ülkeler liginde sınıf atlama olarak görülebilecek olay.
şimdi hala çıkıp 2002 de türkiye nin borcu şu kadardı şimdi bu kadara çıktı imf kapatılsa ne olacak diyeneler için açıklayalım:
bir ülkenin borçluluk kriteri mutlak rakamlara bakılarak anlaşılamaz. yalnızca rakamlara bakmak sizi çok ama çok yanıltır. işte medya da sizi yanıltmak için bu rakamları kullanır.
zaman gazetesini okuduğunuzda 22 milyar dolarlık imf borcu sıfırlandı der
sözcü gazetesine baktıığınızda türkiyenin dış borcu 336 milyar dolar oldu der.
her ikisi de doğru fakat her ikisi de yanlıştır. bunu muhalif kesim sözcü nün gözünden görür iktidarı desteleyen kesim zaman ın gözünden sen nerden bakmak istersen
doğrusu ise şudur:
bir ülkenin ne kadar borçlu olduğunu anlayabilmek için mutlak boç miktarına değil borç stokunun gsmh ya oranına bakılması gerekiyor.
eğer bu oran geriyorsa borcunuz artsa da gsmh nız borcunuzdan daha fazla arttığında sorun olmaz türkiyenin durumu da budur.
türkiyenin kamu ve özel sektör dış borç stoku artmaktadır evet, fakat türkiyenin gsmh sı da artmaktadır. dolayısıyla durumu açıklayan grafik aşağıdadır.
Buna sevinen angutlar var. Diğer yandan "hadi ya toplam borç şu kadar artı" diye eleştiren angutlar var.
ikinci angut grubunun öncelikle toplam borca değil o borcu gelirinle ne kadar zamanda ödeyebildiğine bakması gerekir.
Birinci angut grubunun durumu daha vahim. Onlar daha tehlikeli.
Soru şu, sen örneğin yahudiye önemli bir söz versen, adam senin 337 milyar dolar borcunu sıfırlamaz mı? Mesela Diyarbakır'ı BOP kapsamında üç beş sene sonra ayıracağım dedin. Notların A++ olmaz mı hemen. Mesela dedim. Şimdi düşün bakalım borç kapatmak zor muymuş? Hatta üstüne epey de para verirler, yani kimse sana borç kapatamazsın demiyor.
Angutçum dikkat etmen gereken borcunun faizi ve döndürülebilir olması. Şimdi düşün borç aldığın adam yav ben vadeyi uzatmıyorum, faizi bin misli yaptım, ya da krediyi geri çağırıyorum derse ne yaparsın? Nasıl olur ki bu ? Mesela nasıl olur, iran gibi olur. Hah, şimdi sana derler ki arkadaş hiçbir şirketimiz iranla çalışmayacak, hiçbir bankamız iran'a kredi vermeyecek. Dediklerini yapmazsan bu olur. Dediklerini yaparsan olmaz. Mesela sana da derler ki arkadaş haber aldım bir Halkbank kalmış, iRan'la ticarete aracı oluyormuş, bu işi kapatacaksın derler.
Dolayısı ile toplam borcun artması da son derece tehlikeli, ödeyebilecek gelirim var diyorsan, adamlar senin kredibiliteni, piyasanı bozmadığı için var. ÖZel sektörün borcundan bana ne diyemezsin, kredileri geri çağırırlar bir gün içinde ananı skerler. Ne iktidar kalır ne devlet. Dünyanın 30 larda yaşadığı büyük buhran denen hadise böyle planlı bir kredi geri çağırma operasyonudur. Yani büyük buhranı özel sektör yaşamıyor sadece devletin de milletin de anasını skiyor borç verenler.
Şimdi sen diyorsun ki ben IMF nin boyunduruğundan kurtuldum, dediklerini yapmıyorum artık. Ben de diyorum ki dediklerini yüz kere, bin kere yapıyorsun. Başbakan bir dediklerini iki etmiyor, sana tuhaf gelmiyor değil mi? Hatta nefes alışın bile onların istediği gibi. Sen Truman Show un parçasısın, bu yaşadıklarını kanıksamışsın ve kendi istediğini yaptığına da inandırmışlar seni. Buna da paranın gücü diyelim.
kemocanlar baslamıs dış borc su kadar, akp nin yıl yıl sattıkları bla bla bla.
kemocanlarin 50 yildi yapamadıklarını bu adam 10 yılda yaptı ya zorlarına gidiyor tabi.
bakalım dış borc bittiginde neye sarılıp aglıcaksınız?
tayyipcanların hala kafalarının basmadığıdır. he lan he öyle tamam tamam şiiişşş sakin. biz devleti sattık üstüne dış borcu katladık ama imf'nin borcu bitti! şiişş tamam tamam valla öyle, bla bla bla.