bizi yönetenlere (!) küfürlerimi esirgemediğim gündür.ne oldu yani 33 yıldır izin vermiyordunuz? taksim için ne değişti bugün de izin verdiniz? daha geçen yıllara kadar insanları disk binasından çıkarmayıp üzerlerine ne bulduysanız püskürtüp onların amına koyan siz değilmiydiniz? ne değişti şimdi. demek ki çok da güzel insanlar kendilerini kontrol edebiliyormuş. çok da güzel türkiye'nin her yerinden polis getirip milletin üzerinde şiddet denemeleri yapmaya gerek kalmadan medenice insanlara davranılabiliyormuş.ne oldu bu yıl istihbarat almadınız mı sayın vali? her yıl provakasyon istihbaratı alıp milletin üzerine gaz bombalarıyla saldırıyordunuz istanbul emniyeti yok mu bu yıl birşey? bakın koskoca alanda bir tane polis olmadan da insanlar kendilerini koruyabiliyormuş. umarım bugün herkes neyin ne olduğunu anlamıştır. herkesin bayramı kutlu olsun.
ayrıca ntv'ye teşekkürler. havanadan * muazzam görüntüler yayınladan bugün.
bursada coşkuyla kutladığımız bayram. akıllarda ise, eşcinsellerin yürüyüşü ve anormal bir şekilde sağa sola zıplamaları, bdp lilerin her zaman ki gibi halay çekmesi, ve gün gelecek devran dönecek akp halka hesap verecek sloganı idi..
cok gec bir saatte yatmama rağmen,dinç bir şekilde uyandığım sabahlardan bir tanesine sahiplik eden gün.sabah öyle bir garip bir heycanla gözlerimi açtım ki,sanki bir şey bekliyormuşumda o gelmiş gibiydim.biraz daha yatmak istedim ama olmadı.hemen tv başına gecmek oldu ilk işim.aklım fikrim taksimdeydi-orada olamadığıma sövüp durdum ara ara-yavaş yavaş insanlar meydana doğru yol almaktaydılar.gururlu ve zafer sahibi insanlara özgü bir duruşla yürümekteydiler.ağızlarında çoşku dolu söylemler.yaşlısı genci herkes orada.gencleri görmek güzel ama yaşlıları görmek daha da bir güzeldi.insan büyüdükçe içten gülümsemeden,duygularını çoşkulu yaşamaktan uzaklaşır.ağır ol molla desinler gibilerinden pek göstermez içindeki hisleri.ama bügün yaşını başını almış,ömrünü emeğe adamış amcaların halaylar cekip kol kola eğlenmesi beni karışık duygulara itti-fazlasıylada sevince-sanki hepsinin yüzünde helal para kazanmanın ve alın terinin yıllanmışlığı vardı ve onlar bunun karşılığını alırcansına gülümsüyorlardı.bir kerecik olsun unutmuşlardı zor şartlarda çalıştıklarını,fazla mesai yaptıklarını,kredi kartı borçlarını,çocuğunun okul masraflarını.günlerinin ve güçlerinin tadını çıkarmaktaydılar.birlik ve beraberliğe güzel bir adım atılmış oldu taksim vasıtasıylada 1 mayıs 2010da.alın terine ve insanca yaşamaya inanların bayramıdır 1 mayıs 2010.kutlu mutlu olsun.
eskişehir'de işçilerle, memurlarla, ev hanımlarıyla, simitçilerle, mühendislerle, öğrencilerle eğlenerek halay çekilerek güzel bir şekilde kutlanmıştır. olması gereken de budur.
belediyenin temizlik görevlileri çöp tenekelerini ters çevirip sahnede çok güzel müzik yapmışlardır. yürekten kutluyorum onları.
hiç bir gerginlik çıkmamıştır, herkes mutlu bir şekilde evlerine dağılmıştır.
tüm emekçilerimizin, 33 yıl sonra, yeniden taksim meydanında kutlanan işçi bayramı, kutlu olsun.
sağlıklı iş ortamlarında, uygun koşularda, emeklerinin karşılığını almaları dileğiyle.
her ne kadar haber kanalları inatla söylemese de tkp nin kürsüde konuşma hakkı olmadığı için tüm korteji toplayıp, gümüşsuyu na yığmıştır. konuşmacılar orada konuşmuşlardır efenim. çok da güzel olmuştur. lakin şöyle bir problem vardı. organizasyon, özellikle ses düzeni felaketti. insanlar bir şey duyamadıkları için haliyle konuştular. sonlara doğru bir toparlanma oldu. özellikle kumlu'nun konuşma yapacağı sıralar tüm alan isyan etti efenim adeta, çok da iyi oldu. ama biraz daha coşkulu olmasını beklerdim kalabalığın. geçen sene televizyon başındayken bile heyecanlanıyordu insan.
tüm işçi ve emekçilerin dayanışma bayramını en içten dileklerimle kutladığım gündür.yıllardır 1 mayıs ların olaylı geçmesinin tek sebebi hükümetlerin aldığı yanlış savunma kararları yüzündendir.halbuki bu yılki kutlamacıların hepsi, geçen yıllarda coplanan , biber gazı sıkılan, tazikli su ve boyalarla ıslatılan aynı halktı...
yöneticileri dışında, sendika üyelerinin hiçbirinin anlamını bilmediği pankart ve giysilerle, sırf ezen tabir edilen işverene karşı güçlü olmak amacıyla bir araya geldikleri, provoke edilmeye çok müsait, işçi ve emekçi mitingi olmaktan öteye gidemeyen, katılanların ne kadar çokmuşuz, izleyenlerinse ülkemde ne kadar çok komünist var dediği, amacına hizmet etmeyen, edemeyen, aslında işçi ve emkçinin kendini ifade edebilirliğinin ve yaşam standartlarının üstünde yaşamasının kutlanması gereken, çalışanın haklarını verdiği için işvereniyle elele yürümesi gereken gün.
genel katılım itibariyle çok çeşitliliğin hakim olduğu bir gösteriye şahit oluyoruz bu sene. o kadar çeşitli ki beşiktaş taraftarları bile "halkın takımı" yazılı atkılarla boy gösteriyorlar meydanlarda. elbette diğerlerinin arasında da bir çok beşiktaşlı veya galatasaraylı vardır. fakat taraftarların birleşerek işçi ve emekçi haklarını temsil eden ayrı bir ruh oluşturması 1 mayısın mahiyet ve öneminin farkedilmesine bir nebzede olsa katkıda bulunuyor.
sanırım bu tür portreler sayesinde kafamızın ücra ve karanlık köşelerindeki üstü mesnetsiz paranoyalarla örtülü yerler aydınlanacak. 1 mayısın neyi ne amaçla temsil ettiğine dair makul tanımlar yerleşecek beynimize. davet edilince ve adını duyunca dudak büken alt tabaka faşistleri (ki bunlar düşük ücretler karşılığında günde 12 saat çalışan, davasını temsil eden partinin politikalarına sorgusuz, sualsiz boyun eğen sadakatli insanlardan oluşur) için de idrake doğru yansıması açısından bir fırsat sayılabilir bu gün. her ne kadar meydandakilerle farklı ideoloji ve fikirlere sahip olsalar da bu günün başat amacı hiç bir ayrım gözetmeden, senin, benim veya herhangi özel bir kurumda çalışanların hakkına yönelik değil, bütün emeği sömürülen insanların hakkını savunmaya yönelik bir protest duruş sergilemek. oraya yürüyen ve tezat fikirlere sahip oldukları insanlar kendi menfaatleri için değil müşterek kadere sahip oldukları bütün bireylerin menfaatleri için ordalar. bunların içinde; ülkücüsü de, ulusalcısı da, dindarı da, şeriatçısı da, solcusu da olabilir. hatta evanjelisti bile...
bu sebeplere binaen; 1 mayısın, devletlerin ve antagonizmaların varlığı boyunca manasını, maksadını ve haklı protest duruşuyla müsemma varlığını koruması dileğiyle. sosyal adaletin tam anlamıyla yerleştiği bir türkiye için.