Kanımca insanın haddini bilmemesidir. Toplumiçi hayatta güzel, hoş değindikleri şeyler var bu felsefe türünün lakin iş Tanrı'Yı tanımlayacak kadar terbiyesizliğe gidince olmuyor o iş işte.
Yani düşünüyorum da insanım lan ben altı üstü, Tanrı'ya göre gücüm kudretim sıfıra yakınsarı bırak sıfır yani allahın kudretini sonsuza bölseniz bile ben çıkmam. Haliyle oturup terbiyesizce Tanrı üzerine felsefe yapmak insanlığı haddini aşar, yakışmaz. Tanrıyı "tanımlamak" tanımlama sözcüğü bile Tanrı deyince ne kadar yavan kalıyor. Tanı-tanımla-tanımlamak. haliyle insan Allah yolunda ilerlemez kendi uydurduğu felsefesinin yolunda ilerler o kadar allah yolunda ilerliyorum diye.
3-5 sinir hücresinin birleşip impulslarla oluşturduğu insan bilinciyle Tanrı'ya ulaşmayı, Tanrı'yı tanımayı, Öteki dünya'yı tanımayı hem de elde hiçbir somut delil yokken uğraşmak kendini bilmezliktir.
Kaldı ki bunun yeri zaten islamda da yoktur, bütün felsefi yöntemlerine bakılıp incelenince birçok saçmasapan dinden, düşün türünden esinlenme, doğrudan kopyalanma görürsünüz.
Ama tabi bunları anlatıyorum da insanlar nereden anlayacak. Anlamazlar. ama vücutlarının herhangi bir yerinde derin bir bıçak kesiğiyle sadece ve sadece bu dünyada etten kemikten varlık olduklarını acziyetlerini ve sonsuzluğu anlama çabalarının boşu boşuna olduğunu, sonsuzluğu ancak maddesel formdan kurtulup o boyuta girince belki anlayabileceklerini görürler.
Diğer türlü uyduracakları her türlü geyik afyonlanmaktan öteye gitmez.