bugün

sevdiği entry'ler

seks yapmanın kadını aşağılayan bir eylem olması

Dünya düzeninde kabul görmüş yanlış bir algı. tam tersine, erkek kadın için çalışır, terler, süreyi uzatır, gerekirse erekte olamamasına rağmen ikinci, üçüncüyü yapmaya çalışır. Kadın sadece bu işin kaymağını yer, erkek gibi yorulmaz ve üstüne bebek de olursa kutsal amacını yerine getirmiş bir tanrıça olur.

Ama sikik erkek sistemi ve dinler tam tersi algıyı yerleştirerek kadını pasifize etmeyi amaçlar ve malesef başarır.

zeytinlik düzenlemesinin tasarıdan çıkartılması

Zeytinliklerin katledilmesine sebep olacak yasanın mecliste gündeme getirilecek torba yasa tasarısından çıkartılmasıdır.
Ağaçlarımızı kesemeyeceksiniz, kestirmeyeceğiz demiştik.

görsel
Günün güzel haberidir.
Doğa kazandı, çocuklarımız kazandı, geleceğimiz kazandı, zeytinliği olmayan tarkan kazandı.
Rantiyeci orospu çocukları kaybetti.

Bonus;
görsel

17 haziran 2017 evrim ağacı celal şengör yayını

evrim ağacı'nın efsane yayınıdır.

bu cumartesi saat 17:00'da kendi kanallarında yayınlanacak. konuk celal şengör. kaçırmayın.

https://www.facebook.com/.../1441992025858868/?type=3

hayatın acımasız olduğu anlar

günaydın sözlük iyi haftalar. yeni uyandım.

hayat acımasız. nasipten öteye iş yok elbet ama insan bazen üzülüyor. okulda bir arkadaşım vardı. iyi kızdı kendisi. takılmayı eğlenmeyi gezmeyi tozmayı severdi. 5 sene baba parası yedi felaket yedi hemde. çok zengindi babası. elimden geldiğince kendimi geliştirmeye çalıştım okul boyunca özellikle son iki sene. bu arkadaşımız ise sadece bitirmeye uğraştı son sene. tezini yetiştirmek için aynı gün kaç defa yokuş indi çıktı. mezun olduk felan. mezun olduktan sonra yurt dışına gitti. dil okuluna gitmiştir belki. 6 ile 8 ay arasında gezdi bütün avrupayı. süper tatiller yaptı. yeni döndü türkiye ye. sosyal medyadan takip ediyorum. ben bu süreçte iş aradım ilk bir kaç ay. sonra askere gittim geldim. hala iş arıyorum aylardır didiniyorum iyi bir şeyler için. az önce durum paylaşımı görüyorum kendisinden. ülkeye gelir gelmez ayağının tozuyla ilk iş gününden fotoğraf atıyor. hatrı sayılır bir marka hatrı sayılır bir pozisyon. babası sağolsun. bende içerliyorum. kimileri diyecek şimdi sana mı dert oldu, çekemiyorsun diye. hayır umarım başarılı olur. bazı insanların şartları güçleri senin gayretinin önüne geçiyor. her zaman böyle oldu böyle de olacak. hayat bu yüzden acımasız. ama nasip diyoruz. iş aramaya devam ediyoruz...

düğün fotoğrafını iki yıl profil resmi yapmak

düğün fotoğrafı var düğün fotoğrafı var kardeşim dedirten mevzudur.

görsel

al koy bakalım profiline hadi *

kız mastürbasyonuna isim buluyoruz kampanyası

Yok uzun atlama amk hahah. Ramazan ayında neler düşünüyor eşek sıpaları.

100 sene sonra hiçbirimiz olmayacağız

Zaman izafi olduğu için aslında ömrümüzde izafi farkında değiliz

Nasıl mı ?

Ortalama bir insan ömrü 80 yıl

Bu ömür ortalama 1 milyon yıl olsaydı 200bin yaşındaki birine genç diyecektik ?

Bu ömür ortalama 10 sene olsaydı
8yaşındaki birine çok yaşlı deyip otobüste yer verecektik?

Kelebeğe bakıp çok yaşadığınızı sanmayın , dünya oluşalı 4.5 milyar yıl olmuş .
Bizimde sıramız gelecek elbet

1910 yılında dünyada olan kimse şu an yok, hepsi toprağın altında düşünsenize o sene yaşan bütün dünya ölmüş .

Uzak sandığımız ölümün ne kadar yakın olduğunu anlayın.

bu kıza iyi bakın

görsel
Bu kıza iyi bakın.
Bu kız 19 yaşında bir Alman vatandaşı, Avrupa'nın yardım kampanyası kapsamında mülteci kamplarında gönüllü hemşirelik yaptı.
Ücretsiz pansuman ve yemek dağıtımında görev aldı, mülteciler ne yaptı içlerinden bir bu meleğe tecavüz edip öldürdü Ortadoğu'ya iyi bakın.
Ne Demişler acıma yetime Döner koyar G*tüne.

sosyal medya hayvanseverliği

1 saat önce karşılaştığım durumun adıdır.

Dersten çıktım, üniversitenin kapısına geldim. O ara bir kız ilişti gözüme. Veterinerlik fakültesi'nin evcilleştirdiği bir köpeği seviyordu, elinde cep telefonuyla. Bir an flash patladı ve kız köpeğin başını iki üç kez daha sevdikten sonra bıraktı. Sonra başka bir köpek daha geldi. Gelen köpek yatan köpekten daha çirkin ve bakımsızdı. Bildiğiniz sokak köpeği yani. Kızın diğer köpeği sevmiş olduğundan niyetlenerek kafası eğdi ve kıza yaklaşmaya başladı; kız bakmadı. Köpek korkak adımlarla biraz daha eğdi başını ve biraz daha yaklaştı kıza. Kız bu kez kafasını kaldırıp köpeğe baktıktan sonra ayağa kalktı ve çekip gitti. Yapması gerekeni yapmıştı çünkü. Sevimli bir köpeği sevmiş, onu instagram hikayesine/ snapchate atmıştı bile.

Sosyal medyanın bizim insani duygularımızın önüne geçtiğinin kanıtıdır bu yazarlar. Bir çok kişi böyle artık. Sosyal medyada sevimli kedi/köpek fotoğrafı beğenilir, takipçilerle paylaşılır. O hayvanlara ne bir yudum su verilir, ne bir parça ekmek. O hayvanlar artık birer duyar kasarak beğeni toplama aracılar. Ve bu beni çok üzüyor.

osho

öncelikle osho ile ilgili son cevabımdır. belirtmek isterim. bana katmış oldukları için yazmayı her ne kadar istemesemde bir borç bilirim. ben bu işin ticaretini yapanlara da en az sizin kadar karşıyım. ilmin ticaretinin her türlüsüne karşıyım. bilmenin diyetidir öğretmek. bilgisini paylaşan insana katılmasam dahi her zaman saygı duyarım. yazarınıda açık oylarım. bizim dinimizde olduğu gibi osho da ilmin ticaretinin yapılmaması gerektiğini söylemiş. yaşadığı dönemde tek kitap yazmamış sözlerinin çarpıtılacağını bildiğinden konuşmalarını video şeklinde kaydettirmiştir. başlamadan önce şunu belirtmek isterimki karma veya vahdeti vücut konusunun sac ayağı psikoloji felsefe ve dinler tarihidir. hiçbir şekilde tek bir bilimle sınırlanamaz.

osho freud a karşı çıkmaz ego tanımına da bizzat katılır. bilakis ego nuzu sonuna kadar besleyin ta ki onun istek ve arzularına cevap veremeyecek duruma gelene kadar der. zira onu en iyi bu şekilde tanırsınız der. freud ego yu tanımlar evet ama onunla başetme yöntemi sunmaz bize. tıpta bir hastalığa tanı koymak onu tedavi etmekle eşdeğer değildir. psikoloji felsefe gibi değildir efendim tanımlayıp bırakamazsınız. ego kaynaklı problemlere çözüm yoluda getirmelisiniz. osho nunki sınama hipotezidir bir nevi. 100 yıldır sınanmayan bir a hipotezinin sınanma vaktinin geldiğini düşünüyorum şahsen.

osho freud a değil freudiyen gelişen psikoloji bilimine, dünyanın diğer pek çok ülkesindede olduğu gibi tek bir batı avrupa kültürü üzerinden yükselmesine karşıdır. tek tanrılı skolastik batı avrupa kültürü üzerinden gelişen psikoloji bilimini bütün dünya ırklarına dayatamazsınız efendim der. karl gustav jung zamanında bu konuda freud un kendisiyle de çok mücadele etmiş fakat ses getirememiştir. benimde çok değerli bulduğum arketip persona ve kollektif bilinçaltı gibi üç beş terimden ötesine geçememiştir malesef.

freud un dinlerin kökeni kitabı sadece musevilik ve hristiyanlık incelenerek yazılmıştır. bırakın çok tanrılı pagan kültürleri veya budizmi islam kültürünü dahi yok sayarak yazılmış bir kitaptır. psikanaliz ile siz artık din kavramı üzerinden sosyolojik bir analiz yapacaksanız bu iki din üzerinden olmaz efendim tüm dünyaya dayatamazsınız der osho. kendisi ateist olduğu halde durkheim derki: din toplumların başat olgusudur ve asla dinin etkisi olmayan herhangi bir toplumsal olgudan bahsedilemez. tek tanrılı din sistemleri içinde yer almayan dinler için özellikle sufilerin vahdeti vücut budistlerin karma inanç sistemlerine hiçbir açıklama getiremez freudiyen psikoloji. bugün avusturalya daki pagan kültürüne fransız kolonilerindeki sufistlere moğolistan daki animalist türk atalarımıza veya uzakdoğudaki budistlere verecek bir cevabı hatta soracak bir sorusu dahi yoksa bir kuramın o bilim eksiktir yarımdır. tanrının yeryüzündeki gölgesi olduğuna inanan bir insanın egoya ihtiyacı yoktur zira. bu insana serbest çağrışımın katarzisin veya rüya tabirlerinin faydası olmaz. nitekim avrupa insanı dıışındaki dünyanın dört bir yanından haykıran fakat susturulan veya dikkate alınmayan hatta itibarsızlaştırılan diğer sosyal bilimciler ve teologlar gibi osho da aynı şeyi inanç sistemleri ve din üzerinden söylemektedir.

bozuk bir saatin günde en az iki defa doğruyu söylemesi gibi dünya beşten büyüktür. dünya avrupa ve amerika dan büyüktür. sadece avrupalı beyaz insan üzerinden yükselen hegemonik bir kültür üzerine bilim inşa edemezsiniz. toplumlar kendi kültürleri üzerine kendi psikolojik kuramlarını geliştirmelidir. osho da bunu yapmıştır. literatür kabul eder etmez. her toplumun entellektüelinin misyonu bu olmalıdır. tarih en büyük yargıçtır.

velev osho freud un kendisine değil freud un amerika ya gitmesiyle başlayan freud un yeğeninin bir pazarlama stratejisi haline dönüştürdüğü kızının kimseleri konuşturtmadığı etiğini yitirmiş adeta antidepresan endüstrisi haline getirilmiş freudiyen bilime karşıdır. dünyanın pek çok ülkesindeki sosyal bilimcilere ve teologlara yapıldığı gibi sistemli bir şekilde psikoloji bilimiyle sınırlandırılarak itibarsızlaştırılmaya çalıştırıldığı kanatindeyim.

osho sizin kafanızdaki gibi bir din yoktur dindar insan vardır der. ya meditasyon yap ya da namaz kıl der. namazı da meditasyondaymışsın gibi hz. ali gibi huşuyla kıl kılacaksan der. islamiyetin kelime karşılığı teslimiyettir. arapça aynı harflerden oluşur. rahmet ve merhamet kelimelerinde olduğu gibi. namaz veya meditasyonu teslim olurcasına yap der. ibadetin ölçütüde merhamettir. kişide merhamet artmıyorsa rahmete yaklaşmıyordur boşunadır der. ama bu işin ticaretini yapanlar bunları kitaplara yazmaz ingilizce cd lerde izleyebilirsiniz ancak bunları. satamaz çünkü bu işin gösterişini yapan elit kesime öteki türlü. hiçbir öğretisinden para almamıştır. benden sonra logo mu yapıp satarlar para kazanırlar diye de söylemiştir. çok meşhur hikayesi olan bir sanyasinin hediye ettiği rollce roys içinde şüphe eden sorgulayan gelmesin diye koregon un kapısının önüne bizzat kendisi koydurtmuştur. öğrettiği hiçbir şeyden para almamıştır. bana ilahiyatçıların ağdalı dilleri yüzünden hiçbir zaman kavrayamadığım vahdet nefs yaradılış gibi daha burda sayamayacağım, islamın miheng taşları sayılan pek çok sözcüğün tam karşılğını osho verdi. öğretilen bana dayatılandan bambaşka bir islam ile tanıştırdı. bu dünyadaki ruh sayısı kadar allah a giden yol vardır. çok sevdiğim bir bektaşi sözünde olduğu gibi herkes kabı kadar alır. şüphesi olan inanmayan okumasın efendim.