cihangir'de kalıyoruz o dönem. evde satanist metalciler var bir sürü. bir tane pc var içinde windows 95 bile yok amina koyim. 3-4 tane karı resmi bir iki tane de gerizekalı oyun var.
evde tv, radyo, banyo gibi lüksler yok. ya o bilgisayardaki fotolara bakıp 31 çekiliyor ya da aptal oyunları oynamak için sıra bekleniyor. aylarca yıkanmamış, lavaboda kokuşmuş taşaklarını yıkayarak takılan insanlarız. yanlışlıkla bardan karı getirirsek eve kokumuzdan baygınlık geçirmeden sikmeye uğraşıyoruz.
neyse, evde gitar çalan insanlar var, bir gün bu muallaklerden biri bir amfi getirdi. bir arkadaşından ödünç almış muallak. iki
üç tıngırdattık gitarı, sonra bu piç siktirip taksim'e çıktı. ben de arkadaşla oturuyorum evde. amına koyim can sıkıntısından ölmemek için neredeyse kitap okuyacağız. taksim'e çıkmalık para da yok.
sonra arkadaş bakışlarını amfiye dikti. böyle adriana lima'ya bakar gibi bakıyor. amfinin de arkası bize dönük. tam arkasında damacana ağzı genişliğinde bir girinti var. 20-25 cm kadar içine giriyor amfinin. muhtemelen bas kolonunun hava çıkışı için konulmuş, yumuşak bir plastik huni.
arkadaş sakince yerinden kalktı, amfiyi aldı, ağırdı da meret, içerki odaya götürdü. ben mevzuyu anlamadım, öyle bakıyorum buna. 10 dakika geçti bu muallak amfi ile geri geldi, oturdu hemen sigara yaktı. "naptın lan?" dedim, "hacı böyle bi sikiş yok" dedi. hassiktir dedim gittim inceledim amfiyi, harbi sabunlamış sikmiş deliğini.
attım kendimi yerden yere, gülüyorum amına koyim. "lan olm manyak mısın, eleman bunu ödünç aldı, ödünç amfi sikilir mi?" dedim (sanki bizim amfi olsa sikmek normal bir şey olacak). adam ısrarla daha önce siktiği kızlardan bileböyle performans alamadığını iddaa ediyor. 30 dakika geçti, bu yine yüklendi amfiyi odasına götürdü.
herif amfiyi gelin getirdi sanki amına koyim, kolkola gezmeye başladılar neredeyse. beni de aldı bir merak ama herifin içine attırdığını duyunca denemekten vazgeçtim. dedi ki "söylemeyelim ev tayfasına, orospuya dönmesin". "senin akıl sağlığını sikeyim" dedim.
haftasonu oldu, ben ailemin yanına döndüm. 2-3 gün sonra geri geldim ve ne göreyim, amfi evin maskotu olmuş. kucaklayan boş odaya götürüyor, sıra kavgaları çıkıyor, millet amfi ile olan hikayelerini anlatıyor birbirine. sanki rusa gitmişler gibi ballandıra ballandıra anlatıyorlar. alkol alıyoruz muhabbet amfiden açılıyor, ağzı sulanıyor anlatanların. bir arkadaş amfiyi görünce sikinin kalktığını söyleyince ben olaya bir dur deme zamanının geldiğini anlıyorum.
bu olan bitenden bir tek amfiyi eve getiren lavuğun haberi yok. zaten eve az geliyor, gelince de amfiyi gitar çalmak için kullanıyor. ben elemana "hacı senin amfiyi sikiyor bu şerefsizler" demek istiyorum ama konuya nereden gireceğimi bilemiyorum. sonra cesaretimi topluyorum.
"hacım" diyorum, "senin amfi doğurdu". yok lan öyle demiyorum, hafiften ima ediyorum, "lan bu amfinin arkasındaki delik de amcık gibi ha, ehe ehe" falan gibisinden zarf atıyorum. "heh he, öyle hakketten" diyor bu salak, anlamıyor doğal olarak. o sırada odaya mevzulardan yeni haberdar bir arkadaş giriyor, "nerde lan orospu amfi? ahuahuhau bunu mu sikiyonuz lan?" diye anırıyor.
çocuk bize küsüyor, kız gibi amfisini de içinde yarım kilo spermle birlikte alıp gidiyor.
olay bundan ibaret beyler. aradan 15 seneden fazla geçti, halen ismini anınca duygulanırız amfinin.
Bir gün bizim daireden alt kata banyodan su kaçağı olduğunu öğrendik, alt dairede oturan aile babası abi tarafından. Ev sahibini arayıp durumu anlattık ve kendisinin halledeceğini söyledi. Ben halledicem derken bir tesisatçı bulup geleceğini zannetik biz tabi ama adam cimri çıktı. Banyoda da kırılması gereken bir küvet var. bu cimri ev sahibi sen eline küçük bi çekiç al o koca küveti kırmaya gel. O küçük çekiçle yarım saat uğraşır ancak prk yol katedemez. Sonra aklına bunun balyozla olabileceği gelir. balyoz bulmak üzere evden ayrılır. Bizim kendine müslüman olan ancak o gün yardımseverliği tutan ev arkadaşım ev sahibi gelene kadar bir iki tanede ben vurayım der. Neyse alır çekici eline bir, iki, üç demeden çekiç ortadan ikiye ayrılır. Adamın çekicini kırdık napıcaz falan diye düşünürken çekici kırılan yerden birleştirdik iyice bastırdık falan bakınca anlaşılmayacak duruma getirdik. Ev sahibi zaten balyozla dönecek çekiç bugün burada kullanılmayacak düşüncesindeyiz derkrn ev sahibi söve söve geldi balyoz bulamadım diye. Biz hass.. çekerken adam aldı eline çekici bir vurdu ayrılmadı çekiç ne hikmetse ama ikincide o şiddete dayanamayan çekiç kardeş birleştirdiğimiz yerden tekrar koptu. Ben çıktım aa kırıldı mı yaa falan diye şaşırmış numarası yapıyorum, bunu duyan arkadaş içerde kopuyor. Ev sahibi sinirden çıldırıyor. Neyseki anlamadı bizim yaptığımızı. Gidip balyoz bulup geldi kırdı küveti.
Istanbul Aksarayda bir öğrenci evi: Alt kattaki komşular sürekli kavga ediyordu. Günün her saati özellikke gece ve sabah 5 6 civarında resmen evde adam öldürüyorlar. yani anlayacağınız tekinsiz tipler kız ve abileri sürekli kavgalılar anne de arada kalmış tabi. Binadakiler yaka silkmiş bunlardan bizi de uyarıyorlar dikkat edin muhattap olmayın felan diye. Neyse bir gün arkadaşımın iki arkadaşı geldi bizde kalmaya salonda yatıyorlar. Benim odam da evin kapısının dibinde. Normalde uykum çok ağır ama saat sabah 5 te kapının önünde gürültü koptu böyle resmen kapıyı kıracaklar ben de uykuda kendi kendime söyleniyorum yine başladılar bir rahat yok diye. Saat 8.30 oldu kalktım okula gidicem bir baktım ev arkadaşımın rengi atmış ne oldu dedim oysa evi polis basmış yanlışlıkla bizim kapıya gelmiş polisler bunlar da korkup açmamışlar tam bizim kapı kırılacakken karşı komşu bizim öğrenci olduğumuzu söylemiş. Arkadaşım benle dalga geçti tabi nasıl duymadın o kadar gürültüyü kapının dibinde olduğun halde. Ben de şaşırdım nasıl duymadım diye ve arkadaşım o efsane cümleyi söyledi iyiki duymadın her kapıya vurana hemen kapıyı açıyorsun eğer uyanıp yine kapıyı açsaydın narkotik şubedeydik şu anda dedi. meğerse aşağıdakiler içici miymiş satıcı mıymış ne arada polis geliyormuş öyle.
Evde 4 kız falandık. O zamanda yemek sepeti yeni yeni çıkıyordu. 4 yıl falan oldu sanırım. Neyse dedi biri pizza söyleyelim. Tamam dedik 2 büyük boy söyle. Bu dedi işte şöyle bir site var telefonla aramayın bilmemne. intertten falan. Yalnız evin internetindede sorun vardı sürekli kopuyor tekrar bağlanıyor temassızlık yüzünden. Neyse bu baya uğraştı sayfayı yeniledim oldu ya verildi sipariş falan dedi. 2 saat bekledik gelmedi. En sonunda kapı çaldı adamın elinde 8 tane büyük boy pizza hemde pizza huttan öyle ucuz da değil. Bu bizim salak sürekli yenile yenile yaparken meğer tekrar tekrar sipariş vermiş. Ondan uzun sürmüş gelmesi. Sonra çıkardı parayı kendi verdi tabii bizde 1 hafta sadece pizza yiyerek 2 kilo almıştık.
Abla evinde tuvaletin sifonunun bozulması ablaların da sakın tuvaletinizi etmeyin sifon bozuk birikmesin demesi ve 5 kişi çişimizi sabaha kadar tutmamız.
Ertesi günü o ilk gördüğümüz Çiğ Köfteci de ihtiyacımızı gidermemiz tuvalet qeyff hala dün gibi Aklımda.
Cemmatci deiliz he yanlış anlaşılma olmasın.
Dumur oluşları tartışmaya açık, fakat aile evlerinde gerçekleşmeyecekleri kesin olan olaylardır.
iki arkadaşım kaldıkları evde mutfaklarını daha çok kullanarak yemek harcamalarını kısmaya karar verdiler. Bir süre aktif kullanımdan sonra, yeterli temizliği sağlayamadıkları için mutfaklarını bir böcek popülasyonu işgal etti. Türlü böcek ilaçlarıyla, kimyasal maddelerle böceklerden kurtulmaya çalıştılar.
Bir süre başarılı gibiydiler böceklerin sayısı giderek azaldı. Fakat ilaçlara direnç göstererek canlı kalan böcekler yumurtlayıp çoğaldıkça, onların soyundan gelen dirençli böceklerin sayısı artmaya başladı. Önce mutfak dolapları, sonra çekmeceleri, tezgahları, aspiratörleri derken en sonunda kullandıkları buzdolabı dahi böcekler tarafından kuşatılmıştı.
Bir süre daha savaşmaya devam ettiler. Deodorant ve çakmak kullanarak yakmaya çalıştılar, kaloriferleri kapatıp soğukta dondurmaya çalıştılar, pencerelerini açıp dışarıya uçurmaya çalıştılar... Böcekleri öldürmeyen bu yöntemler onları daha da güçlendirdi. Adeta birer komando oldular.
Bir gece saat kaçta bilmiyorum, arkadaşım su içmeye giderken mutfakta belli bölgelerde yanan küçük ateşler görmüş. Alkollü müydü bilmiyorum ama mutfağa yaklaştığı esnada böceklerin kendi aralarında bir şeyler konuştuğuna yemin ediyor.
Uzun lafın kısası en sonunda mutfağı böceklere teslim ettiler ve kapısını kilitlediler. Salona doğru da gelmesinler diye kapının kenarlarını bantladılar, altına kilimler sıkıştırdılar. Üç yıldır bu vaziyette evde yaşamaya devam ediyorlar. Böcekler artık mutfakta hangi teknolojiye geldiler bilmiyoruz. Atom bombası bile yapıyor olabilirler. Artık Arkadaşlarımın tek beklentisi başlarına kötü şeyler gelmeden okullarını bitirip memleketlerine kaçabilmek.
not: bu yazıda anlatılan olaylar fazlasıyla gerçektir.
1- eve sevgiliniz ile geldiğinizde ev arkadaşınızında sevgilisi ile evde olması o an ki ev arkadaşınız ile girdiğiniz kim çıkacak tartışması
2- gecenin bir yarısı uyandığınızda buzdolabının başında kalan yiyecekleri götüren ev arkadaşını ayıplayıp sonra ona katılmak
3- kız ile tam öpüşürken odaya parfümünü almak için laps diye giren arkadaş
4- kanka ben yemek yapmayı biliyorum diyen arkadaşın yaptığı yemeği yiyip geceyi hastahane de geçirmek
5- sabah uyandığınızda 2 kişilik yatağa 6 kişi girip uyduğunuzu görmek
6- eve giren fare için 6-7 kişilik özel harekât timi kurmak ve bi türlü kimsenin fareyi yakalayamaması sonucu fare ile arkadaş olmak (bi ara farenin bizim ile bira içtiğini görmüştüm).
Kazık yeyip siktir edilmek. Yıllardan beri aynı osurukta ısındığınız adamların sevgiliniz hakkında yüzünüze yüzünüze ileri geri konuşması. En dumuru da hala bir yerlerde nefes alıp veriyor olmaları.
eve pencereden kuş girmesi ve tüm kapıları, pencereleri kapatıp kuşu besleyip evcilleştirmek. daha sonra tatil zamanı geldiğinde kuşu dışarıya bırakmak...
arkadaşlara türlü türlü cinli perili ve uzaylı hikayeleri anlatmam neticesinde koca koca adamların korkudan uyuyamaması ve sonunda aynı yatağa girip koyun koyuna yatmalarıdır.. hala da hatırlattığımda utanırlar; lakin anlatıcı usta olunca tabi verdiği gizemlilik karşısında ürkmemek imkansız oluyor. ehe.
bulaşık yıkamadan yemek yiyebileceğine yürekten inanan insan öğrencinin bulacağı alternatif çözümler sonucunda ortaya çıkabilecek olandır. çıkmaması için (bkz: ) http://www.uludagsozluk.com/k/tohum-at/
Ev arkadaşımla o kadar ki ismini bilen az samimi bir kız, arkadaşımı arıyor ve sevgilisiyle beraber iki günlüğüne evimizde kalmak için izin istiyor. Neyse verdik.
Geldiler, Bi hafta kalıp kayseri ye gidecez dediler, eyvallah dedik.
Gittiler, bi gün sonra geri döndüler, ne oluyor amk dedik. Neyse ses etmedik sonuçta misafir amk!
Üç dört hafta daha kaldılar. Amk mun parazitleri yerleştiler çıkmak bilmiyorlar. Artık kendileri gitsin diye hoşnutsuzluğumuzu gizlememeye başladık. Gene gitmiyorlar.
Tabi bu arada güneş perdesiz öğrenci evimizde emmeli gömmeli takılıyorlar. Tırsıyoruz amk her an komşular polisle kapıya dayanacak diye!
En son evin en büyüğü olarak aldım kızla oğlanı karşıma kibarca kovma şeklinde konuştum. Çocuk anlayışla karşıladı ama amk mun kevaşesi daha beni azarlamaya kalktı! Verdim tabi ağzının payını.
Konuşmama rağmen gitmediler. Bu haftasonu Malatya ya gidecez merak etme dediler.
Yine oraya da Bi gün kalıp geri döndüler. iki günlüğüne oldu mu sana bir buçuk ay!
Artık daha bişey demedim arkadaşıma ayıp oluyor üzülüyor çocuk yanımda. O da bıkmış bunlardan.
Neyse bir hafta sonra memlekete gittim. Bile hafta da orada kaldım. Tam döndüğüm gün karşı binadan birkaç ev ayaklanmış bizi bastılar amk bütün siteye de rezil olduk!
ev arkadaşlarım benden biraz ufak. ikişer yaş falan. bira içiyoruz. mutfağa girdim, mısır patlatacaklardı.
biri tencerenin kapağını açmış, öteki de yerde diz çökmüş ağzını açmış. zıplayan mısırları ağzıyla yakalamaya çalışıyor.
sonra insanlar bana diyo ki; sen eğlencelisin, komiksin.
gene bi gün evde 6 kişi kalıyoruz. arkadaşlar parti yapmaya karar verdi sağdan soldan insan toplayıp gece güzel parti yapıldı. gelenlerin yuzde 98 ini tanımadığım için parti durumu beni pek enterese etmedi. ertesi gün sabah salonda televizyon sesi sonuna kadar açık, uyanıp salona gittim televizyon izleyen elemana ( ki tanımıyorum ) sesi kısmasını söyledim. genelde böyle durumlarda kırıcı olurum " kapat la şu mınakodumun şeyini sabah sabah " tarzı çıkışlarım vardır fakat dedim heralde birinin arkadaşı nazik olayım. benden sonra evin diğer 5 elemanıda aynı ricayı elemana yapmışlar. öğlen oldu okula falan gittim arkadaşların kimisi evde kimisi okulda, akşam üstü eve geldim eleman hala televizyonun başında. kimin nesi bu diye evde bir kamuoyu araştırması yaptım ve kimsenin çocuğu tanımadığını öğrendim. herkes çocuğu birimizin bir tanıdığı diye düşünmekteydi. daha sonra bir ev arkadaşı çocuğun yanına gidip gerekli soruyu sordu:
- kimsin hacı sen ?
+ ya ben dün arkadaşlarla geldiydim hatırlamıyon mu
- olum dün milyon kişi geldi ne hatırlaması
+ ya işte bende geldim sonra bizim arkadaşlar gitti ben burda kaldım.
- hee.. iyi o zaman.
evde kimsenin tanımadığı bir eleman televizyon izliyordu o gün ve bu kimsenin umrunda değildi.
kizla sevisirken, ev sahibi bunlar ev de yok diye, yedek anahtar la eve girip, yanlislikla.bizi basmasi, neymis o son kiliti degistirecekmisiz, bak yoksa boyle olur.