Çok param olsa kimseye söylemez, farklı şehirlerden evler alır ihtiyacı olan öğrencilere 'okulları bitene kadar' verirdim 'tabi içine sıçmadıkları sürece kalabilirler'. sonra başka evler alır onları da zenginlere kiraya verirdim. ordan gelen paranın bi kısmıyla,'yer, içer, sıçar,gezer,tozar' bir kısmıyla da anacığımı 'saraylarda' yaşatırdım.
Bir köy satın alırdım ve büyük büyük bloklu binalar yapardım.
ilk blokları burs programını çok az puanla kaybeden parlak öğrencilere verirdim.
ikinci bloğu kimsesiz ve parasız yaşlılara verirdim. Bakıcıları ve doktor vs. servisiyle.
üçüncü bloğu kimsesiz çocuklara verirdim. ilkokul eğitimleriyle de ilgilenirdim.
dördüncü bloğu da bu kimsesiz çocukların kimselerine ayırırdım. malum hepsinin anne-babası var. kimse portakal ağacında yetişmiyor. ve o dördüncü bloğun temelini dinamit ile patlatırdım. para benim değil mi yaparım.
kalan parayla da genç beyinlerimizin parasızlıktan dolayı hayata geçirilememiş projelerine yatırırdım.
bir ada satın alıp sonsuza kadar tropico tarzı takılırdım. adaya sadece kendim gibilerin girmesine izin verirdim vatandaşlık işlemlerini de bizzat ben yapardım açık ve net.
