ankara'da çoğu sivil toplum kuruluşunun da katılımıyla tandoğan meydanı'nda saat 11:00'de başlayacak mitingdir. istanbul'dan ve diğer illerden otobüs ve trenlerle katılım sağlanacaktır.
üniversiteler de büyük destek veriyor bu mitinge.
edit: ayrıca bu mitinge en önemli desteği veren gençler çev, add, çydd gibi kurumların bursiyerleri. acaba gelmemeleri halinde burslarının kesilmesi gibi bir durum olmasaydı bu gençlerden kaçı gelirdi bu mitinge merak ediyorum doğrusu. ya da keşke bu kurumlar böyle çirkin bir tehdit savurmasalardı öğrencilere burslarını keseceklerine dair.
atatürk ün kurduğu laik, üniter, bağımsız, onurlu cumhuriyetin en tepe noktasına, yobaz, bölücü, işbirlikçi bir zihniyetin gelmemesi için kemalist, vatansever, anti-emperyalist, ulusalcı, laik, milliyetçi güçlerin parti veya dernek ayırt etmeden ankara tandoğan meydanında buluşacağı ve cumhuriyetin sahipsiz olmadığını göstereceği mitingtir.
nurcuların, yobazların, geri kafalıların, bölücülerin giderek arttığı şu günlerde, ülkeyi bunlara teslim etmeye hiç niyeti olmayan laik, demokratik, çağdaş, kemalist vatandaşların katılacağı mitingdir.
demokrasiyi götünün üzerinde oturup bütün olanlara sessiz kalmak olarak bilenlerin işinin olmadığı aksine herşey ne kadar da kötüye gitse de yine bu vatanı düşünen birçok aydın vatandaşımızın katılmayı canı gönülden desteklediği miting.
edit: yobazlıkla alakası yoktur, başlığın içine limon sıkmayın..
amacı iyi ya da kötü olsun, 14 nisan 2007 de ankara trafiğini felç edecek, tandoğan meydanını da çöplük haline getirecek miting dir. kardeşim "devlet - millet" deyip birşeyler yapıyorsun. neden etrafın içine ediyorsun? bu durumda içip yere attığın su şişesinin 2,5 litrelik versiyonu sana girsin. pankart yazıp sonra yere attığın çivili tahta da sana girsin. (son mitingden sonra arabamın tekerine girmişti, acım büyük) (sözüm yerine ulaşır ümidiyle)
"eyleme katılmanın ön koşulu olarak kemalist ve cumhuriyetçi olmak aranmalı mıdır, yoksa akp'ye karşı olan herkes katılmalı mıdır?" sorusunun kafamı kurcalamasına sebebiyet veren eylem.
Başını emekli generallerin, Susurlukçuların çektiği 14 Nisan mitingi, görünüşte Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olmasına karşı düzenleniyor. Ancak tüm devlet kurumlarının seferber edilmek istendiği bu ırkçı gövde gösterisinin asıl hedefi Kürt halkına, işçi sınıfı ve emekçilerin öncülerine karşı linç kazanlarının kaynatılmasıdır. Sözde "sivil darbe" olarak lanse edilmeye çalışılan da düpedüz "postalların" resmidir.
işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin kendi sınıf çıkarları doğrultusunda eylemlerini, 1 Mayıslarını, Newrozlarını yasaklamak, engellemek, bastırmak için her şeyi yapanlar şimdi emek-özgürlük düşmanı 14 Nisan mitingine emekçileri altlık yapmak için sanayi bölgelerinden, kamu işyerlerinden, okullardan bedava otobüsler kaldırıyorlar. "Cumhuriyet için halk yürüyüşü platformu" maskesi altındaki emperyalizm uşaklarının, "sivil" kılık altındaki 12 Eylül-28 Şubat postallarının Ku-Klux-Klan hareketinin gizlenmeye çalışılan yüzüdür bu aynı zamanda. istanbul'da bir kontr-gerilla örgütüne önceki gün düzenlenen operasyonda örgüt kurucusunun cep telefonu kayıtları rejim içi it dalaşmalarından dolayı basına yansıdı. Kayıtlarda; mitingi düzenleyenlerle yapılan görüşmeler - mitinge dair planlar ve atılacak sloganlara kadar- açığa çıktı. Başka bir zaman olsa elbette böyle şeyler kolay kolay açığa çıkmazdı. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde tüm kirli ilişkiler de yavaş yavaş tarafların kendi çıkarlarını korumak adına deşifre edilmeye başlandı. Yani it dalaşı! aynı kontr-gerilla örgütünün hrant dink'in öldürülmesinden sonra basında günlerce yer alan emniyete gönderdiği mesaj ise; "Hrant Dink'i biz öldürdük. Şimdi sıra diğerlerinde. Sıkıysa koruyun." olmuştu.
Mesele laiklik ve yobazlık ekseninde alınacak kadar dar ve basit değildir...
dünya üzerindeki yeni tarz ilişkileri en iyi şekilde kullanarak,günden güne ve adım adım ülkeyi istedikleri yere götüren zihniyetin,karşısında bu tarz ilişkileri tam olarak anlayarak olmak lazımdır.tek korkum bunlar kavranılmadan bu tarz bir mitingin ne şekilde etkili olacağıdır.etkisini her şeye rağmen göstermesi taraftarı olduğum ve orada olacağımız mitingdir.
katılımın yüzbinleri aşma olasılığı rte zihniyetini düşündüren, engellemek için her türlü çirkefliği yapacakları mitingdir. vize dönemi olmasına ragmen universitelerden yuksek katılım bekleniyor...
içinde cumhuriyeti yaşatanların ve sonuna kadar atatürkçü düşünceyi savunanların içlerindeki coşkuyu dışarı yansıtma şansıdır. tabii ki etki tepki göz önüne alınarak davranılmalı, kimse hakkında hakarete varan pankartlar ve benzeri araçlar bulundurulmamalı, fikirler öngörüldüğü şekilde, özgürce ortaya konulmalıdır.
ayrıca kısmetse katılacağım mitingdir. kısmet olmasa bile tüm gücümle destek olacağım mitingdir.
halbuki kafası az buçuk çalışan herkes biliyor ki, bu hareket, darbe çığırtkanlığı yapmak isteyen geri kafalı güruhun, "ordu göreve" pankartlarıyla beraber, gövde gösterisine dönüştüreceği mitingdir...
hatta iş öyle bir hal almıştır ki, bazı holigan üniversite rektörleri mitinge katılımı arttırmak için, sınavları iptal etmekte, vizeleri ertelemektedir, tıpkı diğer darbeler gibi, tıpkı 80 darbesi gibi, üniversite gençliği kullanılmakta, yazık kere yazık...
rte ve yanakalari icin kabusa donusen, dusuncesi bile tirstiran mitingdir. bizim yanaka takimi ayni sey ukrayna'da olurken (turuncu devrim) ayakta alkisliyordu, simdi camur atma yarisina girdi. gecen surede ne degisti merak ediliyor. ha bu arada turuncu devrimle basa gelen ukrayna cumhurbaskani (kendileri libostur) ukrayna parlementosunu feshetti, bizim yanakalrdan ses soluk, elestiri yok. ayni seyi ahmet necdet sezer yapsa ne dusunurlerdi aceba?
bu miting sadece demokratik bir hakkin kullanimidir. ne katilmak darbe saksakciligidir, ne de katilmamak cumhuriyet dusmanligi.
bahsi geçen gün için istanbul'dan ankara'ya otobüs bileti bulmak yetenek işi haline gelmiştir. akabinde 'oha kaç bin kişi gidiyo lan?' dedirtmiştir. ve en nihayetinde 'e bari biz de gidelim, bizsiz olmaz' kararı aldırmıştır.
insan hakları derneği nin destek vermediği mitingtir. bu da demektir ki ben destekliyorum. efenim çok sayın hümanistlerimize göre bu miting sivilleşmeye ve demokratikleşmeye karşı militarist bir hareketmiş. burdan anlıyoruz ki bu ülkede bölücülerin, karşı devrimcilerin, gayri türklerin yürümeye hakkı var ama ülkenin kurucusu ve sahibi ''türk milleti''nin atasına yürüme hakkı yok. e o da güzel...