bugün

22 haziran 2007'de amerika'da gösterime girecek olan, türkiye'de girmeyecek diye endişelerimin bulunduğu, samuel l jackson gibi bir devi kadrosunda bulunduran, malum numaralı otel odasının çok şey ifade edeceği film.
içinde klasik stephen king gariplikleri bulunduran;
--spoiler--
telefonun erimesi
duvarın kanaması
--spoiler--
john cusack'ın her zamanki gibi çok iyi oynadığı, ancak her korku ya da gerilim filminde olduğu gibi finalinin beni tatmin etmemesine neden olan, sanki hikayede eksik bişeyler var denilebilecek tarzda bir korku filmi.
stephen king romanı.

uzak durulası yerler listesi;

1-dolphin otel kat:13 no:1408
haftaya vizyona girecek olan fakat dayanamayıp şimdiden izlediğim mükemmel derecedeki gerilim filmi.

senaryo ciddi anlamda uçmuştur. özellikle oyunculuklar ve çekimler bir numaradır. gidilmesi gerekir, gidilmesede izlenilmek zorundadır.
beklediğim kadar gerilim olmayan, sadece pencerenin yok olma sahnesi beni biraz germiş olan film...
Stephan Kingin ünlü kısa hikayesinden uyarlanan film, Kahramanımız Mike Enslin'in* doğa üstü olaylara odaklanan son kitabı için araştırma yaparken dolphin oteli'nin 1408 numaralı odasında bir takım gizemli olayların olduğunu keşfetmesini ve bunlarla boğuşmasını konu alıyor.

Filmin türkiye'de gösterime 28 eylülde girmesi bekleniyor.
Başrollerini John Cusack ve Samuel L.Jackson'ın oynadığı, senaryo yazarları arasında Stephen King'in de bulunduğu Hafstrom imzalı gerilim filmidir. Shining'ten alıntıların olduğu orta karar bir filmdir. izlesenizde olur izlemesenizde.
aynı oda içerisinde hem okyanus fırtınalarını hem kutup soğuklarını hem cehennem sıcaklarını izleyiciye hissettirebilmiş son dönemlerin en iyi gerilim filmlerinden biri.
izlediğim ve gerçekten beğendiğim bir korku filmi insanın en büyük korkularının aslında bilinçaltında yattığını ve hayallerinin olduğunu gösteren film . stephen king in korku temasına bakış açısı bir kez daha alkışlanasıdır .(bkz: sıradan insanların korkularından best seller çıkarmayı başaran adam)
iki iyi oyuncuyu bünyesinde barındıran koftirik film.
oyuncu kadrosu ile göze batan korku filmi. stephen king'in de hikaye bazında katkısı olduğu düşünülürse izlenesi filmlerden.
stephen king 'in everything's eventual adlı kitabında yer alan ilginç hikaye. ve bu hikayeden sinemaya uyarlanan film.
everything s eventual da yer alan en kötü hikayedir kanımca. filme çekilmesi de bir o kadar gereksiz olmuş.
şöyle de bir künyesi vardır:

Tür : Gerilim / Korku
Gösterim Tarihi : 28 Eylül 2007
Yönetmen : Mikael Håfström
Senaryo : Matt Greenberg , Scott Alexander , Larry Karaszewski , Stephen King (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Benoit Delhomme
Müzik : Gabriel Yared
Yapım : 2007, ABD , 94 dk.
insanı ilk yarıda gerim gerim gerebilen ama ikinci yarıda "ne zaman biticek aq" triplerine sokan, klasik stephen king kitabı/sinema. film bittiğinde kulaklarınızda sadece; dady don't you love me any more?? cümlesi kalır...
daha 3 saat 25 dakika önce gittiğim ve bünyesinde yüzlerce hata bulunduran, verdiğim parayı haketmeyen, sadece ses konusunda biraz uçmuş, geri kalan herşeyin fazlaca silent hill 4 the room özentisi olduğu film bozuntusu. Senaryonun bu kadar düşebileceği aklıma dahi gel*meyen film. Silent Hill ile benzerliklere gelince:

--spoiler içerir uzak durun--
1 - Kartpostal sahnesi: Tamamen Silent Hill 2'den araklama. Silent Hill 2'de de James Sunderland ölen karısından mektup alıyordu ve "Seni Silent Hill'de bekliyorum... " yazısıyla beraber Silent Hill'e yollanıyordu.

2 - Oda konusu: Bu da Silent Hill 4 The Room'un başlıca konusudur. Adamımız * kirada oturmaktadır ama bu odada daha önce manyağımız oturmuştur*. Odadan ayrılamaz, sesini duyuramaz, tam anlamıyla kapana kısılmıştır. Her geçen gün dışarıya açılan kapısı içeriden* biraz daha zincirlenir. Bu arada evin çeşitli yerlerinde açılan delikler sanki başka bir dünyaya götürür.
--spoiler içerir uzak durun--

Sonuç: 3/10 *
filmin ana fikri: "bir otele gidiyorsanız kesinlikle 1408 no'lu odada kalmayın." evet film sadece bundan ibaret.. öyle büyük umutlarla gitmeyin zira hayal kırıklığına uğramanız işten bile değil..

--spoiler--
bi insan neden şişesi 800 dolar olan hediye viski ile molotof kokteyli yapar?
bi odada dört mevsim nasıl yaşanır?
bi insan nasıl iki kere ölür?
--spoiler--

bu soruların cevabını ve beni filme götüren arkadaşlarımın, ısmarladığı sinema biletinin parasını geri istiyorum..
"para ve zamanınız çoksa sinemada, yok, sadece merak ediyorsanız evde seyredin" filmi.
bitsin diye seyredilen bir boş vakit filmi. klişe, vasat.
pek de ahım şahım olmayan, ama kitabının mutlaka okunması gereken Stephen King eseri. John Kusack filme hiç ama hiç uyum saglayamamış. onun yerine daha duygusal, kendini daha iyi ifade edebilen bir aktör filme artı saglayabilrmiş. Herşeye ragmen Stephen King ve Samuel L. Jackson hatrına 10 üzerinden 7 kurukafa..
tahminimden daha kötü çıkan film! samuel l jackson tamam, john cusack tamam, hoteldeki gerilim tamam... ama o kadar! belki de daha fazlasını beklediğimiz için böyle! fakat bu stephen kingin bütün kitaplarına yapılmıyor mu?

ha, kitabını okumaya kalksak, iki gün ve gecede bitirir, sonraki iki günde de hortlak görmüş gibi dolaşırdık... o ayrı!
gerilim filmi ile korku filmi arasındaki farkı anlayamamış bünyelerin ee hiç korkmadık diye kötüledikleri film. benden 10 kuru kafa puanı almıştır. helaldir.
toplamı 13 eden sayı, stefınking klişesi. küçük bir öyküdür aslen, bildiğim 30-40 küsür sayfa bişeydir. romanı da var mı bilmiyorum.
gidilmesi konusunda ısrar ettiğim filmdir. en azından dvd'si alınıp evde izlenebilir. eylül başlarında izlemiştim, geçen hafta deneme sınavından çıkıp bir kez daha izlemek müthiş kafa dağıtıyormuş bunun farkına vardım..
izlediğim ve beğendiğim bir film.samuel L. jackson yada john cusack oynuyor diye bile izlenilesi bir film.Elbette korku ve gerilim arasındaki ince nüansı farketmeyenler varsın kötü desin.Umrumda değil.Film gerçekten güzel.