apocalypto'yu andıran film. karakterler itibariyle izlemesi daha keyif verdi. bir de sinema çıkışı duyulan "d'leh ve evolet mi? leyla ve mecnun olsa daha iyi olurdu." şeklindeki yorum var ki tüm tartışmaları noktalar nitelikte.
recep ivedik yüzünden boş salonlara oynayan güzel ama kıymeti bilinmeyen film.
ilk yarı biraz sıkıcı da olsa ikinci yarıda asıl hadiseyi çözünce izlerken yerinizde duramıyorsunuz. bu filmde mantık hataları yok mu? elbette var, ancak 300 gibi bunu da mistik bir havada izlemek lazım, güzel vakit geçirmek için.
300 spartalı dan daha iyi bir yapım. en azından daha mantıklı. ama aşk olaylarını abartmışlar biraz. evolet için de firavun değil bütün evren yıkılır hani.
kesinlikle mantık aranmaması gerken, sadece aksiyon ve mekanları izleyip çıkılması gereken film.
-film başlar. ufak kız gelir ve daha bu kızın ilerde köyün kurtarıcısıyla birlikte olacağını duyduğumuz anda başrol çocuğumuzla kesişmeye başlar ve biz daha baştan konuyla ilgili bir dandiklik kokusu almaya başlarız.
-mamutlarla insanların aynı devirde yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum ama filmde aynı devirde olduğuna göre gerçekte büyük ihtimalle farklıdır herhalde.
-sırtına çantayı alıp yürümeye başlayan adamlarımız yolculuk boyunca bir kaç iklim değiştirirler (acaba dünya mı küçük dizayn edilmiş yoksa insanlar mı çok büyük diye düşündürdü bana) ki birbirine zıt iklimler arasında direk bir geçişi falan görünce "dandik gibi ama eğlenceli ya" diye düşünmeye başlarız.
-bir köydeki insanlar zenciyken iki kilometre solundaki köyde beyaz pigmemsi insanlar yaşıyor, iki kilometre sağında ise yine alakasız tipte insanlar. nasıl bir adaptasyon yaşamış bu insanlar derken "tebrikler senarist bey, ilkokul terksiniz galba" deriz.
-zamanla artık ayrıntılara dikkat etmemeye başlarız çünkü ne bir tarihsel veya mantıksal bir doğruluk, ne de iyi yazılmış bir senaryo bulunmamaktadır aksine ne kadar klişe varsa hepsi kullanmış, ne varsa filme konulmuştur ama izlemesi çok eğlencelidir.
-film zaten fantastik şekilde hazırlandığı için bunların pek bir önemi yok ama insan kötü kaakterleri arap, iyi karakterlerimizi ise amerikan ingilizcesiyle konuşup üstüne bir de yer yer holywood esprileri yapan tipler olarak görünce ister istemez rahatsız oluyor. izlemesi zevkli ama kesinlikçe çok basit bir film, üstüne saatlerce saçmalıklarının konuşulması dışında bıraktığı bir şey yok. "keşki birlikte televizyonda izleseydik, daha rahat konuşup daha çok gülerdik" diyerek ayrıldık filmden.
-urfaya benzeyen köyde acı yenmesinin ardından, çocuğun babasına "bubaaa!" diye seslenmesi filmin kesinlikle en eğlenceli kısmı.
-bir de sonunda cillop gibi kurulu şehri öylece bıraktılar galba denyolar gidip allahın dağında mısır ekmeye çalışıyorlar. o zekayla o medeniyeti yıkan rastalı arkadaşımızı tebrik ediyorum.
tamamen boktan bir film. efendim bundan mö 10 000 de mamutları koymuşlar. bi siktir gt mamutlar yok olalı milyonlarca yıl geçti taşşak mı geçiyonuz lan bizle. hele o kaplan mıdır nedir niye konulmuştur o olmadan avcı olduğu anlaşılmaz mıydı. hele gömülü kör adamın konuşup tekrar yere gömülmesi tam komediydi.
evet filmin sonu ise oh bebek ne finaldi öyle. lan kız ölmüş adam isyanlarda birden teyze ölüyor kız canlanıyor. çıldırdım efendim (bkz: ebesinin amı ali sami) diye bağırmamak için kendimi zor tuttum. neyse verdiğim para yazık oldu bi daha böyle gidersem ne olayım.
