çocukken babanın işyerine gitmek

entry32 galeri0
    7.
  1. babamın yandaki pideci amcadan her gittiğimde pide ısmarlaması ilk aklıma gelen.

    mutlaka dışarıda yemek yedirirdi.

    annemi özlediğim zaman telefonla arar, konuşurdum.

    beni kucaklayıp makinaya atar gibi yapardı korkuturdu.

    kağıt ve tükenmez kalem verirdi resim yapmam için bende yapınca mantar panosuna asardım.

    telefonlara baktırırdı, müşteriler arayınca bi dakka bağlıyorum diyip dırıdırıdırıdırı dırdırıddırı diye ses çıkartırdım. vay be..
    2 ...
  2. 6.
  3. amcaların gelip sana bol bol oralet ısmarlaması, bilgisayar başında oyun oynamak, öğle yemeğinde masanın neşe kaynağı olmaktır.
    good old days
    3 ...
  4. 5.
  5. çok eğlencelidir.
    ilgi odağı sizsinizdir.
    babanız kahve işletiyorsa sürekli içecek getirirler.
    eğlenceli, insanların mutlu oldukları bir ortam vardır. çok da gürültülüdür.
    kesinlikle güvendesinizdir çünkü babanız ordadır.
    not: her çocuk için babasının yanında olmak en büyük ayrıcalıktır. kıymetini bilebilsek.
    5 ...
  6. 4.
  7. babama dair ve çocukluğuma dair hatırladığım nadir anılardan. bilgisayarı falan kapatırdım, amcalarla oyun oynardım, ortalıkta dolaşırdım. güzel günlerdi.
    1 ...
  8. 3.
  9. fabrika babamın zannederdim. o derece aveldim, gerçi hala öyleyim amk.
    4 ...
  10. 2.
  11. babamın koltuğuna oturduğum da nato genel sekreteri gibi hissederdim kendimi. bir de harita vardı karşı ki duvarda. nereye kaysam diye düşünmedim değil.
    5 ...
  12. 1.
  13. nasıl da heyecan yaratırdı minik bünyde.

    oraya gideceğim, oralet içeceğim, babamın mesai arkadaşları ile konuşacağım, t cetveli ile oynayacağım, rapidolar ile ağzımı yüzümü mürekkepe bulayacağım. hem de öğlen yemeği de dışarıda yenecek, bundan daha keyifili bir şey olabilir mi ?

    80 li yıllara tekabül eder bu dönem, babamın ve annemin devlet memuru olmasından mütevellit, yaz aylarında okul kapanınca dönem dönem giderdim onlarla işyerine. ikisi de aynı idarede çalışıyorlardı. garip bir çekiciliği vardı o binanın bana, insanlar gelir giderdi, sürekli değişik yüzler görürdüm. belki de oranın soğuk havasını biraz da neşelendirdiğimden ötürü diğer çalışanlar da bana sevgi dolu yaklaşırlardı. odadan odaya sorgusuz, kapı çalmasız girme özgürlüğüm vardı.

    en çok da; iş gereği annem ve babamla araziye çıkmak zorunda kaldığım dönemleri severdim. saatlerce köy yollarında geçen yolculuklar, etüt, keşif, ölçüm işleri. o dönemlerde, yollar da çok iyi değildi. ertesi gün o yolu bir daha çekmemek için; gidilen köylerde gece de kalınırdı. köy evlerindeki yemeklerin ve ayranın doğal tadı, domateslerin kokusu sanki dünmüşcesine burnumda. international harvester marka bir pick up vardı, bir de cj5 jeep. unutamıyorum ikisini de. dönem dönem internetten fotoğraflarına bakıyorum, bir nevi çocukluk anılarını yad etme amaçlı.

    demek ki sırf bilinçaltıma işlenmesinden ve bu tarz bir işi sevmem sebebiyle onların mesleğine benzer bir iş seçtim.

    gene aynı ruh haline büründüm. çocukluk masumiyetine geri dönme isteği gene geldi yerleşti bünyeme.

    özledim çocukluğumu, sorumsuzluğumu, anne baba ile geçirilen anları, parasız, cep telefonsuz da mutlu olabilmeyi.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük