"bari biraz dayak yeseydin, hatta gözaltına alınsaydın da ilerde kuracağınız sosyalist rejimde politbüro üyesi olma ihtimalini arttıracak birşeyler geçseydi eline " dedirten entry.
GEMiLERi, GECE VAKTi KARADAN YÜRÜTEREK DENiZE iNDiRDiKTEN SONRA, SABAH TOPYEKÜN BiR SAVAŞA GiRDiK.. SANKi FATiH SULTAN MEHMET'iN AĞZINDAN iSTANBUL KUŞATMASINI DiNLiYORUZ. ABARTININDA BiR SINIRI VAR KARDEŞiM. iZiN VERiLMiŞ, GiRMiŞSiNiZ. AMA BUNU iSTANBUL'UN FETHi GiBi ANLATMANIN MANTIĞI NEDiR ONU ÇÖZEMEDiM...
canını çöplükte bulmuş insan söylemi. hatırlatırım 1 mayıs 1977 olaylarını. 3 yerden ateş açılır insanlar köşeye sıkıştırılıp öldürülür. kim bunu yapan? cevap asla yok.
ben ne kadar emekçi olursam olayım,ne kadar işçiysem o kadarım arkadaş. bu beni bağlar zannımca. can güvenliğim olmayan bu ülkeye öyle ya da böyle hizmet etmem ben.
Helal olsun.
1 Mayis 1977 katliamindan dolayi Taksim'in büyük önemi vardir.
Sehitlerimizi anabilmek icin, yasak olan Taksim'e girebilmek icin direnen en asil duygularin insanlarina, yoldaslara helal olsun diyorum.
sendika ve stk'ların provakatörleri aralarında barındırmayacak $ekilde ciddi bir organizasyon yapamadığı için az katılımcı ile de olsa meydanlarca kutlanmı$ emekçi ve i$çi bayramıdır.
anla$ılan ara sokaklardan taksime çıkamayan provakatörler baktılar polisten geçit yok bari sanal alemi karı$tıralım gayesinde.
ne denildi dün, izin verilen sayıda, izin verilen sendika üyeleri. bunu senin o basmayan kafan almıyor mu? sen disk'in önüne gidip beklesen kaç yazar. zaten kontenjan belirlenmi$. polis ne bilsin senin hırlımı hırsızmı olduğunu. zaten diken üstünde polis 1 haftadır. sen elinden geleni yap adamları cinlendirmek adına, sonra vay efendim adamı dövüyorlar. mevzubahis yerde ba$ka insanlar yok mu? bu karambolcü polisler onlara niye gidip linç giri$iminde bulunmamı$ sor bakayım o süper zeka beyninle kendine? neden acaba? olmasın sakın bi sebebi?
zaten geçtiğimiz hafta içerisinde meydana çıkı$ın bağlı bulunan tüm yolların kapatılacağı, hiçbir $ekilde meydana ula$ımın sağlanmayacağı söylenmi$. dün yapılan görü$meler neticesinde de sadece sendikaların belirli sayılarla katılımına izin verilmi$. be aminoğlanı sen kimsin ki arasokaklardan kendi skinin doğrusuna eylem yapma çabasındasın. bi söyle bakayım amacın ne hizmetin kime? derdin bayram kutlamak mı yoksa farklı gayelerini fiiliyata dökmek mi? bu konuda önce anla$alım ki sonra takke dü$tü kel göründü dediğimizde kızmayasın. polis insan gibi uyardığında gene kaldırım ta$ı söküp polise ben mi attım? polisin üzerine ben mi yürüdüm o zaman bana bunun açıklamasını yap. he yapamıyorsan kuyruğunu kıstır, kö$ene çekil ve insan gibi hareket etmeyi öğrenene kadar kendini ininden çıkarma bi zahmet.
polis küfretmi$. gelip senin yüzüne mi küfretti? sen nasıl ki götün sıkı$tığında polis asker demeden dümdüz sövüyorsun canın yandığı için, o adamların orada kelle koltukta, sinir stres içerisinde bulunduğunu ve küfretmelerinin gayet doğal olduğunu idrak edemezsin tabii ki. sen istediğin gibi adamlara söv say ama adamların ağzından bal dökülmesini bekle. ne ala memleket amnskiym.
sonra da e$itlik bekle. lan sen ne kadar adilsin, sen ne kadar e$itsin ki adamlardan bekliyorsun.
Bu ülkede 500 bin kişi katıldı 1 Mayıs'a. Bu kalabalıktan, bu güçten korkan provakatörlerin kim olduğunu biliyoruz. Üstelik bunlar cam çerceve de kırmadılar, işçilerin üstüne ateş açtılar, panzerlerle ezdiler. Gerçek provakatörlerin kim olduğunu tarih iyi biliyor.
iyi örgütlenmiş, kalabalık emek yanlısı örgütler kendi içlerindeki şiddete eğilimli gruplara dur diyebilir, fakat polis(aslında emek düşmanı iktidar yapısı) böyle bir yapılanmanın evrilmesine bile imkan tanımıyor.
Tüm emekçilerin 1 Mayıs dayanışma günü kutlu olsun. Üretenin yönettiği bir dünyaya.
buruk biçimde kutlanmış işçi bayramının günüdür. buruk olmasının nedeni polisin masum biçimde taksim'e gitmek isteyen birçok kişiyi su, cop ve göz yaşartıcı bombayla dağıtması ve böylece daha kalabalık katılımı engellemesidir. ayrıca polisin zorlamasıyla taksim'deki kutlama beklenenden erken bitirildi. elbette buraya olay çıkarmak için gelenlere karşıyım ama eğer daha büyük katılımına izin verilseydi olay çıkarmak isteyen gruplar büyük kalabalıkça oradan uzaklaştırılırdı.
bu bayramın bazı küçük olaylar haricinde olaysız geçmesi önümüzdeki yılın 1 mayıs'ının daha kalabalık kutlanabileceğinin göstergesidir. ayrıca izinsiz olarak the marmara * otelinde açılan "1 Mayıs 77'de buradan ateş edenler bulunsun" pankartını destekliyorum. çünkü 1 mayıs 1977'yi kana bulayanlar buradan kalabalığa ateş açmıştı ve bunu yapan zihniyet hala polis teşkilatına hakim. üstelik, soğuk savaş biteli 18 yıl oldu ama polis hala bu psikolojiden kurtulmuş değil.
elinde taş, cebinde çelik bilyelerle korku yaratmaya, polise saldırarak bir baltaya sap olamamanın ezikliğini tatmin etmeye kalkmaya çalışanları devrimci diye niteleyen ve onların terör ortamı oluşturma gayretlerine karşı koyan polisi suçlayan eşkıya zihniyetince zehir edilen emek ve çalışma bayramıdır. polisten kaçarken çevrede ne var ne yok kırmak gereklidir nitekim.
ara sokaklarda polisin nazik davranmadığı göstericiler hem polise saldıran hem de masum vatandaşların arabalarının ve evlerinin camlarını kıran, arabaların kapılarını tekmelerle içeri geçiren zibidiler, eşkiya özentileridir. bunlara gaz bombalarıyla müdahale edilmesi normaldir. tasim meydanındaki gibi karanfil uzatılması beklenmiyordu herhalde. hem biz o sözde hiçbirşey yapmayan gençleri biz iyi tanıyoruz. aşağıdaki resime iyi bakın işte onlardan biri:
tarih: 1 Mayıs 1996
yer: kadıköy meydanı
polis önlemi: yok denecek kadar az
netice: https://galeri.uludagsozluk.com/r/32658/+**
aradan geçen zaman: 13 yıl
değişen: ???
yorum: nato kafa nato mermer
not: cici örgütler cam kırmadıkları polise küfredip tarik etmedikleri için "cici" olabilirler mi? hem o kortejde dağdaki bölücü eşkiyanın siyasiuzantısı olarak nitelenen partinin temsilcileri de vardı. onlar da mı devletin işbirlikçisiydi?
bir polisin yanından geçerken şu konuşmaya şahit olduğum gündür;"bazılarını varya tipinden anlıyorum tam bi orospu çocuğuna benziyorlar"
bizzat polisten duymuşumdur...
hee belirtiyim olayın olduğu yer sabah saatleri ve ne ortada taş atan bir gösterici var ne bir olay,
zaten olayın geçtiği mevki disk in olduğu ana cadde.
burdan televizyon başından izleyip ahkam kesmenin kolay olduğu gündür...
kardeşim çıkın bir meydana öyle televizyondan gösterildiği gibi şenlik içinde geçmedi bu bayram heee çok meraklıysanız katılan bir kaç kişiye sorun da ne kadar aptal olduğunuz ortaya çıkmasın bari...
birincisi: polis televizyonda gösterildiği gibi hiçte nazik davranmadı ara sokaklarda neler yaptığını kendim gördüm.
ikincisi:taş atan,atm camlarını indiren solcuları bende eleştiyiroum lakin,devrimcileri bu durumada getiren emniyettir.
iki dallama koymuşlar televizyona "biz demiştik zaten diks kesk katılsa bişey olmaz onlar cici örgütler"
eğer bu işçi bayramıysa ve siz bunun adını emek ve dayanışma günü koyduysanız o meydana herkesi alıcaksınız öyle chp vari örgütleri yada sendikaları değil...
şimdi taş atan devrimcileri görünce "ulan hayvan utanmıyormusun" diyorsunuz peki saat 8 30 sıralarında bir gençi hiç bişey yapmadığı halde 50 tane polis öldüreyesiye dövdü 50 diyorunm bakın,yer pangaaltı disk binasının bir ön sokağı,orda simit dünyasında ve yolda olan bir çok kişi gördü (bunu doğrulıya bilirler) o kadar ki 50-55 yaşlarında bir teyze polise söylemediği laf kalmadı araya girmeseler dalıcaktı o derece yani.
kısacası söylemek istediğim olaylar hiçte dışarıdan yansıtıldığı gibi değil hiç yürümediysem 5 km yol yürüdüm ayıp bee ayıp...
sendikaların sağduyu örneği göstererek uzatılan barı$ eline, barı$la kar$ılık vererek az sayıda katılımcıylada olsa taksim meydanında kutlama ve miting yaptığı gün.
buradan tebrik etmek istiyorum kendilerini. zira ya$anan felaketlerin ardından daha geni$ kitlelerle çıkabilmek adına küçük de olsa uygarca bir adım atıldığı için.
dikkat edildiyse eğer $i$li'den taksim'e kadar olan yol, katılımcılar dı$ında kimsenin araya karı$maması için özellikle kapatılmı$tı. keza taksim'e ula$an diğer tüm arayollar gibi, i$te o kapatılan yollarda amacı bayram seyran olmayan bi takım onun bunun evlatları polisle çatı$maktan geri durmadı. sağolsun ki sendika temsilcileri kendi i$tirakçilerini belirli noktalarda toplayarak aralarına provakatör nitelikli ki$ilerin karı$masına engel oldular.
umarım ki birileri anlıyordur neden kar$ı çıkıldığını çok fazla katılımcıyla yapılan eylemlere. zira araya karı$an 3-5 ki$ilik provakatör grupları bütün o kalabalığı galeyana getirme konusunda gayet uzman olduklarından, amacı bayram olan o binlerce ki$iyi bir anda namlunun ucuna getirmekte. yıllarca bunun mücadelesi verildi sendika ba$kanlarına kar$ı.
hatırlanırsa geçen yıl 50.000 ki$iden fazla katılımcıyla yapılmak istendi meydana çıkı$. dü$ünün 5.000 ki$i için yapılan tahrikler bile gözden kaçmayacak nitelikteyken bunun 10 katı katılımcı olması durumunda neler olabileceğini varın siz tahayyül edin.
ayrıca belirtmek lazım ki valilik ve emniyet bu yıl geri adım atmadı. geçtiğimiz yıllarda da aynı $ekilde temsilci düzeyinde az kasıyda katılımcıya izin verilmesine rağmen ba$kan ve yöneticiler bu öneriyi reddetme inadını sürdürmü$tü ve nitekim kendi iç organize eksikliklerinden dolayı istenmeyen olayların ya$anmasına sebebiyet vermi$ti.
görünen o ki bir takım $eyler deği$mi$ son 1 yıllık süre içerisinde. neden veya nasıl deği$tiğini sorgulamak elbet gereklidir lakin gene de gösterilen karı$ılıklı özveri ve hak sahiplerinin istedikleri yerde özgürce kutlama yapabilmeleri adına gösterilen tüm çabalar için gerek il mülki idari amirlerine gerek sendika temsilcilerine te$ekkürü can-ı gönülden borç bilirim.
nanito: günün sahiplerini de unutmamak gerekir. esas hak sahibi i$çi ve emekçi insanlara da gösterdikleri özveri, anlayı$ ve sabır için te$ekkür ederim.
yaklaşık 5 bin işçinin 1977'den sonra ilk defa Taksim'de mutlu mesut kutladığı, saat 13.30 sıralarında yine efendi efendi biten bayramdır. "Makul sayı" dolayısıyla yine de sendika başkanlarının ve üyelerinin kursağında kalmıştır 1 Mayıs. Umarım, Muammer Güler, Tayyip Erdoğan ve tayfası, 1 Mayıs' ın Taksim'de kutlandığı sürece meydanda taş, sopa yerine barış ve umut dolu sloganlar atılacağını, gaz bombalarına, coplara, kasklara hiç de gerek olmayacağını anlamışlardır.
halkımın işçisinin haklı bayramıdır. 32 yıl sonra resmi bayram olması çok yerinde olmakla beraber, coşkuyla kutlanması da aklı başında tüm kesimlerin ortak temennisidir.
disk'in söke söke, direne direne sadece beşbin kişiyle de olsa taksim meydanı'nda yerini aldığı tarihtir 1 mayıs 2009.
türk-iş ve hak-iş'in sendika değil ancak bir dernek halini geldiğinin karinesidir 1 mayıs 2009.
türk sendikacılığının 12 eylül heyhulası sonrası nasıl büyük bir darbe aldığının göstergesidir.
30 yıl önce yüzbinlerce kişinin kutladığı bayramın bugün ancak 5000 kişiyle kutlanabilmesi ne hazindir. kimse farkına varmasa da salt işçi sınıfı için değil tüm türk halkı için çok hazindir. zira, örgütlenememiş bir halk kendini yönetenler tarafından öğütülmeye mahkumdur.
o örgütlenememiş halk ki, brüt 666 tl asgari ücrete layık görülmüş halktır. yarısı kayıtdışı çalışan, sağlık güvencesi elinden alınmış halktır. gençlerinin %20'si işsiz olan, %10'u iş aramayı da bırakmış halktır. sağlı sollu yalanlarla dolanlarla kandırılmış, sindirilmiş halktır. yazık ki, halkımdır.
kargo şirketlerinden bir tanesi dün, e,yarın bayram, dedi bana.
ben de patrona dedim, patron yarın bayram, ee, biz..?
ya biz ne güzel eskiden bir mayısta kırlara falan çıkardık, dedi, ben şok içinde dinledim, ateş üzerinden falan atlardık, siz de yapar mıydınız, diye sorunca hıdırellez'le karıştırdığını farkettim, ya da benimle tşşk geçiyordu, resmi. ** dedim, neyse...
haberler;
otobüste giderken küçük kalabalıklar gördüm, daha çok aynı sınıfa mensup insanlar gibi göründü gözüme, kırlara çıkacaklar herhalde, dedim içimden...
taksim civarında esnaf her türlü ihtimale karşılık gaz maskesi almış...
sabah saatlerinde polis taşkınlıklara karşı gerekli yerlerde konuşlanmış...
