bugün

amentü

--spoiler--
bana göre siyasi başarı , haklı bir başarı olacaksa sosyal temel sahibi olduğu içindi. Sosyal temelin bizim keyfi kabulllerimizle temini ise muhaldi. Yani biz çok iyi sonuçlar elde etmek istediğimiz için siyasi başarımızı haklı kılamazdık. Toplum için tanınabilir türden bir haklılık tecessüm etmeliydi. Bu düşünceler beni , benim gibilerden de ayırıyordu. Söz konusu ayrımı vurgulayabilmek çabasıyla bir "amentü" yazmaya çok önceden karar vermiştim. Bu bir şair olarak benim "credo"m olacaktı. Benim babam Tevfik Fikret olmadığı için benim amentüm de protestan papazlığıyla tebellür etmedi, milletimin içinde yer almakla haklılığı keşfedebileceğim ümmetin amentüsüyle çakıştı, tetabuk etti. Arkadaşlarımdan hiçbiri benim zihin serüvenime yakın bir izde yürümediyse , bunu onların uğranılan hakaretten habersiz oluşlarına bağlıyorum : Birileri 1960 sonrası sosyalist mücadeleye samimiyetle bel bağlayanları hafife almış, onların samimiyetleriyle alay etmişti. Üzerinde yaşadığı toprakla , birlikte bir ömrü paylaştığı insanlarla sahici bir bağ arayanlar "manipulator"lerin dişinin kovuğunu bile doldurmuyordu. O halde benim müslüman oluşumda birincil etmen insan-dünya ilişkisi midir? Hiç kuşkusuz, evet. insanın önemine , değerine inanmak nerede insanları önemsiz ve değersiz kılıyordu ise ben orada yoktum.
--spoiler--
(ismet özel / waldo sen neden burada değilsin - s.80)