12 angry men

entry370 galeri29
    70.
  1. hakkında hep düşük bütçeyle de güzel film çekilebildiğinin kanıtı denen ancak bütçesi söylenmeyen film. filmin bütçesi 340.000 dolar, 1958 akademi ödüllerinde* 12 angry men'in adaylardan biri olduğu en iyi film dalında ödülü kazanan The Bridge on the River Kwai * filmini bütçesi ise 3 milyon dolar.
    2 ...
  2. 69.
  3. öncelikle imdb'deki sıralamasının hakkını verdiğini düşündüren filmdir. neden?
    çünkü film karar verme sürecini bölmeden ve en önemlisi bunu yaparken seyirciyi de sıkmadan yansıtmış. hoş detaylarla seyirciye verdiği değeri göstermiş yönetmen.şimdi gelelim spoylırlara:

    --spoiler--
    terleme sahnesi, gözlüklü elemanın gözlük hakkındaki soruda takındığı endişeli tavır, şapkalı elemanın umursamazlığının seyirciye verdiği rahatsızlığın pantolon askısı giymiş adam tarafından belirtilmesi. ama filmdeki en vurucu iki özellik sona saklanmış. bunlardan birincisi çocuğu katı bir şekilde suçlamaya devam eden jüri üyesinin aslında kendi çocuğunu suçladığını ve bu hatanın farkına vardığını belli ettiği o ağlama yani çöküş ve bir nevi teslim olma sahnesi. ikincisi ve daha önemli olanı ise filmde isimlerden pek bahsedilmemesi ve esas adamın yani davis'in isminin öğrenilmesinin sona saklanması. bence burada yönetmen güzel bir detaya değinmiş. böyle bir suç olayını hepimiz bu şekillerde yargılayabiliriz. kimimiz "mantıklı şüpheler"imize başvururuz kimimizse önyargılarımıza... yani aslında oradaki 12 kızgın adam herkes... ve önlerine mantıklı şüpheler sunulmadıkça kızmaya da devam edecekler. ya da filmin sonundaki gibi sakin bir kabullenişle ceketimizi giyip kendi yargımızla çıkacağız o kapıdan.

    bilhassa belirtmem gereken başka bir nokta da yaşlı adamın, tanıklık eden yaşlıyla ilgili görüşlerinin önemiydi...önemsenme duygusu...ve diğer jüri üyesinin "nereden biliyorsun ki?" sorusuna karşılık yüzünde oluşan derin ve bilge ifade. sanki "kendimden biliyorum." der gibiydi.
    --spoiler--
    filmde kusur aradım. ancak bulamadım. bu nedenle ; 10/10

    ha bu arada tvaylaytçılar için uyarı; sizi sıkar bu film.
    8 ...
  4. 68.
  5. benim gibi aksiyon filmleri manyağı olan bir adamı,içinde sıfır aksiyon olmasına rağmen büyülemiş,film budur abi dedirtmiştir.RAR'lı bir filmdir;çok yoğun toplumsal,kişisel analizler barındırır.eee film boşuna efsane olmamıştır.
    1 ...
  6. 67.
  7. bir odada geçmesine ve siyah beyaz olmasına rağmen izlenilmesi gereken filmdir. (bkz: gerçekler ayrıntılırda saklıdır)
    1 ...
  8. 66.
  9. rakamla yazıldığı için "oniki engri men" olarak okunan sonrada kendine güldüren film.

    (bkz: 50 cent)
    4 ...
  10. 65.
  11. çok düşük bir bütçeyle çekilmesine rağmen* gayet başarılı olan, kısa süreli bir filmdir.
    2 ...
  12. 64.
  13. içinde mantık hatası olan film. daha doğrusu oradaki adamların kafasında bir kaç tahta eksik galiba. ama yinede güzel filmdir.
    --spoiler--
    şu bıçaklama olayında bıçak üstten kalbe girmiş diyorlardı. çocuğun boyu babasından kısa olduğu için, cinayeti daha uzun biri yapmış olmalı diyorlardı ve bıçağın tutuluş şekli konusunda hemfikirdiler. ben de diyorum ki o bıçağı öyle tutarak daha uzun biri olsada adamın kalbine bıçağı üsten sokamaz. sokması için katilin 2.20 felan olması lazım herhalde. sonuç olarak bıçak hemfikir oldukları gibi değil, ilk başta adamın itiraz ettiği gibi* tutulmuş. o şekilde tutmaylada adamdan 20-30 cm kısa birisi bile o bıçağı üstten geçirir.
    --spoiler--
    not:filme tapanlar çok eksilemeyin*
    3 ...
  14. 63.
  15. cinayeti kimin ve nasıl işlediğini merak ettiğim film.
    3 ...
  16. 62.
  17. Holywood bu işi evvelden de biliyordu dedirtecek güzellikte, bundan yarım asır öncesine ait siyah beyaz güzel bir film.
    1 ...
  18. 61.
  19. john savoca filmdeki masum* çocuktur. fonda filmin başında ikilem arasında, vereceği kararın sorumluluğunun ağırlığı altında ezilmiş gibi gözükse de ilerleyen şeritlerde ne yaptığını bilen, bir planı olan, zeki bir adam olarak karşımıza çıkar. filmde baba-oğul ilişkilerinin yanında toplumdaki sınıf ayrımına, insanların çevrelerine olan duyarsızlığına kadar pek çok konuya da temas edilir...
    1 ...
  20. 60.
  21. izleyenlere 1 doğrunun 11 yanlışı nasıl götüreceğini gösterir. özellikle de henry fonda'nın oynadığı şüpheci yaklaşım kendisine hayran olmanızı sağlar. film tek bir oda da geçer fakat ona rağmen iki dakka olsun sıkılmazsınız. ayrıca bu film sidney lumet'in ilk çalışması olması da gayet ilginçtir. kesinlikle izlenmesi gerekir.
    1 ...
  22. 59.
  23. amerikan adalet sisteminin nasıl işlediğini merak edenlerin izlemesi gereken, gerek senaryo, gerekse oyunculuk açısından güzel bir film.
    1 ...
  24. 58.
  25. 57.
  26. tek mekan filmlerinin en iyi iki örneğinden biri. diğeri için;

    (bkz: the man from earth)
    3 ...
  27. 56.
  28. hukuk okuyan öğrencilerin mezun olmadan önce muhakkak izlemesi gereken başyapıt.
    1 ...
  29. 55.
  30. engellenemeyen bir şekilde "twelve angry men" olarak değil de "on iki angry men" şeklinde söylüyorum bu filmin adını. ancak inanıyorum ki yalnız değilim*.
    8 ...
  31. 54.
  32. sadece bir odada geçtiği ve siyah beyaz olduğu düşünülüp ne kadar iyi bir film olabilir ki gibisinden bir önyargı edinilebilir. fakat film önyargıya karşı çok güzel bir cevap verir, gerek oyunculuklarıyla, gerek göndermeleriyle.
    ayrıca sonu bağlanmamış film olarak düşünülebilirsiniz, eğer filmin asıl konusunu isminden bile bahsedilmeyen bir çocuğun suçlu olup olmadığının işlendiğini sanıyorsanız..
    2 ...
  33. 53.
  34. en az bütçeyle ve en mütevazi kadrosuyla en iyiler listesine giren enli bir başyapıt.(unutmadan o çocuğun suçlu olup olmadığını hala merak etmekteyim)
    1 ...
  35. 52.
  36. 51.
  37. sadece önyargıları değil içinde hayata dair bir çok detayıda eleştiren/konu alan ve "film dediğin nedir" sorusuna cevap olabilecek şahaser.
    2 ...
  38. 50.
  39. iy guzel film ama cok hizli gectigine inaniyorum. bu oyunu universitede oynadik ve senaryoyu okuyup sahnede oynayinca cok daha anlasilir ve cok daha vurucu gelmisti bana. bicak sahnesinin ve yasli kadin olayinin tam anlami ile vurgulandigini sanmiyorum. yine de bir saheser.
    1 ...
  40. 49.
  41. sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden.
    "bak ben mesaj veriyorum" demeden mesajın âlâsını veren, günümüz dünyasının en girift sorunlarına değinen fevkalade, 1957 yapımı bir film.

    ayrıca bir film nasıl tek odada geçip de insanı sıkmaz anlamış değilim. isviçreli bilim adamlarını göreve çağırıyorum.

    ayrıca davis* karakterini, kararlı ve mantıklı tutumundan ötürü tebrik etmek istiyorum. valla çok sevdim ben bu adamı.
    1 ...
  42. 48.
  43. bak işte bu filmdir.

    edit: yalnız bu eksiyi anlamadım gardaş. bi açıklık getirelim bu duruma.
    1 ...
  44. 47.
  45. --spoiler--
    filmin sonunda çocuk suçsuz bulunuyor.
    --spoiler--

    bu mu abi spoiler anlayışınız?
    1 ...
  46. 46.
  47. --spoiler--
    filmin sonunda sanığın* gerçekten suçlu olduğu açıklansaydı; imdb de 7 değilde 1 numarada olabileceğini düşündüğüm film.
    --spoiler--
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük