kesinlikle gereğinden az değer verilen üstüne birde böyle başlıklar acabilen bir toplulukta daha söylenecek söz kalmamıştır. içler acısı resmen. Vay yazık benim dedelerime bu gençlik için kanlarını döktüler.Yazık valla
tarihi boyunca değil 250 bin değil 50 bin vatandaşı(şehit demiyorum zira bölücünün neresi şehit olur amına koyim) dahi bir savaşta ölmemiş soysuzun ağzından çıkan kelime topluluğudur. belki bir otobüse molotof atarken kendi vatandaşı öldürülürse o zaman görebiliriz destanı.
kafası sadece götüne ve kotuna çalışan, yabancı oryantalistlerin söylemlerini kendi düşüncesi gibi aktaran dışlamayı ve değişik göstermeyi kendine tarz yapmış, milletine ve vatanına yabancılaşmış yazar tipidir.
çanakkale savaşı'nın gerçek önemini ve şimdiki abartılmışlığının az bile olduğunu bilen kişilere hemen "faşist", "yobaz" gibi lakaplar takan kişilerin söyleyebileceği cümle.
çanakkale cephesi derin bir konudur. iyi tahlil etmek lazım eğer iyi tahlil edemezsen bazıları gibi kafayı üşütürsün. tarih bilmek, bunun içinde okumak lazım.
öncelikle bu savaş tarihin gördüğü en büyük * ikinci çıkarmadır. itilaf kuvvetleri ve onların sömürgelerinden gelen onlarca millet gelibolu yarımadasına sıkışmıştır. ve çetin çatışmalar gerçekleşmiştir. bu bölgeyi ele geçirmek için önce deniz yolu denenmiş ancak başarısız olunca itilaf kuvvetleri çıkarma yapmışlardır. ne varki bugün hiçbir tarihçinin reddedemeyeceği kadar zayıf ve güçsüz durumda olan osmanlı ordusuna yenilmişlerdir.
çanakkale cephesinde kazanılan zafer; savaşın uzamasına, ittifak kuvvetlerinin moral kazanmasına ve bu bölgeye sevk edilen kuvvetler sayesinde diğer cephedeki yükün hafiflemesine neden olmuştur. ama kazanılan zaferin en büyük ganimeti sovyet birliğinin kurulması değil rusya'nın savaştan çekilmesidir. zira kapital bir yapıda olan osmanlı'ya komunist bir ülkenin arenaya çıkması kardan çok zarar getirir. görüldüğü gibi çanakkale cephesi büyük bir tarihsel değer içermektedir bu açıdan bu cepheye verilen önem bu cephe için yapılan araştırmalar azdır bile.
gelelim türk halkı için bu cephenin önemine. eğer dostum bilseydin avustralyalı, ingiliz askerlerinin gemilere astıkları haremle ilgili yazıları o zaman anlardın bu savaşın bu millet için ne denli önemli olduğunu ve neden bu kadar üstüne düşüldüğünü. çünkü başkent namustur, harem namustur oryantalistlerden öğrendiğinz gibi zevk sefa yeri değildir... ayrıca dünya'nın hiçbir milleti keriz gibi alın bizim başkentimizi demez. çıkar aslanlar gibi savaşır. ölür, öldürür... madem verecektin niye savaştın da denmez. bunu soranın niyeti başkadır. ya gerizekalıdır ya da cahildir.
evet ingilizler girmiştir istanbul'a hem de ellerini kollarını sallaya sallaya ama çanakkale cephesi ingiltere'de hükümeti düşürmüş bir çok general görevden alınmıştır. hem geldikleri gibi gitmişlerdir ingilizler kuyruklarını kıçlarına sıkıştıra sıkıştıra. çünkü bu halk inancın, bütünleşmenin, direnişin temelini bu savaşla atmıştır. bu halk çanakkale'de mustafa kemal'i tanımıştır. çanakkale'de toprakları kanlarıyla şereflendirenler 8 yıl sonra yepyeni bir çınarın filizlenmesini sağladılar. o insanlara amaçsızca öldüler demek büyük bir aymazlıktır. onlar yatakta çürüyerek ölmeyi değil aç susuz fakat yiğitçe savaşmayı ve namus müdaafasını seçtiler.
evet ölen öldü onlar şehit oldu ve hamd olsun ki vatan sağ.
tarih bilgisi sıfırın altında olan bir insanın çanakkale de yaşanılanlara getirdiği şahane yorumdur. ayakta alkışladım.
çanakkale savaşı değildir bi kere konuşulan. çanakkale zaferidir. 'çanakkale de yendiniz de noldu sonuçta kaybettik birinci dünya savaşını' diyen bir kişi, o cephe eğer ingilizler tarafından aşılsaydı şu anki türkiye topraklarının ne hale geleceğini bilmeyen bir kişidir. öğretelim:
birinci dünya savaşı bir çok millet arasında yaşanmış bir savaştır. malumunuz. osmanlı devleti almanya nın yanında yer alarak bu savaşa katılmıştır ve sonunda kaybetmişizdir. bu da doğru. ancak savaşlar cepheler halinde yapılır. birinci dünya savaşı, geçen dört yılın sonundaki tabloyla değerlendirilse de aslında her cephe, birbirinden bağımsızdır. her cephede alınan yenilginin veya zaferin kendi içinde farklı farklı sonuçları olur. çanakkale cephesi savaştaki bütün cephelerden ayrıdır. hem konumu itibariyle hem de osmanlı ordusunun savaş taktiklerini en mükemmel biçimde uygulayarak diğer tüm cephelere örnek olması itibariyle. çanakkale cephesini kaybetmiş olan bi osmanlı tamamen tarihe gömülebilirdi. o cephede verdiği kayıpla bugün türkiye bile olmayabilirdi. çünkü savaş bi gizli hedef oyunu değildir. ben altı attım sen üç attın. ben kazandım. hadi git almanya ile ağla tarzında savaşları yorumlamaya çalışırsanız bi yere varamazsınız evladım. varamamışsınız da zaten.
ben insanların şu 'aslında bu dünyada her boku ben biliyorum' edalarına hastayım esasında. böyle insanların o güzel saçlarını okşayıp, kafalarına pot pot yapasım geliyo. 'afferim çocuğum' diyesim geliyor. 'bunca tarihçi, bunca bilim adamı, bunca aydın bişey bilmiyo ama sen biliyosun. sen süpersin. gel öpücem.'
hayır bi de 'sonradan istanbul u burunları bile kanamadan ele geçirdiler, naniiik' de demiyolar mı? sanki nispet yapıyo adam. napsaydık yavrucum? 2 yıl sonra istanbul u ele geçirdiler diye kalkıp çanakkale yi de verseydik bari? bütün anadolu yu da verseydik. müsait olan her bi tarafımızı kamuya açsaydık? kurtuluş savaşı na da hiç girmeseydik? burunları kanamamış bile adamların. büyük başarı.
efsanelerin oluşmasından itibaren yıllar geçtikçe bir perde örtülmek isteniyor o efsanelere. cahillik perdesi. vurdumduymazlık perdesi. kıçları rahat yaşayan insanlardaki fazla gamsızlıktan oluşan muhaliflik perdesi. biz de her seferinde o efsaneyi yaşatmaya çalışıyoruz. anlatmaya çalışıyoruz. olmuyor. ben de burda çanakkale deki büyük başarıdan bahsetmicem uzun uzun. imkansızlıklardan nasıl bi mucize yaratıldığından falan.... zaten, bazıları efsanevi bir geçmişi hak etmiyor. 'bırak öyle düşünsün; tarihsiz, köksüz yaşasın' diyorum içimden. böylesi çok daha iyi onlar için.
hala çanakkale savaşıyla düşmanı alt edemediğimizi düşünenlerin bulunması gerçekten son derece acıdır; bu konuda biraz bilgi aktarayım efendim.
entente cordiale in çanakkale harekatının amacı tannenberg de hindenburg a mağlup olan ve baltık yolu da alman denizaltıları tarafından kapanınca çok güç duruma düşen çarlık rusya sını kurtarmaktır. bu sebeple de önce donanma ile gerçekleştirilmek istenmişse de bu başarılamayınca churchill devreye girerek kara harekatının planlanmasına girişilmiştir.
daha gelibolu çıkarmaları başlamadan istanbul boşaltılmaya başlanmıştır, resmi evraklar eskişehir e gönderilmiş, hatta sultan ve hükümdar soyu terke hazır tutulmuştur.
kısacası çanakkale savaşlarının strartejik açıdan harb i umumi nazarında önemi rusya nın yalnız bırakılarak dışarı itilmesidir, ancak elbette ki türk askeri bu savaşta vatanını savunmuştur, oldukça da iyi savunmuştur.
kaldı ki istanbul kaybedildikten sonra 4 yıl geçmeden kurtarılmıştır, kaybedilirken de savunulmamıştır zaten. istanbul un işgali olsa olsa bunu göre göre izin veren bab ı ali ve saray ile buna hiçbir meşru hakkı olmayan düşman bozuntularınındır.
çanakkale savaşı dünya'nın en büyük cephe savaşlarından biri olduğu için, gayet abartılabilir. zaten ordu yokluklar içinde dev bir armadaya karşı savaşmıştı. burada böbürlene böbürlene bir şeyler anlatılabilir. ha sonuç kısmına gelelim, istanbul alındı evet. politik olarak amaçsal bir değeri yok.
çanakkale ye gidip şehitlikleri gezmeyen,
ali oğlu ahmet yaş 21
hamit oğlu hasan yaş 19 şeklindeki mezar taşı yazılarını okumayan,bunları yapacak olsaydı şayet, gözlerine dolan yaşlarla ve boğaza oturan o kocaman yumruyla oradan ayrılacak olan şahsın düştüğü yanılgıdır. orada yan yana yatan binlerce genç insanı yok saymaktır.
--spoiler--
diğer yandan itilaf devletleri boğazdan geçip istanbulu işgal edemediler bu harp yüzünden doğrudur fakat 2 sene sonra ellerini kollarını sallaya sallaya istanbul u ele geçirdiler hem de kimsenin burnu kanamadan.
ee sormazlar mı sana 'madem istanbul u verecektin ingiltere ye, neden yüzbinlerce insanın ölmesine göz yumdun' diye.
--spoiler--
evet ya a.q. madem bosna ile berabere kalacaktık neden yendik ki estonya'yı. ulan bu nasıl mantık? ''nasılsa atılacaksın sözlükten, si.tirip gitsene kovulmadan'' desin moderasyon her uçuracağı adama!
olmayan şeydir. bu savaş bir destandır. biz dahil pek çok ükeyi etkilemiş, bir çok milletten yüzbinlerce insan canından olmuş, hiçbir savaşta görülmeyen düşmanların dostluğu görülmüş, aç ve techizatsız bir halk tabutunu parçalamış, hasta adam diye nitelenen osmanlı yenilmez sanılan ingilizleri yenmiş, savaş yıllarca uzamış, türkler ve atatürk aldığı bu güçle kurtuluş savaşını başlatıp onu da kazanmıştır. yani anlayacağınız abarttığımız bir şey yok da amerikalıların kazanmışlar gibi gözümüze gözümüze soktukları vietnam savaşı ile ilgili zilyon tane film varken bir tane bile adam gibi filmini çekip dünyaya duyuramamışız. heralde bu da abartmak diye nitelenemez.
yanlış anlaşılmış bir yazarın açıklamasına başlık olmuş durum. burada ölen 250.000 insanın yaptığı gerçekten çok büyük fedakarlıktır, kendi toprakları için canlarını vermişlerdir. fakat bu işin mikro detayı. ama olayın içine tarihsel boyutu koyunca, "çanakkale savaşı'nın" bir anlamı yok. çünkü amaç gerçekleşmiyor, istanbul ele geçiriliyor.
yine de gerçekleşmeyen amaç, hiçbir insanın boşuna öldüğünü göstermez. ama şu iki cümle arasında çok fark var:
- çanakkale savaşında çok insan vatanı uğruna can verdi. (doğru)
- çanakkale savaşıyla düşmanı alt ettik, yendik. (yanlış)
-lan oğlum bunu şimdi çok abartırlar 80-90 yıl sonra, en iyisi dönelim gidelim eve.
+böylelikle de bir sürü adam boş yere ölmemiş olur diyorsun.
-cinsin. bırakalım geçsinler de diyorum aynı zamanda.
+yani. şimdi geçmeseler 3-5 sene sonra geçmeyecekleri ne malum hacı?
-gül de atsak mı, fatih e atmışlar ya bizanslılar?