--spoiler--
mezar taşının üzerindeki arapça yazıları nasıl okuduğunu soran kıza küçükken ailesinin kendisini kuran kursuna yolladığını belirtip ardından da insanların gömülmesini değil yakılmasını doğru bulduğunu söylemesi, yarım asır önce yurt dışında elektronik mühendisliğini burslu tamamlayıp ailesinin kendisini mesleğiyle hiç alakası olmayan bir işe sokması idealleri doğrultusunda tam olarak ilerleyememiş biraz da baskı altında süregelen bir geçmişi anlatır.
bir iki saat bile kendisine vakit ayırmaya üşenen yiğeni, yaşlılıktan dolayı çevresinde kendisini pek kaale almayan insanlar vardır. koleksiyon tutkusu uğruna evliliğinden olmuştur. bir kaybedenin hikayesi. yine de hayatı sımsıkı tutunarak küçük ayrıntılarıyla yaşayan, kendi işini kendi görebilen bir yaşlı adamdır.
bir kapıcı olarak nejat işler fazla özgüveniyle rolünü pek yansıtamamış. başrolde oynayan amcanın ise ses tonu bir sinema filmi için kulak tırmalıyor. onun dışında film oyuncu zenginliği bakımından kaybetmiş.
eğlenceli bir film. hatta harikaydı denebilir. hatıralarını çöpe atmayan, koleksiyon işiyle az çok ilgilenmiş olanlar filmin etkisinde kalacaktır. diğerleri ise aksine bu yaşlı adama uyuz olacaklar. ta ki filmin sonuna kadar. filmin sonunda boynu bükük bir adam görecekler. bu adam o kadar çaresiz bir adam ki, yitirdiği koskoca tarihi ansiklopedi setinin öfkesini buluğu tek cilt ile dindirecek kadar.
--spoiler--
"illa bir mezar taşım olacak yani, o zaman benimkine doğum tarihi 1926 ölüm tarihi henüz belli değil. transistörü icat eden adam.. yazmalarını isterdim.*"
--spoiler--
22 mayıs 2009'da vizyona girecek olan, 'oyun' adlı belgeseliyle hem türkiye'de hem dünyada birçok ödül kazanan pelin esmer'in ilk uzun metrajlı konulu filmi.
başrollerini nejat işler, tayanç ayaydın ve laçin ceylan paylaşıyor.
film, tutkulu bir koleksiyoncu olan mithat bey ile kapıcısı ali'nin hikayesidir.
--spoiler--
mithat bey için istanbul onun koleksiyonu kadar sınırsız, ali için kapıcısı olduğu emniyet apartmanı ve yakın çevresiyle sınırlıdır. apartmanın diğer sakinleri deprem endişesi ve daha değerli bir eve sahip olma tercihiyle binayı yıkıp yeniden inşa etmek isteyince, mithat bey'in koleksiyonları uğruna verdiği savaşların en zorlusu başlar.
--spoiler--
--spoiler--
artık apartman, yalnız yaşayan bu iki adamın ortak kaderidir. koleksiyonun devamlılığı için başlayan ilişkileri, mithat bey'in ali'ye istanbul'u devretmesiyle farklı bir boyuta geçer, birbirlerinin kaderlerini farketmeden değiştirdikleri bir noktada biter.
--spoiler--
dün gece televizyonda izlediğimde sinema da seyrettiğimden nedense farklı geldi bu film..
tahmin ediyorum ki sinemanın ambiyansından kaynaklı bir durum bu.
gerçi film genel olarak yavaş bir film zaten ama dün gece seyrederken 'amma yavaşmış yahu' dedim kendi kendime..
mithat esmer ve nejat işler gibi iki karakterin oynadığı filmdir.
bana gerçekten ilginç gelmiştir, nejat işler kişiliği dışında bir rol oynamıştır, mithat esmer ise kendi hayatını...
filmde mithat esmer koleksiyonculuğu hobi olarak yapan yüksek lisans yapmış, kültürlü ama gayet de yaşlı bir kişidir, buna rağmen her işini kendi görür.
ta ki kapıcı ali rolünde oynayan nejat işler' e işi düşene kadar, evin depremde hasar raporu alması üzerine, evi boşaltması istenince ali( nejat işler) ' den yardım ister.
ali ilk başta kabul etmez, fakat sonradan bu iş ona çok zevkli gelir, yavaş yavaş istanbul' a alışır, kabuğundan çıkar.
kendisine apartmanın boşaltılmasından dolayı yeni bir iş arar.
bu arada mithat esmer' in koleksiyonu' nun bir kısmını bozmuştur, yani içinden birtakım eşyalar alıp, satmıştır, fakat koleksiyonu para uğruna takip eden yiğeni ömer de bu koleksiyonun peşindedir.
mithat esmer bir sabah uyanır ve aliyi görmeye gider fakat ali yerinde yoktur, masanın üzerinde iki şey vardır; koleksiyonun bir parçası olan vodka ve mithat beyin uzun zamandır arayıp bulamadığı, ali' nin kendisi için çaldığı istanbul ansiklopedisi' nin 11. cildi...
filmde beni en çok güldüren sahne ise; masadaki vodkanın ali' nin evinde vişne suyu olmaması üzerine, vişne hoşafıyla içilmesidir.
gerçek hayatta var olan mithat bey'in öykü gereği kare kare yaşayan koleksiyon aşkıyla bezenmiş, pelin esmer filmi. uluslararası eskişehir film festivali kapsamında izleme şansı bulduğum filmden sonra söyleşi için salonda hazır bulunan yönetmen; filmin yapım süreçleri hakkındaki anılarını, tercihlerini, oyuncu seçimlerinin nedenlerini seyircilerle paylaştı.