Sanma şahım / herkesi sen / sadıkane / yar olur
Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyar olur Sadıkane / belki ol / alemde bir / serdar olur Yar olur / ağyar olur / serdar olur / didar olur... *
insanın duygu yoğunluğu yaşadığı anlarda sığındıklarının vazgeçilmezi olan edebiyat dalıdır. aynı şiirler defalarca okunup herşeye yeni anlamlar bulunur...
--spoiler--
Şiir, insanın yalnızlığına tutunma çırpınışının öteki adıdır. Varlığına ilişkin tüm tanımları reddedip, insanın kendi anlamını oluşturmasıdır. Sığındığı her şeyin, mezarı olduğunu görmüştür. Aşk bile, ikinci gün, bütün ağızlarda aynı cümleyi kurmaktadır. Bu aşağılanmaya teslim olmamak için, insanın kendi kalbinin bile dışına çıkma girişimidir şiir. Zamanın kuşatmasına karşı bir özgürlük tasarımı oluşturma güzelliğidir. Kendi uzaklığı için, insanın, insanlara sunduğu bir özürdür. insanın kendi hayatını, başkalarının mürekkebi ile temize çekmesidir...
--spoiler--
"bir şiir caddelerle lağımlarla azizelerle,kahramanlarla,dilencilerle,delilerle dolu bir şehir gibidir(...)
şiir savaştaki bir şehirdir
bir şiir,saati niye diye sorgulayan bir şehir gibidir
bir şiir yanmakta olan bir şehirdir
bir şiir silahlar altındaki bir şehirdir."
konuşasım geldi konuşamıyorum, herkes bana bakıyor, nerede kaldı ilham? ya bir kağıt parçası biraz mürekkep?(kağıda birşeyler yazar,karalar)...evet artık huzurluyum.
politikaya girdi mi şayet bu sanat , kelimeleri evirip devirip sonuna kafiye koyup , üç noktalı cümlelere kalmışsa bu vatan işimiz var demektir..
şiir politikaya bilime hukuka girmemelidir..kelime oyunları ustaları kalemleriyle mutlu mutlu yaşarken , bize kelimelerin gücünü gösterirken , kelimelerle dile getirerek sözüm ona açıkladıkları esasen saptırdıkları konuları çözmekle hükümlü adamlar kelimelerle değil memleketle oynadıklarını acilen idrak etmelilerdir..
Biraz anı biraz hayal
Buyum işte ben...
Hep aynı noktada dalar gözüm duvara
Sanki orası hayat verir eski aşklara
Birer birer arz-ı endam eder kahramanlarım
istemem gitsinler
Yani, bir kez daha
Sonra karar veremem
Belki de gitseler daha iyi olur
Ne de olsa çok yakmışlardır canımı
Hep öyledir ya
Daima yeni bi sayfa açmak ister insan
Kurtulmak geçmişin izlerinden
Ve her açtığı sayfaya kendi izlerini bırakmak
inatla bu sefer der
Bu sefer, ama bu sefer
Oysa bitmez hayallerin bu sayılı seferleri
Bilir misiniz?
Hep bi son hayal ederim. Dimdik, Gururlu
Hep bi son hayal ederim. Sonsuz, Huzurlu
Hep bi son hayal ederim. Aşkı Tatmış
Ve bi son hayal ederim. Ardında iz Bırakmış
Dedim ya biraz anı biraz hayal
Buyum işte ben...
kişinin duygularını ifade edebilmesinde önemli bir aracı olan ve insanı rahatlatabilen edebiyat dalıdır. bol bol okunmalı, yetenek varsa yazılmalıdır da. faydası vardır.
"hesap çıkartılamaz
sayfalar dolusu kırgınlık mı
başa çıkılamayan
korkaklık mı
korkudan saklanan beyefendinin
saçları
dökülüyor
rastlantı bilinebilir
duymak ve görmek
yitirilsin artık
hırçınlık ellerinde
at hadi!
fırlat dendiğinde
gemi batmak için vardı
eşyalar suda ondan yüzer."
türk halkının yüzde doksanının yazdığını iddia ettiği güzelim nazım türü. keşke bu kadar ota boka yazılmasaymış. sadece bazı insanlara özel kalsaymış.
--spoiler--
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
Sheaksper' a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..
--spoiler--
--spoiler--
hiç kimse bir başkasını şiirle kandıramaz günümüzde. ama şiir, başka bir dünyanın mümkün olduğu yalanına inanmamız sağlayabilir. bu da şiirin gücüdür işte. çünkü bu yalan, dünyanın en zevkli, en güzel yalanıdır. bu yalana inanmak, mucizedir. *
--spoiler--
şiirin bir anlamı yokmuş sözcük olarak. şiir. öyle şiir. elma gibi. damla gibi.
ama yinede benim ellerime manalar yüklüyor.
saçlarımı tehlikeye sokuyor.
bu kadar.
can çekişirken bu hayatta...
son sözlerimi sölerken bu şehirde..
Son cığlıklarımı atarken bu evde..
Elveda derken bu yaşama...
son bir tebessüm bıraktım..
Uçsuz bir karanlık Yoldayım...
Çığlıklar kanımı emerken..
Gözlerimdeki ateş alewlendi...
Cehenemde her bir ateş beynimde iz bıraktı..
insanlarla yüzleşilmesi lazımken..
Benliğimden Korktum..
Sakin bir kaplumbağanın hırçınlaşmasına döndüm..
baş ucumda kederle içilen her sigara dumanı duvarda resmimi çizdi.
Çığlıklar beynimi kaplıyordu sanki..
Ölü bir melek kanımı emiyordu..
Göklerdeki siyah bulutlar bedenimde iz bırakıyordu..
Her bir haykırış gözlerime vuruyordu..
inanılması Güç bir hançer bedenimde saplanıyordu..
Kurtulmalıydım Yüzleşmeyliydim Hayatla ! *