bugün

isviçre

Asgari ücretin 3800 frank (yaklaşık 5500 ytl) olduğu, evlerin çoğunluğunun devlete ait olduğu, havasının soğukluğu dışında her yönüyle ilgi çeken ülkedir.

Devlet'in ülkede üretilen bir tarım ürünü tükenmeden ithalat yapmadığını duydum. Ne kadar doğrudur bilmiyorum.

Önemli bir kısmını Dünya'nın farklı memleketlerinden gelen göçmenler oluşturur. Topu topu istanbul'un nüfusunu bile geçmeyen bu ülkede envayi çeşit dil konuşulur. 4 resmi dile sahiptirler.

Hayat çok pahalıdır. Lakin gelin görün ki insanları oldukça dürüst ve güvenilirdirler. Soru sorduğunuzda her şekilde yardımcı olmaya çalışırlar. Dünya'nın neresinde savaş varsa oradaki insanlara yardım eli uzattıklarına inanıyorlar.

Avrupa Birliği'ne üye olmaktan ısrarla kaçınan bu ülke, schengen midir yengen midir herneyse o vize olayına ortak olmuştur.

Markalarından bir tanesi Migros'tur. Ben çok sahiplenmişim Migros'u. Meğerse bunlarınmış.

Beni şaşırtan özelliklerinden bir tanesi ne birinci ne de ikinci dünya savaşına girmemiş olmaları. Koskoca Hitler bunların dağlara kaçacağını duymuş. "Ben bunları Rusya dönüşünde tatlı niyetine yerim, zaten yarısı Alman bunların." diyerek isviçre'ye saldırmamış. Sonrasında da Rusya mağlubiyeti sayesinde paçayı yırtmışlar.