bu koşmayan, pres yapmayan, ruhsuz adamlar tuncay şanlı'nın hakkını nasıl ödeyecekler merak ediyorum. ben yoruldum tuncay'ı izlerken ama o 90 dakika koştu yorulmadı.
(bkz: helal olsun)
volkan demirel 2-3 maçtır topa hamle yapmadan gol yiyor. ahmet çakar'ın da dediği gibi hantal bir kaleci. bir kaleci için en önemli özelliklerden olan refleks volkan'da yok.
deniz barış sürekli yerini boşalttı, kademe hatası yaptı. fenerbahçe'de forma giymemesi gereken bir futbolcu. yedek kulubesinde oturması takım için en hayırlısı olur.
edu dracena çok kötü değildi. deniz'in yanına nesta'yı koy fazla bir şey değişmez.
uğur boral vasatı aşamadı. etkili bindirmeler yapamadı. savunması ise zaten yeterli değil. hücumda da olmadığına göre uğur sahada yoktu.
ümit özat, gerçek bir fenerbahçeli. elinden geleni yapmaya çalıştı. ama takım iyi değildi. önder dönünce uğur'u kesecek gibi gözüküyor kaptan.
mehmet yozgatlı kendisinden bekleneni veremedi maalesef. etkili ortalar yapamadı. ama yine de mehmet de ısrar edilmeli ve ilk 11 oynamalı.
stephen appiah ise 2. yarı gayretli göründü. ikili mücadelelerde daha sağlam olmasını beklerdik kendisinden ama olmadı. hollanda'da inşallah.
tümer metin tuncay şanlı ile birlikte gecenin adamıydı. müthiş iki gol attı ki, ikincisi hagi'yi anmamıza neden oldu. büyük maçların oyuncusu olduğunu gösterdi.
gelelim alex de souza'ya. tamam kabul ediyorum ankaragücü'ne karşı çok iyi bir silah. ama günümüz avrupa futbolunda alex gibi bir oyuncuya yer yok. takım eksik oynuyo o varken. istediği para verilmemeli ve cruzeiro'ya şutlanmalı.
deivid de souza pek sahada yoktu. 7 metre kaleye, kaleci yerdeyken, 3 metreden gol atamıyorsan fenerbahçe'de oynamamalısın.
olcan adın'ı ise gerçekten tebrik etmek lazım. girmesiyle oyunu değiştirdi. tecrübe eksikliğine rağmen çok iyi çalıştı.
gelelim rövanş maçına. az alkmaar'ın da birçok eksiği vardı ama fenerbahçe'nin eksikleri maçın kaderini değiştirmiştir. rüştü, lugano, önder, aurelio, kezman. 5 ilk 11 futbolcusu ve üstüne semih. bu eksikler takıma girerse ve alex oynamazsa ben bir umut görüyorum.
bir de ideal 11 belirteyim. zico efendi okumaz sözlük falan ama neyse.
fenerbahçe'nin bu kadar acımasızca eleştirilmemesi gereken maç.
ha fener ha beşiktaş ha galatasaray, türkiye liglerinde oynanan futbolun kalitesi, hızı ve temposu gözönüne alındığında avrupa kupalarında başarılı olmalarını beklemek yanlış olur. bir iki maçta alınan galibiyetler yanıltıcı. türkiye futbol liginde avrupa ayarında top oynanmıyor, avrupa'da ya da önemli takımlarda oynayan furbolcular b
ile buraya gelince bir süre sonra buradaki tempoya ayak uydurmaya başlıyorlar maalesef.
son yıllarda kupalarda tüm takımlarımızın erkenden elenmeleri tesadüf olabilir mi?
ayrıca fenerbahçe için herşey de bitmiş değil, evet pek umut vermiyor ama futbol biraz da böyle birşey. herşeye rağmen umut etmek, herşeye rağmen sevmek. bir gün , bir gün belki diyerek.
bir futbol takımının bu kadar kötü savunma yaptığını inanın hatırlamıyorum. yarı sahayı geçen her top ceza sahasına rahatlıkla geldi. bir tane pres dahi olmaz mı ya?
fenerbahçe ile alkmaar ın bazı yönleri birbirine çok benziyor. ikisi de kolay gol yiyor, pozisyon veriyor. ikisi de öyle veya böyle gol bulmakta zorlanmıyor.
aslında maçı izlerken fb biraz daha kassa sanki alcakmış gibi duruyodu fakat adamlar topu her aldıklarında çok iyi top çeviriyolar. bizimkilerinde presi malum.
alkmaar deplasmanlarda daha başarılı bir ekip diyorlardı. umarız öyledir. haftaya lugano, önder, kezman, aurelio nun kadroda olduğu deniz, deivid, alex in ise maçtan olabilecek en uzak mekanda olduğu bir karşılaşmada bu çubuklu forma caddede tura çıkacaktır inşallah.
kötü maçtı. tribünler kötüydü. hakem kötüydü. yan hakemler kötüydü. kaleciler kötüydü. goller iyi görünümlü ekran koruyuculara sahip kötü gollerdi.
herşey aslında pes 4 oyunu gibi başlamıştı. alkmaar lı oyuncuların o verkaçları, yaptıkları muhteşem organizasyonlar ancak pes 4 ten çıkabilirdi. fenerbahçe nin ilk 60 dakikada feci komik bi oyunu vardı. top önüne gelen her alkmaarlı oyuncudan kaçıyorlardı, geri çekiliyorlardı. pres kelimesi sanırım lügatlarında yoktu, ki eğer olsaydı fenerbahçe çok rahat kazanırdı.
alkmaarlı oyuncular da bir acayip. yahu sözde 7 oyuncuları yok. hayatımda izlediğim en kollektif futbol u oynadılar. o kadar ki siz ekranan bakıyorsunuz "ulan sola atıcak adam, nerde lan bu ümit özat" diyorsunuz ama adam başka birşeyler yapıyor ve gol oluyor. "yuh" diyorsunuz. adamlara hiç telaş yok. gol yiyorlar, "aha fener dağıtacak şimdi" diyorsunuz amaadamlar aynı oyuna devam ediyorlar. kesinlikle muhteşem.
fenerbahçeli oyuncular ise tuncay hariç hepsi rezaletti. bir galatasaraylı olarak ağzım açık izledim tuncay ı. bre bu nasıl bir güçtür, nasıl bir hızdır, nasıl bir enerjidir? hiç yorulmaz mısın be adam? fenerbahçeli oyuncular arasında tek pres yapan, diine giden, top süren adam olmasına ek olarak teleizyonda tuncay ın bastığı alkmaarlı oyuncuları görünce acıyordum. bir oyuncu bu kadar çaresi bırakılmaz. adam tek kelime ile müthişti. maçın adamı kesinlik tuncay. %100.
tümer in golleri ise estetik açıdan güzel olmakla beraber, kaleciliğin feci salaklığına gelmiş goller. ilk golde
, topa öyle antremanda kaleci çalıştırmak için vuruyorlar. üstüne gelen topu nasıl alıyor içeri? adam çizgide ama topa yetişemiyor. aşırttırma desen oeehh. ikinci gol ise akıllara zarar. hagi nin golü geldi cidden de aklıma sonra da düşündüm; "ulan bu şut nereye gidiyo ki kaleci kapattığı köşeden yiyicek?, ne kadar hızlı? ne kadar sert?" adam resmen dış falsoyla kapattığı üst köşeye gönderiyo. demek ki kalecinin zaaf ı var.
kaleciler için yeni bir zaaf tanımlaması yapılması gerekli. ne "yerden toplarda" ne de "yan toplarda". bu kalecinin direk "havadan toplarda" zaafı var. yediği goller komedi.
volkan a laf bile söylemeye değmez. 2. golde topa hareketlenmeye bile tenezzül etmedi ki sanırım tüm fenerbahçelileri bu kızdırdı. sonra paso ıslıkladılar eleman ı.
alex aynı alex. küçük maçların adamı alex. türkiye liginde gol ve asist şov yapan alex. iki dakika presle dağılan alex.
taraftarin desteğine rağmen fenerbahçe böyle oynuyorsa, eksikler de iki takıma katılınca, hollanda'da alkmaar bu kollektif oyunu ile farka koşar. zilre*ciğim ne yapar bilemem.
15 milyon nufuslu bir ulkenin, 100 000 nufuslu bir sehrinin, ilk iki kalecisi olmayan, orta saha ve defansinda onemli oyunculari olmayan, bir takimina, kendi evinde 3 gol yiyerek beraberligi zor kurtarmak... turk futbolu bu sanirim...
bakin fenerbahce'ye degil lafim... turk futboluna... bir hollanda takimlarini dusunuyorum bir de bizimkileri... adamlarda yildiz yok, ligleri hep iskandinav liglerinden alinmis ucuz oyuncularla dolu...
ama basari bizden cok daha fazla...
alex de souza'nın "sözleşmem bitti gidiyorum ben" demeye getirip koşmadığı, ruhsuz ruhsuz oynadığı maç. enteresan maç. enteresanoğlu enteresan maç. nerden başlasam alexten mi ? defanstan mı ? volkan'dan mı ? taraftarın bukalemunluğundan mı ?
alex'ten başlayalım ; küçük maçların büyük oyuncusu derlerdi kendisi için "yok lan o kadarda haksızlık etmeyin adama" derdim. demez olaydım haklıymış o lafı söyleyenler maç boyunca yürüdü...yürüdü...yürüdü...yürüdü... başka hiç bir şey yapmadı önünden adam geçiyor hamle yapıp topu almak istese alacak yok efendim ne gerek var öteki hamallar koşarlar götünden terler akar topu alex hazretlerine verirler kendisi öldürücü pas atar "kahraman" olur sonra sözleşmesi biter "zam istiyorum zam" diye ibnelik yapar. ne ala memleket am.na koyim lan olcan oynasaymış senin yerine biz bu kadar ezilmezdik 10 kişi oynamazdık be. kendisine her zaman sempatim vardı "yok oğlum çok maç kazandırdı bize" mazeretleri içinde hep alttan aldım hep alttan aldım ama bu akşam böyle kritik bir maçta sen sahada s.kin taşağına denk gezeceksen good bye my lover alex efendi...
evet volkan demirel ; pierre van hooijdonk'un geldiği ilk sene ve bu ilk senenin şampiyon kadromuz gözümün önüne geliyor rüştü barcelona semalarına uçmuş "eyvak s.ki tuttuk" nidalarında kaleye kim geçecek tedirginliğinde volkan'ın mükemmele yakın performansı, hırsı, azmi gözlerinin içindeki ateş aklıma geliyor fena alıyorum. o hırstan o iradeden gram kalmamış volkan efendi'de gözlerinden ürkek bakış, kendine güvenmeyen bir bünye "aman hata yaparsam" telaşı ve kaosu içinde volkan giderek kendini ve fenerbahçe'yi batırmya devam ediyor. yediği 2. ve 3. gollerde bariz hatası var 2. golde öküzün trene baktığı gibi bakıyor uç be volkanım uç! uçsana yapsan o güzelim kaslı vücudun ile plonjön'nünü kurtaracaksın ama dedim ya ürkek, silik, kendine güveni olmayan bir kaleciden ne beklersiniz ey ahali ? biraz geriye gidin gençlerbirliği maçı volkan'ın öküz-tern bakışı... ardından çaykur rize maçı öküz-tren bakışı tekrar devrede... ve son olarak alkmar maçı son perde, son sahne öküz-tren bakışı... bir an önce toparlanman dileği ile...
ve son olarak gelelim sevgili fenerbahçe taraftarına ; maç 1-0 alkmar önde tribünlerde uğultu belli bir şeyler geliyor o tribünden ama ne ? birileri ıslıklanacak, birilerine küfür edilecek ama kim ? derken tesadüfi bir şekilde tümer metin'in önüne düşen top o "uğultuyu" erteledi ama nereye kadar ? 2. yarının ortalarına kadar. her şey halloldu "lay lay lay fenerbahçe" neşesi içinde kendi takımlarına yapmaları gereken tezahüratları yaparlarken alkmar'ın 2. ve 3. golleri gelir gelmez az önce bahsettiğim "uğultu" ve ölüm sessizliği tribünleri sardı sarmaladı bile... bu sefer yok patlayacak bir şeyler derken volkan'ın ayağına top gelir gelmez ıslıklamalar, top alex'te ıslıklamalar... niye peki ? evet alex efendi s.ki taşağına denk gezebilir sahada ama sen 3-1 yenik durumdayken onlara daha çok destek vereceğine morallerini daha çok bozmuyor musun ? bu mu gerçek fenerbahçe taraftarı ? "ulan ibne milyon dolarları alıyor koşmuyor be!" diyebilirsin ama o eleştirinin yeri maçın dönüm noktası olan yer olmamalı. bu tuttuğun takıma ihanettir. o uğultuların yeri tümer ve tuncay'ın golleri ile yerini sakinliğe bıraksa da bir alışkanlık haline gelen bu tribün uğultularının kesilmesi dileği ile... yakışmıyor beyler yakışmıyor...
az alkmar'a söylenecek pek bişey yok. luis van gaal bu takıma defans yapmayı öğretse zaten uefa kupasında ne işleri var ? iyi bir takım kurmuş. ileri uçta sistemli disiplinli, ne yaptığını bilen bir takım... tabir-i caizse takır takır oynuyorlar.
haftaya görüşmek üzere... tur bizim olsun inşallah...
3-3 bitti,maalesef...
uğur boral ve deivid sahada var mıydı yok muydu anlaşılmadı, desem yeridir.volkan volkanlığını yapmaktan geri kalmazken bir tek tümer ve tuncay ayakları üzerinde durabildi.
ama umutlar tükenmedi tabi...her ne kadar bu maçtan sonra bazı arkadaşlara kına tahsis etmeye başlamış olsam da.
bazı fenerbahçeli futbolcular bende şöyle bir izlenim bıraktılar bu maçtan sonra:
Volkan Demirel: Volkan kaleciyse ben de Naomi Campbellım. Kalecinin görevi nedir? Takımın baskı altında olduğunda kaleni kapatır, takımı rahatlatırsın. iyi kalecinin önemi böyle anlarda ortaya çıkıyor. Ama Volkan kalesine gelen toplar karşısında hiçbir şey yapamadı bu akşam. yediği 2. golde kaleye gelen topa hamle yapmamasına ne demeli bilmiyorum. fenerbahçe'nin son lig maçında da yediği golde hamle yapmayıp, topun kaleye girişini seyretmişti. volkan'ı seyrettikçe zamanında çok dalga geçilen hayrettin demirbaş'a haksızlık yapıldığını düşünüyorum. rüştü'nün sakatlandığı bu dönemde ve maalesef aynı zamanda uzun vadede bir milli kaleci sorunumuz var. bu volkan'la milli takımın ve fenerbahçe'nin işi zor.
Deivid: Türkiye'de Deivid ayarında golcü yok mu da bu herif alındı acaba? Zafer Biryol gönderilmeyip yerine adam alınmasaydı eminim bu akşam Deivid'in kaçırdıklarından birini atardı.
Alex: Sözde yıldız Alex. Yine bir Avrupa maçı, ve yine Alex'ten tık yok. Bu herife istediği parayı vermeyerek doğruyu yapıyorlar.
Tümer Metin: Fenerbahçe'nin tek ve gerçek yıldızı. 2 şahane gol attı, hele ikincisi Hagi'nin Athletic Bilbao'ya attığı gol gibi müthişti. Hagi misin be mübarek dedirtti bana, üstelik bir Fenerbahçe golüne bağırarak sevinmeme yol açtı.* Biraz artist bir herif ama çok iyi futbolcu.
Tuncay Şanlı: Olmuyor olmuyor olmuyor. Çok koşması ve istekli olması onu Fenerbahçe taraftarına sevdiriyor ama böyle yıldız olunmuyor maalesef. yıldız olmak için biraz futbol zekası lazım ama tuncay çoğu hareketiyle buna sahip olmadığını gösteriyor.
öncelikle zeki bir oyuncu enerjisini verimli kullanır. sağa sola gereksiz koşularla kendisini yormaz. fenerbahçe'nin yediği 2. golde tuncay 30-40 metre depar atıp defansa pres yapıyordu, adamlar 2-3 isabetli pasla 60 metreyi geçip golü atıverdiler. peki sen niye koştun tuncay?
enerjiyi verimli kullanmanın bir diğer yolu da pas atmaktan geçiyor. tuncay topu ayağına alıp 3-5 adam çalımlama derdinde hep. allahı var geçiyor da çoğu zaman ama yorulduğundan sondaki pas ya da şutu beceremiyor, böylece bütün çabası boşa gidiyor. pas atmama demişken tuncay bu çalımları kendi yarısahasındayken de deniyor. hem zaman kaybı, hem de tehlikeli ve gereksiz, oyun kurmak lazım kardeş orada, adam geçmek değil. ama dedim ya futbol zekası pek yok.
bir diğer zaaf bazen ortaya çıkan laubalilik. evet fenerbahçe'nin en çok çalışan ve en istekli oyuncularından biri ama 80. dakikada skor 3-3 iken takımının çok tehlikeli bir atağını gösterişli bir topuk pası denemesiyle sonlandıran da gene tuncay. yılmaz vural teknik direktörü olsa tuncay'ı tekme tokat döverdi bu hareket yüzünden. bu hareket de üstün bir futbol zekasına işaret etmiyor maalesef.
tuncay'ın olumlu özellikleri de var elbet. attığı gol çok güzeldi mesela. ceza sahasında bitirici olabiliyor, böyle olmaya çalışmalı, sahada deli dana gibi koşup adam çalımlamak yerine. kondisyonu iyi olduğu için bu koşuları yapabiliyor, ama bu enerjiyi gereksiz işlerle harcamak yerine ceza sahası civarında tüketmeli.
Olcan: Oyuncu değişikliği sonrasında girince Fenerbahçe'de kurtarıcı olarak Olcan giriyorsa kadro pek iyi değil diye düşünmüştüm. Olcan'a haksızlık etmişim. Sahada yaptığı çoğu iş iyiydi, Arda kadar iyi değil ama şans bulursa daha fazlasını yapabilir.
turk futbolunun icine etmek istememe sebep maclardan biri. bu kadar eksigi olan az'i, kendi evinde yenemiyorsan ne diyim daha... fenerbahcenin de eksikleri vardi tabi ama inanin bana az'inkiler yaninda pek bir sey degil o eksiklikler...
maci yenilseydik hiç kimseye degil tuncay sanliya uzulurdum. emegine, terine...
bu is bitmedi tabi. rovansta insallah alacagiz ama zor...
bu olumsuzluklara ragmen takimimiz ikinci yarida da kotu oynamamistir. defans, adamlardan kurulu olmadigi icin bunlar onlar icin gecerli degil tabi.
tuncay sanliyi inanin bana 10 tane alex de souzaya degismem. gercekten bundan oncede oyle dusunuyordum. hirssiz adamlari oldum olasi sevmem zaten...
tumer metin harika bir gol daha atmistir ikinci yari. ve buyuk maclarin adami oldugunu gostermistir.
az ise tum hollanda takimlari gibi, tabiri caizse, yine ibneligini yapmistir. yildizlari yok ama sonuc ortada...
ek olarak; uc buyukler birbirinizi yemeye devam edin... sizin icin turkiyede basari yeterli nede olsa... bok yiyesiceler...
forma aşkıyla oynayanların öne çıktığı karşılaşma olmuştur. tuncay şanlı sezon sonu avrupa ya gitse de artık unutulmazlar arasında yerini almış, taraftarın kalbinde yerini almıştır. dakika 85 tuncay hala koşuyor, alex hala yürüyor aradaki fark bu. deivid e artık zico bile tahammül edemez, boş kaleye bile atamadın be kardeşim yuh artık. tümer metin ise attığı iki golle diyetini ödemiş, biraz moral kazanmıştır. sonuçta işimiz çok zor ama imkansız değil. kaybedeceksek bile fenerbahçe aşkıyla oynayan futbolcularla; tuncay la, semih le, ümit le kaybedelim.
tuncay'ın bir pas hatasını yuhlayıp her hareketini alkışlayan fenerbahçe seyircisinin nihayet gerçeği görebildiği maç. tuncay bu takımın tek yıldızı ve alex efendi istediğin yere gidebilirsin. deivid'e bir şey dememek lazım deivid'i alan yönetime daha çok şey söylenebilir önce yurt içindeki abidik gubidik işlerle uğraşmak yerine avrupa maçına doğru düzgün bir hakem tayin ettirmeyi becereceksin sonra adam gibi yabancı transfer yapacaksın ondan sonra büyük başkan tavırları göstereceksin.
az alkmaar kalecisi volkan demirel ve az alkmaarın başarılı defans oyuncusu deivid de souzaya rağmen 3-3 bitmiş maçtır. bir de ruh hastası hakemi katın etti ondört. ulan 14'e karşı 8 kişi oynadık resmen. umutlar öbür haftaya kaldı. ayrıca olcan adın'ın da yedek kulübüsünde pişmekten öte yandığını da görmüş oluyoruz.girmesiyle maçın şekli değişti. tümer metin ise sürreal bir gol attı. ayağına ve yüreğine sağlık.
edit: babamın 55 yıllık tarihinde ilk defa biz onları orda yeneriz diyerek hayata ve fenerbahçe'ye olumlu baktığını göstermiş olması sebebiyle annemi ve beni dumura uğratmış maçtır ayrıca.
