hikayenin etkileyiciliği gerçeğin ta kendisi olmasından kaynaklanıyor. afganistan'da milyonlarca meryem ve leyla yaşıyor. hatta o kadar uzağa gitmeye gerek yok, türkiye'de çocuk yaşta dedesi yaşında adamlarla everilen kızlar yok mu?
yazar, ilk kitabında düştüğü hataya, ya da belki bilerek yapıyor bu romanda da düşmüş, hem de fena halde. roman sonlara doğru abd'nin afganistan'ı işgaliyle birlikte herşeyin ne kadar güzel olduğunu ballandıra ballandıra anlatarak sonlanıyor.
bugün afganistan'ın kontrolü hala %85 taliban ın elinde. romanın kahramanları abd işgaliyle ulaştıkları mutlu yaşamlarını hala devam ettiriyorlar mı acaba?
yazarın sürekli abd'yi özgürlükler, barış ve insan hakları soslarıyla yüceltmesi, bazı kahramanlara california düşleri kurdurtması, kendi öz yaşamından kaynaklanıyor olabilir. bu, romanı sevimsiz yapıyor.