sadece ders çalışmaktan başka bir sorumluluğa sahip değilken birdenbire artık büyüdüğünüzü düşünür, sevinirsiniz. halbuki siz o uçarı günlerinizin bir daha gelmeyeceğini bilemezsiniz.ilkönce işe girme telaşı,ve sonra evlilik... sorumluluk sorumluluk üstüne...
Şuan dört gözle beklediğim, muhtemelen bir tıp fakültesine gitmişim gibi toplamda 6 yıl sonra - o da iyi ihtimalle - gerçekleşecek olay. Tabii aldığım duyumlara göre mezun olduktan sonra bu dediklerime pişman olacağım.
eğer mezuniyetinizde anneniz babanız veya tek bir akrabanız dahi yoksa çok kötüdür. evet beni hiç kimse önemsemedi sözlük annem babam gelmedi oraya. zaten okurkende harçlığımı kendim çıkardım. inanın herkesin annesi babası kardeşleri oradaydı. alkışladılar fotoğraf çekildiler. bana ne bir hesiye ne bir fotoğraf ne bir alkış vardı... çok acıtmıştı canımı koymuştu bana orada sahipsiz kalmak. ağlamamak için kendimi zor tuttum.
beni tereddütle karışık hasrete gark ettiren durum. son sınav notumu öğrenip " bitti amk" deyip ardından 4 saat boyunca aynı bankta etrafı izlettirmişti o gün. ne acı, o günlere geri dönememenin siniri içindeyim bazen, şu lanet zaman da çok hızlı geçtiği için neresinden tutacağımı da bilemeyerek yaşantıma devam etmememi sağlayan gerçek.
gerceklestirmek icin son bir aydir yapmadigim sey kalmamıştır. gecenin bu saatinde eve anca gelebilmeme sebep olmustur. gotumun ustunde oturup ders calismaktan gotum yamuldu, stresten saatte bir sigara icmekten cigerlerim skildi.. bugun finallerim basliyor ve butlerle birlikte onumde bir aylik bir surec var. bir ay sonra ak got kara got belli olacak ve ben de gelip duygu ve dusuncelerimi bu entry e editleyecegim.
tanrı yardımcım olsun, amin.
ilk edit: tek ders sinavini hesaba katmamisim.. tek ders sinavina kalirsam bir bucuk ay sonra belli olacak.
haziran sonunda belli olacak baya üniversite hayatı bitiyor saçma sapan rutin bir hayat var gibi önümde yarın hiç sevmediğim bir hocanın dersinden finali var onu bile özlücem diye korkuyor gibiyim sözlük.
eğitim yılı sonu olan bugünlerde pek çok gencimizin tattığı bir mutluluk. gerçi işin daha başıdır, ama bu mutluluğu yaşarken de tadını çıkarmak gerekir.
hemen deli divane iş derdine düşün. zaten aylarca bulamayacaksınız, o süreyi de iyice uzatmayın. elinizdeki para iş bulana kadarki tüm bütçeniz olacak.
tabi bu arkadaş tavsiyeleri babası zengin olmayanlar içindi.
Tam 3 dönem tek ders sebebiyle mezun olayıp, 4. Dönem ucu ucuna dersi verip geçtiğim için aradan geçen 10 seneye rağmen hala rüyalarıma giren durumdur.
öyle ki rutin olarak rüyamda beni üniversiteden ararlar ve o dersi aslında veremediğimi, fiilen hala öğrenci olduğumu bana açıklıyorlar. Fena halde bunalıyorum, daralıyorum ve sonunda uyanıp derin bir oh çekiyorum.
bıktım artık aynı rüyayı görmekten, hayır her seferinde de mezun olamadığıma beni inandırıyorlar.
hata üniversiteye girmek değil, üniversiteden çıkmak, ayrılmak.
ey sen finallere hazırlanan öğrenci.. bırak o defteri kitabı, çık sokağa, gez, dolaş.. sonra biraz oksijen alınca hayatta ne yapmak istediğini düşün? tiyatroda yer almak mı istiyorsun.. hemen başvur amatör tiyatrolara.. ressam olmak istiyorsun.. hemen resim kurslarına, çizimlere başka.. sinemayla uğraşmak mı istiyorsun? kendine küçük senaryoları yaz, nasıl film çekeceğini öğren.. az parayla çok iş yaratmayı dene, yaparsın. son filmlerini çek yayınla.. ticaretle uğraşmak mı istiyosun? internetten ticareti, sanal alışverişi öğren.. ordan para kazan.. kendine para sirkülasyonu sağla, tek para kazanma kaynağını iddaa yapma..
gitmek istemediğin yerlere git, otobüse atla çadırlarda kal.. şehrin içinde alsancakta, bornovada sıkışık kalma.. üniversite zamanını tüketme..
çünkü üniversiteyi bitirip işe girince herşeyin tükenecek! bütün yaratıcılığının içine sıçacaklar.
iş yerinde yaratıcılığınızı excel tablo ve power pointte kullanabileceksiniz en fazla.. fazlası yok!
her daim patronun ağzından çıkan iki kelimeye bakacaksın! sen müthiş fikir üretsende patron "yok" derse yoksun.
kamu da isen kanun, yasa, yönetmelikle uğraşıp "siyasi" ilişkiler kurbanı olacaksın.özel sektörde ise kar marjının artmasını düşünen patronun iki dudak arasında olacaksın.. o sirkülasyonda gideceksin.
ayrıca her daim işe gitmek zorundasın.. 2-3 aylık tatillerin olmayacak, 2 hafta izin alabileceksin. o 2 hafta izni almak içinde bin dereden su getireceksin. "tecrübe kazanmak için çalışmak"la uğraşacaksın ama sonra bunun hiç bi işe yaramadığını, geçici olarak sömürüldüğü göreceksin.
her sabah masa başında oturacaksın.. tıpkı şu anda oturan sözlük yazarı olup çalışanlar gibi.. oturmakla bel ağrıları, hantallık, paslanma yaşayacaksın. cumartesi ve pazarı beklemekle geçecek hayatın.. evlenen, işe güce giren arkadaşlarına sosyal hayatında azalacak yavaş yavaş.
''olur mu yea akşamları sinemaya giderim", "işyerindekilerle de okuldakiler gibi çok iyi arkadaş olurum, nolcak ki, her yerde dedikodu ve hırs olacak değil ya", "yok yea, benim fikirlerim süper, civa gibiyim" diyorsan da... biz ne civalar gördük zaten hiç yoktular!
* internetten kamu sınavlarını takip etmek.
* kpss kitapları alıp soru çözmek.
* kariyernet, yenibiris, secretcv gibi sitelerden ilanlara bakıp uygun olanılarına başvuru yapmak.
* nedense acayip havalara girmek.
* ev, araba vs vs hayaller kurmak.......
Liseden mezun olmaktan kötüdür sonuçta üniversite bir şirket gibidir aidiyet hissedersiniz oraya kimliğinizin bir parçası olmuştur bir daha bu kadar olgun ve kaliteli insanlar bulabilir miyim diye düşünürsünüz.
Bunların yanında lise kadar saçma olmasa da sonuçta okul olduğundan kısıtlayıcıdır tabi o yüzden en iyisi her şeyinden istifade etmeye çalışıp zamanında bitirmek uzatmamaktır.