bugün
- sokak hayvanları uyutulacak45
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı10
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- gecenin şarkısı9
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi16
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni12
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı27
- ismail kartal15
- icardi190531
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz12
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip18
- mert hakan yandaş14
- anın görüntüsü11
- manyak olmaya karar verdim10
- galatasaray11
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması14
- age of empires'in üstüne oyun var mı8
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız12
- şeriat ülkesinde bir kadın nasıl öldürülür8
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl20
- türk kızları neden gülümsemiyor9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki11
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz16
- icardi1905'i silip atmak20
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi8
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
sevdiği entry'ler
Ash nazg durbatulûk, ash nazg gimbatul,
Ash nazg thrakatulûk agh burzum-ishi krimpatul.
"Hepsine hükmedecek bir yüzük, Hepsini o bulacak, Hepsini bir araya getirip, karanlıkta birbirine bağlayacak."
Ash nazg thrakatulûk agh burzum-ishi krimpatul.
"Hepsine hükmedecek bir yüzük, Hepsini o bulacak, Hepsini bir araya getirip, karanlıkta birbirine bağlayacak."
iflah olmaz bir asosyal olarak içinde bulunduğum grup. Arkadaş edinme ve gezip eğleme çabalarım her defasında hüsranla bitti. iyi birşey değil kesinlikle. seçim değil mecburiyettir.
artık her şeyden tamamen veda eden bir insan tanesinin cümleleridir.
artık dayanılmaz bir hale geldi her şey. çözümü yok, olsa şüphe duymam o çözümün peşine koşarım. ne yokluğun, ne ayrılık ne ailemle sorunlarım ne hayata karşı başarısızlıklarım. artık hiç birini umursamayacağım bir noktaya gelmek, delirmek ya da yok olmak istiyorum. kafayı yemek istiyorum. bizim cengiz'in ayşe ayşe diye sayıklaması gibi "hacer, hacer" diye sayıklamak ama "o kim" diye sorduklarında gülümseyip "bilmem" demek istiyorum.
dayanılmaz bir hale geldim hacer, sana mesaj atamıyorum sana anlatamıyorum artık. ağlamaktan çok yoruldum. inan o giderken ağladığımdan daha fazlasını ağladım, ağlıyorum. gözümdeki yaşları silip kimseye belli etmemeye çalıştıkça "neyin var" diye üstüme geliyorlar senin olmadığını bilmiyorlarmış gibi.
bak şarkıda ne diyor, bu ara ihtiyacım var sana, ellerimi sakın bırakma. bana huzur veren tek yer senin yanın, unutma. gün varıncaya kadar sabaha, sakın hiç bir yere kalkma, fazla bir şey istemem sadece dur burada.
neden sadık kalamadığını, neden bıraktığını hiç bir zaman anlayamadım, anlayamayacağım malesef. artık bunun da derdine düşmüyorum. neden sevemediğin, neden hevesinin geçtiğini artık sormuyorum kendime. kendi kafamı kaldıramıyorum artık, kendime fazla geliyorum kusura bakma.
sana çok ihtiyacım vardı hacer, ben alkol içip içimi kafamı dağıtırken sen geldin beni kurtardın, öyle bir geldin ki bana hayatımı bir düzene sokup beni adam ettin, dünyayı gösterdin, okuduk, beraber üniversite kazandık, sayende bir okul bitirdim, beraber çok güzel ilerliyorduk. hem kariyer yaparken hem aşıktık, hem mantıktık hem aşktık beni neden bıraktığını sorgulamayacağım ama beni neden bıraktın be... dizlerimin üstünde çamura batmışım, yağmur yağıyor üstüme, yaşlarımı gizliyor, belki de tanrı da bize ağlıyor.
bu sana vedamdır, bu dış dünyaya vedamdır. aklından geçtiğin şey olmayacak ama daha da kapanacağım yorganın altına, daha da saklanacağım. daha da kaçacağım gerçeklerden hayaller kuracağım saatlerce, günlerce, aylarca. sana söz veriyorum kaderim dışında ölmeyeceğim ama odamdan dışarı adım atmayıp kendimi daha da kapatacağım.
ulaşma bana, aileme, arkadaşlarıma. üzüleceksen üzül, ağlayacaksan ağla, gülüp geçeceksen gülümse geç. ama arkana dönüp bakma. bana bir daha ne sevdiğini ne sevmediğini söyle. ölmüyorum ama öldüğümü düşün. eski yazdıklarımı oku, varsa eski fotoğraflarımıza bak, beni kötü hatırlama, güzel günlerimizi anımsa sadece, çok güzeldi, herşey toz pembe, mükemmeldi.
sınavın açıklanıp kazanamadığını öğrendiğimiz gece sana kınalı kar dizisindeki kamber'in delirişini anlatmıştım, gül diye. adamın kuru fasülye pilav diye delirdiğini anlatmıştım, o gün çok komikti. inan ellerim titrerken hacer, sinema, waffle, rıdvan, resul diye sayıklıyorum. kafayı yesem, herşey geçse, sayıkladıklarımın anlamını bilmediğim güzel günler gelse. gelmiyor işte, amına kodğumun dünyasında ben barınamıyorum.
babamın akli dengesini yavaş yavaş kaybetmesi, kardeşimin alınganlıkları annemin "bir kız yüzünden mezun bile olamadın" deyişleri ve daha fazlası. en önemlisi senin bana verdiğin hayat dolu enerjin. ben artık kendime mukayet olamıyorum kendi aklımı kontrol edemiorum düşünceleerim uçupgidiyor artık hacer sonsuz yerlere. bir gün nerede kimle kaldıüğını düşünürken kafayıyiyorum bir gün kimle mesajlaştığını düşünürken, kimler sana sarkıyor, kimler sana benim söylemem gereken şeyleri söylüyor beni delirtiyor.
bu bana bir daha ulaşamayacağının, beni okuyamayacağın beni göremeyeceğinin vedası. kendimi hem sana hem de kendime zarar vermemek için aklına gelebilecek her yerden çekiyorum. senden tek isteğim var, ailemle aram bozuk, sakın onları arayıp daha çok üstüme gelmelerini sağlama. kuzenlerime, yakın arkadaşın dediğin sıradan insanlara bile ulaşma. bana da ulaşma. sen benden kopuk, bensiz, beni düşünmeyeceğin bir hayat istiyordun, sana tanışmamızın 4. yıl hediyesi olarak bunu veriyorum. ne internette ne başka yerde karşına bile gelmeyecek hiçbir şey, ne yazdıklarım ne fotoğrafım ne başka bir şey. kendine iyi bakmayı unutma, beni sakın düşünme.
artık dayanılmaz bir hale geldi her şey. çözümü yok, olsa şüphe duymam o çözümün peşine koşarım. ne yokluğun, ne ayrılık ne ailemle sorunlarım ne hayata karşı başarısızlıklarım. artık hiç birini umursamayacağım bir noktaya gelmek, delirmek ya da yok olmak istiyorum. kafayı yemek istiyorum. bizim cengiz'in ayşe ayşe diye sayıklaması gibi "hacer, hacer" diye sayıklamak ama "o kim" diye sorduklarında gülümseyip "bilmem" demek istiyorum.
dayanılmaz bir hale geldim hacer, sana mesaj atamıyorum sana anlatamıyorum artık. ağlamaktan çok yoruldum. inan o giderken ağladığımdan daha fazlasını ağladım, ağlıyorum. gözümdeki yaşları silip kimseye belli etmemeye çalıştıkça "neyin var" diye üstüme geliyorlar senin olmadığını bilmiyorlarmış gibi.
bak şarkıda ne diyor, bu ara ihtiyacım var sana, ellerimi sakın bırakma. bana huzur veren tek yer senin yanın, unutma. gün varıncaya kadar sabaha, sakın hiç bir yere kalkma, fazla bir şey istemem sadece dur burada.
neden sadık kalamadığını, neden bıraktığını hiç bir zaman anlayamadım, anlayamayacağım malesef. artık bunun da derdine düşmüyorum. neden sevemediğin, neden hevesinin geçtiğini artık sormuyorum kendime. kendi kafamı kaldıramıyorum artık, kendime fazla geliyorum kusura bakma.
sana çok ihtiyacım vardı hacer, ben alkol içip içimi kafamı dağıtırken sen geldin beni kurtardın, öyle bir geldin ki bana hayatımı bir düzene sokup beni adam ettin, dünyayı gösterdin, okuduk, beraber üniversite kazandık, sayende bir okul bitirdim, beraber çok güzel ilerliyorduk. hem kariyer yaparken hem aşıktık, hem mantıktık hem aşktık beni neden bıraktığını sorgulamayacağım ama beni neden bıraktın be... dizlerimin üstünde çamura batmışım, yağmur yağıyor üstüme, yaşlarımı gizliyor, belki de tanrı da bize ağlıyor.
bu sana vedamdır, bu dış dünyaya vedamdır. aklından geçtiğin şey olmayacak ama daha da kapanacağım yorganın altına, daha da saklanacağım. daha da kaçacağım gerçeklerden hayaller kuracağım saatlerce, günlerce, aylarca. sana söz veriyorum kaderim dışında ölmeyeceğim ama odamdan dışarı adım atmayıp kendimi daha da kapatacağım.
ulaşma bana, aileme, arkadaşlarıma. üzüleceksen üzül, ağlayacaksan ağla, gülüp geçeceksen gülümse geç. ama arkana dönüp bakma. bana bir daha ne sevdiğini ne sevmediğini söyle. ölmüyorum ama öldüğümü düşün. eski yazdıklarımı oku, varsa eski fotoğraflarımıza bak, beni kötü hatırlama, güzel günlerimizi anımsa sadece, çok güzeldi, herşey toz pembe, mükemmeldi.
sınavın açıklanıp kazanamadığını öğrendiğimiz gece sana kınalı kar dizisindeki kamber'in delirişini anlatmıştım, gül diye. adamın kuru fasülye pilav diye delirdiğini anlatmıştım, o gün çok komikti. inan ellerim titrerken hacer, sinema, waffle, rıdvan, resul diye sayıklıyorum. kafayı yesem, herşey geçse, sayıkladıklarımın anlamını bilmediğim güzel günler gelse. gelmiyor işte, amına kodğumun dünyasında ben barınamıyorum.
babamın akli dengesini yavaş yavaş kaybetmesi, kardeşimin alınganlıkları annemin "bir kız yüzünden mezun bile olamadın" deyişleri ve daha fazlası. en önemlisi senin bana verdiğin hayat dolu enerjin. ben artık kendime mukayet olamıyorum kendi aklımı kontrol edemiorum düşünceleerim uçupgidiyor artık hacer sonsuz yerlere. bir gün nerede kimle kaldıüğını düşünürken kafayıyiyorum bir gün kimle mesajlaştığını düşünürken, kimler sana sarkıyor, kimler sana benim söylemem gereken şeyleri söylüyor beni delirtiyor.
bu bana bir daha ulaşamayacağının, beni okuyamayacağın beni göremeyeceğinin vedası. kendimi hem sana hem de kendime zarar vermemek için aklına gelebilecek her yerden çekiyorum. senden tek isteğim var, ailemle aram bozuk, sakın onları arayıp daha çok üstüme gelmelerini sağlama. kuzenlerime, yakın arkadaşın dediğin sıradan insanlara bile ulaşma. bana da ulaşma. sen benden kopuk, bensiz, beni düşünmeyeceğin bir hayat istiyordun, sana tanışmamızın 4. yıl hediyesi olarak bunu veriyorum. ne internette ne başka yerde karşına bile gelmeyecek hiçbir şey, ne yazdıklarım ne fotoğrafım ne başka bir şey. kendine iyi bakmayı unutma, beni sakın düşünme.
ezgi avcı'nın bariz kaliteli bir kız olduğunu gösteren yarışma. kavgada bile çirkinleşmiyor. ama düzgün biri olduğu için adada fazla kalması zor. hele bu hafta ebru giderse iyice yalnız kalacak kızcağız.
He Bir de unutmadan; "Kediler fare yemez."
birtakım soruları da beraberinde getirir.
olm başparmağın nerede ?
hayvanı neden sıkıyorsun ?
kedi neden öyle bakıyor ? hayvana ne yaptın mk ? kaşı gözü oynamış.
olm başparmağın nerede ?
hayvanı neden sıkıyorsun ?
kedi neden öyle bakıyor ? hayvana ne yaptın mk ? kaşı gözü oynamış.
telefonda ondan bir iz bırakmaktır.
silmeye kıyamamaktır.
eski güzel birlikte yaşanan günlerin hatırına onu yad etmektir.
a harfine her girdiğinde "annem" yazısını görmektir.
şehirlerarası yola gidildiğinde gidilen yere varılınca cevap gelmeyeceğini bile bile ona "anne vardım" diye mesaj atmaktır.
belki yine arar da "oğlum seni çok özledim" der diye boşa umut etmektir.
annenizi sevin, sayın arkadaşlar. elinizdekinin kıymetini bilin, lütfen ihmal etmeyin.
şimdi açın bir telefon gönlünü alın, seni çok seviyorum diyin.
ben zamanında ettim, şimdi onun acısını yaşıyorum ve ölene kadar da yaşayacağım.
allah benim belamı versin.
silmeye kıyamamaktır.
eski güzel birlikte yaşanan günlerin hatırına onu yad etmektir.
a harfine her girdiğinde "annem" yazısını görmektir.
şehirlerarası yola gidildiğinde gidilen yere varılınca cevap gelmeyeceğini bile bile ona "anne vardım" diye mesaj atmaktır.
belki yine arar da "oğlum seni çok özledim" der diye boşa umut etmektir.
annenizi sevin, sayın arkadaşlar. elinizdekinin kıymetini bilin, lütfen ihmal etmeyin.
şimdi açın bir telefon gönlünü alın, seni çok seviyorum diyin.
ben zamanında ettim, şimdi onun acısını yaşıyorum ve ölene kadar da yaşayacağım.
allah benim belamı versin.