ilk çeyrekte 11 sayı atmış, hidayet ve kerem den başka oyuna tek kendini veren kayayı bench te unutmak da neymiş yaaa. mehmetbi katkı yapsa anlayacağım ama yoooookkkk. onun yerine savunmaya bir kazık diksek, bence o daha iyi savunurdu rakibi.* ender uyuz uyuz hareket ederken, topu bacak arası sektirip mal mal sağa sola bakarken o bacaklarını caaaaaaaaaaaaarrrrttt diye ayırasım geldi yaaaa. hala kendini geçen seneki litvanya maçında sanıyordu arkadaş. ama zırt pırt da mucize beklenmez ki.hido bu maç için zaten bi mucizeydi.
kerem tunçeri, 70 milyonun gözleri de * seni aradı bu turnuvada.
bu arada murat murathanoğlubu maçta takıma koçluk da yapmıştır. sesini bol bol duymuşuzdur.
türkler-yani biz- heyecanlıyız kardeşim. aynı zamanda da yumurta kapıya geldiği zaman hareket etmeyi çok severiz.
sadece bu iki düşüncenin doğruluğunun ispatlandığı maçlardan biri olmuştur.
basketbol anlayışımız sadece dışardan abuk subuk el üstü üçlük sallamak ve ibrahimin kat etmesi sonucu perdenin ardından üçlük atmasından ibaret. turnuva boyunca becerebildiğimiz en iyi ve en organize oyun bu oldu. ha bi de önüne gelenin içeriyi zorlayıp da basket topu sıçar gibi attığı şutlardan bahsetmeyeceğim. bunlar hepsi "guard"sızlıktan oluyor. bir laf vardır. bir basketbol takımı guardı kadar oynar diye. işte bizim de o hesap arkadaş. bu turnuva bize en iyi bunu gösterdi. guardımız olmadığı için basketbol felsefesi yapacak adam da yok. o zaman da millet karambole atıyor. ilk beş çıkacak guard maçtan yarım saat önce belli oluyor. saçmalık.
bakın guardlarımızın 14 ve 16 sayı attığı hazırlık maçlarımızda rakiplerimizi parçaladık. bu adam sayı attığı zaman tabi boş da durmuyor en az 5-6-7 tane asist de yapıyor takım "takım" gibi oluyor.
bakın en iyi denilen takımlara, litvanya-jasicevicyus... fransa-tony parker... ispanya-navarro... yunanistan diamantidis...
yaa yaa.
guard olmadan bu işler olmaz.
bir yazar demiş ona atıfta bulunmadan geçemeyeceğim. biz de basketbol oynadık, biz de o yollardan geçtik kendi çağımızda. herkeste bir guard olma hevesi çabası vardı. göstere göstere ökküz gibi boyuyla kalıbıyla yavaşlığıyla 4 numara olan adam bile ben senden daha iyi guardlık yaparım diye bana girişirken başkasına iddia ederken bu milli takıma niye adam gibi guard gelmiyor yahu.
delirmemek elde değil. elimizde muhteşem potansiyelli adamlar var ama o adamlar nowitzki etmiyor. almanlar bizden daha iyi değildi, onların da guardları yoktu ama bizi parçaladılar. niye diye sorarım ben... niye?
adamlarda ruh vardı da ondan.
nowitzki yere düştüğünde top çembere zor değerken aman bişey oldu mu diyerekten topu mopu sallayıp adamına yardıma koştu almanlar. bizim elemanlarsa mehmetin şutunun girmesini bekledikten sonra yanına kostular. aramızdaki fark buydu.
bu turnuva bize bunları gösterdi. tokat gibi yüzümüze vurdu.
ibrahim kutluay kariyerinde birinin en kritik anlarda elinin titremesinden hiç bahsetmek istemiyorum. tam bir hüsran. geçen yıl japonyadaki maçları hatırlıyorum da..hido suz memo suz. bu takım ne yapmış da perişan etmiş önüne gelen her takımı? yunanistana ve arjantine karşı bile allah ne verdiyse mücadele ediyordu çocuklar. bu turnuvaya bakıyorum. göt zoruyla kazanılmış bir çek maçı heyecanı az bir şey uzatmış. turnuvanın en vasat takımlarından italyaya mağlup olup havlu atmışız. yazık.
bu turnuva çok iyi analiz edilsin çünkü 2010 da kendi evimizde bir dünya şampiyonası düzenleyeceğiz. her şeye rağmen çok kapasiteli olduğuna inandığım bu takım birkaç takviye ve iyi bir teknik direktörle çok daha iyi işler yapabilir 2010 da. alırız bayrağımızı gideriz yine maçlara. küsmeyiz. kızmayız hiçbirine. unuturuz gideriz.
oturun çalışın şimdiden. 2 yılınız var.
bilekleriniz morarana kadar serbest atış çalışın
içeri dripling yapın
drive yapın
pick and roll yapın
üstüne bir de rock and roll yapın. aha da yazıyorum 2010 dünya basketbol şampiyonası nda kendi evimizde çok can yakarız.
geçmiş olsun. artık önümüzdeki şampiyonalara bakacağız.
Aslında öbür maçlardan hiçte farkı olmayan maç sadece bu maçta hidayetin attıkları girdi yine organize hücüm yok yine paslaşma yok herkes statik. Anladığım kadarıyla da mehmet okur biran önce amerikaya gitmek istiyor hayır utah da nasıl yürekten oynadığını hücumda ve savunmada bilmesek anlıcaz ama görünen o ki onunda canı bu turnuvada oynamak istemedi.
Geçte olsa bir şeyi anladığımız maç olmuştur aslında senin nba patentli oyuncun varsa onu oynatacaksın bak almanya ya bak bak fransaya tony parkerve arkadaşları bak ispanya ya gasol ve arkadaşları oysa bizde bizde kocaman bir soru işareti herkes kendine. Bu anlayışla buraya kadar.
Hidayet'in yerinde olsam bu maçtan sonra önce boktan tanjeviç'i doğrar ardından ender, ibo, engin ve memo dörtlüsüne dalardım. Ayrıca boktan tanjeviç'in hedo'yu soğutmak istemesine karşın hedo'nun soğumaması + kaya'nın gereksiz yere ilk çeyrekten sonra (ki ilk çeyrekte 11 sayısı vardı) oyuna almaması tuhaf şeylerdir. Boktan tanjeviç'in hoca olmadığını anladığım kısım ise maçın bitmesine 20 saniye kala hedo serbest atıştayken mola alması. Neyse üzülmüyorum şu şerefsizden kurtulalım da varsın eurobasket ve olimpiyat olmasın.
enderin oyun kuruculuğuna hayran kaldığım maç. adam son 6-7 saniyeye kadar topla vedalaşamıyor. sonra verdiği adamda zorlama sallıyor.ama neyseki şanslıydık hidayet hayatının maçlarından birini oynadı.
hidayet dışında tüm takımın italya umumi evlerini ziyaret ettiğini düşündüğüm maç oldu kendileri. bu kadar dingo bir uzatma oynayamaz bir milli takım. utanmasalar hidayet bizi yerimize nefes al diyeceklerdi. kınadım üzüldüm ve hatta sinirlendim. niye çünkü bu boktan tanjevic bize antrenör olacak seneye .
bu maçla türk milli basketbol takımı avrupa şampiyonasına veda etmiştir.5 maçtır doğru dürüst hızlı hücumunu göremediğim milli takımın ispanya, yunanistan gibi ülkelerle karşılaşıp rezil olmadan elenmesi en doğrusu olmuştur kanımca. kerem tunçeri'yi "zamanı geçti" "2010 a hazırlanıyoruz" gibi aptal gerekçelerle milli takıma almayan ve 15 saniyede bir oyuncu değiştiren zihniyetin de ancak fenerbahçeye yakışacağını gösteren maçlardan sonuncusu olmuştur.
hayatımda izlediğim en saçma basketbol bilmem neyi. tamam iyi olmadıklarını biliyorduk bu turnuvada. hazırlık maçlarından belliydi zaten bu. ama siz böyle bir maçı böyle bir zamanda bu şekilde kaybederseniz ben moderatöre çok pis dalarım. (bkz: küfür niye yasak lan)
SAĞLAM BiR GUARDI OLMAYIP, BU KADAR SERBEST ATIŞ KAÇIRIP, BU KADAR KOLAY SAYI YiYEN BiR TAKIMIN BURADA NE iŞi VAR BiLiNMEZ. BiZiM GENÇLiĞiMiZDE OKUL TAKIMLARINDA ÇOĞUNLUK GUARD OLMAK iÇiN YARIŞIRDI, BUGÜN NE DEĞiŞTi Ki ÜLKEDEN BiR TANE ADAM GiBi GUARD ÇIKMIYOR.
"güle güle avrupa şampiyonası" maçıdır. ibrahim kutluay'ın son çeyreğin son dakikasında kaçırdığı bomboş üç sayılık atış ve ardından uzatmanın son dakikasında, iyi bir serbest atışçı olmasına rağmen, serbest atış çizgisinden 0/2 atması sonu hazırladı.
esas söyleyeceklerim: engin atsür'e ve hakeme kafa atmak istiyorum çok pis. engin'in 2:55 kala kullandığı o mal şut neydi öyle? ey adi hakem, mehmet'in üçlük denediği pozisyon faul değil de ne?
