bugün

sevdiği entry'ler

sakarya da 9 aylık hamile kadına tecavüz edilmesi

Emani'nin cenazesinde kadın örgütleri görülmedi. Sesleri çıkmadı. Yürüyüşler düzenlenmedi.
Emani o gün şort giymemiş zira.

barış anneleri

bir adet hain turnusolu.
teröristleri topluma şirin göstermeyi çok seven sol medya ve kürt medyasının yarattığı "medya fahişeleri"dir.
tıpkı ayşe öğretmen, hatun ana, kırmızı fularlı kız, martı kaşlı çocuk vs. medyanın icat ettiği bilimum tipler gibi..

fetullahçı terör örgütü

ergenekon diye bir örgütü kafadan sallayan örgüttür.

asıl terör örgütü; feto terör örgütüdür. yıkılacaksınız.

faşizm

umberto eco, "ebedi faşizm" başlıklı yazısında faşizmin gizlice varkalışını anlamaları için bazı anahtarlar verir. faşizmin yaygın bir totalitarizm biçimi olduğuna dair uyarısını yaptıktan sonra onun karakteristiklerini tanımlar: bilginin ilerleyişini reddetme, irrasyonalizm, kültüre karşı güvensizlik, farklılık korkusu, ırkçılık, bireysel ve toplumsal yoksunluk, yabancı düşmanlığı, aristokratik elitizm, maçoluk, dava yararına bireysel feda, televizyonun yaydığı niteliksel popülizm, yoksul ve basit söz dizimli özel dil.

chp de art arda yaşanan taciz skandalları

geçtiğimiz hafta chp maltepe ilçe başkan yardımcısı umut karagöz'ün 20 yaşında bir kadını zorla restorana kapatıp taciz ederek tecavüze yeltenmesiyle baş göstermiş ardından diğer skandallar patlak vermiştir.

(bkz: chp ilçe bşk yardımcısının tacizden tutuklanması)

ardından canan kaftancıoğlu olayı ört bas etmek için mağdur kadına "sen kızsın ismin kötüye çıkar" diyerek telkin etmeye çalışmış lakin başarılı olamamıştı.

https://www.takvim.com.tr...kizsin-ismin-kotuye-cikar

olay duyulunca, eski chp mv barış yarkadaş da tepki göstermiş yaşanan taciz skandalına tepki gösterilmemesini eleştirmiş ama partililer tarafından lince uğramış, şov yapmakla itham edilmişti.

bazı chp seçmenleri ise yarkadaş'a "aklınızı peynir ekmekle mi yediniz, şimdi sırası mı" diyerek olayı gündem etmemesi konusunda uyarmaya çalışmışlardı.

https://hizliresim.com/6jULZI

tam bu sırada ise, yine partinin itibarını kurtarma maksatlı çıkışlar yapan can ataklı ise mağdur kadını/kadınları "belki yolludur" diyerek tanımlayıp, aslında tacizcilerin masum/çapkın olduklarına dair söylemlerde bulundu.

https://twitter.com/Nesli...tatus/1334079105915084800

artık "tamam" dediğimiz sırada ise kartal bld. özel kalem müdürlüğü çalışanı g.ö.a'nın yine 20 yaşındaki d.a'ya cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıktı.

https://twitter.com/zekib...tatus/1334187421504860165

"artık bu kadarı yeter" diye düşünürken bu kezde chp avcılar'da bir taciz olayı gündeme geldi, taciz mağduru chp avcılar ilçe teşkilat üyesi özlem hanelçi adında bir kadın olayı, "chp de kadın siyasetçi olmak zor" diyerek gündeme taşıyıp 2 chp li yöneticinin tacizine uğradığını söyledi.

https://www.sabah.com.tr/...-yardimcisi-da-taciz-etti

tüm bunlar yaşanırken teoride medeni, pratikte yobaz chp seçmeni bu taciz skandallarının duyulmaması için ellerinden geleni yaptı, taciz ve tecavüzcüler kendilerinden diye bu rezillikleri eleştiren partilileri "biraz frene basın, haklı olsanız bile" diyerek susturmaya çalıştılar.

https://twitter.com/akant...tatus/1333763717385883652

lakin, skandallar ardı ardına patlak verince ellerinden bir şey gelmedi. tacize uğrayan mağdur kadınlar birer birer seslerini duyurarak olayı gündeme taşıdılar.

ışıklı sözlüğümüzde ise bu rezillikler söz konusu bile edilmedi. zira, onların namussuzlukları onları ilgilendiriyordu.

savcı kiraz katledilirken barolar neredeydi

Kuduz kızıl top çetesine yine talimat gelmiş. Hani bazıları ad hominemle itibarsızlaştırmaya çalıştırdıkları Ulusalcı Atatürkçü insanlara 'aktroll' ya da 'yeşil top' iftirası atıyor ya...

Büyük ihtimalle gerçeklerin üstünü kapatmak için bu başlıkta da buna şahit olacağız.

Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay'ın fetö denilen ouroboros çocuklarından önce yargıda başlattığı ilk kadrolaşma olan mezhepçi tahakküm sonucu insanların ayrıştırılması, kutuplaştırılması olayının, bugünlerde bizlere bu şekilde huzur kaçıracak görüntüler olarak bir sonuç olarak döndüğünü bize unutturmaya çalışıyorlar bazıları.

Çünkü kendileri gibi alzheimer derecesinde unutkan, yani balık hafızalı diye tabir ettiğimiz insanlardan oluştuğunu sanıyorlar herkesin.

Sizler o yürüyüşe katılan baro başkanlarının içinde Kılıçdaroğlu'nun 'YPG Terör örgütü değildir!' dediği YPG'ye karşı bir harekat başlattığımızda bu harekatı kınayan insanların olduğunu da bilmiyorsunuzdur.

Hatta şehit savcımız mehmet selim kiraz'ın isminin verildiği adliyenin kapısından her gün giren ve şuan yürüyüşte olan istanbul barosu başkanı mehmet durakoğlu'nun, dhkp-c'nin sanatsal propaganda ve militan devşirme kolu grup yorum teröristleri ibrahim gökçek ve helin bölek için söylediği sözleri de hatırlatmak istiyorum...

kendisi aynen 'müzik yapmak istiyorlardı, öldürdüler.' gibi bir cümle kurdu onların hakkında ve de buna dair görüntüleri bu yazımda görmek sizler için mümkün.

Şimdi onların istemediği vatan-millet sevdalısı metin feyzioğlu'nun, savcımızın şehit edildiği gün, savcımızın eşinin elini tutarak, 'kurtulacak, kurtaracağız.' dediği an gözlerindeki o ifadeyi bilmeyen insanlara söylemek istediğim, anlatmak istediğim bir şeyler var...

Öncelikle gerçekten çok yazık. Baştan sona aynı şeyleri yazıyorum ama okuyacak olan insanlarda okumuyor sanırım. Sonra da 'sürekli aynı şeyleri yazan yazar' oluyorum lakin bilmediğiniz şey benimde yeterli zamanım yok ve burada başlığa uyuyorsa ve bazı gerçekleri açıklıyorsa bunları yazmam gerekli.

Bu polis müdahalesinin gerçekleştiği yürüyüş, büyük bir kısmı bilinçli bir şekilde taraflı ve küçük bir kısmı manipüle edilen temiz yürekli insanların katıldığı bir yürüyüştür.

lakin bu yürüyüşün nedenini ve arka planını bilmeyen vatandaşlarımızı yine her fırsatta olduğu gibi manipüle etmeye çalışanlar işbaşında anladığım kadarıyla.

neden mi söz ediyorum?

biraz uzun olacak ama şöyle açıklayayım...

ülkemizde seyfi oktay ve mehmet moğultay zamanında, yargıda mezhepçi bir kadrolaşma, alevi tahakkümü başlamıştı.

ben de bir savcının oğlu olarak bu durumdan oldukça mağdur oldum çünkü babam türkçü olduğu ve oruç tuttuğu için tayini hep şırnak, van, hakkari gibi bölgelere çıkarken alevi arkadaşları istanbul, izmir, ankara dışında yerinden kıpırdamıyordu...

ayrıca bu kemal kılıçdaroğlu'nun kankası olan mehmet moğultay'ın bir ara çalışma bakanıyken işçi emeklilerine maaşlarını geciktirmesi olayı vardı ramazan-kurban bayramlarında ve açıklaması direkt "kurbanlık alırsınız diye ödeme yok" olurdu.

görsel
görsel
görsel
görsel

kendisinin yargıda mezhepçi alevi tahakkümü ve kadrolaşmasını başlattığına ve kendi mezhebi dışında herkesi kadro dışı bıraktığına inanmıyorsanız lütfen bu yollayacağım aşağıdaki video'yu izleyin.

https://www.youtube.com/watch?v=7DPxEJxD8jM

ne diyor kendisi?

"eskiden sınavlar olurdu. sınavların yapılacağı tarih kimseye bildirilmezdi. bilinmedik gazetelerde ilanlar yapılırdı. örgütün sınava girmesini sağlıyoruz! yanlış mı yapıyoruz!"

"yapılacak en akıllı hareket kendi devr-i iktidarında örgütleneceksin... kadrolaşacaksın ve bu kadrolar günün birinde gelecek, büyüyecek ve sizin yolunuzu açacak!"

"bu örgüte kadro vermeyecekler, kime verecekler? mhp'ye mi verecekler?"

arkadaşlar örgüt dediği kim?

örgüt dediği shp.

shp aslında neydi bilir misiniz peki? hiç merak ettiniz mi? hani hep diyoruz ya, shp'leşen chp diye...

ya da shp'lileşen chp diye... her neyse.

shp aslında mezhep odaklı bir parti olup, sadece belli bir mezhebe tabi olanların etrafında toplandığı bir parti olmuştu zaman içerisinde.

ayrıca başka bir konuşmasında "örgütteki bizden olan chp'lileri almayıpta, ülkücüleri mi alalım, sünni şeriatçıları mı alalım?" demişti.

şimdi bu nasıl oluyor yahu diyeceksiniz biliyorum.

zaman içerisinde shp darbe sonrası chp'nin içinde filizlenip, bu mezhepçi anlayışıyla kök salmıştır.

bugün bunun en somut kanıtı kemal kılıçdaroğlu, canan kaftancıoğlu, eren erdem, sera kadıgil, sezgin tanrıkulu, veli ağbaba, barış yarkadaş, şerdil dara odabaşı gibi ve sayamayacağım pek çok ismin chp'nin en yüksek mevkilerinde yer almasıdır.

ayrıca bu olay tarihimize yargıda ilk ve en büyük haksız, hukuksuz kadrolaşma olarak geçmiştir.

hala da etkisinden kurtulamadık görüldüğü üzere ne yazık ki...

aslında şuan hala seyfi oktay ve mehmet moğultay'ın adamları ırkını, mezhebini gizleyerek ve atatürkçülük maskesi altında ülkenin huzurunu kaçırarak, tamamiyle siyasi olarak taraflı bir biçimde insanları ayrıştırıyor, kutuplaştırıyor ve sizin tertemiz duygularınızla oynayarak ülkede hak-hukuk olmadığına dair söylemlerle manipüle ediyor herhalde.

ayrıca diyanet işleri başkanı ali erbaş'ın kur'an'da eşcinsellikle ilgili geçen yasaklayıcı cümleleri söylediği an büyük bir kısmı alevi vatandaşlarımızdan oluşan ankara barosu'nun halkı diyanet'e karşı kışkırtması olayı da buna dayandırılıyor bilir kişiler tarafından.

ha bu arada, hüsoyeka'nın içindeki 7 kişiden 5'i alevi kökenlidir. bunun haricinde devlet sırlarını açığa çıkaran eren erdem ve terör sempatizanı selehattin demirtaş'a 50.000 tl'yi tazminat olarak devlete ödetecek kararı veren ayeme'nin başındaki isim de zamanında mehmet moğultay ve seyfi oktay'ın çok sevdiği bir adamdır. Bir şekilde yükseklere gelmiş bir isimdir.

(bkz: yargıda alevi tahakkümü/#43255242)

(bkz: mehmet moğultay/#43256117)

ayrıca metin feyzioğlu'na da gereksiz yere fazlasıyla yükleniyorlar bu sizleri manipüle etmeye çalışan insanlar ve bu benim sinirimi oldukça bozuyor açıkcası.

çünkü kendisi turhan feyzioğlu gibi atatürkçülüğü özüne kadar doğru anlamış ve yaşamış olan eşsiz bir dedenin eşsiz bir torunudur.

kendisi de aynı dedesi gibi ulu önder atatürk'ün izlerinden gitmekte ve ilkelerine son derece uymaktadır.

hayatı fetö ouroboros çocuğu yılanlarıyla mücadeleyle geçmiş ve de bunun üstüne o yılanın zehrine panzehir bulunduktan sonra yargıdaki öteki mezhepçi tahakkümü bitirmeye ant içmiş bir isimdir.

yani uzun lafı kısası anlayacağınız, fetö denilen ouroboros çocuğu yılanlara panzehir bulduk ama şu an çok daha büyük bir yılanın başını ezmeye çalışıyor birileri. hüsoyeka ve ayeme hala bu mezhepçi tahakkümü dayatan düşüncenin elinde diye mi yoksa?

cihat yaycı nın istifa etmesi

an itibariyle birkaç paylaşımda bildirilen gelişme.

mavi vatan öksüz kaldı.

malesef türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz...

kaynak geldi, ne yazık ki doğru;
https://twitter.com/nedim...tatus/1262300090645037056

görsel

şimdi fetöcüler, yunanlar ne kadar türk düşmanı soysuz varsa hepsi çok mutludur eminim.

soysuzlar...!
hala akıllanmadınız, hala fetö ile fingirdeşiyorsunuz.
alçaklar...!
(bkz: türkler unutmayacak)

edit: cihat yaycı kimdir? hala bilmeyenler için;
(bkz: balyoz mağduru tümamiral cihat yaycı/#42490335)

edit-2: tümamiral cihat yaycı'nın istifa açıklaması: "onurum, gururum incindi..."
başka söze gerek var mı?
ne acı?
"onurum, gururum incindi" diyor bir ömrü vatan için heba etmiş şerefli bir türk askerinin onurunu, gururunu incitenler bunun hesabını verecekler...

edit-3: cihat yaycı, libya ile yapılan antlaşmanın benzeri bir antlaşmayı da israil ile yapmak için hazırlık yapıyordu.
(bkz: türkiye israil denizyetki alanı antlaşması)

bu antlaşma da hayata geçirilseydi türkiye doğu akdeniz'de en önemli münhasır ekonomik bölgelerin sahibi olacaktı.

buyrun yunan medyasında da bundan bahsediliyordu birkaç gün önce.
https://twitter.com/volka...tatus/1262321897003454464

paşanın istifasıyla yunanlara bir rahatlama gelmiştir şimdi.

edit-4: paşa'nın yaptığı istifa açıklamasının metni;
görsel

paşa "göte göt" demiş ve isminin baş harfi "h" ile başlayan malum şahsın ne olduğunu, aslında kim olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

"h.a" denilen adam.
sen silah arkadaşlarının ahını almış adamsın...

fetullahçı terör örgütü

zamanında biz bunlara "f tipi yapılanma" derken bizi kızağa çekenlerin, şimdi arkasından en ağır küfürleri ettiği örgüt.

hayat hep güce yavşama devirlerinden ibaret. güç kimdeyse, kitleler onun köpeği oluyor. biri de çıkıp kötüye kötü diyemiyor, hayat çok tuhaf.

bertrand russell

-ne kadar az bilirseniz, o kadar siddetle müdafaa edersiniz.

bertrand russell

"manevi bir çöküşün en önemli belirtisi, kişinin yaptığı işin çok mühim olduğunu düşünmeye başlamasıdır" sözünün sahibiyle çok önemli bir noktaya parmak atan şahsiyet.

ayrıca "akıllılar hep şüphe içindeyken aptallar küstahça kendilerinden emindir" sözüyle de yine gündelik hayata önemli bir gönderme yapmıştır.

sevr antlaşması

ülkenin sevr öncesi aciz haliyle, günümüzün her türlü tavizini vermiş, topraklarını imzaladığı anlaşmayla değilde, para ile satmış, özelleştirme adı halinde her yeri peskeş çekmiş, eski istanbul hükümeti ile günümüz yönetimleri arasında yok aslında bir farkımız.

tasavvufun bir lokma bir hırka yalanı

tasavvufun şeytaniliğinin ifşası hakkında mutlaka okunması gereken bir blog yazısı:

part 1: http://michaelsikkofield....lardan-tek-dunya.html?m=1

part 2: http://michaelsikkofield....dan-tek-dunya_11.html?m=1

özet niyetine: https://m.facebook.com/si...el/posts/1532414420149761

günün karikatürü

(img:#1461937)

5 yaşında çocuğa bira içiren zihniyet

O çocuk kreşte hocasıyla namaz kılsa, ortalığı yıkacak zihniyettir.

eşek adası

yunanistan'ın işgal ettiği, ama devleti yönetenlerin trene bakar gibi seyrettiği bir işgale kurban edilen adadır.

hep bu faşist hollanda yüzünden.
http://www.yenicaggazetes...diven-yontemi-41688yy.htm
Referandumda "evet" çıksın diye uğraşanlar, akla hayale gelmeyen yollara başvuruyor! Öyle ki, AKP iktidarında Yunan işgaline terk edilen 17 adadan Eşek Adası'nın Lozan'da verildiğini yazanlar bile var!Yahu 12 Eylül yönetimi, hakaret amacıyla Necmettin Erbakan'ı Eşek Adası'na, Alparslan Türkeş'i Uzunada'ya göndermemiş miydi?Peki bu yalanlara başvurmanın sebebi nedir? Diyebilirim ki herkes kendi fıtratına uygun davranıyor! Sürpriz yok! Türk'e Anayasa kefeni biçenlerin bir kısmı, bilerek büyük bir projeye ve o proje içinde yer alacak kendi etnik mensubiyetine hizmet ediyor! Bir kısmı da ne yaptığının farkında bile değil!Kaynak: AKP ve MHP'nin merdiven yöntemi! - Arslan BULUT

AKP ve MHP'nin merdiven yöntemi!Ana Sayfa» Yazarlar» Arslan BULUT16.02.2017 00:00Arslan BULUTarslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr

Referandumda "evet" çıksın diye uğraşanlar, akla hayale gelmeyen yollara başvuruyor! Öyle ki, AKP iktidarında Yunan işgaline terk edilen 17 adadan Eşek Adası'nın Lozan'da verildiğini yazanlar bile var!Yahu 12 Eylül yönetimi, hakaret amacıyla Necmettin Erbakan'ı Eşek Adası'na, Alparslan Türkeş'i Uzunada'ya göndermemiş miydi?Peki bu yalanlara başvurmanın sebebi nedir? Diyebilirim ki herkes kendi fıtratına uygun davranıyor! Sürpriz yok! Türk'e Anayasa kefeni biçenlerin bir kısmı, bilerek büyük bir projeye ve o proje içinde yer alacak kendi etnik mensubiyetine hizmet ediyor! Bir kısmı da ne yaptığının farkında bile değil!***Ankara'dan Yavuz Gürler, Anayasa değişikliği metnini yazanlardan Mehmet Uçum'un "Şimdi ortaya çıkan ihtiyaç, Öcalan ile siyasi ilişki yürütme ihtiyacıdır, Öcalan'ın muhatabı devlettir" sözlerini Kübra Par'a değil, 24 Ağustos 2015'te Balçiçek ilter'e söylediğini bildirdi.Doğrudur. Kübra Par'ın da Mehmet Uçum ile 9 Ocak 2017 Pazartesi tarihli bir röportajı var.Uçum, o röportajda diyor ki, "Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yeni anayasal sistem ihtiyacı tam olarak karşılanmıyor. Bu reform süreci devam etmek zorunda. Yeni Anayasa ihtiyacımız bu değişiklikten sonra çok daha güçlü hale gelecek. Sayın Bahçeli, 'merdiven teorisi' açıklaması yaptı, 'Türkiye'nin hukuk ihtiyacını adım adım karşılayalım' dedi. Bu bir iş birliği çağrısıdır. Bu iş birlikleri devam ettirilirse MHP ile birlikte yürünebilir. Gelecekte çok farklı siyasi aktörler de yeni anayasal sistem değişikliğinde rol alabilir."***"Farklı aktörlerle yeni anayasa yapmak", "ilk dört maddeyi MHP ile değiştiremedik ama bütün yetkileri bir kişide topladıktan sonra onu da başka bir parti ile yaparız" anlamına gelir. Artık CHP ile mi HDP ile mi yaparlar, hiç belli olmaz!Bahçeli, 22 Kasım 2016 Salı günü grup toplantısında "Anayasa değişikliğini dar kapsamlı tutmanın yararlı olacağı kanaatindeyiz. Merdiven usulü ile basamakları adım adım çıkarak Türkiye'yi büyük bir sorundan kurtarabiliriz." demişti!işte Uçum, Bahçeli'nin bu konuşmasına dayanıyor ve merdivenin ilk basamaklarını, Bahçeli sayesinde çıkmakta olduklarını, sonraki basamakları çıkmak için MHP veya farklı aktörlerle iş birliği yapabileceklerini söylüyordu!***insanın aklına, bizim yaşlardaki her Türk'ün neredeyse ezbere bildiği Ahmet Haşim'in ünlü şiiri geliyor:Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak.Anayasa Mahkemesi pas geçildi; referandum adımı da tamamlanırsa Türkler, kendi egemenliğinden vazgeçen bir millet olarak tarih sahnesinden kaldırılmayı hak etmiş olacak! Türkler var olursa, şimdiki uyumuş kuşağa lanetler okuyacak, ağlayacak! Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin yerine Arapların, Ermenilerin, Kürtlerin ve lütfederlerse Orta Anadolu'daki Türklerin ayrı ayrı federasyonlar halinde yer aldığı, Ortadoğu Birleşik Devletleri Konfederasyonu kurulması tasarlanıyor. Ege, Marmara, Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, çoktan parsellendi, satışı bile yapıldı!Irak ve Suriye bu amaçla "kaos"a sürüklendi. Suriye nüfusu bu sebeple Türkiye'ye kaydırıldı! ABD Başkanı Trump'ın gönderdiği CIA Başkanı Pompeo öyle emir buyurduğu için "Suudi kardeşleriyle birlikte" iran'ın defterini dürme operasyonunu da Türkiye'ye yaptıracaklar.Şimdi Türk milletini böyle büyük bir tuzaktan kurtarmak için Samsun'a çıkabilecek beyin kadroları var ama onlara bu yetkiyi verecek bir merci yok!Merdiven oyununu, ancak Türk milleti bozabilir!Kaynak: AKP ve MHP'nin merdiven yöntemi! - Arslan BULUT