türkiye a milli futbol takımının 4-2 kazandığı fakat 2006 dünya kupası'na gidemediği, sonrasında çıkan olaylar nedeniyle uefa tarafından türk milli takımına 3 maç türkiye dışında ve seyircisiz oynama cezası verilen* maç.
milli takımın dünya şampiyonu bir takım gibi olup kendini aşan bir oyun oynadığı, sayısız pozisyona girip 4 gol attığı ve 4-2 kazandığı maç.
normal bir maç olsa mükemmel bir oyun ve mükemmel bir galibiyet olarak tarih sayfalarında yerini alacakken 2-0 lık bir ilk maçın rövanşı olduğu için ve maçın sonunda elenen takım olduğumuz için güme gitmiştir.
üstüne maç sonrası çıkan olaylar sonucu verilen 3 maçlık ceza da cabasıdır.
bu maçı ve diyarbekirspor-bursaspor maçını izledikten sonra diyarbekir'li futbolculara ve teknik heyete, türkler'in isviçreli'lere yaptığı gibi bursaspor'lu futbolcuları dövmedikleri için plaket verilmelidir... diyarbekir belediye başkanına da "neden bizim kadar faşist değilsiniz" diye de nota verilmelidir herhalde, eh diyarbekir de gelişecek bu açıdan.
bu maç öncesindeki istiklal marşını her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor, gerçekten stadyumlarda ilk defa hakkını vererek söylenmiştir milli marşımız .söylemeyip ıslık çalanlara ders niteliğinde.
futbol tarihimizin en heyecanlı maçlarından biridir.
2-0'ın rövanşı, maçın ilk saniyelerinde alpay'ın yaptırdığı penaltı nedeniyle yenilen gol ve 2006 dünya kupası'na katılması için en az 4 gol atması gereken bir takım.
attık da 4 tane amma o 2. golü yemeyecektik.
(bkz: tolga seyhan)
bu akşam oynanacak maç. almanya biletini kapacağımız maç olacak aynı zamanda. 2-0'ın rövanşı çok zor olacak ama yapacağız! kalpler milli takımla atıyor, haydi çocuklar!
ilk maçta volkan'ın* yediği hatalı gol yüzünden yenilmiş, bu maçta da alpay'ın* yaptırdığı salakça penaltı yüzünden kazandığımız halde dünya kupasına gidememiştik...
şu anki milli takımla karşılaştırma yaptığımız zaman, ruh yine en üst düzeydeydi ki; maç sonu ibnelere hadlerini bildirmiştik. o ayrı.
Ömrümde en fazla heyecanlandığım en unutamadığım maçtır. Ilk ayağı 2-0 biten dünya kupası play off maçınin ikinci ayağıydı.
Fatih terim olayların başrolundeydi fakat mehmet özdilek yem edilmişti sonunda. Terim'in maç devam ederken o dönem milan'da oynayan johann vogel'i indirin demesi, maçın bitimiyle emre belozoglu'nun terim'in yanindan ok gibi firlaması, marco streller ve alpay özalan kavgasi, huggel'in alpay'a arkadan tekmeyi geçirmesi unutulmaz olaylardan bir kaçıydı.
Bir de burada streller'e diklenip, on binlerce taraftarin gazıyla adama saldıran alpay'ın almanyada (koln de oynuyordu o dönem) yusuflaması olayı var. Hatirladığim kadarıyla ölüm tehditleri aldığı yazılmistı gazetelerde.
Of ulan ne gunlerdi. O günkü heyecanımin onda biri şu an herhangi bir konuda gelmiyor bana.