bugün

le petit prince

antonie de saint exupery'nin yazdığı bir çocuk romanı.
çoğu kişi için küçük prens sadece budur ancak gerçekten böyle midir durum?

bi baltaya sap olamamış, ne olduğunu kendi bile cevaplayamayan bunun yanı sıra hayallerini dahi söylemeye utanan bi adamın sözüne kulak asmamanız gerektiğini baştan söyleyerek girmek istiyorum konuya.

antonie de saint exupery abimize bakalım isterseniz öncelikle biraz. pilottur, carttır curttur demeyeceğim size. kahramanımız kendisini büyüklerin anlayamayacağını öne sürmüş bir vatandaştır. bazı şeylerin yalnızca kalbimizdeki göz ile görülebileceğini söylemiştir. duygusallığın dibine vurmuş, gel gitler yaşamış, ne mutlu olabildiği ne de son verebildiği birde aşkı olmuştur kendisinin.

ne güzel iki cümlede anlattım değil mi?

gelelim küçük prense;

bu kitap yurdum genç kızlarının hepsinin elinden geçmiştir bi dönem. hiç bir şey anlamamıştır hiçbiri. bu kadar da net konuşuyorum evet! facebookta beğenilenlere eklenmiştir kimi zaman, kimi zaman profil fotoğrafında elde yahut köşede bir yerlerde bulundurulmuştur. dövmesi yaptırılmıştır vücuda ama anlatmak istediklerinin hiç biri anlaşılmamıştır aslında.sadece bakmayı bırakıp görmek gerekliliği vurgulanmıştır kitapta. bizim kızlarımız ise sadece "bakılmak" için kullanmıştır o sözcükleri.

benim için ise özel bir yeri var bu kitabın;

ben hayatımın aşkına ilk küçük prensi anlattım. onu anlamayı, onun gibi bakabilmeyi etrafa, ben bi gezegenimiz olmasını istedim ilk defa bi kişiden. ben kıyafet dolabımın üzerine küçük prensin çiçeğini çizdim, beraber mutlu olamadığımız halde ayrılamadığımız kadınım için, o sadece gülümsedi ve sadece baktı..
o benim için bir yıldız seçmişti birde. odasındaki pencereden görebildiği bir yıldız. her gece ona baktığını söylerdi, beni özlediği her an.

"bir yildizda yasayan bir çiçegi seviyorsaniz, geceleyin yildizlara bakmak hostur. ve geceleri gökyüzüne bakarsin. herseyin çok küçük oldugu gezegenimi gösteremem sana.. belki böylesi daha iyi. yildizim senin için herhangi bir yildiz olsun. böylece gökyüzündeki bütün yildizlara bakmayi seveceksin.."

"aşk, iki insanın birbirine bakmasını değil, birlikte aynı yöne bakmasını gerektirir." gibi güzel bir kelamı vardır birde abimizin. sanırım yine çok haklı. üzücü yanı şu ki;

anlamayacaklar..