açlığın insana neler yaptığını gösteren kazadır. şimdi çok iğrenç gelen şeyler 1 hafta aç kaldığınızda size ziyafet gibi gözükür ki bunuda çölde kaybolan bir adamın kendi kulağını kesip yemesi doğrular.
13 ekim 1972 tarihinde 45 kişiyi taşıyan bir uçak and dağlarına çarpıp düşmüş, hayatta kalan 16 kişi ancak 23 aralık 1972 günü kazanın üzerinden iki aydan uzun bir süre geçtikten, arama kurtarma çalışmaları daha ilk hafta bittikten, umutlar kesildikten sonra ve sadece kendi inanç, umut ve çabaları ile kurtarılabilmiştir.
yürüyerek and dağlarını aşıp şiliye varmış iki kurtulan daha sonra yardımları olay yerine getirmiştir,.
45-16, gerisi, hemen hemen hepsi, 2 ay boyunca yenmiştir. kar sayesinde etler bozulmamıştır. bu bir nimetti.
kazada kurtulanların hepsi bu gün hala hayattadır.
history channel belgeseli en yeni ve hikayelerini en dramatik en duygusal anlatımıdır. göz yaşlarınızı tutamayabilirsiniz. mutlaka izlenmeli.
insanların hayatta kalabilmek için neler yapabileceğini gösteren bir survivor öyküsüdür. ölen arkadaşlarının etlerini yiyip hayatta kalabilmek acun efendinin çakma programına benzemez.
olayın anlatıldığı filmi de izlemeniz şiddetle tavsiye olunur bu arada.
annem ne zaman " allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin" dese "amin" derken aklıma bu olay gelir.
sağ kalanların ölen takım arkadaşlarını yediği gerçek bir hayatta kalma mücadelesi örneğidir..
allah insanı böyle bir seçim yapacak duruma düşürmesin..
Uruguay hava kuvvetlerinin 571 sefer sayılı uçuşunda yaşanmış tarihin en trajik uçak kazalarından biridir.
Kazadan sağ kurtulan 16 genç tam 72 gün sonra kurtarılmıştır.
Bu 16 genç çiğ çiğ arkadaşlarını yiyerek hayatta kalmıştır.
1993 yapımı alive (yaşamak için) filminde bu gençlerin hikayesi konu alınmıştır.
Nando parrado 2006 da yayınlanan kitabında yaşananları şöyle anlatmıştır:
Açlıktan ölüyorduk. Yiyecek bulma umudunuz kalmamıştı. Uçan enkazından kalan Bavulların deri kısımlarını koparıp yemeye başladık. Ama bu midemize zarar vermişti.
Artık gözümüz dönmüştü. En yakın arkadaşım Mico gözüme taze bir biftek gibi görünmüştü. Onun elini tutup inceledim ve ağzıma doğru yaklaştırdım. Sonra ısırmaya başladım. Mico bana bağırarak ne yaptığımı sordu!
Ben kendimi kaybetmiştim...