mehmet ali birand belgeseli.
--spoiler--
12 eylül belgeseli, mehmet ali birand'ın sunduğu, araştırmalarını hikmet bila'nın ve metin yazarlığını rıdvan akar'ın yaptığı, türkiye'de 1972 ile 1983 arasında yaşanan siyasi gelişmelerle birlikte 12 eylül darbesi'nin öncesi ve sonrasının anlatıldığı belgesel dizi. belgeselin her bölümünün başında mehmet ali birand o yılları özetleyen şu sözleri söylüyor:
türk demokrasisi 27 mayıs'ı, 12 mart'ı atlatıp tekrar yola koyulmuştu. ancak, fırtına dinmemiş, karşılıklı hesaplaşmalar bitmemişti. tam aksine ülkede yeni cepheler açılmış ve kan akmaya başlamıştı. sonunda, 12 eylül günü yine kapı çalındı. o gün gelenler, herşeyi ama herşeyi değiştirdiler. artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak, eskisi gibi yaşanmayacaktı.
mehmet ali birand'ın sunumunu üstlendiği belgesel, 1972 yılında deniz gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesiyle başlayıp, 1983'te turgut özal'ın başbakan olmasıyla sona eriyor. yönetmenliğini mustafa ünlü, yapımcılığını ali i̇nandım, araştırma ve metin yazımını hikmet bila ve ali i̇nandım'ın yaptığı belgesel, 2 yıllık bir çalışma sonucu tamamlandı.
9 bölümlük belgeselde, 42 kişilik bir ekiple iki yıl süren yapım çalışması sırasında, dönemin tanığı 121 kişiyle yapılan toplam 400 saatlik söyleşinin yanı sıra, toplanan yaklaşık 50 saatlik arşiv görüntülerine de yer verildi.[1] belgeselin tamamen akustik enstrümanlarla beslenen müziklerini emrah özdemir, barbara degener ve michael sapp'dan oluşan kybele grubu yaptı.
belgesel daha sonra mehmet ali birand, hikmet bila ve rıdvan akar tarafından 12 eylül türkiye'nin miladı adıyla kitaplaştırıldı.
bölümler [değiştir]
12 mart kasırgası (12 ekim 1998)
savaş ve barış (19 ekim 1998)
can pazarı (26 ekim 1998)
1978: en kara yıl (2 kasım 1998)
1979: saat i̇şlemeye başlıyor (9 kasım 1998)
1980: son hız (16 kasım 1998)
11-12 eylül 1980 (23 kasım 1998)
1980-1982: postal i̇zi (30 kasım 1998)
1982-1983: yeni düzen (7 aralık 1998) http://tr.wikipedia.org/wiki/12_eyl%c3%bcl _(belgesel)
--spoiler--
ürünlerinin bugün iktidarda oldugu bir tarih
ama yinede.... ben bayrak derim, cicek derim, cam diplerine acmis kozalak derim, gül yanakli cocuga benzer, yinede oglunu yitirmek kim bilir ne garip sey anne. her kavgada ölen benim, bayrak tutan carpisan, her kadin topragi tirnaklayarak dogurur beni, özlem benim, kavga benim, ask benim
bekle beni anne
bir sabah cikagelirim
bir sabah anne bir sabah....
veeee karsinizda kendi ülkesini isgal eden ordu, aslinda cemaatin isgal ettigi seyden iyidir.
soğuk savaşın türkiyede ki ayağının,
faşizm lehine sonuçlandığını gösteren darbedir.
ayrıca kapitalizmin post-modernizmi teori olmaktan çıkarıp,
temellerini atmaya başladığı dönemdir.
Şu anda eleştirenleri samimiyetsiz bulduğum ve o zaman askerlere topuk selamı Çakanların şimdinin demokratı olma sebebi olan, sonuÇları yalnız siyasi değil kültürel yıkımlara yol aÇan müdahaledir.
yüzümdeki kör bir kurşundan çıkan saçmanın izidir.
tüm ailemin sadece nüfus cüzdanında yazan memleketleri yüzünden içeri tıkılması, kardeşin kardeşe kırdırılmasıdır. işkenceler gören aydınlar, kaybolan gençler demektir. bugün bile bazı uygulamalarıyla soğuk yüzünü hissettiğimiz demokrasi, düşünce özgürlüğü düşmanlığının en kötü hatırlananıdır.
yılları itibarı ile birbirine girmiş gün.
hangisinden bahsedilip şikayet ediliyor bazen karıştırıyorum.
12 eylül 1980 mi yoksa 2010 mu, hangisi beter bilemedim şimdi.
ardında bıraktığın bir bayrak olacak ölümün
okyanuslarda köpüren dalgalara
karlı dağ zirvelerinde
çığlaşan şarkılara
Ve dalga dalga
çoğalan milyonlara
Bir selam ver
çeliği eriten
iradenle...
kaç yıl oldu 12 eylül oldu olalı
i̇dareyi bu beyler ele aldı alalı
senelerce dinledik tantanayı mavalı
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
seven sensin arkadaş sevenede karışmam
alkışlayan alkışlar övenede karışmam
önce sevip sonra diz dövenede karışmam
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
sahi ne için gelmişti 12 eylül ne için?
cümle alem bilir ki anarşi terör için
hepsi yine tastamam buyrun burdan için
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
dün ülkücü vuranlar bugün asker vuruyor
hemde tek tek değil cemse cemse kırıyor
gün geçtikçe anarşi dahada azıyor
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
soruyorum 12 eylül neye yaradı?
herifler i̇stanbul'da karakolu taradı
ülkücü'yü ezmekmiş bu beylerin muradı
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
güneydoğu kan gölü, kan ağlıyor taş toprak
köyler yasa bürünmüş ırganmıyor dal yaprak
ülkücü'de yok bundan sonra sen gör bak
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
ülkücü yok dediysem varım, varım ama sessizim
ocağımı yıktılar yuvasızım, ıssızım
bunlar ile helaya gidersem namussuzum
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
i̇kide bir denen şu, eşkiya kazinacak
komünistde demezler dürzilere bak bak
çünkü öyle deseler itibar sarsılacak
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
silahlar dağıtıldı tutuşunca etekler
komünist gelecek diye bundan sonra kim bekler
anlasın ülkücünün kıymetini köpekler
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
ne değişti heşerim, anarşi var terör var
süleyman yokta, beslemesi turgut var
yeğen yahya yerine ağabeyi korkut var
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
köşkün eski sahibi kim? fahri korutürk
şimdi ki türk de değil yarı hırvat yarı türk
gelen çoban oluyor, nasıl olsa sürü türk
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
türk-i̇slam diyeni zulümle yıldırdılar
milliyetçi hareket koymayıp kaldırdılar
bir iltica tutturup i̇slam'a saldırdılar
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
benim bacım türbanla mektebine gidemez
onların ki çırçıplak hiç kimse bişey demez
bizde mümin rum kadar hür ibadet edemez
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
neymişte türkiye hızla gelişmiş hızla
gelişmede ölçü ne? ölcü çikita muzla
o zaman uganda'da gelişme bizden fazla
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
dünya zaten devamlı gelişme halindedir
bizde ki gelişmenin sürati, hızı nedir?
adımız hala yine geri kalmış ülkedir
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
kandırdılar hemşerim kandırdılar vatanı
yiyip içip ceplere indirdiler vatanı
kel ali'nin barına döndürdüler vatanı
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
i̇statistik rapordur şimdi bakın şu işe
80'de 30bin'miş vesikalı fahişe
şimdi tam çeyrek milyon, yayılmış kıyı köşe
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
vesikalı bu ise peki vesikasızı
onlar hızlı sosyete dersem asarlar bizi
kimi bakan dostudur, kimi başkan kızı
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
allah zeval vermesin vatana ve millete
benim sözüm 12 eylül denen illete
yapanları şikayet ediyorum millete
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
acım millet içindir, millet bilir acımı
terk eyledim yurdumu, gardaşımı bacımı
ben ölürsem oğluma miras koydum öcümü
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
sevmediğim gibide devamlı söveceğim.
biliyorum bunlar tuzak kuracak
bunlar ozan arif'i ya asıp ya vuracak
asarlarsa son sözümü soracak
ben 12 eylül'ün nesini seveceğim
yapana yaptırana iptede söveceğim...
Bu gunlerde dahada fazla hatirlanasi olmustur. 31 yil once "sizin cocuklar basarmisti" simdi hala sizin cocuklar basariyor. Darbeci generallerin yerini cemaat liderleri aliyor. 2. 12 eyluller yasanmaya devam ediyor.
tam da bugündür.
kurbanlarına melih cevdet andayın anı şiirinin dizlerindeki gibi " tüm sevdiklerimin adları gibi adınız geliyor aklıma" şeklinde seslendiğim, andığım darbenin günü'dür.