yahu düşünün şimdi argadaşlar. adam çok iyi bir öğrenci. giriyor sınava, süper puan yapıyor, ondan sonra gidecek de yok tarih yok felsefe yok halkla ilişkiler yok sosyoloji okuyacak. Gülerler adama be.
lys'de Yüksek puan çakan adam gider, efendi gibi bilgisayar veya elektrik-elektronik mühendisliklerini ya da tıp'ı seçer, okur paşalar gibi. O olmadı makineye, inşaata girer. o olmadı diğer farklı mühendislikleri tatbik eder. Bilim dediğin bunlardır işte.
Düşünün yani, biri gidecek bilgisayar dizayn edecek, müthiş kodlar yazacak, insan klonlayacak, öbürü yok "üç tarafımız denizlerle çevrilidir", yok "anadolu'nun kapısını kim açtı"dır, yok hekel'dir, immanuel gant'tır geyik yapacak. Neymiş sonra, ikisi de üniversite mezunuymuş. Yemezler.
Not: lys'ye geçen girdim. Muhtemelen Boğaziçi bilgisayar'dayım. Saygılar.
not 2: muhtemelen derken puanım yeter mi yetmez mi diye değil haa... onu mu seçeyim tam karar veremediğimden...
sadece paraya bakan boktan beyinlerin yorumudur malesef. böyle insanlar sevmediği mesleklere yönelerek bok gibi para kazanıp mutlu olmayı beceremez ve intikamlarını zavallı insanlardan alırlar.
doğru bir hareketi yanlış gibi göstermek için kullanılmış önerme. hala sözel bölümleri sayısal alanda başarılı olamayanların girdiği bölüm sanan zihniyetin saçmalamasıdır. sözel bölüme önem verilmediği zaman iki cümleyi bir araya getiremeyen gerizekalılar daha da ötesi düşünemeyen bünyeler mevcut ülkemizde.
sözel bölümlerin geneli zaten barajı geçtikten sonra yetenek sınavı ile almaktadır, yani bu sözel bölümlerin akılla değil yetenekle alındıgını her ders çalışan kişinin giremeyecegini gösterir üniversitedeki sözel bölümlere gereksiz derken aslında için için nasıl kıskançlık beslendiği kısaca gözükmektedir.ayrıca sınavla girilen sözel bölümleride genel kültür ve gereginden fazla derecede hafıza gerektirir.ben sayısal okudum,sözel ögrenciside değildim ayrımcılık yok yani
sayısal derslerden hoşlanmadığından sözel seçmiş olan öğrencilerin gideceği adres doğal olarak ''sözel bölümler'' olacağı için aslında var olmayan manasızlıktır. ne yapsın insanlar, okumasınlar mı sayısalcı olmadıkları için? ya da sevmedikleri halde sayısal seçip mutsuz olacakları işler yapmaya mı mecbur kalsınlar üniversitede sözel bölümler olmasa? neden çalışmayan öğrencilerin tercihi olarak düşünülüyor ki sözel bölümler, bazı insanlar sırf onları kıskandıkları için kendilerine teselli mi buluyorlar bunu yaparak? ha ben de vaktimin büyük bir kısmında ders çalışan bir fen lisesi öğrencisiyim o ayrı, ama böyle şeyler söylemeden önce de oturup bir düşünelim lütfen.
ergen genç hırslı olur fazla takmamak gerek dediğim başlık. herkes boğaziçi bilgisayar yazsın böylece arkadaş açıkta kalsın demek geldi içimden ama tabi bu da yanlış sakın yapmayın*. herkes sayısalcı olacak diye bir saçmalık olabilir mi ya? (bkz: kendine gel genç).
sadece matematik fen testi çözüp üniversiteye girmeyi marifet sayan öğrencinin açtığı başlık. her şey matematik sorusu çözmekle olsaydı hayat çok daha kolay olurdu.
çoklu zeka kuramından birhaber olan kişilerin saçmalamasıdır. matematik demişken hani sayısal ders ya aynı türden çokluklar arasında işlem yapılır. bilim değil diyip de karşılaştırılan şeylerin elma ve armutun karşılaştırılmasından ibaret olup,bu bilginin eksikliği ilkokul yıllarına gider. bilim bilim bilim...bilin bakalım nedir nasıl yapılır? fen bilimlerin araştırma yöntemi nedir sosyal bilimlerin araştırma yöntemi nedir? tüme varım ve tümden gelim nedir bilmeden işkembeyi kübradan sallamak ancak cahil insanların işidir. birşey söylenecekse destekli bilerek konuşulmalı ondan sonra yazmalı. yoksa bilim ağır gelir, taşıyamazsın. düz adam mantığı ile yaşaar gidersin. manasızlık olur mantıksızlık ve cehalet.*
sözel bölüm olmazsa tarih öğrenemezsin, ondan sonra bize karşı gizli savaş açan pezevenklerin hangi amaçla açtıklarını bilemezsin ve etrafa salak salak sırıtan bir ahmak olursun en iyi ihtimal ve sen sırıtırken de kıçında peydahlanan düşman damarlarına kadar girer seni yönetmeye başlar haberin bile olmaz. coğrafya olmazsa millet uzaya gider sende onları alkışlarsın angut gibi. yeşilin önemini doğanın önemini kavrayamadan her yeri yakar yıkar bok edersin doğayı. hayat hakkında bi düşünce olmazsan niye yaşayasın behey sümsük. bak valla kızdım ya.
tarihin en büyük filozoflarından biri olan kişiye immanuel gant diyebilecek kadar bu konu hakkında bilgisiz ise, neden bu kadar karalamaya çalışıyor diye düşünüp durduğum kişinin, saçma yargısıdır.
yahu ayrıca o tarihçiler olmasa sen anadan doğma mı öğrenecektin geçmişi?
lise mantığı ile sosyal bilimler sınıfına giren bölümleri çok sığ bir biçimde sözel bölümler olarak adlandırılan bir kişinin açtığı zaman hiç şaşırmayacağım başlık. daha çok okunam lazım çok! insan önce bi sosyal bilimleri araştırmalı, sonra sosyal bilimcileride araştırmalı ki fikir beyan edebilecek bir seviyeye gelsin.
bu dünyada ne kadar fen bilimlerinde ünlü kişi varsa, ünlü olmalarını sosyal bilimlere duyduğu ilgiye borçludur.
oh, ne güzel mantık yahu. lys'ye girdim, çok iyi fen matematik yaptım, bundan sonra ne gerek var sözellere, zaten ancak apallar okur sözelleri, sayısal okuyayım. hadi canım sende!
bu ülkenin kimyagere, matematikçiye, mühendise, ihtiyacı olduğu kadar, edebiyatçıya, tarihçiye *, coğrafyacıya da ihtiyacı var. bir ülke geliştim diyorsa her alanda ilerlemelidir. ayrıca:çoklu zeka kuramı denen birşey var.
bi üniversitede sözel bölüm olması sarttır. eğer sözel bölüm olmasaydı sayısal derslerden anlamayanlar ne yapacaktı. insanın bir kere düşünmesi lazım birincisi. ikincisi ise sözel bölüm olmasaydı o zaman bütün herkes sayısal bölümde okumak zorunda kalacakı ve herkes sayısal işlerle uğrasmak zorunda kalacaktı. bu nedenle de işverenler zor durumda kalmış olacaklardı. çünkü atanma sayısı fazla olmus olacaktı....