Her nedense ordunun kaymağını yedikleri düşünülen kesimdir.
Doğuda bir dağ başında eşinin gece eve sağ gelip gelmeyeceğini düşünürken bir yandan da 'anne baba yok' diyen çocuğunun gönlünü eylemeye çalışan kişilerdir.Garip bir şekilde hayatlarını orduevlerinde süslenerek,efendim orduevi kantinlerinde alışveriş yaparak geçirdikleri düşünülür.Oysa ki bilmez kimse lojmandan burunlarını çıkarmanın yasak olduğu zamanlarda çocuklarına süt almak için bile çarşıya gidemediklerinde sırf eşlerinin aklı evde kalmasın diye geceleri sırtını ona dönüp gizli gizli ağladıklarını.Çoğu kez geçirdikleri sinir buhranlarını sırf gece dışarıda devriye gezen eşi huzurlu olsun diye saklayan,ailesinin her telefonunda 'aklınız bizde kalmasın' diyen,tüm bu bastırmalar sonunda sinirleri bitkin düşen ama hiçbir sosyal çevresi olmayan çocuğu içine kapanmasın diye herşey mükemmelmiş gibi davranmaya çalışan insanlardır.Düzenlenen çayları görür tüm gözler.Ancak o çaylar da olmasa 'hadi bir de burayı gezelim görelim' bile denmeyecek,birbirlerinden başka dayanacak hiçbir gücün olmadığı,belki bir bomba patlar diye çocuklarının bahçeden dışarı çıkamadığı bir yerde hayata tutunamayacaklarını anlayamazlar.