bugün
- icardi1905'in sözlüğü bozması24
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması13
- cami tuvaletinin paralı olması11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek19
- 007 slip don giysin kampanyası16
- evlilik yaşı kaç olmalıdır10
- erkeklerin sadakatsiz olması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi14
- anın görüntüsü12
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- kızların yedek listesi9
- sözlüğe kız getirmek10
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim8
- libido düşmesi16
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek12
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız12
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü30
- beni özlediniz mi doğru söyleyin12
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek16
- türkiye den soğuma sebepleri12
- niyetin ciddi mi klişesi12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- bir erkeği cezbeden şeyler15
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- tamirciye veren kadın12
- karşı cinse giyim önerileri13
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler22
- şu an hissedilen duygu17
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- flörtü eleme sebepleri8
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- uludağ sözlük discord grubu8
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
entry'ler (25)
Feri kaçmış iki göz,
Birbirine sarılmış iki titrek dudaktan ibaret suratım,
Yardım çağır..
Birbirine sarılmış iki titrek dudaktan ibaret suratım,
Yardım çağır..
Tercih döneminin bitmesine az bir zaman kala yinelemek istediğim bir tavsiyem var.
Eğer isteğiniz tıp fakültesi ise ama puanınız tıpa yetmiyorsa diş yazmayın.Bir sene daha hazırlanın.diş hekimliği, tıp olmadı bari burayı yazayım bölümü değildir.
Eğer isteğiniz tıp fakültesi ise ama puanınız tıpa yetmiyorsa diş yazmayın.Bir sene daha hazırlanın.diş hekimliği, tıp olmadı bari burayı yazayım bölümü değildir.
Bu sene de kontenjan artışı yaşanan bölüm.Tercih dönemindeki arkadaşlar eğer yeni açılan tıp fakültelerini tercih edeceklerse okulun hangi ilde eğitim verdiğine dikkat etsin.Bazen yeni açılan tıp fakülteleri kendi illerine yakın büyük illerde eğitim veriyorlar kılavuzdan bu konuya iyi bakın.Bir de tekrar hatırlatmakta fayda var, eğer tıp istiyorsanız diş hekimliği yazmayın, gelmiyorsa bir sene daha sınava hazırlanın.
Tıp isteyenler puanı yetmiyor diye gidip diş hekimliği yazmasın.Diş hekimliği bölümü, tıp olmadı burayı yazayım bari bölümü değildir.
Eğer konu üniversite tercihi ise, konuyla alakalı diğer başlıklarda da defalarca yazdığım gibi burda da yazıyorum. Üniversite tercihi yapacak arkadaşlar, eğer tıp fakültesi sizin gerçekten hayaliniz ise, diş hekimliği yazmayın.Bir sene daha sınava hazırlanın ama tıp yerine diş yazmayın.Çünkü gerçekten tıp isteyen birisi için diş hekimliği tıpın yerini tutmaz.Sonra kazandığınız dişi de bırakıyorsunuz, çok zaman kaybediyorsunuz.
Tıp kazanamayanların değil, gerçekten diş hekimi olmak isteyenlerin okuması gereken bölüm.
Üniversite tercihi yapacak sevgili arkadaşlar, eğer tıp fakültesi istiyorsanız buraya gelmeyin.Zor da olsa gidin bir sene daha hazırlanın, ama tıp hayalinizin peşinden koşun.Diş hekimliği fakültesi, tıpa puanı yetmeyip de istemeyerek gelen insanların yeri olmamalı.
Üniversite tercihi yapacak sevgili arkadaşlar, eğer tıp fakültesi istiyorsanız buraya gelmeyin.Zor da olsa gidin bir sene daha hazırlanın, ama tıp hayalinizin peşinden koşun.Diş hekimliği fakültesi, tıpa puanı yetmeyip de istemeyerek gelen insanların yeri olmamalı.
Eğer isteğiniz-hayaliniz tıp fakültesi ise gidip de diş hekimliği yazmayın arkadaşlar.Gerekirse 1 sene daha sınava hazırlanın ama hayaliniz tıp fakültesi ise gidip tıp okuyun.Eğer tıp isteyerek dişe gelirseniz kafanızda hep tekrar sınava hazırlanma düşüncesi oluyor ve daha fazla zaman kaybı yaşıyorsunuz.O yüzden eğer tıp istiyorsanız gidip bir daha sınava hazırlanın ama diş yazmayın.
Tıp istiyorsunuz ama puanınız tıpa değil de diş hekimliğine yetiyorsa, kesinlikle diş hekimliği yazmayın arkadaşlar.
Çünkü tıp isteyerek buraya geldiğinizde aklınızdan tekrar sınava hazırlanma fikrini çıkaramıyorsunuz.1.sınıfta okul puanınız kırıldığı için tekrar sınava girip tıp fakültesi kazanmak çok çok zor iş.2.sınıfta tekrar sınava girerseniz de daha fazla zaman kaybetmiş oluyorsunuz.o yüzden eğer hayaliniz tıp fakültesi ise bir sene daha sınava hazırlanın.Biliyorum çok iğrenç tekrar sınava hazırlanmak ama eğer tıp fakültesi sizin hayaliniz ise yapmanız gereken bu.
Çünkü tıp isteyerek buraya geldiğinizde aklınızdan tekrar sınava hazırlanma fikrini çıkaramıyorsunuz.1.sınıfta okul puanınız kırıldığı için tekrar sınava girip tıp fakültesi kazanmak çok çok zor iş.2.sınıfta tekrar sınava girerseniz de daha fazla zaman kaybetmiş oluyorsunuz.o yüzden eğer hayaliniz tıp fakültesi ise bir sene daha sınava hazırlanın.Biliyorum çok iğrenç tekrar sınava hazırlanmak ama eğer tıp fakültesi sizin hayaliniz ise yapmanız gereken bu.
Tıp fakültesi istediği halde puanı yetmediği için diş hekimliği yazmayı düşünen arkadaşlara yönelik bir yazı olacak baştan söyleyeyim.
Eğer bu yazıya denk gelir de okursan sevgili arkadaşım sana tavsiyem; eğer tıp istiyorsan kesinlikle diş hekimliği yazma.Çünkü diş hekimliği bölümü, tıp olmuyor bari burayı yazayım bölümü değildir.Bakın eğer kafanızda tıp varken diş yazarsanız, o derslerin hiçbirine odaklanamayacaksınız ve sınıfta kalacaksınız.Baştan uyarıyorum sizi.Eğer tıp istiyorsanız bir sene daha sınava hazırlanın,çünkü tıp isteyerek dişe girerseniz zaten sınıfta kalıp sene kaybını fazlasıyla yaşayacaksınız.
Eğer bu yazıya denk gelir de okursan sevgili arkadaşım sana tavsiyem; eğer tıp istiyorsan kesinlikle diş hekimliği yazma.Çünkü diş hekimliği bölümü, tıp olmuyor bari burayı yazayım bölümü değildir.Bakın eğer kafanızda tıp varken diş yazarsanız, o derslerin hiçbirine odaklanamayacaksınız ve sınıfta kalacaksınız.Baştan uyarıyorum sizi.Eğer tıp istiyorsanız bir sene daha sınava hazırlanın,çünkü tıp isteyerek dişe girerseniz zaten sınıfta kalıp sene kaybını fazlasıyla yaşayacaksınız.
Sigara içen sevgili insanlar, saygıdeğer varlıklar.. lütfen ama lütfen, eğer içinizden bir an bile olsa 'ben bunu bırakmak istiyorum' dediyseniz bu sesi dinleyin. Sizleri hiç tanımayan ve sadece iyiliğinizi isteyen bir insan olarak sizlere yalvarıyorum. En azından bırakmayı deneyin.
Bakın eğer maddi olarak probleminiz yoksa, yani sigaraya ayırdığınız para sizin için önemli bir miktar değilse lütfen sadece sağlığınızı ne kadar etkilediğini düşünün. Çünkü isterseniz milyarder olun, fakat sağlığınızı kaybettiğinizde geri dönüşü olmayacağını lütfen unutmayın.
Eğer sağlığınızı etkilemediğini düşünüyorsanız, Özür dilerim ama gerçekten yaniliyorsunuz. Sadece sağlığınızı 'henüz' bozmamistir sigara. lütfen sadece yarım saatinizi ayırıp bir hastanenin göğüs hastalıkları servisini dolaşın. inanın bana o sigara içen koca koca adamlar-kadınlar o kadar pişmanlar ki..
Kesinlikle abartmıyorum, kanser olduğunu öğrendikleri an çocuk gibi ağlayıp keşke içmeseydim diyen o kadar insan var ki.
Eğer içinizden 'olacağı varsa olur zaten,sigara içmeden de kansere yakalanan insanlar var' diye geçiriyorsanız lütfen bu düşüncenizi tekrar gözden geçirin. Çünkü bazı kanserlerin %80 ile %100 arasındaki nedeni 'tek başına sigara' ve belki de en az kanser kadar tehlikeli bir durun daha var 'koah'.
Evet hiç sigara içmeyen insanlar da mide kanseri, bağırsak kanseri olup hayata veda edebiliyorlar ve zaten böyle bir durum söz konusu iken, yani hiç sigara içmeden bile sağlığımızı kaybetme ihtimalimiz varken neden sigara içip bu ihtimali iyice arttırıyoruz ki ? Vücudumuzun bağışıklık sistemini hastalıklara karşı olan bu 11'e 11 maçta neden sigara içerek 3-4 oyuncu eksik bir şekilde hastalıklarla başbaşa bırakıyoruz?
Evet belki sevgilimizden ayrıldık, belki hayatımızda olumsuzluklar pesimizi bırakmıyor ama bunların çözümü sigara içmek değil saygıdeğer insanlar.
Lütfen ama lütfen sizlere yalvarıyorum dediklerimi en azından bir okuyup kendinizi sorgulayin. Sizlere öğüt vermek haddime değil, sadece sizlerden rica ediyorum. Size zor anlarınızda 'al kanka bi sigara iç' diyenler ya da sigarayla ilgili şairane cümlelerle bu illeti güzellemeye çalışanlar sizlere çok büyük kötülük ediyorlar. Emin olun o insanların hıcbiri o hastane odalarında cisinizi bile tutma yetinizi kaybettiginizde yanınızda olmayacak. O an size eşlik edecek tek şey pişmanlık olacak.
Son olarak söylemek istediğim şey, inanın bana herkes sigarayı bırakacak kadar güçlüdür. Istisnasız herkes. Sadece sigara icmenin sonuçlarını çıplak gözle görmeyen insanlar tehlikenin farkında değiller. Lütfen sağlığınizı kaybettiginizde yasayacaginiz pismanligi hayal etmeye çalışıp 'tam şu an' bırakma ihtimaliniz varken bırakın bu illeti. Sizleri hiç tanımayan ve sadece iyiliğinizi isteyen bir insan olarak sizlere yalvarıyorum.
Bakın eğer maddi olarak probleminiz yoksa, yani sigaraya ayırdığınız para sizin için önemli bir miktar değilse lütfen sadece sağlığınızı ne kadar etkilediğini düşünün. Çünkü isterseniz milyarder olun, fakat sağlığınızı kaybettiğinizde geri dönüşü olmayacağını lütfen unutmayın.
Eğer sağlığınızı etkilemediğini düşünüyorsanız, Özür dilerim ama gerçekten yaniliyorsunuz. Sadece sağlığınızı 'henüz' bozmamistir sigara. lütfen sadece yarım saatinizi ayırıp bir hastanenin göğüs hastalıkları servisini dolaşın. inanın bana o sigara içen koca koca adamlar-kadınlar o kadar pişmanlar ki..
Kesinlikle abartmıyorum, kanser olduğunu öğrendikleri an çocuk gibi ağlayıp keşke içmeseydim diyen o kadar insan var ki.
Eğer içinizden 'olacağı varsa olur zaten,sigara içmeden de kansere yakalanan insanlar var' diye geçiriyorsanız lütfen bu düşüncenizi tekrar gözden geçirin. Çünkü bazı kanserlerin %80 ile %100 arasındaki nedeni 'tek başına sigara' ve belki de en az kanser kadar tehlikeli bir durun daha var 'koah'.
Evet hiç sigara içmeyen insanlar da mide kanseri, bağırsak kanseri olup hayata veda edebiliyorlar ve zaten böyle bir durum söz konusu iken, yani hiç sigara içmeden bile sağlığımızı kaybetme ihtimalimiz varken neden sigara içip bu ihtimali iyice arttırıyoruz ki ? Vücudumuzun bağışıklık sistemini hastalıklara karşı olan bu 11'e 11 maçta neden sigara içerek 3-4 oyuncu eksik bir şekilde hastalıklarla başbaşa bırakıyoruz?
Evet belki sevgilimizden ayrıldık, belki hayatımızda olumsuzluklar pesimizi bırakmıyor ama bunların çözümü sigara içmek değil saygıdeğer insanlar.
Lütfen ama lütfen sizlere yalvarıyorum dediklerimi en azından bir okuyup kendinizi sorgulayin. Sizlere öğüt vermek haddime değil, sadece sizlerden rica ediyorum. Size zor anlarınızda 'al kanka bi sigara iç' diyenler ya da sigarayla ilgili şairane cümlelerle bu illeti güzellemeye çalışanlar sizlere çok büyük kötülük ediyorlar. Emin olun o insanların hıcbiri o hastane odalarında cisinizi bile tutma yetinizi kaybettiginizde yanınızda olmayacak. O an size eşlik edecek tek şey pişmanlık olacak.
Son olarak söylemek istediğim şey, inanın bana herkes sigarayı bırakacak kadar güçlüdür. Istisnasız herkes. Sadece sigara icmenin sonuçlarını çıplak gözle görmeyen insanlar tehlikenin farkında değiller. Lütfen sağlığınizı kaybettiginizde yasayacaginiz pismanligi hayal etmeye çalışıp 'tam şu an' bırakma ihtimaliniz varken bırakın bu illeti. Sizleri hiç tanımayan ve sadece iyiliğinizi isteyen bir insan olarak sizlere yalvarıyorum.
....insan için en önde gelen o 6 harfli başlık; sağlık...
Avantajdır. Avantajlı durumda olmaktır.
insanoğlu doğası gereği birilerini veya bir şeyleri sevmeye eğilimlidir. Bazıları kendini 'aşk insanı' ilan edip karşısındaki için gözlerini, dudaklarını öven şiirler yazarken bazıları parayı, şöhreti, makamı sever. Ama mutlaka bir şeyleri ya da birilerini sever.
Bu sevginin kaçınılmaz sonucunda ise ortaya bağlılık çıkar. Yani sevdiğimiz kişi ya da durumlara karşı bir süre sonra bağımlılık-bağlılık hissederiz.
'Sevgi ve bağımlılık-bağlılık' arasında ise çok büyük bir duygusal aktivatör olan 'yalnızlıktan kaçış isteği' vardır. Bizleri kişilere veya durumlara bağlı kılan, bağımlı hale getiren temelde bu yalnızlıktan kaçış prensibimizdir.
insanoğlunun yaptığı hataların tamamına yakını bu bağlılık durumlarıyla ilgilidir. Eğer bir şeye bağlıysak kaybetmekten korkarız çünkü. Ve bu kaybetme korkusu çoğu zaman mantıklı kararlar almamızı engeller.
Peki bu 'sevgi'yle başlayan süreç nasıl olur da sonucunda mantıklı davranamadığımız, hatalar yaptığımız bir duruma dönüştü? Sorun 'sevmek' fiilinin yanlışlığı mı yoksa biz insanların sevmek fiilini bile hataya çevirme becerisi mi?
Bana göre cevap kesinlikle ikincisi. Yani sevmek fiili yanlış falan değil. Bizler sevgiyle başladığımız bu süreçte, işin içine 'yalnızlık korkusu' katıp bağımlı-bağlı olmayı öyle bir hale getiriyoruz ki..Sonra kaybetme korkusu,sonrası malum işte hatalar,yanlışlar, mantığın elveda etmesi.
Bu yüzden eğer yalnızlık korkumuzu yenebilirsek, yalnızlığın korkulacak bir şey değil aslında bir avantaj olduğunu kavrayabilirsek, kişilere ya da durumlara bağlı olmaktan kurtulabiliriz.Böylece sevmek fiilinin saf ve en güzel halini yaşayabiliriz.
En başta da söylediğim gibi, yalnızlık avantajdır. Avantajlı durumda olmaktır.
insanoğlu doğası gereği birilerini veya bir şeyleri sevmeye eğilimlidir. Bazıları kendini 'aşk insanı' ilan edip karşısındaki için gözlerini, dudaklarını öven şiirler yazarken bazıları parayı, şöhreti, makamı sever. Ama mutlaka bir şeyleri ya da birilerini sever.
Bu sevginin kaçınılmaz sonucunda ise ortaya bağlılık çıkar. Yani sevdiğimiz kişi ya da durumlara karşı bir süre sonra bağımlılık-bağlılık hissederiz.
'Sevgi ve bağımlılık-bağlılık' arasında ise çok büyük bir duygusal aktivatör olan 'yalnızlıktan kaçış isteği' vardır. Bizleri kişilere veya durumlara bağlı kılan, bağımlı hale getiren temelde bu yalnızlıktan kaçış prensibimizdir.
insanoğlunun yaptığı hataların tamamına yakını bu bağlılık durumlarıyla ilgilidir. Eğer bir şeye bağlıysak kaybetmekten korkarız çünkü. Ve bu kaybetme korkusu çoğu zaman mantıklı kararlar almamızı engeller.
Peki bu 'sevgi'yle başlayan süreç nasıl olur da sonucunda mantıklı davranamadığımız, hatalar yaptığımız bir duruma dönüştü? Sorun 'sevmek' fiilinin yanlışlığı mı yoksa biz insanların sevmek fiilini bile hataya çevirme becerisi mi?
Bana göre cevap kesinlikle ikincisi. Yani sevmek fiili yanlış falan değil. Bizler sevgiyle başladığımız bu süreçte, işin içine 'yalnızlık korkusu' katıp bağımlı-bağlı olmayı öyle bir hale getiriyoruz ki..Sonra kaybetme korkusu,sonrası malum işte hatalar,yanlışlar, mantığın elveda etmesi.
Bu yüzden eğer yalnızlık korkumuzu yenebilirsek, yalnızlığın korkulacak bir şey değil aslında bir avantaj olduğunu kavrayabilirsek, kişilere ya da durumlara bağlı olmaktan kurtulabiliriz.Böylece sevmek fiilinin saf ve en güzel halini yaşayabiliriz.
En başta da söylediğim gibi, yalnızlık avantajdır. Avantajlı durumda olmaktır.
Youtube'dan Behzat Ç.'nin kaldırılmasıyla küçük çaplı bir krize girmiştim ki, puhutv mobil versiyonu indirip izlemeye devam ediyorum nihayet.
Şu an için ücretsizdir ve 1080p kalitesinde Behzat Ç.'yi hiç öyle kaçak site falan aramadan izleyebilirsiniz.
Şu an için ücretsizdir ve 1080p kalitesinde Behzat Ç.'yi hiç öyle kaçak site falan aramadan izleyebilirsiniz.
Gerek tasarımıyla gerek çeviri kalitesiyle çok çok üst düzeydedir. Fiyatları fazla değildir. Eğer klasiklere meraklıysanız kesinlikle bu seriden takip etmek gerekir.
Açık uçlu soruların sorulacağı ilk üniversiteye giriş sınavıdır.
2016 LYS sonuçlarına göre en yüksek puanla öğrenci alan elektrik-elektronik mühendisliği bölümüdür.
2016 sonuçlarına göre mf4'ten en son Türkiye 529.sunu almıştır. 2015'te ise en son Türkiye 372.sini almıştı.
Sürekli kıyaslandığı ODTÜ EE gibi burası da 2015'e göre 2016 yılında başarı sırası olarak gerilemiştir.
2016 sonuçlarına göre mf4'ten en son Türkiye 529.sunu almıştır. 2015'te ise en son Türkiye 372.sini almıştı.
Sürekli kıyaslandığı ODTÜ EE gibi burası da 2015'e göre 2016 yılında başarı sırası olarak gerilemiştir.
Hyundai'nin en son 2011'de ürettiği modelidir. Sınıfındaki diğer arabalara göre fiyat/ performans açısından (bana göre) en iyi arabadır.
5 sezonluk bilim-kurgu dizisi. Özellikle Walter Bishop (John Noble) oldukça özgün bir karakter.
Bazı bölümlerde dizi sıkıcılaşsa da genel olarak çok iyi bir dizi. Ki zaten 8.5'lik imdb bunu kanıtlıyor.
Bazı bölümlerde dizi sıkıcılaşsa da genel olarak çok iyi bir dizi. Ki zaten 8.5'lik imdb bunu kanıtlıyor.
Erkekler için olanı %5 kadınlar için olanı %2 etken madde içerir. Etkisini görebilmek için uzun süreli kullanım gerekir.
Eğer güçlü bir kadronuz varsa, 4-2-3-1 taktiğiyle harikalar yaratabileceğiniz oyun.
Ama nispeten zayıf kadrolarda işe yaramıyor bu taktik.
Ama nispeten zayıf kadrolarda işe yaramıyor bu taktik.