bugün
- arap milliyetçiliği15
- memati192310
- artık kadınlardan uzak duruyorum10
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- magnum un 2 tl olduğu yıllar15
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım9
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- gideon reid morgan jj31
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- bamya seven insan11
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum9
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- anın görüntüsü13
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla17
- jose mourinho35
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- manyak olmaya karar verdim9
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak14
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
entry'ler (38)
yeraltından notlarla eş zamanlı okunduğunda dostoyevskiden bile soğutabilecek ismet özel kitabıdır. evet sevdiğim insanlar hakkında çok objektif düşünemiyorum ama elden gelen bu. tahrir(yazma) göreviyle vazifelendirildiğini söyleyen huzursuz anlaşılmaz ve sert sözlerin adamına ait sert kitap.
'şimdi ortama ayak uydurmakla büyük bir suça ortak olduğunuzu söylüyorum'
'şimdi ortama ayak uydurmakla büyük bir suça ortak olduğunuzu söylüyorum'
gişe sansasyonu yok bilmem ne diyerek kuru gürültü çıkaranlar ve bizim gibi filme çok anlam veremeyenler için dücane cündioğlu yazmış artık çok da konuşmaya gerek yok. http://ducanecundioglusim...ema-delisinin-oykusu.html
marquis de sade'ın isminin hakkını verdiği bir sadistlikle yazdığı eserinden uyarlanan ve aynı derecede mide bulandırıcı pier paolo pasolini filmi. felsefe ve sinema kitabındaki 'cinselliğin hristiyancası' yazısından ötürü dikkatimi çeken fakat izledikten sonra birkaç gündür kendime gelemediğim filmdir. bazı sahneler aklıma geldikçe-ki aklımdan gitmesi şu anlık zor- şöyle bir titreme yapıyor bende biraz da baş ağrısı. lars von tirer'in nymhomaniac'ından çok daha sert sahneleri var. filmi sonuna kadar izleyebilene helal olsun!
yediyüzyirmidört sayfalık tutunma mücadelesini gün itibari ile kazandığım oğuz atay kitabı. dikkat! tanımı oğuz atayın ta kendisi yapıyor:
tanım:bu kitap ne ciddi kavgaların, ne büyük ve yaygın sıkıntıların ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. syf.559
o zaman bat dünya bat!
tanım:bu kitap ne ciddi kavgaların, ne büyük ve yaygın sıkıntıların ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. syf.559
o zaman bat dünya bat!
dücane hocanın ifadesiyle tarkovski sinemanın vicdanıdır. ve bu da benim ifadem olsun stalker sinemanın kayıp ruhudur.
'ben fotoğrafı bırakıp sinemaya geçicem, tarkovski gibi filmler yapıcam.'-diyordun noldu hani?
yakın zamanda bir ortamda tartıştığımız ertelenmiş cinsellik konusu üzerine izlediğimde yönetmeninde bazı sahneleriyle bana hak verdiğini düşündüğüm nuri bilge ceylan filmi. ilginç olan ise bazı filmler bazı sahneleriyle gerçekliklerini yitirirken uzak filmi bazı sahnelerindeki gerçeklikle film olma özelliğini yitiriyor gibi. bir noktadan sonra iki kişiyi gizli kamera ile izliyormuşsunuz gibi
bir gerçeklik sunuyor size. hareketler, oturmalar, kalkmalar, hatta yan rollerin birer cümlelik replikleri bile öyle doğal oynanmış ki. Evet bir şeyi sadece övmek sağlıklı bir eleştiri olmaz ama kendi adıma başka bir şey yazsam filme haksızlık etmiş olurdum. Bir de mahmut film izlerken tarkovskinin sekanslarının filme dokunuşu, stalker'a burada da rastlamak, ayrı bir güzellik.
not: evet iç sesim haklısın. uzun süredir ismet özel okumuyoruz. eksiğiz.
yakın zamanda bir ortamda tartıştığımız ertelenmiş cinsellik konusu üzerine izlediğimde yönetmeninde bazı sahneleriyle bana hak verdiğini düşündüğüm nuri bilge ceylan filmi. ilginç olan ise bazı filmler bazı sahneleriyle gerçekliklerini yitirirken uzak filmi bazı sahnelerindeki gerçeklikle film olma özelliğini yitiriyor gibi. bir noktadan sonra iki kişiyi gizli kamera ile izliyormuşsunuz gibi
bir gerçeklik sunuyor size. hareketler, oturmalar, kalkmalar, hatta yan rollerin birer cümlelik replikleri bile öyle doğal oynanmış ki. Evet bir şeyi sadece övmek sağlıklı bir eleştiri olmaz ama kendi adıma başka bir şey yazsam filme haksızlık etmiş olurdum. Bir de mahmut film izlerken tarkovskinin sekanslarının filme dokunuşu, stalker'a burada da rastlamak, ayrı bir güzellik.
not: evet iç sesim haklısın. uzun süredir ismet özel okumuyoruz. eksiğiz.
her daim olması ümidiyle, destekçisiyiz .
dücane cündioğlunun bersay iletişim aracılığıyla verdiği beş derslik felsefe
derslerinin ilkidir. hayatın matematiksel(muhayyile,bilinç,gök,astronomi)
yorumunun insanoğlunu ve evreni matematikleştirdiği yani makineşletirdiği bir çağda, bir artı bir'in bire eşit olması
imkansızdır ve temenni odur ki 'makinalaşmak istiyorum' algısındaki bir dünyada insanın bir makinadan
daha fazlası olduğunun anlaşıldığı, bir damla artı bir damlanın daha büyük bir damla olduğu yani bir artı birin bire eşit
olabileceği bir dünyada yaşabiliriz.
not: tarkovski de bir filminde bir artı bir eşittir bir' demiş. o zaman ciddi ciddi üzerinde düşünmek lazım.
derslerinin ilkidir. hayatın matematiksel(muhayyile,bilinç,gök,astronomi)
yorumunun insanoğlunu ve evreni matematikleştirdiği yani makineşletirdiği bir çağda, bir artı bir'in bire eşit olması
imkansızdır ve temenni odur ki 'makinalaşmak istiyorum' algısındaki bir dünyada insanın bir makinadan
daha fazlası olduğunun anlaşıldığı, bir damla artı bir damlanın daha büyük bir damla olduğu yani bir artı birin bire eşit
olabileceği bir dünyada yaşabiliriz.
not: tarkovski de bir filminde bir artı bir eşittir bir' demiş. o zaman ciddi ciddi üzerinde düşünmek lazım.
şehir, birçok duygusunu törpülüyor insanın. durmaya, durabilmeye, şöyle bir kenara çekilmeye, kendini dinlemeye izin vermiyor. çirkin ellerini uzatarak sizi müthiş bir akışın içine sokuyor. daha kötüsü insanın bir yerden sonra körele körele bütün farkındalığını yitirmesi gerçekleşiyor. ya da bazılarımız doğrudan bu farkındasızlığın içine doğuyor, düzen buymuş diyerek o da kendini bırakıyor bu acımasız akışa. birbirini dinlemeyen insanlar çoğalıyor. dış görünüşlerine göre sınıflandırılmalar yapılıyor. kalabalıkta omzunun değdiği insanlarla kapanmaz uçurumlar oluşuyor. şükür ki bu kadar ceset arasında duramayan insanlar da çıkıyor da bize de insanın olduğu her yerde umudun da olduğunu kanıtlıyorlar. öyle ki turgut uyarın dağlara çıkma isteğine hak vermemek elde değil ya da cündioğlunun bir adaya kaçışına, mağaralara sığınan insanların incinmişliğine. ama önemli değil bunlar ne de olsa dünyanın merkezine kendimizi koymuş insanlarız. yaşa böyle şehrin insanı, şimdilik ölümüne kadar hayattasın.
gece gece kitap okurken kedinizin gelip kucağınızda uyumasıyla aklınıza bilge karasuyu getiren iç geçirmedir. ikisinden de vazgeçmek çok zor.
there's a blue bird in my heart . üstat değildir. yaşayış şekli falan da çok tasvip edilmez ama o ses nedir arkadaş. sadece bunun için bile saygı duyulur.
evet biraz meşakkatli iştir doğrudur fakat herşeye değebilecek eylemdir. tabii eğer dergi çıkarmaktan para kazanmak gibi bir derdiniz yoksa bütün bu resmi işlere gerek kalmaz. o zaman da hatırla iş yapabileceğiniz bir ekibiniz ve en önemlisi bir matbaacı tanıdığınız olması gerekir. sonra alırsınız derginiz gider istiklalde mephisto'ya bırakırsınız onlar da kendi barkodlarını basarlar dergiye ya da kadıköy'de bir kaç cafeye bırakabilirsiniz. bu mekanlara bakın hem bizim dergiyi de görürsünüz. dergi hür tefekkürün kalesidir efenim hem de her şeye rağmen.
tek başına ense kökünü bile göremeyecek kadar aciz olan insanın hakikat denen zorlu ve tek kişilik yürünen bir yolda bir muallimin eğitiminden geçmek zorunda olduğu gerçeğini göz önüne alırsak kendisi bu konuda iyi bir muallimdir. yoksa bu yol uzundur menzili de çoktur. yanlış yola çıkmamak için soframıza teşrif etmiş düşünce adamıdır.
bir yazar sayesinde tanıdığım onun içinde geç kalmışlığın acısını her şarkısını dinlediğimde hissettiğim güzel insan. ama geç kaldık diye de öyle tüketim çılgınlığıyla da dinlememek gerekir . böyle bir şeyi erken tüketmek istemiyorum. bir sevda şarkısı müthiştir örneğin ama hep dinlememeye dikkat etmek lazım. müthiş bir değer. hala dinlememiş olan varsa gözü kapalı dinlesin. mecazi değil cidden gözü kapalı dinlesin. bakın nerelere gidiyorsunuz. günlük onca saçma sapan geçici şeylerden sıyrılıp kendinizi dinlemenize fırsat verir. daha ne olsun.
onur ünlünün bu sefer çok tutacak bu sefer çok kişi izleyecek diyerek yaptığına inanmadığım yeni filmi. sen aydınlatırsın geceyi filmini tek kopya ile ana akım sinemanın acımasızlığından korumuş biri olarak bu filmi de öyle çok bir başarı sağlamayacaktır. zaten bunun peşinde olduğunu da sanmam. yine sadece bizim gibi sadık onur ünlü izleyicileri seyredecektir. onbeşinde film festivalindeymiş. merakla bekliyoruz.
her ne kadar kitabını okuyup gitmeniz gereken bir müze olsa da okumadan gittiğiniz takdirde de yetmişli seksenli yıllara ait eşyaları görebileceğiniz orhan pamuk müzesi. tabii kitabı okuyup o söndürülen sigaraları sıra sıra görmeniz çok farklı bir duygudur. müze-kitap fikrinin orjinalliğine hak vereceksiniz.
gece gece erkan oğurdan -bir sevda- dinleyebilirim bu kafayla. ama o da dağıtır ya neyse.
en kestirme yoluyla ecdadın dili evladın bilmediğidenir buna. bu topraklar üzerinde ecdadın dilini bilmemenin çok ızdırabı çekildi, çekiliyor ve ne yazık ki çekilmeye devam edecek. tefekkür derinliği, düşünce ufku, kelimeden manayı gidişin zenginliği için tiz elden öğrenilmesi gerekir.
şöyle bir versiyonu vardır ki çok beğenilmiştir
https://www.59saniye.com/...r-a-dream-kukla-versiyon/
https://www.59saniye.com/...r-a-dream-kukla-versiyon/
d&r ve türevlerinden kitap alan insanları cezbetmeyecek cağaloğlundki kitabevidir. kitap konusunda ticari kaygıların en minumum olduğu kitabevlerinde şöyle dükkan sahibi ile oturup bi çay içip kitap sohbeti yapabileceğiniz çok az kitabevi kalmıştır. öğrenciye de süresiz yüzde kırk indirimi mevcuttur.