1 ağustos 2008 konya da öğrenci yurdunun çökmesi

entry81 galeri0
    51.
  1. kaçak kurs+kaçak bina= 18 ölü.
    4 ...
  2. 50.
  3. çok üzücü ve çok düşündürücü bir olay. sorumluları belli ama bu sorumlular tüm sorumsuzluklarıyla, sorumluluklarını üstlerinden atıverecekler yine.

    bu olay eleştirilebilecek bir olay, çünkü baştan sona cehalet, tedbirsizlik ve (yandaşlıkla)göz yumma kokuyor. bunca yavrucağın canına mal olan bu olayda bu noktaya nasıl gelindiğine bakacaksınız, bu noktaya nasıl gelindiğini sorgulayacaksınız, bunca yavrucağı canından eden karanlığı sorgulayacaksınız ki aynı cehalet ürünü facialar tekrar etmesin.

    bu kurs(yurt) bir beldede. bu beldenin bir belediye başkanı var, bu beldeden sorumlu bir mülki amir var, bu kursun(yurdun) bulunduğu mahallede bir muhtar var, bu beldenin bağlı olduğu taşkent ilçesinde bir müftü, bu beldenin bağlı olduğu taşkent ilçesinde bir ilçe milli eğitim müdürü var ama ne hikmetse hiç bir sorumlunun böyle bir kurstan haberi yok. haberleri var aslında ama bu adamlar yasal olmayan bir kursun varlığını üst makamlara bildirmiyor, bu kanunsuzluğa göz yumuyorlar. tüm beldenin rahatlıkla görebildiği bir noktada olan bu binaya yasal olmayan biçimde bir ek bina yapılırken nasılsa kimsenin bunu görmemesi, yasal olmayan biçimde yapılmış olan bu binaya nasılsa milli eğitim müdürlüğü tarafından "kız yurdu" ehliyetinin verilmiş olması gibi durumlarsa başlı başına bir garabet.

    ek binanın dikilmesinden haberi olmayan(!) belediyenin sitesinde de henüz bu faciayla ilgili bir haber yayımlanmamış: http://www.balcilar.bel.tr/?id=Basin

    bu kanunsuzluklara göz yumulduğu çok açık, zira haberleri izlerken yurdun, enkaz arasındaki tabelasına da yakın çekim yapıldı bir ara ve görüldüğü kadarıyla bu tabela milli eğitim bakanlığının tüm farklı eğitim kurumlarını farklı renklerle ifade eden tabelalarından birisiydi. yine haberlere göre, konya milli eğitim müdürlüğü yurt ve burslardan sorumlu şube müdürü sabit çalık, yurdun kendilerinin izniyle açıldığını söylüyor. meb'den yapılan açıklamada yurdun kayıtlarda olduğu ancak valiliğe gerekli belgeler gönderilmeden ek bina yapıldığı belirtiliyor... yasal olarak açılmış(!) bir "kız yurdu"na yasal olmayan biçimde ek bina yapılıyor, bu "kız yurdu" yine yasal olmayan bir biçimde yazları kuran kursuna çevriliyor ve bundan kimsenin -her nasılsa- haberi olmuyor!

    kaçak bir kuran kursunun olduğu muhafazakâr bir bölge... eğer bir vatandaş ya da bir yetkili bu kursu şikâyet ettiğinde halktan alacağı tepkilerden korkuyorsa, bu kursu şikâyet ettiğinde güç odağı olan hükümetin eli olan yerel yönetimlerden, güç odağı olan hükümetin kurumlarda kadrolaştırdığı bürokratlardan gelecek tepkilerden korkuyorsa, bu makam ve mevkilerin gözünden düşeceğinden korkuyorsa, şikâyet edemiyor, susuyorsa, şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekiyor demektir.

    bu yavrucakların cenazelerinin pek çoğu, yine yurdun içinde bulunduğu beldede toprağa veriliyor. yurt, balcılar beldesinin tam merkezinde değil ama merkezde; bu beldenin bir kenar mahallesinde:
    http://img294.imageshack....stos2008konyadaf6frh3.jpg
    http://img120.imageshack....stos2008konyadaf6fiw8.jpg

    yani aslında bu yavrucaklar yürüyerek gidip gelebilecekleri uzaklıktaki bir yurda yatılı verilmişler. evlerinde kalıp, gündüz vakti kursa gidip gelebilecekken, böylesine bir yurtta yatılı kalıyorlar. bu sahne bana çok uzak değil. zira of ilçesinde de bu manzaralarla aynen karşılaşıyorum. kendi öğrencilerimden de, okula hiç gelmeyen, daha doğrusu ailelerinin -annelerinin değil ama büyük ihtimalle babalarının- zoruyla okula gönderilmeyen ama bu süre zarfında kuran kursuna gittiği haberini aldığım kız çocukları da oldu. of ilçesinde de öğrencilerden pek çoğu yaz başlar başlamaz böylesi yurtlara gönderiliyor. ilk olarak öğrencilerimin bazılarından bu yurtlarda yatılı olarak kaldıklarını duyduğumda aklıma bu yurtların ilçe dışında olabileceği düşüncesi gelmişti ama daha sonra bu yurtların değil ilçe dışında kenar mahallede bile olmadığını, aksine ilçenin tam merkezinde olduğunu öğrendim. amaç belli. nasıl koşullarda kaldığı önemsenmiyor bu yavrucakların, amaç bu yatılı kursları açan cemaatlerin bu yavrucakların ailelerinden gelecek yardım paralarının üzerine konması, amaç evlerine yürüyerek gidip gelebilecekken bu yavrucakları yaz tatili boyunca bu binalara hapsetmek ve beyinlerini çok daha rahat yıkayabilmek...

    internette balcılar beldesiyle ilgili siteleri dolaşırken bir sitede yöre halkının kız çocuklarının eğitimine bakışını çok net ifade eden bir yazıya rastladım. bakın, balcılar beldesindeki halk kız çocuklarının eğitimi hakkında ne düşünüyor: "kız çocuklarını okula göndermeme durumlarına rastlanıyor. ilkokuldan çıkan kız çocuğu bir yıl da kuran kursuna gönderiliyor. ondan sonra öğrenim hayatı sona eriyor. kız çocuklarının çok az bir kısmı öğrenim hayatına devam edebiliyor. ailelerin kız çocuklarını okula göndermemelerinin en büyük sebebi okuyan kızların gelenek ve ahlak kurallarının dışına çıkması..." (bkz: http://www.balcilar.8m.com/alatam/kasaba.htm)

    hatırlarsınız, dingilin biri "ihl dışındaki okullarda fuhuş var!" buyurmuştu. rantını halkın dini duygularını sömürerek sağlayan cemaatler, halkın cahil kalıp ellerine muhtaç hale gelmesi için ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklar. gerekirse belli noktalardaki tetikçilerine "ihl dışındaki okullarda fuhuş var" da dedirtecekler. ama umuyorum ki, insanlar geç de olsa bazı gerçeklerin farkına varır, bazı durumları ve kavramları sorgulamaya başlarlar.

    son olarak, yine bu beldeyle ilgili sitelerde dolaşırken şöyle bir habere rastladım ki, bu içimi çok daha fazla sızlattı:

    "ilköğretim okulları arası bilgi yarışması yapıldı

    23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı nedeni ile ilçemizde taşkent kaymakamlığı ve taşkent ilçe milli eğitim müdürlüğünün ortaklaşa düzenlemiş olduğu, sponsorluğunu hemşehrimiz dr. oktay aydemir'in üstlendiği ilköğretim okulları arası bilgi yarışması yapıldı. yarışmaya merkez ve kasabalarımızdan toplam 7 okul katıldı. yarışma sonucunda birinci balcılar i.ö.o, ikinci avşar i.ö.o ve üçüncü muzaffer özlen i.ö.o oldu. birinci olan okul öğrencilerine birer cumhuriyet altını, ikinci olan öğrencilere birer yarım altın, üçüncü olan öğrencilere ise birer çeyrek altın hediye edildi."

    bu haberde sözü edilen birinci çocuklar, balcılar beldesindeki tek okul olan balcılar ilköğretim okulu'nun öğrencileri ve beldenin bağlı olduğu taşkent ilçesinde düzenlenen bilgi yarışmasında birinci olmuşlar. sitede, birincilik kazanan bu öğrencilerin isimleri hakkında bilgi yok. o yüzden hayatını kaybeden yavrucaklardan birileri var mı bu mutluluk fotoğrafında bilmiyoruz. belde küçük bir belde, okuldaki öğrenci sayısı az... birincilik kazananlar hayatını kaybedenlerden birileri değilse bile bu yavrucakların enkazda can verenlerden bazılarını tanıdıkları kesin. hayatını kaybeden yavrucaklar da, ileride böylesine bir mutluluk fotoğrafının içinde olabileceklerdi belki ama ne yazıktır ki "karanlıklar" onları aramızdan alıp götürdü.

    baştan sona, en başta geleninden en sonda gidenine, bu yavrucakların hayatına mal olan bu olayda sorumluluğu olan tüm sorumlu sorumsuzlara lanet olsun!

    aylar sonra başlığa tıklayıp, sonradan yazılanları gördükten sonra gelen edit: bize olayı örtbas etmeye çalışan bazı zevatı ve üstüne bir de bu şerefsiz, bu anası sikilmiş, bu orospu çocuğu, bu denyo zevatın kendi sıfatına bakmadan başkalarına hakaret edebildiğini göstermiştir.

    (Hakaret etmeyince kötü oluyoruz. Bazı orospu çocuklarının anasına, avradına, soyuna, sopuna, bacısına, karısına küfredeceksin ki iyi olasın. Adam bundan zevk alıyor.)
    5 ...
  4. 49.
  5. muhtemelen, şeriatçı kişilerin ''allahın dediği olur!'' diye karşıladığı, laikçi teyzelerin ise ''ay şekerim çok fenaa.. aileler binanın statiğini kontrol ettirmemiş mi? aaaa...'' diyerek karşıladığı, herkesin işin içine gene siyaset soktuğu olaydır.
    2 ...
  6. 48.
  7. türkiye'nin istanbul-taksim yada izmir-foça'dan ibaret olmadığını bizlere göstermiş olaydır. bizler burada elimizin altında her türlü olanak varken rahatça yaşıyoruz, sabahleyin kalk, kendime güzel bir omlet yapayım, bugün kadiköy'e gideyimde arkadaşımla bir tavla atayım, hem biraz ülke üstüne konuşuruz, kadiköy'e git-gez-eğlen eve geri gel, müzik tarihinin en baba parçalarından playlist yap, beynini uçur, içeriye git playstation oyna, ohh daha okulum ekimde açılıyor, ulan ben bir tatile daha mı gitsem..ama başka yerlerde o kadar zıt hayatlar var ki... bir yerlerde 3-4 sene önce yaşını parmaklarıyla gösteren çocukların beyinleri yıkanıyor, hangi tarikata bağlıysa, nakşibendi? caferi? süleymancılar? o tarikatın konya bölge sorumlusu akşamları ''hanım yurtta 250 çocuk kalıyoo, ouşşhhh allahın izniyle karşı devrim 10 sene sonra olacakk!!'' diye mastürbasyon yapsın diye, çocuklar oraya toplanıyor ve bir gece boomm, ''takdiri ilahi cennete gidecekler o yüzden..''

    (bkz: sen cehenneme gitsende hepimiz kurtulsak)
    2 ...
  8. 47.
  9. din bu mu? çocuklarını kaçak bir kursta bir başına bırakmak mı?

    bu iman değil! ne kadar ulvi(!) biri olduğunu ilan etme çabası!

    suçlu yok, iman yok. ilan olunan bir iman yok.

    ilan olunan odur ki; gözümüzün önünde çocuklar diyanet imamlarına değil; beyin yıkayan, kendilerine mücahit yaratan imam kılıklılara yönlendiriliyor.

    ülke tekke ve zaviye ülkesi oldu gidiyor. artık iman gücüyle, üfürükleriyle ab'ye de sokarlar bizi değil mi! uyanmalı!
    4 ...
  10. 47.
  11. 46.
  12. tek kelimeyle cinayet. ve ne yazık ki faili meçhul kalacak, sorumluları cezasız kalacak, böyle sorumsuzluklar zincirleriyle her an her yerde herkesin başına gelmesi muhtemel bir cinayet. olan 18 tane masum kız çocuğuna oldu, gerisi hikaye!
    0 ...
  13. 45.
  14. büyüklerin hatasının cezasını maalesef yine çocukların çektiği 17 küçücük çocuğun ölümüyle sonuçlanan olay. yine suçlular aranacak, belki bulunacak belki bulunamayacak. ama sonuç değişmeyecek hangi ceza 17 çocuğun yaşamının elinden alınmasıyla eşdeğer olabilir ki?
    2 ...
  15. 44.
  16. son derece iç burkan bir olay. allah'tan çocuklara rahmet, yakınlarına sabır ve hastanedekilere acil şifalar diliyorum.
    vahim bir olay dedim de yazmadan geçemeyeceğim bir mevzu var. maalsef ki bana bir gerçeği hatırlattı. çok değil bundan birkaç yıl önce yaşadığım/yaşadığımız 17 ağustos 1999 marmara depremini. böyle bir olaydan pay çıkarıp misilleme yapmak değil amacım ama dedim ya aklıma geldi ve yazmazsam içimi kemirecek. içim ağlayarak klavyeme alıyorum olayı.

    sene 1999 aylardan ağustos ve takvim 17'yi gösteriyor. binlerce insanımızı yitirdiğimiz, çarpık yapılaşmanın ve doğa kanunlarının bize ettiği eziyet oldu bugün. ve ne acıdır ki bu olayı birçok din çevresi yine dini sömürülerinin oyunu haline getirdi. birçoğumuz duymuşuzdur hacıyım, hocayım diye geçinen özde değil sözde müslüman bazı din adamlarından, hani askeriyeye çamur atıcaklar ya neymiş efendim güya o gece bir eğlence olmuş askerler kuran yapraklarını yırtıp yerlere atmışlar, üzerinde dansöz oynatmışlar allah da onları cezalandırsın diye deprem yaratmış, çatılarını başlarına yıkmış. bakın efendim attıkları ucuz iftaraya bakın.

    o depremde binlerce ev ve cami yıkıldı. küçücük bedenler öldü. deprem allah'ın bir cezası ise eğer haftada bir cezalandırdığı japonya'da neden kimse ölmüyor ya da ölen olsa bile bu çok düşük rakamlarda seyrediyor. o zaman bundan çıkaracağımız sonuç japonların çok dini bütün insan olmaları mı?

    işte bugün de kuran kursu yıkıldı. tamamen insanların vurdumduymazlığı, bilinçsiz yapılaşması sonucu. küçücük bedenler toprağa gidecek, bazıları hastanelerde can çekişecek. bu olayı da allah'ın bir cezası olarak değerlendirsenize!
    5 ...
  17. 43.
  18. çocuklarımıza yazık olmuştur. hepsine allah rahmet eylesin.
    konya ilimizde daha önce de böyle vakalar olmuştu.* artık takdir-i ilahi mantığının bir işe yaramadığının görülmesi lazımdır. hesap sormak yerine hala "cennete gidecekler o yüzden bina yıkıldı" diyecek kadar edepsizler varmış. çıldırmamak içten değil. bu zihniyet devam ettikçe türkiye'de sadece konya da değil birçok ilde benzer vakalar göreceğiz ve üzüleceğiz.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/134356.asp
    0 ...
  19. 42.
  20. uzucu olay.

    abuk sabuk cikarimlarla 7 nokta 4 yetmedi mi diye yollarda dolanan cahilleri bir sekilde akla getiren olaydir da ayrica.

    durun ben de abuk sabuk bir cikarim yapacagim. akp'nin kapatilmamasina karsi bir tepki olamaz mi bu? bir isarettir belki!

    lan o cahiller gibi fikir .icmak zor oluyormus. idare edin benim cikarimimla bir sure.
    4 ...
  21. 41.
  22. o çocuklara orda kuran eğitimi sağlayan kişilere değilde, iki dandik tuğla bir kaç kilo kum alıp oraya bina yapmaya çalışan kişileri, yada o gaz kaçağını görüpte kimseyi uyarmadığı söylenen insanları cezalandırmamızın gerektiği olaydır.sonuçta orda bulunan kişilere eğitim veren kişilerin tek amaçları onlara eğitim vermektir-zorla yada rızasıyla o ayrı mesele- ve canlarına kastedilmedikçe de onlara suçlamamız yersizdir.

    fakat bu olayda bir kez daha görmüş olduk ki din istismarcılarının bu olayıda boş geçmediğidir.neymiş efendim ''allah'ın onları öldürmesi orda kuran okuyup sevap kazanan kişileri abdestli olarak öldürüp, şehit mertebesine koyup cennete almak istemesindendir''.yapmayın ya, vay anasını siz ne kadar din alimi ne kadar mübarek bir kişisiniz.daha dün allah'ın 99 ağustos depreminin, insanların yoğun olarak fuhuş yaptığı yerlerde gerçekleştiğini söyleyen, endonezyada gerçekleşen tsunamilerin çıplak çıplak gezen kadınlar olduğunu söyleyen siz değil miydiniz.siz ne kadar allah'ın işine karışır oldunuz, allah'ın yaptığı işlerin nedenini bilir oldunuz.sizin yaptığınız da o zaman bir nevi allahın işine karışmaktır.allah'a şirk koşmaktır.

    söylüyorum size, bu kişiler o binayı bölük-pörçük yapan kişilerden daha tehlikelidir.bu binayı yapan kişi zaman zaman ortaya çıkar ama böyle haysiyetsiz, din istirmacıları hayatın her alanında etkili olmaktadırlar ve daha da ileri gidip ülkemizi ele geçirmeye çalışmaktadırlar.asıl bunlar cezalandırılmalıdır, asıl bunlar müebbet yemelidir ama malesef din bir tabu olduğu için kimse ses çıkaramamaktadır.bu kişilere derhal halk olarak karşı koymalıyız.insanlık görevi olarak...
    1 ...
  23. 40.
  24. görükle'de hergün bir apartmanın dikilmesi sebebiyle duyduktan sonra aklımdan görüklenin geçmesiyle korkutan, üzen vaka.
    0 ...
  25. 39.
  26. sabah herkes tarafından durup dururken çöktüğü söyleniyordu ancak sonraki saatlerde anlaşıldıki gaz kaçağı yüzünden bir kızımız ışıkları açmış ve patlama gerçekleşmiş ve binada çökmüştür. burada binanın ruhsatsız olması değil asıl gaz kaçağını farkeden kurs sahibinin çocukları yataklarına tekrar yollaması ve bilinçsizlik içinde olaya tek başına çözüm bulma çabasıdır. yoksa bugün bakımsızlıktan gaz kaçağı yapacak pekçok ruhsatlı binada bulunmaktadır.

    bir başka düşünülmesi gereken konuda kursun diyanet işleri izni ile yakından uzaktan ilişkisinin olmaması yani sadece binanın değil kursunda kaçak olmasıdır. ülkemizdeki cahilliğin 'deprem fuhuşun artması ile alakalıdır','bunlar kesin kötü birşey yapmışlardır' diyerek halkı din üzerinden kandıran kişilerinde karşısındaki insana gram değer vermediğini apaçık ortaya koymuştur.

    en vahimi ise hayatlarına bu kadar genç yaşta veda eden o gencecik çocuklar. eğer cehennem diye biryer varsa buna sebep olanları özel bir kazan beklemektedir. buna eminim.

    edit: efendim kuran kursu vakıf kursuymuş*. yani kaçak olmuyormuş bu durumda. o zaman burdan o vakıf yetkililerininde gideceği kazan belli oldu.
    1 ...
  27. 38.
  28. kuran kursunun kaçak olması ise bende ilahi adalet duygusu uyandırmıştır ancak madem adalet olacaktı neden suçsuz insanlar, yavrucaklar öldü?

    an itibariyle edit: kursun kaçak değil vakfa ait olduğunu öğrenir, entrymi de alır giderim efenim..
    1 ...
  29. 37.
  30. Şuncacık çocukların ihmaller silsilesi dahilinde feci şekilde can verdigi hadise. pamuk ipliginde hayatlar yasadıgımız şu günlerde iç acıtan bir büyük günah daha sadece. ihmali olanları önce allah'a sonra yüce adaletimize teslim eder, acılı ailelere de başsaglıgı dilerim.
    4 ...
  31. 36.
  32. köy yerinde yapılmış iki katlı bir binanın mühendis tarafından yapıldığını düşünen ve bu nedenle de mühendisleri suçlayan insanlar olduğunu göstermiştir. ben de bir inşaat müh. olarak söyleyeyim yeri geldi madem; bu ülkenin mühendislerini bırakın müteahhitler, inşaat işçileri ve teknikerleri bile sallamamakta ve onlardan daha bilgili olduklarını iddia etmektedir bu kesimler. 600 ytl'ye çalışan müh.in yanında 2000
    ytl'den aşağı işçi çalışmamaktadır. ben yine de bunlara üzülmüyorum, asıl üzüldüğüm bu masum çocukların ölümleri. (bkz: welcome to turkey)
    4 ...
  33. 35.
  34. bu olay üzerinden siyaseti miyaseti, rant elde etme ve nemalanma çabalarını bir kenara bırakalım tamam. kimse de "aman çocuklar için üzüleceğimize konuyu başka yerlere çekiyoruz" diye celallenmesin. bu hadise bir öğrenci yurdunun değil; bir beyin yıkama merkezinin çökmesidir.

    sabah tv kanallarını gezerken yaşı 5, bilemedin 6 olan bir kız çocuğu yaşanan olayı dili döndüğünce anlatmaya çalışıyordu televizyonlara. başına bedeninden büyük çarşafı dolamış "tam abdestimi aldım, namazımı kıldım, bir patlamayla sarsıldık" gibisinden bir şeyler söylüyordu. o an "o yaşta o bezi kafana dolayanın gelmişini geçmişini..." diye iç geçirdim evet.

    şimdi ben hangisine üzüleyim arkadaş? seçme hakkı tanınmayan o ufacık kızların içler acısı haline mi yoksa enkaz altında can vermelerine mi, yoksa her ikisine mi?

    müslüman çocuk diye bir kavram yaratıyoruz. bir çocuk ayırt etme yeteneğine ulaşamadan etiketliyoruz. bir çocuk müslüman, hristiyan, yahudi veya budist olamaz, olmamalı. hayata bakış açısı şekillendikçe, kendisine en uygun olanı seçmesine imkan tanınmalıdır. kuran kursuna gidip elif, lamelif öğreneceği yerde oyuncakla ve arkadaşlarıyla oyun oynamalıdır bir çocuk. bu, çocuğun kişisel gelişimi açısından arapça'dan ve dahi allah'ın buyurduğu emirlerden milyon kat daha faydalıdır.

    aksi halde kendisine yetemeyen, sorunlu ve hastalıklı toplum yaratmaya süratle devam edeceğiz.

    adı konu saptırma, fırsat kullanma da olsa bugün bu kötü olaydan akla gelenler bunlardır ve en dindar adamdan çok daha fazla üzüldüğümü belirtmek isterim.
    3 ...
  35. 34.
  36. bu olaya çok benzeyen bir olay aynen kayseri'de 3 4 yıl önce yaşandı. araştırıp bakabilirsiniz, oradaki olayda da erkek öğrencilerin kaldığı diyanet yurdunda tüp patlaması olmuş, bina yıkılmıştı. Şimdi bu olayın nedenleri bilirkişi ile tespit ve rapor edilmeden önce bir kaç şey sıralamak istiyorum,
    1-) bu tür kalabalık yurtlarda kullanılan tüpler, sanayi tipi dediğimiz, kütük gibi uzun tüplerdir, bu tüplerde borunun klemensinin açılmış olması, borunun çatlamış olması, veya çok ama çok küçük hatta imkansız ihtimal, tüp cidarında bir sızıntı olması, tamamen o yurdun, aşçısı, mutfakçısı, tüp tedarikçisi gibilerinin sorumluluğu altındadır.
    2-) gelelim kendilerine belletmen diyen belleyememiş zır cahillere, o iki hoca o kokuyu aldıktan sonra elektrik düğmelerine bile dokunmamalıydı ve tüm öğrenciler uyarılmalıydı, öğrenciler statik bir elektrik kıvılcımına neden olacak şekilde üstlerini bile giymemeli çıkarmamalıydı ki en nihayetinde mutfakta en alt katta olan tüpü kontrol etmeye gidiyorlar (gaz yoğunluğunun max olduğu yere) o gazı tutuşturabilecek hiç bir harekette bulunmamalıydılar.
    3-) grizu gazı buna bir örnektir arkadaşlar, maden galerisinde sıkışan metan gazı içeriye dolan ve/veya pompalanan temiz havayla seyreldikçe (hacmen % 9 civarına ulaşınca) grizu gazı oluşur ve herhangi bir kıvılcımda o gaz büyük bir basınç etkisiyle küresel, karesel dolgu vs şekillerde etrafa yayılır,
    4-) yurdun göçük fotoğrafında binanın kesiti iyi kötü görülebiliyor, ben büyük ihtimal eminim ki (inşaat mühendisiyim) o bina temiz 15 yıllık bir binadır ve malzeme kesitleri 17 ağustos öncesi şartnamelere göre yapılmış bir bina olduğundan çok zayıftır ve yetersizdir. (depremden sonra bu işler çok ciddileşti arkadaşlar o kadar da kötü değil) hal böyleyken ve hatta denetimlerin daha yetersiz daha az olduğu kırsal kesimlerde bulunan bu binanın bir içsel basınç yükü ile çökmesi zaten kaçınılmazdır.
    5-) o yurdun ve bu tür içinde öğrenci barındıran tüm yurt yöneticilerine ve sahiplerine diyorum ki: (Bir b.k yiyecekseniz bile, adam gibi yiyin, binalarınızı sağlam yapın, orada insan evlatları kalıyor!)
    6-) en son olarak "Yazıktır. Günahtır.!" diyorum
    4 ...
  37. 33.
  38. canlı yayına bağlanan ve olay yerinin muhtarı olan şahsın,kızınında halen göçük altında olduğunu duyunca şok olduğum facia.

    aynı mahallede belki yan yana binalarada sen kızını ellere teslim et ve huzur içinde uyu. o yavrucakta kendi yaşam mücadelesini versin, senin gibi babaya ne denir ki?

    cevabı bulmamla gelen edit : (bkz: orospu çocuğu)
    4 ...
  39. 32.
  40. Ölenlere Allahtan rahmet dilerken "7.3 yetmedi mi?" diyen zihniyetide bir yandan tekrar düşünmeye sevk ediyoruz.
    edit:OO kimleri görüyoruz efendim 7.3çüler burdaymış, buyursunlar efendim.
    8 ...
  41. 31.
  42. Deprem açısından "en güvenli" bölge olan konya'da meydana gelen vahim kazadır. Yıllardır bize bunu söylemiyorlar mıydı? "Konya deprem bölgesi değil" diye. Deprem bölgesi değil diye, malzemenin anuğa koymak mı gerekiyor? Bir patlama olunca bütün bina çökmek zorunda mı ?
    Kaybettiğimiz can sayısı 16 an itibariyle.
    1 ...
  43. 30.
  44. diyanet ten izni olmayan ve süleyman hilmi tunahan ın cemaatinin olan kuran kursunun içinde 30-40 çocukla çökmesi olayıdır. acı vericidir. fakat olayın "kur'an kursu çöktü" diye vurgulayıp "aman kur'an kursları çöküyor, sakın ha oralara gitmeyin" diyen insanlar bilmelidirler ki yüzde 99 u müslüman olan bir ülkede yanlış yoldadırlar. bu olayda çok büyük bir ihmalkârlık vardır. ve bu olay "kur'an kursları" ile ilgili yasa ve yönetmelikleri düzenleyerek bu işi yapan insanlara sıkı denetim getirilmesi gerektiğinin göstergesidir. siz müslüman insanların kur'an öğrenmelerinde kısıtlama yaparsanız yazık ki bazı cahiller kaçak yollara başvurur. olan masumlara olur...

    allah rahmet eylesin.
    1 ...
  45. 29.
  46. böyle bilip bilmedik yerlere küçük çocuklar hemde yatılı olarak gönderilir mi yahu? ver bir camiye yada bakanlık adına kayıtlı olan bir kursa öğrensin, ne idüğü belirsiz yerlerde beyinleri yıkanmasın çocukların.
    bakanlıkda bile kaydı olmayan binalarda alınan eğitim ne kadar verimli ve bu çürük binalarda ne kadar can güvenliği olabilir ki?
    2 ...
  47. 28.
  48. keşke bir an için başka konuya sapmadan sadece ölenler için üzlebilsek. gönderen aileleri eleştirmek, ihmal olduğunu düşünüyor olmak, dini tartışmlara girmek , ne anlamı var burda bunları tartışmanın? orada çocuklar öldü, bu saatten sonra çok mu önemli sebebinin ne olduğu? insanların canı acırken bu düşünceler çok anlamsız.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük