türkiye işçi sınıfının ve bunla paralel devrimci hareketin yükselişinin tavan noktalarından birinin tarihidir. ülkedeki gelmiş geçmiş en görkemli miting olduğu söylenir.
ayrıca, taksim meydanında toplanmış 500 binin üstündeki kalabalığa uluslararası kontrgerilla ve yerli taşeronları, sivil faşistler ve türk devleti "resmi" kuvvetleri tarafından provokatif katliam teşebbüsü sonucu 34 kişinin ölümüyle hatırlanır.
yıllar sonra, 1 mayıs katliamı ile amaçlananın, sola dönük şok bir eylem ile askeri darbe tarihinin öne çekilmesi için uygun sosyo-psikolojik zemini yaratmak olduğu, o tarihlerde kontrgerilla faaliyeti içinde orta kademede görev almış kimi şahıslar tarafından açıklanmış, fakat basın tarafından hasıraltı edilmiştir.
katliam sonrası, faşist ve dinci basın, inandırıcı olma amacı bile gütmeden, adeta alay edercesine "komünistler işçileri katletti" gibi saçma bir iddiada bulunmuş, sağ burjuva basın, katliamı o yıllarda artan şiddetin farksız bir parçası gibi gösterip gölgede bırakmak istemiş, sol burjuva basın, sorumluluğu bütünüyle cia ve devlet içindeki gerici unsurlara yıkıp devletin kendisini aklama amacı gütmüş, devrimciler ise katliamın görünenler dışındaki gerçek faillerini ve amaçlarını mahallelerde,işyerlerinde halka açıklayıp ülke çapında büyük bir toplumsal meşruiyet ve destek sağlamıştır (kimi sol grupların mitingin organizasyonu gibi nedenlerle birbirini suçladığı da bilinir). yukarıda sayılan bu ideolojik-politik kesimlerin hepsi, farklı yerlerden de olsa, 1 mayıs katliamını 12 eylüle giden yolda bir kırılma noktası olarak görmede ortaklaşır.