belçika'nın beklentinin çok altında kaldığı maçtır. çalım atarak rakip savunmayı aşmak gibi altmışlı yıllardan sonra terk edilmiş bir futbol anlayışıyla fransa gibi takım organizasyonu güçlü bir rakibi yenemezsiniz. kupanın bugüne kadar en başarılı iki takımının maçında başarısını sürdüren fransa net bir üstünlükle finale çıkmıştır.
Gol olana kadar iyi gidiyordu, golden sonra Fransızların içine Ramos (belki Neymar demeliydim) kaçtı, çingeneye dönüp sahada yatacak yer aradılar. Hakem de tam eyyamcı çıktı, Hazard'ı yatırıp yatırıp durdular, ne bir düdük çaldı ne de kart verdi. Şu an için dileğim Fransızların kim içinden geçecekse o çıksın finale. Turnuva başlamadan önce favorim Fransa'ydı, sonradan Belçika'ya evrildi bu arada.
Orospu çocuğu şanslı Fransız piçleri 1 tane şansa atıp zaman geçirmek için türlü türlü piçlikle maçı kazandı. Ulan ingiltere'den daha çok nefret ediyordum ama inşallah karşınıza gelen takım yener sizi, ingiltere'ye karşı oynasanız bile ingiltere'yi tutacağım lan.
Yanlış duymadıysam maçı anlatan spikerler arasında şöyle bir muhabbet geçti az önce.
-blaise matuidi'yi nasıl buluyorsun?
+fransa milli takımı için çok önemli bir oyuncu.
Hadi yaa. Çok önemli bir oyuncu mu? inan biz kendisini boş beleş birisi sanıyorduk. insan bir "bitmek bilmeyen enerjisi ve oyunu iki taraflı oynayabilmesi, kendisini fransa orta sahası için vazgeçilmez bir oyuncu yapıyor"...gibi basit bir cümleyle yorum yapar allasen. Gerçi trt değil mi 2018 yılında hala ses senkronizasyon sorununu halledemeyen.