bugün

elektrikte oynanan büyük oyun

herhangi bir belgeye dayanmayan ancak gözlemlerle desteklenen komplo teorisidir.

Elektrik konusunda kafamı kurcalayan bir şeyler oldu... biraz araştırma yaptım, birçok makale okudum, bu konudaki daha önce okuduğum köşe yazılarını yan yana getirdim ve kendimce bir teori kurdum... elektrikte oynanan bir takım oyunlar vardı kurduğum bu teoride... efendim öncelikle bazı bilgiler vermek istiyorum... Türkiye'de üretilen elektrik enerjisinin; %23'ü kömürden, %45'i doğalgazdan, % 6.5'i petrolden %24'ü hidroelektrik'ten, %1.5'i rüzgar ve diğer santrallerden üretilmekte...

yine bazı ülkelerin elektriklerini ürettikleri hammadde oranlarının istatistiklerine ulaştım. yunanistan; %60'ını kendi çıkardığı kömürden, almanya; dünyanın en büyük linyit üreticisi olmasının da verdiği avantajla %52'sini kömürden, avustralya; ürettiği elektriğin %77'sini başta linyit olmak üzere kömürden, polonya; %94'ünü kömürden, çek cumhuriyeti %62'sini kömürden, çin ise %79'unu kömürden üretmekte... kısacası, kömür rezervlerine sahip ülkeler, "kömürünü" kullanmaktadır. doğalgaz ve petrol ihracatçısı rusya, ürettiği elektriğin %19'unu kömürden elde etmekte.

dönüyorum bize, linyit kömürü çıkarılmasında dünyada 7. olan biz, ürettiğimiz elektriğin %23'ünü kömürden üretiyoruz. evet termik santrallerimiz kötü, eski... ancak kendi öz kaynaklarımız yerine "ithal" ederek elde ettiğimiz doğalgazı kullanarak elektrik üretmek ise ayrı bir muamma tabii... iyi bir arıtma/filtreleme sistemi kurduğunuzda termik santraller çok iyi santrallerdir... ancak dediğim gibi biz "çok zengin" bir ülke olduğumuzdan, enerjimiz dışa bağımlı olmasına rağmen, yine dışa bağımlı olduğumuz bir yakıtı enerji kaynağı olarak ilk sıraya koyuyoruz... peki bundan kaymağı yiyenler kim? kapatılan kömür madenleri, işsiz kalan insanlar ve işsizliğin artması... bunlar kimin işine geliyor... bunlar sadece genel bilgiler tabii...

aslında bahsetmek istediğim, yani kurduğum komplo terisi bir başka nokta... sayın başbakan recep tayyip erdoğan, partisinin bir toplantısında; "4 yıldır zam yapmıyoruz ama artık maliyetler çok arttı, bunu halkımızla paylaşmaz zorundayız" dedi... peki bu sözlerin tercümesi nedir? yani "halkla paylaşmak", bunu halka söylemek midir, "ey halkım elektriğin maliyeti arttı" demek midir? yoksa, anlamamız gereken nokta "elektriğe zam yapılacağı" mıdır? bana göre 2. cümle çok daha doğru... bu söylemden 2 gün sonra bir gazetecinin "elektriğe zam var mı?" sorusuna her zamanki üsluplarından biri ile cevap vermiş, tabir-i caizse azarlayarak "benim ağzımdan zam lafı duydunuz mu?" gibi sinirli şekilde cevap vermiştir... burada da retorik ustası olduğunu göstermiştir. ancak 4 yılda elektriğe yapılmayan bir zam, hükümetin bir başarısı değildir şahsi kanımca, sadece bir oyundur...

2002 ylında 24,5 dolar olan ham petrolün varil fiyatı 2006'da 70 dolara dayanmış... peki; dünya piyasalarında petrolün fiyatı artarken, elektriğimizin nerdeyse yarısını sağladığımız, doğalgaz çevrim santralerinin kullandığı, dışa bağımlı olduğumuz, doğalgazın fiyatı artarken; bu elektriğin fiyatı nasıl artmıyor? imf "hükümet artık zam yapmak zorunda" diyor, peki hükümet neden zam yapmıyor? çünkü; seçime az bir süre kaldı, çünkü akp bir sonraki seçimde tek başına iktidar olamayacağını biliyor, tek başına iktidar olmayı bırakın, iktidar olamama ihtimalini de çok ciddi biçimde önemsiyor. başbakan, hemen hemen her ulusa sesleniş konuşmasında; "biz zam yapan hükümet değiliz" diyor... enflasyon olan ekonomilerde zam bir keyfiyet değil, bir gerekliliktir... ekonomiden anlayanlar gayet iyi bilirler ki; toplam talebin aşağı çekilmesi, talebin azalması için yegane yol zam yapmaktır. çok değil birkaç ay önce 13 şehir karanlığa gömüldü, özel doğalgaz çevrim santralleri şalter kapattı neden? çünkü doğalgaz zamlanıyor, elektrik zam görmüyor, maliyet artıyor ama ürünün fiyatı artmıyor... ha bu onların aç gözlülüğündendir, değildir o çok ayrı bir konu ama neden bunların olmasına mahal verildi? konumuza tekrar dönersek, hükümet 1 sene sonra iktidar olursa koalisyon kurmak zorunda kalacak ve mecburiyetten zam yaptığında da "biz tek başımıza iktidar olsaydık zam yapmazdık, koalisyon hükümetinden dolayı, istikrar yitirildi bu yüzden zam yapıldı" imajı verecek, eğer ki; -ki bu yüksek ihtimal- iktidar olamayıp muhalefette kalırsa, muhalefetinin birinci dayanağı da "biz zam yapmadık, şimdiki hükümet başarısızdır" şeklinde muhalefette bulunacaklar... halbuki, öyle veya böyle elektrik zam görecek, bu keyfiyetten değil, zorunluluktan olacak... hükümetin ucuz kahramanlık peşinde koşup "biz zam yapmıyoruz" gibi açıklamalarla "siyaset" yapması pek çok kişiyi uyutabilir... ancak 3-5 ürün adı verip "simit, çay, makarna, elektrik", "bunlar zam görmedi" deyip ekonominin çok iyi idare edildiğini söyleyenlere çok net cevabım şu olacaktır, madem bu ürünler zam görmedi diye ekonomi iyi, "evlere verilen doğalgaz, ev kiraları, ulaşım ücretleri" neden 4 senede 3 katına çıktı? o zaman ben de söyleyebilirim ki; -bu ve bunun gibi verilerle- "ekonomimiz iyi değil"...

konunun ana noktasına dönersem, elektrikte bana göre muazzam bir oyun oynanıyor ve bu sadece popülizm çerçevesinde "oy" uğruna yapılıyor, halk uyutuluyor... söylediğim gibi bu sadece bir komplo teorisi ve bana göre doğruluğu, yanlışlığından, çok daha büyük olan bir komplo teorisi...