Kazanirken cektiginiz dert kadar okumasi dert oluyor arkadaslar dogru ortantili bu is.Yani yuksek puan aldim artik yatabilirim geyigi yok maalesef.
Dusuk puan alip tirt uniye giden daha cok yatiyor unide , it gibi kasip 450 puan ustu alanlar (okul puansiz) ise unide de it gibi calismaya devam ediyorlar.
Meslek hayatina gecince entry i editlicem ama degisen bir sey olacagini sanmam.
Tek sınava bağımlı değilsindir. Vizesi, finali, bütünlemesi, yaz okulu, tek ders sınavı vs. telafi şansı fazlasıyla bulunmaktadır.
Daha kolaydır. sadece daha fazla zaman alabilir.
aslında kazanmakta okumakta kolaydır fakat lise zamanı akıllarımız bir karış havada olduğundan dolayı sınava hazırlanmak zor gelir.
üniversite okumak ise başlı başlına basit bir olaydır neden dersen bazı arkadaşların dediği gibi eğitim direk saçma salak bir sistem üzerine kuruludur o da ezber.
senden bir şey öğrenmeni beklemez ezberleyip sınava girmeni iyi not alıp geçmeni bekler.
sonrada mühendis oldum diye çıkarsın okuldan ama hiç bir bok bilmediğini anlarsın.
tıp, veteriner, mimarlık gibi mesleklerden sanırım biraz daha yetkin olarak ayrılıyorsun kalan çoğu bölüm çöptür.
ha tarih felsefe vb. okumuşsundur kendini geliştirmişsindir ama gel gelelim iki kelam edebileceğin insan sayısı azdır etrafında.
ve bu bölümleri bitirmenin sana katkısı sadece genel kültür kişisel gelişimdir. iş sahibi yapmaz seni mezun olduğun gibi.
türkiye'de şuan ki durumda meslek sahibi olmak gerek ha hobi olarak gene oku okursun yani sorun değil.
onlar okumuşların şerrinden koru diye dua eder orası ayrı.
en temizi kır kafayı istediklerinin peşinden koştur.
(#34814391) entryde yazana %100 katılıyorum.
lise tempoma göre ygs-lys dönemi deli divane çalıştım. sırf iyi bir üniversite olsun diye. şimdi her sene ygs-lys döneminde gibiyim. buna karşılık bir çok tanıdığım sıkmadan okuyorlar.
ne tip bir insan olduğunuzla alakalı, eğer eğitim sistemini sorgulamaktan üniversite sınavına hazırlanamıyorsanız belki üniversiteyi okumanız daha kolay olacaktır. zira daha özgürlükçü ve hayal gücünüzün, emeğinizin karşılığını verdiği aşikar. bu hangi bölümü okuyacağınızla da alakalı, tutup da endüstri mühendisliği istiyorsanız bana kalırsa aynı şey lisede olup üniversite sınavına hazırlanmakla. bu soru zaten ana bilim dalı okumayacak adam sorusu.
kazanmak çok daha zor, kazanmak için sadece 1 2 saat süren bir şansın var sadece bilginin yarışacağı bir sınav.
ama okumak öyle mi vizesi var finali var büt ü var + derste aktif olursan vizene fineline not ekleyen hocası var, ödevi var, sınavı hazırlayan tek bir hoca var ve genelde kaçırıyorlar soruların nerden geleceğini ağızlarından, kaçırmasalarda bir iki sınav sonra hocanın soru tarzına adapte oluyorsun.
Kazanması zor , okuması ayrı zor . Tabi bölümünüz kolay bi bölümse haftada sadece iki gün okula gidip üç gün uzaktan görüyosanız okadar zor değil ama haftanın beş günü ders görüyosanız bide bölüm 5 senelikse hayatınızın en genç beş yılı sürünerek geçicek. (bkz: sürünüyorum)
bütlerden sonra yaz okulu diyen olmuş. yaz okulları eskisi gibi değil. bahar döneminden sonra yaz okulu açan kurumlar artık yok denecek kadar az olanlarda epey masraflı oluyor. yaz okuluna güvenmeyin derim birde okulu erken bitirmek için gerek yok zaten çok az ders görüyorsun sırf diploma alacaksan git açıktan 2 yılda bitir.. milletteki bu erken bitirme psikolojisini anlamıyorum cidden mis gibi 4 yıl adam gibi oku yok illa artistlik yapıp akts tamamlayacak 3 yılda biterecek. bunu yapanların çoğu da uygulama olarak yetersiz kalıp iş bulamıyor özellikle el beceresi isteyen mesleki alanlar.
eskiden üniversite azdı rekabet çoktu birde sorular zordu. zorluk kişiden kişiye değişir. evet okuduktan sonra ortada kalıyorsun. iş bulanlarda bir kaç ay çalışıyor yine işsiz kalıyor. istikrarlı para kazanamıyor. 40 yaşına geliyorsun işveren genç eleman çalıştırmak için işten çıkarıyor. çoluk çocuk varsa aç kalıyorsun.
''Üniversite'ye kapağı bi at gerisi kolay'' derler. Gençleri kandırmayalım asıl iş kazandıktan sonra başlar gençler. Gerisi size kalmış ya zamanında 4 yılda bitirirsiniz yada 8 sene sonra.
üniversite hayatını kıymetli hale getirmek güç. hep bir şeyler eksik kalır. kalmaması için daha yolun başında iken öngörülü olmak daha ziyade mabadının değilde aklının kalbinin hükümranlığında kararlar alıp uygulamak gerek. aksi halde çok aksi şeyler gelecek hayatında yakanı bırakmayacak emin ol.
hep duyduğun söz biliyorum " bize diyen olmadı, önümüzü açan olmadı, vesaire vesaire " . bak biz senin önünü de gözünü de açıyoruz, sen de bir zahmet ayık ol müdür. kaçırma treni çünkü kaçınca çok tırmalıyorsun sağı solu, bak yazık olur. dünya şartları (ülke, devir demiyorum bak) fena be müdür. sen kendini düzgün şartlandırmadığında seni düzen bir sistem mevcut.