bugün
- sokak hayvanları uyutulacak49
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor11
- icardi190527
- galatasaray10
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı17
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı10
- gecenin şarkısı9
- age of empires'in üstüne oyun var mı13
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni11
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı27
- ismail kartal15
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz12
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip18
- mert hakan yandaş10
- anın görüntüsü11
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması14
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız12
- şeriat ülkesinde bir kadın nasıl öldürülür8
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl20
- türk kızları neden gülümsemiyor9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki11
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- icardi1905'i silip atmak20
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi8
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
entry'ler (12)
hafıza kaybıdır belki.
Küba müziğinin şekillenmesinde önemli bir yere sahip olan grup.
http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=177
http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=177
"çevrenin değişimini seviyordum"
şarkıları ve hakkında bilgi edinmek için:
http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=49
şarkıları ve hakkında bilgi edinmek için:
http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=49
önemsiz
denizin üç rengi var
biri ela diğerleri önemsiz
limandan üç gemi kalkar
biri sana gider diğerleri önemsiz
yağmur yağar sabah olur önemsiz
keman susar şarkı biter önemsiz
bir de masa üstünde resimler arabi
hatıralar geçiyor bir bir ebruli
bu bir şarkı. kimin olduğunu da bilmiyorum ki. adının "önemsiz" olup olmadığını da.
ezgisini duymadım hiç.
ama sözleri. dokunuyor. terk edilmeye meyilliyim.
denizin üç rengi var
biri ela diğerleri önemsiz
limandan üç gemi kalkar
biri sana gider diğerleri önemsiz
yağmur yağar sabah olur önemsiz
keman susar şarkı biter önemsiz
bir de masa üstünde resimler arabi
hatıralar geçiyor bir bir ebruli
bu bir şarkı. kimin olduğunu da bilmiyorum ki. adının "önemsiz" olup olmadığını da.
ezgisini duymadım hiç.
ama sözleri. dokunuyor. terk edilmeye meyilliyim.
şiirin bir anlamı yokmuş sözcük olarak. şiir. öyle şiir. elma gibi. damla gibi.
ama yinede benim ellerime manalar yüklüyor.
saçlarımı tehlikeye sokuyor.
bu kadar.
ama yinede benim ellerime manalar yüklüyor.
saçlarımı tehlikeye sokuyor.
bu kadar.
söylediği yalan olan. ama söylediği yalana ilk önce kendisi inanan demişti birisi. kim hatırlamıyorum.
"insan özgürlüğe mahkumdur"jean paule sartre
"seçmemek de bir seçimdir"jean paule sartre
"dünya benim özgürlüklerimin aynasıdır" jean paule sartre
"seçmemek de bir seçimdir"jean paule sartre
"dünya benim özgürlüklerimin aynasıdır" jean paule sartre
karnavalımsı...
bedende barınan kayaların yer değiştirmesine sebep olan.
paldır küldür. bazen usulca.
bedende barınan kayaların yer değiştirmesine sebep olan.
paldır küldür. bazen usulca.
adı tekerlememsi şekerlememsi şair..
hapşırsa da çok yaşa desem.
"belki yorgunluğumu alır, diyorum ev
pencere yolculuk hissimi...
yine de istemem!
çay saati dinginliğiyle konuk gibi gelmeni
ağır akan serin suyum,
su yatağını bilmek ister. "
hapşırsa da çok yaşa desem.
"belki yorgunluğumu alır, diyorum ev
pencere yolculuk hissimi...
yine de istemem!
çay saati dinginliğiyle konuk gibi gelmeni
ağır akan serin suyum,
su yatağını bilmek ister. "
bu benim bir şiirim. evet evet benim şiirim.
ben küçükken
kök on üçtü uğurlu sayım
annem kediler asardı çamaşır iplerine
sesime usulca bırakılan bir virgül gibiydi
babamın betonlara vuran gölgesi
baykuşlar fal bakardı, papyonlar takardı
deterjan kutularında kuruttuğum kelebeklerim
benekleriyle göz kırpardı
bileziklerim vardı o zaman siyah ojelerim
yakan top denilen katliamlarda kaç arkadaşımı yitirdim
ben küçükken hiç deniz görmemiştim
vahim bir sevgi salgınıyla ölürdü balıklar duyardım
saçları dökülmüş bir deniz kızı otururdu küvetimizde
şırıngalar kullanırdı bileklerini keserdi kuyruğunu çırpardı
annem kokulu sabunlarla ovardı yaralarını
tuzlu deniz şarkıları mırıldanırdı hep
dudakları kanardı
ben küçükken
kitapların arasından kurumuş kılçıklar çıkardı
kumdan kaleler yıkılırdı avuçlarımdan
deniz anaları yumurtalarını kalbime bırakırdı
balıkçılar kendi ruhlarının avına çıkardı tuzlu sularda
annem susardı
yelkenler tıkardı hep ağzını
babam hiç arkasına bakmazdı
ben küçükken hiç aşık olmamıştım
hiç kurşun dökmemişlerdi avuçlarımda
ben küçükken
büyük bir çakıl taşıydım
şimdi ufaldım
ben küçükken
kök on üçtü uğurlu sayım
annem kediler asardı çamaşır iplerine
sesime usulca bırakılan bir virgül gibiydi
babamın betonlara vuran gölgesi
baykuşlar fal bakardı, papyonlar takardı
deterjan kutularında kuruttuğum kelebeklerim
benekleriyle göz kırpardı
bileziklerim vardı o zaman siyah ojelerim
yakan top denilen katliamlarda kaç arkadaşımı yitirdim
ben küçükken hiç deniz görmemiştim
vahim bir sevgi salgınıyla ölürdü balıklar duyardım
saçları dökülmüş bir deniz kızı otururdu küvetimizde
şırıngalar kullanırdı bileklerini keserdi kuyruğunu çırpardı
annem kokulu sabunlarla ovardı yaralarını
tuzlu deniz şarkıları mırıldanırdı hep
dudakları kanardı
ben küçükken
kitapların arasından kurumuş kılçıklar çıkardı
kumdan kaleler yıkılırdı avuçlarımdan
deniz anaları yumurtalarını kalbime bırakırdı
balıkçılar kendi ruhlarının avına çıkardı tuzlu sularda
annem susardı
yelkenler tıkardı hep ağzını
babam hiç arkasına bakmazdı
ben küçükken hiç aşık olmamıştım
hiç kurşun dökmemişlerdi avuçlarımda
ben küçükken
büyük bir çakıl taşıydım
şimdi ufaldım
dokuz yaşındayken yazdığı bir şiiriyle dudağımı uçuklatan küçük şair.
"kemiklerim
güneş sen yok musun sen
sana oturmaya geldim
sense beni yaktın
kemiklerim birer yağmur damlası gibi
düşüyordu
hatta düştükçe sel oluyordu
güneş yüzünden köpeğim boğuluyordu
çırpınıyordu kirli suyun içinde
onu ben değil ruhum görüyordu
çünkü ben ölmekle meşguldüm"
şimdilerde on üç yaşındadır.
öyküyle uğraşır. zira aşağıdaki satırlar yeni öyküsünün ilk sözcüklerindendir.
"sersemler gibi gece hayatına akıyordum. bir adamın yaralanınca kanının oluk oluk akması gibi. akarken atomlara çarpıp delen bir bıçak gibi.
kanının oluk oluk akmasından içki içermişçesine zevk alıyordu. sessizce bir köşeye oturmuş; gizemli adamlar gibi gülüyordu. biliyor musunuz gizemli adamların içinde büyük bir acı yatar. aynı güçlenmiş aslanlara benzeyen bir acı. bu acıyla etrafa dehşet saçarlar, saçtıktan sonra kafeslerine geri dönerler. bu olaylar gece olur. sonra iyi bir adammış gibi hayatlarına devam ederler. moleküllerden her biri ayrı bir acıyı gösteriyor:savaş, ölüm gibi .savaş molekülünü elime aldığımda hapishanenin gardiyanı asılmıştı. çocuklar gardiyana tutunup salıncakta sallanıyormuşçasına eğleniyorlardı.ölen bir çocuğun endişesi kemiklerinde yazıyordu .çünkü topu patlamış ve kanıyordu."
"kemiklerim
güneş sen yok musun sen
sana oturmaya geldim
sense beni yaktın
kemiklerim birer yağmur damlası gibi
düşüyordu
hatta düştükçe sel oluyordu
güneş yüzünden köpeğim boğuluyordu
çırpınıyordu kirli suyun içinde
onu ben değil ruhum görüyordu
çünkü ben ölmekle meşguldüm"
şimdilerde on üç yaşındadır.
öyküyle uğraşır. zira aşağıdaki satırlar yeni öyküsünün ilk sözcüklerindendir.
"sersemler gibi gece hayatına akıyordum. bir adamın yaralanınca kanının oluk oluk akması gibi. akarken atomlara çarpıp delen bir bıçak gibi.
kanının oluk oluk akmasından içki içermişçesine zevk alıyordu. sessizce bir köşeye oturmuş; gizemli adamlar gibi gülüyordu. biliyor musunuz gizemli adamların içinde büyük bir acı yatar. aynı güçlenmiş aslanlara benzeyen bir acı. bu acıyla etrafa dehşet saçarlar, saçtıktan sonra kafeslerine geri dönerler. bu olaylar gece olur. sonra iyi bir adammış gibi hayatlarına devam ederler. moleküllerden her biri ayrı bir acıyı gösteriyor:savaş, ölüm gibi .savaş molekülünü elime aldığımda hapishanenin gardiyanı asılmıştı. çocuklar gardiyana tutunup salıncakta sallanıyormuşçasına eğleniyorlardı.ölen bir çocuğun endişesi kemiklerinde yazıyordu .çünkü topu patlamış ve kanıyordu."