, tarihe not düşelim.
Adil değildi bu seçim. Artık gelecek hiç parlak görünmüyor gözüme. Ülkenin yarısının istemediği bir sistemle karşı karşıyayız. Ysk'nın son dakika saçmalıkları... Hile'nin olduğu kesin gibi. Keşke daha adaletli bir ülkede yaşayabilecek. Umarım her şeye rağmen hayırlı olur.
Hangi oyu vermiş olursa olsun, sonuçlar üzerinden şehirlerin birbirinden ayrılarak yönetimi konusuna ilk girecek olan bölücüdür, ağır şerefsizdir. Tespit taze geldi zihnime, paylaşmak istedim.
- genel başkanının dönekliğini tarihe kalın harflerle yazmış bir parti seçmeni
- genel başkanı içeri alınmış, sesi kısılmış bir parti seçmeni
- yurtdışında keyif yapıp Türkiye'nin geleceği için oy verebilen "vatandaş" seçmen
- ysk nın hukuk dışı karar vererek mühürsüz oyları geçerli sayması
- ....
buna rağmen 51.36%.
umudum hiçbir zaman solmayacak. teşekkürler halkım.
22 yıl önce istanbul büyükşehir belediye başkanı olan recep tayyip erdoğan'ın önderliğinde ''beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda'' diyerek çıktığımız kutlu yürüyüşte önce allah'ın izni ve inayeti, sonra liderimiz recep tayyip erdoğan'ın feraset ve dirayeti sayesinde az zamanda çok büyük işler yaptık. türkiye’nin manevi başkenti istanbul'un içler acısı kepaze bir halden kurtarılıp dünya metropollerine yakışır bir silüet kazandırılmasıyla başlayan hizmet süreci daha sonra reisimizin başarı basamaklarını ikişer ikişer tırmanarak başbakan olmasıyla hız kazanmış; avrupa'sıyla, amerika'sıyla, kanada'sıyla tüm dış mihrakların engelleme teşebbüsleri ve bu mihraklara teşne olan içimizdeki gizli-açık hain örgütlenmelerin ve hepsinden önemlisi küresel sermayenin türkiye üzerinde adeta müstemleke valiliğini yürüten vesayet odaklarının bilimum ihanetkarane girişimlerine rağmen tek başına mücadele etmesini becererek türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmesini bilmiş; vesayetçilerin halka hizmet etmek isteyen herkesin kafasında adeta tokmak gibi ''bak lafımdan çıkarsan uf yaparım ha!'' dercesine dolandırdığı cumhurbaşkanlığı makamını önce milli iradenin tercihine sunarak, daha sonra aynı yerli ve milli iradenin teveccühüne mazhar olup seçilerek ''büyük yeni türkiye'' idealini bambaşka bir boyuta taşımış; tüm bu hengamenin içinde ekonomik refahı pat diye yükseltip, türkiye’yi gelişmiş ülkeler seviyesine çat diye çıkarsa da paralel ihanet çetelerinin sabotajıyla birazcık sendeleyip sükut-u hayale uğramış, 15 temmuz gibi dehşetengiz bir ihanet hareketine karşı ''gazi'' sıfatı alarak çıkmasını bilmiş recep tayyip erdoğan’ın ''türkiye’ye muasır medeniyet seviyesi yetmez, bunun da üstüne çıkmak gerekir'' parolasıyla halkımızın takdirine sunduğu cumhurbaşkanlığı sistemi feraseti ve basiretiyle bizleri hiç yanıltmamış olan milletimizin onayını da alarak hamdolsun yürürlüğe girmeye hazır hale gelmiştir.
artık bundan sonrasını pkk, fetö, dhkp-c, hdp, hollanda, almanya, avusturya ve chp'nin 8 seçim kaybedip utanmadan koltuğuna yapışan genel müdürü düşünsün.