bugün
- trt'nin osmanlı dizileri16
- ichbinmaschinenbau10
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam21
- allahın emirleri sorgulanabilir mi15
- bu gece intihar edeceğim65
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- otobüste görülen kıza aşık olmak8
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması11
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır10
- albay kemal16
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- icardi190514
- galatasaray34
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi10
- allah neye benzer15
- fenerbahçe30
- son 22 yılın özeti13
- anın görüntüsü8
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz16
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle8
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- müslümanların anadili arapçadır13
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi22
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- sevgiliyle uyumak13
- emre belözoğlu15
sevdiği entry'ler
ak çomarlar hala eksilememiş hayret. bu bir kıyamet alameti olabilir mi. çözüm akp nin gitmesi. akp yerine hangi parti heçse daha iyi olur durum. akp şu an devletin çınar ağacı gibi, kökleri her yerine uzanıyor. ama devletten beslenen bir çınar ağacı yani bir nevi parazit(tabi ki türk halkını sömüren). tek çözüm akp nin gitmesi rte nin inmesidir. istikrar denilen olay ise gözü dönmüş insanların halka anlattığı hikayedir.(durmak yok sömürmeye devam adaları sattık sıra **tlerde.)
"Ama bizimkiler vatansever, Yunan vatan haini"
Hürriyet yazarı Melis Alphan, son dönemde turizm bölgeleriyle ilgili Yunanistan ve Türkiye karşılaştırmasındaki örneklere atıf yaparak, "Yunanistan’ın Mykonos ve Santorini gibi daha pahalı adaları var mesela. Ama oralar bile Alaçatı’dan ucuz. Ve fiyat-kalite ilişkisi tartışılmaz. Kaldı ki buralarda bile pahalı restoranlara mahkûm değiliz. Oysa Alaçatı’da sadece restoranda değil, büfeden sucuk-ekmek aldığımızda da kazıklanıyoruz" dedi. "Alaçatı’da deniz levreği yemeye kalksak, bulaşıkları yıkamamız lazım" diyen Alphan, "Ama bizimkiler vatansever, Yunan vatan haini" göndermesi yaptı. Alphan, "Vatanseverliğin ölçütü ödedikleri vergiler ise bir zahmet o vergilerin miktarını da açıklasınlar, bilelim ne kadar vatansever olduklarını" ifadesini kullandı.
Alphan'ın Hürriyet'te "Niye Alaçatı'da kazıklanalım? Aptal mıyız?" başlığıyla yayımlanan (9 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Memlekette bir Yunanların vatan haini ilan edilmediği kalmıştı. O da oldu!
Yeni Asır gazetesinin mikrofon uzattığı Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet işler, “Yunan adaları daha ucuz” diyenlere isyan etmiş.
Meğer bizimkiler en pahalı suyu kullanıyorlar, en pahalı katı atık bedelini ödüyorlar, vergi veriyorlar, balığı faturalı alıyorlar, çalışanlarının sosyal güvenliğini ödüyorlarmış. Sıkı durun, kreşendo geliyor: “Çünkü biz vatanseveriz! Yunan adalarında bunların hiçbiri yapılmıyor.”
Sanırım artık memleket sınırları içinde kazıklanmaktan yıldığımız için biz de bu Yunan vatan hainlerinin ekmeğine yağ sürmüş oluyoruz!
*
Cunda’ya kadar gitmişken tabii ki Midilli’ye, Çeşme’ye kadar gitmişken tabii ki Sakız’a, Bodrum’a kadar gitmişken tabii ki Kos’a, Leros’a, Kalymnos’a geçiyoruz.
Zira biz parayı ağaçtan toplamayanlar, kendi ülkemizde işletmelere cüzdanımızı bırakıp gidecekken, Yunan adalarında insaflı fiyatlara şahane tatil yapabiliyoruz.
*
Yunanistan’ın da Mykonos ve Santorini gibi daha pahalı adaları var mesela. Ama oralar bile Alaçatı’dan ucuz. Ve fiyat-kalite ilişkisi tartışılmaz. Kaldı ki buralarda bile pahalı restoranlara mahkûm değiliz. Oysa Alaçatı’da sadece restoranda değil, büfeden sucuk-ekmek aldığımızda da kazıklanıyoruz.
Midilli veya Thassos’ta Çeşme’deki restoranların 4’te biri fiyatına, iki katı porsiyonlarla iki değil, dört kişi doyabiliyor.
*
Gelin ufak bir hesap yapalım.
Yunanistan’da kişi başı milli gelir Türkiye’dekinin üç katı. Thassos’ta lokum gibi kalamarı 10 Euro’ya (30 TL) yiyoruz. Alaçatı’da kalamarı 45 ile 70 TL arasında fiyatlara satıyorlar. Yani, kişi başı milli gelirleri bizimkinin 3 katı iken, aynı yemeği bizdekinin 3’te biri fiyatına satıyor.
Ama bizim işletmeler vatansever, onlar vatan haini!
içki meselesine hiç girmeyeyim ama memlekette kazığın büyüğünü esas orada yiyoruz. Türkiye’de restoran, Tekel’de 5 TL’ye satılan birayı bize 15-20 TL’ye veriyor. Yunan adasında bakkalda 3 Euro’ya satılan birayı restoranda 3.5 Euro’ya içiyoruz.
Ama bizimkiler vatansever, Yunan vatan haini!
Alaçatı’da deniz levreği yemeye kalksak, bulaşıkları yıkamamız lazım. Ama pardon, bizimkiler balığı faturayla alırken, Yunan masaya tuttuğu balığı koyuyormuş. Bunun sorumlusu kim peki? insafsızca trolle avlanmış ya da daha olgunlaşmamış balıkları satan, denizlerimizin balıksız kalmasına neden olan kimdi acaba?
(Ahmet Hakan’ın deyişiyle) Sadece soruyorum.
*
Bir de plaj meselesi var ki; söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Yasalarımıza göre kıyılar halka ait iken, işletmeler çit çekip kapılara dikiyorlar izbandut gibi adamları, zorla paramızı alıyorlar.
Biz Yunan adalarında tüm plajlara elimizi kolumuzu sallayarak giriyoruz.
Cunda’da yıllarca her yaz denize girmek için gittiğimiz tatil köyü iki yıl evvel bizden kişi başı 100 TL (30 Euro) alırken ve otel müşterisi olmadığımız için bizi ötekileştirip arka taraftaki şezlonglara atarken, Thassos’ta gittiğimiz tatil köyünün girişinde kişi başı 3 Euro (9 TL) ödeyip şezlongundan havuzuna, duşundan voleybol sahasına, her şeyinden faydalanabiliyoruz. 3 Euro nerede, 30 Euro nerede?
Dün yine Thassos’ta gittiğimiz plajda iki şezlonga 7.5 Euro (23 TL) verdik; yanında ücretsiz iki de bira verdiler. Alaçatı’daki plajlara gitsek, girişte 50 TL verip üstüne iki bira içmeye kalksak 30-40 TL daha bayılacaktık.
Kaldı ki, şezlong ya da yiyip içme gibi bir derdiniz yoksa, Thassos’ta hâlâ onlarca el değmemiş koy var. Çeşme’de işletmelerin işgal etmediği bir koy kaldı mı?
işler, Yunan adalarında tahta sandalyelerde oturmamızı da küçümsemiş.
Oysa, onların o ‘şekilli’ mekânlarının yanında, Yunan’ın tahta sandalyeleri bize o kadar sempatik geliyor ki, anlatamam.
*
Velhasılıkelam...
Yunan adalarında bizden mutlusu yok.
Vatanseverliğin ölçütü ödedikleri vergiler ise bir zahmet o vergilerin miktarını da açıklasınlar, bilelim ne kadar vatansever olduklarını.
Hürriyet yazarı Melis Alphan, son dönemde turizm bölgeleriyle ilgili Yunanistan ve Türkiye karşılaştırmasındaki örneklere atıf yaparak, "Yunanistan’ın Mykonos ve Santorini gibi daha pahalı adaları var mesela. Ama oralar bile Alaçatı’dan ucuz. Ve fiyat-kalite ilişkisi tartışılmaz. Kaldı ki buralarda bile pahalı restoranlara mahkûm değiliz. Oysa Alaçatı’da sadece restoranda değil, büfeden sucuk-ekmek aldığımızda da kazıklanıyoruz" dedi. "Alaçatı’da deniz levreği yemeye kalksak, bulaşıkları yıkamamız lazım" diyen Alphan, "Ama bizimkiler vatansever, Yunan vatan haini" göndermesi yaptı. Alphan, "Vatanseverliğin ölçütü ödedikleri vergiler ise bir zahmet o vergilerin miktarını da açıklasınlar, bilelim ne kadar vatansever olduklarını" ifadesini kullandı.
Alphan'ın Hürriyet'te "Niye Alaçatı'da kazıklanalım? Aptal mıyız?" başlığıyla yayımlanan (9 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Memlekette bir Yunanların vatan haini ilan edilmediği kalmıştı. O da oldu!
Yeni Asır gazetesinin mikrofon uzattığı Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet işler, “Yunan adaları daha ucuz” diyenlere isyan etmiş.
Meğer bizimkiler en pahalı suyu kullanıyorlar, en pahalı katı atık bedelini ödüyorlar, vergi veriyorlar, balığı faturalı alıyorlar, çalışanlarının sosyal güvenliğini ödüyorlarmış. Sıkı durun, kreşendo geliyor: “Çünkü biz vatanseveriz! Yunan adalarında bunların hiçbiri yapılmıyor.”
Sanırım artık memleket sınırları içinde kazıklanmaktan yıldığımız için biz de bu Yunan vatan hainlerinin ekmeğine yağ sürmüş oluyoruz!
*
Cunda’ya kadar gitmişken tabii ki Midilli’ye, Çeşme’ye kadar gitmişken tabii ki Sakız’a, Bodrum’a kadar gitmişken tabii ki Kos’a, Leros’a, Kalymnos’a geçiyoruz.
Zira biz parayı ağaçtan toplamayanlar, kendi ülkemizde işletmelere cüzdanımızı bırakıp gidecekken, Yunan adalarında insaflı fiyatlara şahane tatil yapabiliyoruz.
*
Yunanistan’ın da Mykonos ve Santorini gibi daha pahalı adaları var mesela. Ama oralar bile Alaçatı’dan ucuz. Ve fiyat-kalite ilişkisi tartışılmaz. Kaldı ki buralarda bile pahalı restoranlara mahkûm değiliz. Oysa Alaçatı’da sadece restoranda değil, büfeden sucuk-ekmek aldığımızda da kazıklanıyoruz.
Midilli veya Thassos’ta Çeşme’deki restoranların 4’te biri fiyatına, iki katı porsiyonlarla iki değil, dört kişi doyabiliyor.
*
Gelin ufak bir hesap yapalım.
Yunanistan’da kişi başı milli gelir Türkiye’dekinin üç katı. Thassos’ta lokum gibi kalamarı 10 Euro’ya (30 TL) yiyoruz. Alaçatı’da kalamarı 45 ile 70 TL arasında fiyatlara satıyorlar. Yani, kişi başı milli gelirleri bizimkinin 3 katı iken, aynı yemeği bizdekinin 3’te biri fiyatına satıyor.
Ama bizim işletmeler vatansever, onlar vatan haini!
içki meselesine hiç girmeyeyim ama memlekette kazığın büyüğünü esas orada yiyoruz. Türkiye’de restoran, Tekel’de 5 TL’ye satılan birayı bize 15-20 TL’ye veriyor. Yunan adasında bakkalda 3 Euro’ya satılan birayı restoranda 3.5 Euro’ya içiyoruz.
Ama bizimkiler vatansever, Yunan vatan haini!
Alaçatı’da deniz levreği yemeye kalksak, bulaşıkları yıkamamız lazım. Ama pardon, bizimkiler balığı faturayla alırken, Yunan masaya tuttuğu balığı koyuyormuş. Bunun sorumlusu kim peki? insafsızca trolle avlanmış ya da daha olgunlaşmamış balıkları satan, denizlerimizin balıksız kalmasına neden olan kimdi acaba?
(Ahmet Hakan’ın deyişiyle) Sadece soruyorum.
*
Bir de plaj meselesi var ki; söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Yasalarımıza göre kıyılar halka ait iken, işletmeler çit çekip kapılara dikiyorlar izbandut gibi adamları, zorla paramızı alıyorlar.
Biz Yunan adalarında tüm plajlara elimizi kolumuzu sallayarak giriyoruz.
Cunda’da yıllarca her yaz denize girmek için gittiğimiz tatil köyü iki yıl evvel bizden kişi başı 100 TL (30 Euro) alırken ve otel müşterisi olmadığımız için bizi ötekileştirip arka taraftaki şezlonglara atarken, Thassos’ta gittiğimiz tatil köyünün girişinde kişi başı 3 Euro (9 TL) ödeyip şezlongundan havuzuna, duşundan voleybol sahasına, her şeyinden faydalanabiliyoruz. 3 Euro nerede, 30 Euro nerede?
Dün yine Thassos’ta gittiğimiz plajda iki şezlonga 7.5 Euro (23 TL) verdik; yanında ücretsiz iki de bira verdiler. Alaçatı’daki plajlara gitsek, girişte 50 TL verip üstüne iki bira içmeye kalksak 30-40 TL daha bayılacaktık.
Kaldı ki, şezlong ya da yiyip içme gibi bir derdiniz yoksa, Thassos’ta hâlâ onlarca el değmemiş koy var. Çeşme’de işletmelerin işgal etmediği bir koy kaldı mı?
işler, Yunan adalarında tahta sandalyelerde oturmamızı da küçümsemiş.
Oysa, onların o ‘şekilli’ mekânlarının yanında, Yunan’ın tahta sandalyeleri bize o kadar sempatik geliyor ki, anlatamam.
*
Velhasılıkelam...
Yunan adalarında bizden mutlusu yok.
Vatanseverliğin ölçütü ödedikleri vergiler ise bir zahmet o vergilerin miktarını da açıklasınlar, bilelim ne kadar vatansever olduklarını.