şiir

entry942 galeri38 video6 ses1
    926.
  1. ŞiYiR

    Eksik yanım
    Yama tutmaz
    Bir başına
    Bigânedir

    Azcık aşım
    Dibi tutmaz
    ihtiyaca
    Âmâdedir.
    1 ...
  2. 927.
  3. ŞUUR

    Şiddetle topladığını
    Mihnetle dağıtır insan
    Şefkatle doldur heybeni
    Aslolan yediğin içtiğin değil
    Var olan mükelleftir yaşamaya
    Elinden gidenleri kayıp sanma
    Başına gelenleri ayıp sayma
    Mümkün olanın dışına çıkma
    Olmayanın peşinden koşma.
    1 ...
  4. 928.
  5. Önümüz ölüm ardımız enkaz
    12345 ve 10 işte kaçınılmaz son
    Saklambaç ile kör ebe arası çocukluk
    Düz koşu ile yamaç tırmanışı gençlik
    Bir fasıldan bir fasıla fasılasız gezdik
    Ortasında sınandık devamında bezdik
    Yaşamak sancılı düştü rahimden payımıza
    Cehd ile ulaşmak elzemdir yarınlarımıza.
    0 ...
  6. 929.
  7. Gece örtü bürünene reha
    Sabah muştu dirilene reva
    Kıymet ver/sen güzel gör/sen
    Kayıp olmaz hem bedava.
    1 ...
  8. 930.
  9. Suya düşen gölgem misali titrek
    Toprağa iz bırakır adımlarım
    Sürgün verir filizlenir dal ucunda
    Yaprağın az sonrası çiçekler
    Çiçeğin yerini alınca meyveler
    Hayat varlığını dokur kökten zirveye...
    2 ...
  10. 931.
  11. şiir güzeldir, duyguların bir bir mısralara akması kadar büyüleyici bir şey olabilir mi? şiir seven insan da güzeldir, hem nasıl bir insan şiir sevmez ki öyle değil mi? hani derler ya, yok o evrensel bu evrensel falan ama değil hepsi palavra. dünyada evrensel tek gerçek var o da şiir. dünyanın öbür ucundaki bir şairin yazdığı şiir, anadolu'nun köyündeki bir kadının yüreğine dokunabilir mesela.

    pablo neruda'nın filminden gelsin;

    "şiir onu yazana değil, ihtiyacı olana aittir."

    tüm şiir sevenlere selam olsun.
    0 ...
  12. 932.
  13. Günümüzde yazılanlar neden eskilerdeki gibi olmuyor ki dedirtendir.
    1 ...
  14. 933.
  15. Gönlümün derininden
    Bir ses gibi yankılansın içimde varlığın,
    Sensizlik rüzgarı eserken hüznümü topla,
    Gözlerimin ıssız köşelerinde parılda.

    Sabahın ışıklarıyla umut dolu,
    Gün batımının hüznüyle yoğrulmuş olsun gelişin,
    Ellerini uzat, yüreğimdeki karanlığı aydınlat,
    Sesin, ruhumun en ince tınısında yankılansın.

    Hayatın karmaşasında bir sığınak,
    Fırtınalı denizlerde kaybolmuşken deniz fenerim ol,
    Zaman ve mekânın ötesinde,
    Mesafeler ve yıllar ayıramasın bizi.

    Bir ömür boyu süren aşkın şiiri,
    En güzel mısrası, en naif sözü ol,
    Her satırında adını yazayım, her kelimesinde seni,
    Seninle var olayım, seninle anlam bulayım.

    Yıldızlarla dolu bir gecede,
    Ay ışığı gibi aydınlat karanlığımı,
    Her bakışında umut bulayım,
    Her gülüşünde huzuru yaşayalım.
    24 ...
  16. 934.
  17. ilgi duyan herkesin günün birinde 'melih cevdet anday' ile tanışacağı yazın ürünü.

    'teknenin ölümü' şiirinde kısa bir kısım şöyledir;

    --spoiler--
    Ruh, şarabı gördü üzümden önce
    Süt, kan olmak için devinir
    Tohum bildi herkesten önce ekmeği
    Gün, denizi salıvermeden batmaz.
    Ruh, şarabı gördü üzümden önce
    Ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
    Denize inmesi nedendir?
    --spoiler--
    10 ...
  18. 935.
  19. 936.
  20. insanoğlunun en güzel icatlarından biridir. bol bol şiir okuyunuz. soyut düşünme yeteneğinizi geliştirir hem.
    2 ...
  21. 937.
  22. Gecenin kucağında bir yıldız kayar,
    Gizli bir şarkı rüzgarla akar.
    Dudaklarımda akar bir fısıltı, sessizce,
    Uzaktan geler bir yankı, derinleştikçe.

    Bir gölge gibi süzülür hayal,
    Kalbimde yankılanır sessiz bir masal.
    Belki de bir anı, belki de bir düş,
    Kaybolan her sözün izini sürer bir düşüş.

    Rüyaların içinde yüzler kaybolur,
    Bir hatıra, bir esinti - zamanla doludur.
    Sonsuz okyanusun ortasında bir sal,
    Dalgalara kapılmış, sessiz ve dalgalı bir hal.

    Gezer gözlerim bulutları uzakta,
    Hafif bir sis, belirsiz bir hatıratta.
    Zaman durur, anlar geçer,
    Bir nefes, bir ses - içimden bir his eser.

    Yollar kıvrılır, bilinmez ufuklara,
    Kavşaklarda belirsizlik, bekler sessiz kuruntulara.
    Bir adım atsam, uçurumun kenarında,
    Sonsuzluğa düşer bir yaprak, rüzgarla savrularak.

    Gecenin en karanlık saatinde,
    Kayar bir yıldız, gökyüzünün izinde.
    Kelimeler dokunulmaz, fakat hissedilir,
    Bir sevda, bir korku, umutla birlikte gelir.

    Sessizlikte saklanır, gözlerimde hüzün,
    Kalbimde ağırlık, vedamızda gizli yüzün.
    Kalbimin derinliklerinde bir sızı
    Ve her şeyin ötesinde bir umudun izi.
    16 ...
  23. 938.
  24. Günün ortasıydı sana rastladığım vakit
    Gözlerine değince gözlerim seslendi bana uyuyan dev
    Yanında oturan bir alev aman kaptırma kendini yavaş git
    Zamana bırak kendini zamanda önce kendini sev

    Başı sonu bilmediğim bir hikayeyim bu rüyada
    Atılmamalıyım kendimce ne olduğunu bilmediğim bu rüzgara
    Aklımla gönlüm kapışır seni görünce sonsuz bir deryada
    Tut kendini,yanarsın ama o gider başka şehire sen başka bir gara

    Dinlemeliydim aklımın bana verdiği haklı uyarıyı
    Lakin gönlüm baskın geldi bu savaşta gönlüm galip
    Şimdi uzun zaman sonra bilmediğim bu topraklarda çıktım dışarıya
    Çırılçıplak karşındayım bütünüyle gri , bütünüyle garip

    Uzattığını düşünerek ellerini, geçti kaç gecem bilmem artık
    Zaman mefhumu kaldı sesinin yanında bir yetim
    Yüzünü bir kez daha görebilmek için ruh gemim satılık
    Sonunu düşünmeden daldım bu hülyaya safiyane niyetim

    Ay kıskansın bırak ben sevdikçe senin güzelliğini
    Güneş doğmaya korksun gözlerin yeni güne açılmadan evvel
    Ses versen sessiz intiharıma , duysam gönlünün bildiğini
    Kesip atsa çığlığını bu rüzgar, duysa birlikteliğimizi şu yedi düvel

    Zaman mekan mesafeler sesler dinler diller ve bütün bilinen
    Yitirse varlığını yan yana arzı endam edince biçare biz
    Geçmişin izi ,geleceğin gizi kalmasa o anın içinde bulsak birbirimizi ebediyen
    Günler birbirini kovalar belki , güzel güzel günleri sonra sen tek tek diz

    Belki güneş batıdan doğar belki duyarız tüm dünyayı kaplayan bir ses
    Bahtın çivilerini yine de beraber çakarız ard arda
    Bir öpücüğün vereceği hissi hayal bile edemiyorum, pes
    Ellerini tutunca büyüyeceğimi biliyorum bu baharda

    Seviyorum demek boş bu devirde duyamazsın benden belki
    Aşık olanın ateşi ne zaman maşuğun bağrını yaktı
    Sana ne kadar desem de yetmiyor kelimeler, öyle bir gel ki
    Demeliyim ki kanımla beraber akan şeyin adı aşktı...
    2 ...
  25. 939.
  26. arthur rimbaud ve attila ilhan’ ın ustası olup derinliğine ulaşmış olduğu edebiyat türü.
    0 ...
  27. 940.
  28. Ekinler baş vermeyince,
    Topallamadı kör buzağı.
    işte buydu bize sunulan,
    Hazırlanan aşkın tuzağı.

    Gönül ne kahve istemişti oysa ki
    Ne de kahvehane
    Sohbet istemişti gönül
    Kahve bahane.

    Sevmek çaydı ama
    Sevilmekte şekerdi.
    Bizim gibi garipler ise
    Çayı şekersiz içerlerdi.

    Uludağdaydık birlikte.
    Karı izliyorduk, hatırla
    Donu çözülmüş karı unutma
    Herkesin elinde ski’si vardı, kayıyordu.
    Benimi kırıktı.
    Bu sözlerin sahibi de orhan veli kanık’tı amma
    Bağrı yanıktı.
    1 ...
  29. 941.
  30. çocuklar gibi

    Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
    Kırlara yayılan ilkbahar gibi
    Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
    Göğsümün içinde ateş var gibi

    Bazı nur içinde, bazı sisteyim
    Bazı beni seven bir göğüsteyim
    Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
    Her yere sokulan bir rüzgar gibi

    Aşkım iki günlük iptilalardı
    Hayatım tükenmez maceralardı
    içimde binlerce istekler vardı
    Bir şair, yahut bir hükümdar gibi

    Hissedince sana vurulduğumu
    Anladım ne kadar yorulduğumu
    Sakinleştiğimi, durulduğumu
    Denize dökülen bir pınar gibi

    Şimdi şiir bence senin yüzündür
    Şimdi benim tahtım senin dizindir
    Sevgilim, saadet ikimizindir
    Göklerden gelen bir yadigar gibi

    Sözün şiirlerin mükemmelidir
    Senden başkasını seven delidir
    Yüzün çiçeklerin en güzelidir
    Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

    Başını göğsüme sakla sevgilim
    Güzel saçlarında dolaşsın elim
    Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
    Sevişen yaramaz çocuklar gibi

    -sabahattin ali.
    2 ...
  31. 942.
  32. Müzik kadar olmasa da evrensel bir dildir. Bunda biraz 'çevirinin' şiirin içinden geçmesinin etkisi var tabi. Eğer her dili anında anlayabilecek olsaydık muhtemelen şiir de müzik kadar evrensel bir dil olurdu.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük